Arapça:
يَوْمَئِذٍ لَّا تَنفَعُ الشَّفَاعَةُ إِلَّا مَنْ أَذِنَ لَهُ الرَّحْمَٰنُ وَرَضِيَ لَهُ قَوْلًا
Çeviriyazı:
yevmeiẕil lâ tenfe`u-şşefâ`atü illâ men eẕine lehü-rraḥmânü veraḍiye lehû ḳavlâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O gün, Rahmân'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez.
Diyanet İşleri:
O gün Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.
Abdulbakî Gölpınarlı:
O gün rahmanın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başka hiçbir fert şefaat de edemez.
Şaban Piriş:
O gün, Rahman’ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimselerden başkasına şefaat fayda vermez.
Edip Yüksel:
O gün, Rahman'ın izin verdiği ve sözünü uygun gördüğü kimseden başkasının şefaatı (aracılığı) yarar vermez.
Ali Bulaç:
O gün, Rahman (olan Allah)'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz.
Suat Yıldırım:
O gün, Rahman'ın şefaat izni verip sözünden razı olduğu kimselerden başkasının şefaati fayda vermez. [2,255; 53,26; 21,28; 78,38]
Ömer Nasuhi Bilmen:
O gün şefaat faide vermez, ancak Rahmân kime izin verirse ve kim için söylemeğe razı olursa o müstesna.
Yaşar Nuri Öztürk:
O gün şefaat yarar sağlamaz. Ancak Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimse müstesna...
Bekir Sadak:
And olsun ki daha once Adem´e secde edin» demistik
İbni Kesir:
20:108
Adem Uğur:
O gün, Rahmân´ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığından başkasının şefaati fayda vermez.
İskender Ali Mihr:
İzin günü, Rahmân´ın kendisine izin verdiği ve sözünden razı olduğu (tasarruf rızasının sahibi) kimseden başkasının şefaati bir fayda vermez.
Celal Yıldırım:
O gün şefaat yarar sağlamaz
Tefhim ul Kuran:
O gün, Rahman (olan Allah)´ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz.
Fransızca:
Ce jour-là, l'intercession ne profitera qu'à celui auquel le Tout Miséricordieux aura donné Sa permission et dont Il agréera la parole.
İspanyolca:
Ese día no aprovechará más intercesión que la de aquél que cuente con la autorización del Compasivo, de aquél cuyas palabras Él acepte.
İtalyanca:
In quel Giorno si potrà godere dell'intercessione solo con il permesso del Compassionevole e da parte di coloro le cui parole saranno da Lui accette.
Almanca:
An diesem Tag nützt keine Fürsprache, außer (der Fürsprache) desjenigen, dem Der Allgnade Erweisende die Zustimmung gab und von ihm das Gesagte annahm.
Çince:
在那日,除至仁主所特许而且喜爱其言论者外,一切说情,都没有功效。
Hollandaca:
Op dien dag zal de tusschenkomst van niemand voor den ander voordeelig zijn, behalve van hem, aan wien de Barmhartige verlof zal gegeven hebben en die de bekentenis van het ware geloof zal hebben uitgesproken.
Rusça:
В тот день заступничество не поможет никому, кроме тех, кому Милостивый позволит и чьими речами Он будет доволен.
Somalice:
maalintaas ma anfacdo shafeeco cid Eebaha Raxmaana idmo oo ka raalli noqday hadalkiisa mooyee.
Swahilice:
Siku hiyo uombezi haufai kitu, ila wa aliye mruhusu Arrahmani Mwingi wa Rehema na akamridhia kusema.
Uygurca:
بۇ كۈندە مەرھەمەتلىك اﷲ ئىزىن بەرگەن ۋە سۆزىدىن اﷲ رازى بولغان ئادەمنىڭ شاپائىتىدىن باشقا ھېچقانداق شاپائەت پايدا بەرمەيدۇ
Japonca:
その日,慈悲深い御方に御許しを得ている者以外の執り成しは無益であろう。その者の言葉は,かれに受け入れられる。
Arapça (Ürdün):
«يومئذ لا تنفع الشفاعة» أحداً «إلا من أذن له الرحمن» أن يشفع له «ورضي له قولا» بأن يقول: لا إله إلا الله.
Hintçe:
उस दिन किसी की सिफ़ारिश काम न आएगी मगर जिसको खुदा ने इजाज़त दी हो और उसका बोलना पसन्द करे जो कुछ उन लोगों के सामने है और जो कुछ उनके पीछे है
Tayca:
วันนั้น การชะฟาอะฮ์ จะไม่เกิดประโยชน์อันใด นอกจากผู้ที่พระผู้ทรงกรุณาปรานีทรงอนุญาตแก่เขา และพระองค์ทรงพอพระทัยในคำพูดของเขาเท่านั้น
İbranice:
ביום ההוא לא תועיל כל המלצה אלא למי שהרחמן ירשה וירצה
Hırvatça:
Taj dan neće biti od koristi zauzimanje osim onoga kome Svemilosni dopusti i čijim riječima je zadovoljan.
Rumence:
În Ziua aceea, mijlocirea nu-i va sluji decât celui căruia Milostivul îi îngăduie şi a cărui spusă îi face plăcere.
Transliteration:
Yawmaithin la tanfaAAu alshshafaAAatu illa man athina lahu alrrahmanu waradiya lahu qawlan
Türkçe:
O gün şefaat yarar sağlamaz. Ancak Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimse müstesna...
Sahih International:
That Day, no intercession will benefit except [that of] one to whom the Most Merciful has given permission and has accepted his word.
İngilizce:
On that Day shall no intercession avail except for those for whom permission has been granted by (Allah) Most Gracious and whose word is acceptable to Him.
Azerbaycanca:
O gün Rəhmanın izin verdiyi və söz danışmağına razı olduğu kəslərdən başqa heç kimin şəfaəti fayda verməz!
Süleyman Ateş:
O gün Rahman'ın izin verip sözünden hoşlandığı kimseden başkasının şefa'ati fayda vermez.
Diyanet Vakfı:
O gün, Rahman'ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığından başkasının şefaati fayda vermez.
Erhan Aktaş:
O Gün, şefaat fayda vermez. Rahmân’ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimse hariç.(1)
Kral Fahd:
O gün, Rahmân'ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığından başkasının şefaati fayda vermez.
Hasan Basri Çantay:
O gün çok esirgeyici (Allahın) kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaati fâide vermez.
Muhammed Esed:
O Gün, hakkında sınırsız rahmet Sahibi´nin izin verdiği, sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasına kayırmanın, arka çıkmanın bir yararı olmayacaktır.
Gültekin Onan:
O gün, Rahmanın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz.
Ali Fikri Yavuz:
O gün, RAHMAN’ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez.
Portekizce:
Nesse dia de nada valerá a intercessão de quem quer que seja, salvo a de quem o Clemente permitir e cuja palavra lhefor grata.
İsveççe:
Den Dagen skall ingen förbön vara till nytta utom från den som fått den Nåderikes tillstånd och vars ord Han har godkänt.
Farsça:
در آن روز شفاعت کسی سودی ندهد مگر آنکه [خدای] رحمان به او اذن دهد و گفتارش را [در مورد شفاعت از دیگران] بپسندد.
Kürtçe:
ئا لەو ڕۆژەدا تکا کردن سوودی نیە مەگەر کەسێک خوای میھرەبان ڕێگای بدات و لەووتەکەشی ڕازی بێت
Özbekçe:
У кунда Роҳман унга изн берган ва сўзидан рози бўлганлардан бошқанинг шафоати фойда бермас.
Malayca:
Pada hari itu, tidak berfaedah syafaat (dari dan kepada sesiapapun) kecuali dari orang yang diizinkan oleh Allah yang melimpah-limpah rahmatNya, dan kepada orang yang diredai perkataannya.
Arnavutça:
Atë ditë, nuk do të bëjë dobi ndërmjetësimi i askujt, përveç ndërmjetësimit të atij, që i jep leje Mëshiruesi dhe që është i kënaqur me fjalët e tij.
Bulgarca:
В този Ден застъпничеството не ще помогне, освен на онзи, комуто Всемилостивия позволи и одобри неговото слово.
Sırpça:
Тог дана ником неће да буде од користи заузимање осим ономе коме Свемилосни допусти да се за неког заузме.
Çekçe:
V ten den nepomůže přímluva nikomu kromě toho, jemuž to Milosrdný dovolí, a toho, jehož řeč se Mu zalíbí.
Urduca:
اُس روز شفاعت کارگر نہ ہو گی، اِلّا یہ کہ کسی کو رحمان اس کی اجازت دے اور اس کی بات سننا پسند کرے
Tacikçe:
Дар он рӯз шафоъат нафъ надиҳад, фақат онро, ки Худои раҳмон иҷозат диҳад ва суханашро биписандад, нафъ диҳад.
Tatarca:
Ул көндә һичкемнең шәфәгате файда бирмәс, мәгәр Аллаһ рөхсәт, биргән кешенеке генә һәм дөньяда вакытта хак сүзләрне сөйләгәне өчен Аллаһ аның сүзеннән разый булган кешенеке генә файда итәр.
Endonezyaca:
Pada hari itu tidak berguna syafa'at, kecuali (syafa'at) orang yang Allah Maha Pemurah telah memberi izin kepadanya, dan Dia telah meridhai perkataannya.
Amharca:
በዚያ ቀን ለእርሱ አልረሕማን የፈቀደለትንና ለእርሱም ቃልን የወደደለትን ሰው ቢኾን እንጅ ምልጃ (አንድንም) አትጠቅምም፡፡
Tamilce:
அந்நாளில் ரஹ்மான் எவருக்கு அனுமதித்து அவருடைய பேச்சை அவன் விரும்பினானோ அவரைத் தவிர (பிறருடைய) பரிந்துரை (எவருக்கும்) பலனளிக்காது.
Korece:
그날에는 어떤 중재도 효용이 없으되 하나님이 허락한 자는 제외라 그분은 그의 말에 기뻐하 시니라
Vietnamca:
Vào Ngày đó, sự can thiệp sẽ trở nên vô ích ngoại trừ ai được Đấng Độ Lượng cho phép và được Ngài chấp thuận cho y mở lời (can thiệp).
Ayet Linkleri: