Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

20

Sûredeki Ayet No: 

11

Ayet No: 

2359

Sayfa No: 

312

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَلَمَّا أَتَاهَا نُودِيَ يَا مُوسَىٰ

Çeviriyazı: 

felemmâ etâhâ nûdiye yâ mûsâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ateşe vardığı zaman şöyle çağrıldı: "Ey Musa!

Diyanet İşleri: 

Musa ateşin yanına gelince: "Ey Musa!" diye seslenildi:

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ateşe doğru gidince ona seslenildi: Ey Musa.

Şaban Piriş: 

Ateşin yanına geldiği zaman: Ey Musa! diye seslenildi.

Edip Yüksel: 

Oraya varınca, "Ey Musa!," diye seslenildi.

Ali Bulaç: 

Nitekim ona gidince, kendisine seslenildi: "Ey Musa."

Suat Yıldırım: 

Ateşin yanına varınca birden: “Mûsâ!” diye nida edildi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Vaktâ ki, ateşin yanına geldi. «Ya Mûsa!» diye nidâ olundu.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onun yanına geldiğinde kendisine "Mûsa!" diye seslenildi.

Bekir Sadak: 

«Ey Musa! Sag elindeki nedir?»

İbni Kesir: 

Ateşin yanına gelince

Adem Uğur: 

Oraya vardığında kendisine (tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi:

İskender Ali Mihr: 

Böylece oraya (ateşin (nurun) yanına) geldiği zaman “Ya Musa!” diye nida olundu.

Celal Yıldırım: 

(11-12) Musâ ateşe varınca, «Ey Musâ !» diye seslenildi: «Şüphesiz ki ben senin Rabbinim

Tefhim ul Kuran: 

Nitekim ona gidince, kendisine seslenildi: «Ey Musa.»

Fransızca: 

Puis, lorsqu'il y arriva, il fut interpellé : "Moïse !

İspanyolca: 

Cuando llegó al fuego, le llamaron: «¡Moisés!

İtalyanca: 

Quando vi giunse, sentì chiamare: «O Mosè,

Almanca: 

Und als er daran war, wurde gerufen: "Musa!

Çince: 

他来到那个火的附近,就有声音喊叫说:穆萨啊!

Hollandaca: 

En toen hij naderbij gekomen was, riep hem eene stem toe zeggende: O Mozes!

Rusça: 

Когда он подошел к нему, раздался глас: "О Муса (Моисей)!

Somalice: 

markuu yimid (Muuse) Dabkii waxa loogu Dhawaaqay Muusow.

Swahilice: 

Basi alipo ufikia akaitwa: Ewe Musa!

Uygurca: 

مۇسا ئوتنىڭ يېنىغا كەلگەندە نىدا قىلىندىكى، ئى مۇسا!

Japonca: 

だがかれがそこに来た時,声があって呼ばれた。「ムーサーよ,

Arapça (Ürdün): 

«فلما أتاها» وهي شجرة عوسج «نُوديَ يا موسى».

Hintçe: 

फिर जब मूसा आग के पास आए तो उन्हें आवाज आई

Tayca: 

ครั้นเมื่อเขามาถึงกองไฟนั้น มีเสียงเรียกขึ้นว่า “โอ้ มูซาเอ๋ย !

İbranice: 

בבואו אליה, קרא אליו קול: 'הוי, משה

Hırvatça: 

A kad do nje dođe, neko ga zovnu: "O Musa,

Rumence: 

Când s-a apropiat, a fost strigat: “O, Moise!

Transliteration: 

Falamma ataha noodiya ya moosa

Türkçe: 

Onun yanına geldiğinde kendisine "Mûsa!" diye seslenildi.

Sahih International: 

And when he came to it, he was called, "O Moses,

İngilizce: 

But when he came to the fire, a voice was heard: "O Moses!

Azerbaycanca: 

(Musa) odun yanına yetişdikdə belə bir nida gəldi: “Ya Musa!

Süleyman Ateş: 

(Musa), o(ateşin yanı)na gelince kendisine "Ey Musa!" diye seslenildi.

Diyanet Vakfı: 

Oraya vardığında kendisine (tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi:

Erhan Aktaş: 

Oraya varınca, “Ey Mûsâ!” diye seslenildi.

Kral Fahd: 

Oraya vardığında kendisine (tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi:

Hasan Basri Çantay: 

İşte (Musa) ona gidince kendisine (şöyle) nida olundu: «Ey Musa».

Muhammed Esed: 

Fakat ateşe yaklaşınca bir ses ona "Ey Musa!" diye seslendi,

Gültekin Onan: 

Nitekim ona gidince, kendisine seslenildi: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Ateşe vardığı zaman, şöyle çağrıldı: “Ey Musa!

Portekizce: 

Porém, quando chegou a ele, foi chamado: Ó Moisés,

İsveççe: 

Men när han närmade sig kallade en röst på honom: "Moses!

Farsça: 

پس چون به آن آتش رسید، ندا داده شد: ای موسی!

Kürtçe: 

جا کەگەشتە لای (ئاگرەکە) بانگی لێ کرا: ئەی موسا

Özbekçe: 

Бас, у(олов)га келганида, нидо қилинди: «Эй Мусо.

Malayca: 

Maka apabila ia sampai ke tempat api itu (kedengaran) ia diseru: "Wahai Musa! " -

Arnavutça: 

E kur arriti ai te zjarri, u thirr: “O Musa,

Bulgarca: 

И когато стигна там, бе призован: “О, Муса,

Sırpça: 

А када до ње дође, неко га је позвао: „О Мојсије,

Çekçe: 

A když přišel k ohni, ozvalo se: 'Mojžíši,

Urduca: 

وہاں پہنچا تو پکارا گیا "اے موسیٰؑ!

Tacikçe: 

Чун назди оташ омад, нидо дода шуд: «Эй Мӯсо!

Tatarca: 

Ут янына килгәне заманда Аллаһ тарафыннан: "Ий Муса", – дип нида кылынды.

Endonezyaca: 

Maka ketika ia datang ke tempat api itu ia dipanggil: "Hai Musa.

Amharca: 

በመጣትም ጊዜ «ሙሳ ሆይ» በማለት ተጠራ፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவர் அதனிடம் வந்தபோது (இறைவனின் புறத்திலிருந்து) அழைக்கப்பட்டார், மூஸாவே!

Korece: 

그가 거기에 갔을 때 모세야하는 소리가 들리더니

Vietnamca: 

Nhưng khi Y tiến đến ngọn lửa thì bỗng có tiếng gọi: “Này hỡi Musa!”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: