
vehâẕâ ẕikrum mübârakün enzelnâh. efeentüm lehû münkirûn.
Arapça:
وَهَٰذَا ذِكْرٌ مُّبَارَكٌ أَنزَلْنَاهُ ۚ أَفَأَنتُمْ لَهُ مُنكِرُونَ
Türkçe:
Bu, bereketli bir Zikir'dir ki, onu indirdik. Yoksa siz onu inkâr mı ediyorsunuz?
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte bu (Kwr'ân) da indirdiğimiz kutsal bir kitaptır. Şimdi siz bunu mu inkâr ediyorsunuz?
Diyanet Vakfı:
İşte bu (Kur'an) da, bizim indirdiğimiz hayırlı ve faydalı bir öğüttür. Şimdi onu inkar mı ediyorsunuz?
İngilizce:
And this is a blessed Message which We have sent down: will ye then reject it?
Fransızca:
Et ceci [le Coran] est un rappel béni que Nous avons fait descendre. Allez-vous donc le renier ?
Almanca:
Und dies (der Quran) ist eine mit Baraka erfüllte Ermahnung, die WIR hinabsandten. Wollt ihr ihn etwa ableugnen?!
Rusça:
Это - благословенное Напоминание, которое Мы ниспослали. Неужели вы станете отвергать его?
Açıklama:
