Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

80

Ayet No: 

87

Sayfa No: 

12

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَقَالُوا لَن تَمَسَّنَا النَّارُ إِلَّا أَيَّامًا مَّعْدُودَةً ۚ قُلْ أَتَّخَذْتُمْ عِندَ اللَّهِ عَهْدًا فَلَن يُخْلِفَ اللَّهُ عَهْدَهُ ۖ أَمْ تَقُولُونَ عَلَى اللَّهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

veḳâlû len temessene-nnâru illâ eyyâmem ma`dûdeh. ḳul etteḫaẕtüm `inde-llâhi `ahden feley yuḫlife-llâhü `ahdehû em teḳûlûne `ale-llâhi mâ lâ ta`lemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bir de dediler ki: "Bize sayılı birkaç günden başka asla ateş azabı dokunmaz". De ki; "Siz Allah'dan bir ahit mi aldınız? Böyle ise Allah sözünden dönmez. Yoksa siz Allah'a karşı bilemeyeceğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?"

Diyanet İşleri: 

Ateş bize sadece sayılı birkaç gün değecektir, derler; sor, "Allah katından siz söz mü aldınız?", eğer öyle ise Allah sözünden caymayacaktır. "Yoksa Allah'a karşı bilmediğiniz bir şey mi söylüyorsunuz?"

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Dediler ki: Ateş, bizi yaksa bile birkaç gün yakar. De ki: Allah'tan bir söz mü aldınız? Aldınızsa Allah sözünden hiç dönmez. Yoksa Allah hakkında bilmediğiniz şeyi mi söylüyorsunuz?

Şaban Piriş: 

Ateş bize sayılı bir kaç günden başka dokunmayacaktır, derler. Onlara: Allah katından bir söz mü aldınız? Eğer, öyle ise Allah sözünden dönmez; yoksa Allah hakkında bilmediğiniz bir şey mi söylüyorsunuz? de.

Edip Yüksel: 

Sayılı birkaç gün dışında ateş bize değmeyecek," dediler. De ki: "ALLAH'tan böyle bir söz mü aldınız -ki ALLAH verdiği sözden dönmez- yoksa ALLAH adına bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?

Ali Bulaç: 

Dediler ki: "Sayılı günlerin dışında, ateş asla bize değmeyecektir." De ki: "Allah Katından bir ahid mi aldınız? -ki Allah asla ahdinden dönmez- Yoksa Allah'a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?"

Suat Yıldırım: 

Bir de derler ki: “Cehennem ateşi, sayılı birkaç gün dışında bize asla dokunmayacak.” De ki: “Buna dair Allah'tan garanti mi aldınız? Aldıysanız ne âla, Allah vâdinden asla caymaz.” Yoksa kesin bilmediğiniz şeyi mi Allah adına söylüyorsunuz?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve dediler ki: «Bizlere birkaç sayılı günden başka cehennem ateşi temas etmeyecektir. De ki: «Siz Allah´ın huzurunda bir ahid mi aldınız? Elbet de Allah Teâlâ ahdinde hulf etmez. Yoksa bilmeyeceğiniz bir şeyi Cenâb-ı Hakk´a isnad edip söylüyor musunuz»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dediler ki: "Sayılı birkaç gün dışında ateş bize asla dokunmayacaktır." De ki: "Allah'tan bir ahit mi aldınız! Allah, ahdine asla ters düşmez. Yoksa siz Allah'a isnat ederek, bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?"

Bekir Sadak: 

«tes bize sadece sayili birkac gun degecektir&quot

İbni Kesir: 

Sayılı günlerden başka asla bize ateş dokunmayacaktır dediler. Deki: Siz Allah katından bir söz mü aldınız? Öyleyse Allah asla sözünden caymaz. Yoksa Allah´a karşı bilmediğiniz bir şey mi söylüyorsunuz.

Adem Uğur: 

İsrailoğulları: Sayılı birkaç gün müstesna, bize ateş dokunmayacaktır, dediler. De ki (onlara): Siz Allah katından bir söz mü aldınız -ki Allah sözünden caymaz-, yoksa Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?

İskender Ali Mihr: 

Ve (o emaniyyeye tâbî olanlar): “Ateş bize ancak sayılı birkaç gün dokunacak (günahlarımız kadar yanıp cennete gireceğiz).” dediler. De ki: “Allah katından bir ahd mi edindiniz?” (Eğer böyle bir ahd, almışsanız) Allah, ahdinden asla dönmez (Allah´ın ahdinde hilâf olmaz). Yoksa Allah´a karşı bilmediğiniz bir şey mi söylüyorsunuz?

Celal Yıldırım: 

(Yahudiler) «Ateş bize ancak sayılı birkaç gün dokunacaktır» dediler. De ki: Allah katından bir söz mü aldınız? ki böyle bir şey varsa, Allah verdiği sözünden asla caymaz Yoksa Allah´a karşı bilmediğiniz şeyi mi (uydurup) söylüyorsunuz?!

Tefhim ul Kuran: 

Derler ki: «Sayılı günlerin dışında, ateş bize değmeyecektir.» De ki: «Allah katından bir ahid mi aldınız? -ki Allah asla va´dinden dönmez- Yoksa Allah´a karşı bilmediğinizi mi söylüyorsunuz?»

Fransızca: 

Et ils ont dit : "Le Feu ne nous touchera que pour quelques jours comptés ! " Dis : "Auriez-vous pris un engagement avec Allah - car Allah ne manque jamais à Son engagement; - non, mais vous dites sur Allah ce que vous ne savez pas" .

İspanyolca: 

Dicen: «El fuego no nos tocará más que por días contados». Di: «¿Os ha prometido algo Alá? Pues Alá no faltará a Su promesa. ¿O es que decís contra Alá lo que no sabéis?»

İtalyanca: 

E hanno detto: "Il Fuoco ci lambirà solo per pochi giorni!". Di' loro: "Avete forse fatto un patto con Allah? In tal caso Allah non manca mai al Suo patto! Dite a proposito di Allah cose di cui non sapete nulla".

Almanca: 

Und sie sagten: "Das Feuer wird uns sicher nicht berühren außer für abgezählte Tage." Sag: "Habt ihr etwa ein Versprechen von ALLAH entgegengenommen? So bricht ALLAH gewiß Sein Versprechen nicht. Oder sagt ihr über ALLAH etwas, worüber ihr nichts wisst?"

Çince: 

他们说:火绝不接触我们,除非若干有数的日子。你说:真主是绝不爽约的,你们曾与真主缔约呢?还是假借真主的名义而说出自己所不知道的事呢?

Hollandaca: 

Zij zeggen: als het vuur ons kwetst, zal dit slechts voor weinige dagen zijn; zeg hun: Hebt gij deze verzekering van God? zal God om u zijne gelofte breken? Of zegt ge iets van God wat gij niet weet?

Rusça: 

Они говорят: "Огонь коснется нас лишь на считанные дни". Скажи: "Неужели вы заключили завет с Аллахом? А ведь Аллах никогда не изменит Своему обещанию! Или же вы наговариваете на Аллаха то, чего не знаете?"

Somalice: 

waxay dhaheen yuhuud nama taabanayso naaru waxaan ayaamo tirsan ahayn, waxaad dhahdaa ma ballan baad ka qaadateen Eebe agtiisa oosan idinkaga baxayn Eebe ballankiisa. mise waxaad ku sheegaysaan waxaydaan ogayn.

Swahilice: 

Na walisema: Hautatugusa Moto ila kwa siku chache tu. Sema: Mmechukua ahadi kwa Mwenyezi Mungu? Kweli Mwenyezi Mungu hatokwenda kinyume na ahadi yake. Au mnamsingizia Mwenyezi Mungu mambo msiyo yajua?

Uygurca: 

ئۇلار: «بىزنى دوزاخ ئوتى ساناقلىق كۈنلەرلا كۆيدۈرىدۇ» دەيدۇ. (ئۇلارغا) «سىلەرگە اﷲ شۇنداق قىلىشقا ۋەدە بەرگەنمۇ، (ۋەدە بەرگەن بولسا) اﷲ ۋەدىسىگە ھەرگىزمۇ خىلاپلىق قىلمايدۇ، ياكى ئۆزۈڭلار بىلمەيدىغاننى اﷲ نامىدىن دەۋاتامسىلەر؟» دېگىن

Japonca: 

そしてかれらは,「業火がわたしたちに触れるのは,何日かの間に過ぎないであろう。」と言う。言ってやるがいい。「あなたがたは,アッラーと約束を結んだと言うのか。それならアッラーは決して破約されないであろう。それともあなたがたは,アッラーに就いて知りもしないことをロにしようとするのか。」

Arapça (Ürdün): 

«وقالوا» لما وعدهم النبيُّ النار «لن تمسَّنا» تصيبنا «النار إلا أياماً معدودة» قليلة أربعين يوماً مدة عبادة آبائهم العجل ثم تزول «قل» لهم يا محمد «أتخذتم» حذفت منه همزة الوصل استغناءً بهمزة الاستفهام «عند الله عهداً» ميثاقاً منه بذلك «فلن يُخلف الله عهده» به؟ لا «أم» بل «تقولون على الله ما لا تعلمون».

Hintçe: 

और कहते हैं कि गिनती के चन्द दिनों के सिवा हमें आग छुएगी भी तो नहीं (ऐ रसूल) इन लोगों से कहो कि क्या तुमने खुदा से कोई इक़रार ले लिया है कि फिर वह किसी तरह अपने इक़रार के ख़िलाफ़ हरगिज़ न करेगा या बे समझे बूझे खुदा पर बोहताव जोड़ते हो

Tayca: 

และเขาเหล่านั้นกล่าวว่า ไฟนรกนั้นจะไม่แตะต้องพวกเราเลย นอกจากบรรดาวันที่ถูกนับได้ จงกล่าวเถิด (มุฮัมมัด) ว่าท่านทั้งหลายได้ยึดถือคำมั่นสัญญา ณ ที่อัลลอฮ์จะไม่ทรงผิดสัญญาของพระองค์เลยกระนั้นหรือ ? หรือว่าพวกท่านอุปโลกน์ความเท็จขึ้นให้แก่อัลลอฮ์ในสิ่งที่พวกท่านไม่รู้

İbranice: 

ואמרו: 'לא תיגע בנו האש אלא לימים ספורים.' אמור ':הקיבלתם על כך התחייבות מאלוהים? הן, אלוהים לא יפר את התחייבותו. או(שמא) אתם מדברים על אלוהים את מה שאינכם יודעים

Hırvatça: 

Oni govore: "Vatra nas neće doticati više od nekoliko dana."Reci: "Da li ste za to od Allaha dobili obećanje, jer Allah neće prekršiti Svoje obećanje, ili na Allaha iznosite ono što ne znate?!"

Rumence: 

Ei spun: “Focul nu ne va atinge decât câteva zile.” Spune-le: “Aţi primit voi vreo făgăduială de la Dumnezeu — şi Dumnezeu nu-şi calcă niciodată făgăduiala — ori spuneţi despre Dumnezeu ceea ce nu ştiţi?”

Transliteration: 

Waqaloo lan tamassana alnnaru illa ayyaman maAAdoodatan qul attakhathtum AAinda Allahi AAahdan falan yukhlifa Allahu AAahdahu am taqooloona AAala Allahi ma la taAAlamoona

Türkçe: 

Dediler ki: "Sayılı birkaç gün dışında ateş bize asla dokunmayacaktır." De ki: "Allah'tan bir ahit mi aldınız! Allah, ahdine asla ters düşmez. Yoksa siz Allah'a isnat ederek, bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?"

Sahih International: 

And they say, "Never will the Fire touch us, except for a few days." Say, "Have you taken a covenant with Allah? For Allah will never break His covenant. Or do you say about Allah that which you do not know?"

İngilizce: 

And they say: "The Fire shall not touch us but for a few numbered days:" Say: "Have ye taken a promise from Allah, for He never breaks His promise? or is it that ye say of Allah what ye do not know?"

Azerbaycanca: 

Onlar (yəhudilər): “Cəhənnəm odu bizə bir neçə gündən artıq əzab verməz” –deyərlər. (Ya Rəsulum!) Onlara söylə: “Siz Allahdan belə bir və’d almısınızmı? (Əgər belədirsə) Allah heç vaxt Öz əhdindən dönməz. Yoxsa Allaha qarşı bilmədiyinizi söyləyirsiniz?”

Süleyman Ateş: 

Bir de dediler ki: "Sayılı birkaç gün dışında bize ateş dokunmayacaktır." De ki: "Allah'tan (bu hususta) bir söz mü aldınız. şayet öyle ise Allah verdiği sözden dönmez-yoksa Allah hakkında bilmediğiniz bir şey mi söylüyorsunuz?

Diyanet Vakfı: 

İsrailoğulları: Sayılı birkaç gün müstesna, bize ateş dokunmayacaktır, dediler. De ki (onlara): Siz Allah katından bir söz mü aldınız -ki Allah sözünden caymaz-, yoksa Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?

Erhan Aktaş: 

Sayılı günlerin dışında ateş bize dokunmaz.” dediler. De ki: “Allah’tan buna dair bir söz mü aldınız? Eğer böyle ise Allah, kesinlikle verdiği sözden dönmez. Yoksa Allah’a karşı bilmediğiniz şeyi mi söylüyorsunuz?”

Kral Fahd: 

( İsrâiloğulları: )Sayılı birkaç gün dışında, bize asla ateş dokunmayacaktır, dediler. (Onlara) De ki : Siz Allah katından bir söz mü aldınız, zira Allah sözünden caymaz, yoksa Allah'a karşı bilemeyeceğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?

Hasan Basri Çantay: 

(Peygamber onları Cehennemle korkutduğu zaman da : «Atalarımızın buzağıye tapdıkları) sayılı (ve mahdud) günlerden (kırk günden) başka (fazla) bize kat´iyyen Cehennem (azabı) dokunmayacak» dediler. Söyle (Habîbim) ki: «Allah katından (bu hususda) bir ahdi mi elde etdiniz? (Ondan böyle bir sözü mü aldınız?) ki Allah ahdinden asla caymaz yoksa Allaha karşı bilmeyeceğiniz bir şey´i mi söylüyorsunuz?».

Muhammed Esed: 

Ve onlar: "Ateş bize birkaç günden fazla dokunmaz" derler. De ki (onlara): "Allah´tan bir söz mü aldınız -çünkü Allah hiçbir zaman sözünden caymaz- yoksa asla bilemeyeceğiniz bir şeyi mi Allah´a isnat ediyorsunuz?"

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

O yahûdiler: “-Bize sayılı bir kaç günden başka asla cehennem ateşi dokunmaz.” dediler. Ey Habibim, onlara de ki, size o müddetten daha ziyade azab edilmiyeceğine dair Allah’dan bir vaad mı aldınız? Böyle ise, Allah ahd ve vaadinden asla caymaz. Yoksa Allah’a karşı bilemiyeceğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?

Portekizce: 

E asseveram: O fogo não vos atormentará, senão por dias contados. Pergunta-lhes: Recebestes, acaso, de Deus umcompromisso? Pois sabei que Deus jamais quebra o Seu compromisso. Ou dizeis de Deus o que ignorais?

İsveççe: 

De säger: "Eldens straff skall inte drabba oss mer än ett begränsat antal dagar." Säg: "Har Gud lovat er det - för Gud sviker inte Sina löften - eller påstår ni om Gud något som ni inte kan veta?"

Farsça: 

و گفتند: آتش [دوزخ] جز چند روزی به ما نمی رسد. بگو: آیا [بر این عقیده خود] از نزد خدا پیمانی گرفته اید؟ که هرگز خدا از آن پیمان تخلّف نخواهد کرد، یا جاهلانه چیزی را به خدا نسبت می دهید؟

Kürtçe: 

وە ( جوولەکەکان) وتیان: ئاگری دۆزەخمان لێ ناکەوێت مەگەر چەند ڕۆژێکی ژمێرراو نەبێت بڵێ: ئایا پەیمانتان لەخواوە وەرگرتووە؟ (بۆ ئەمەی کە دەیڵێن) تا خواش پێچەوانەی پەیمانی خۆی نەکات؟ یان شتێکی وا ھەڵدەبەستن بەدەم خـوداوە کەنایزانن

Özbekçe: 

Ва улар: «Бизга (дўзах) ўти ҳеч тегмайди, тегса ҳам саноқли кунларгина тегади», дедилар. Сен: «Аллоҳдан аҳд олдингизми? Зотан, Аллоҳ аҳдига ҳеч хилоф қилмайди. Ёки Аллоҳнинг номидан билмаган нарсангизни гапиряпсизми?» деб айт.

Malayca: 

Dan mereka berkata: "Kami tidak sekali-kali akan disentuh oleh api neraka kecuali beberapa hari yang tertentu". Katakanlah (wahai Muhammad): "Adakah kamu sudah mendapat janji dari Allah supaya (dengan itu) Allah tidak akan menyalahi janjiNya, atau hanya kamu mengatakan atas nama Allah sesuatu yang tidak kamu mengetahuinya?"

Arnavutça: 

Ata (Hebrenjtë) thanë: “Zjarri nuk do të na prekë, përveç disa ditësh të numruara”. Thuaj (O Muhammed): “A keni marrë për këtë ndonjë zotim prej Perëndisë – se Zoti nuk e shkel kurrë zotimin e vet; ose po shpifni kundër Perëndisë aso gjërash që nuk i dini?”

Bulgarca: 

И казват: “Не ще ни докосне Огънят освен само в броени дни.” Кажи: “Нима сте взели обет от Аллах? Аллах никога не нарушава Своя обет. Или говорите за Аллах, каквото не знаете?”

Sırpça: 

Они говоре: "Ватра нас неће дотицати више од неколико дана."Реци: "Да ли сте за то од Аллаха добили обећање, јер Аллах неће прекршити Своје обећање, или Аллаху приписујете оно што не знате?!“

Çekçe: 

A říkají: 'Oheň se nás nedotkne, leda na dobu omezenou.' Rci: 'Uzavřeli jste snad o tom smlouvu s Bohem? Bůh nikdy nezruší smlouvu svou; anebo říkáte o Bohu něco, o čem nemáte ponětí?'

Urduca: 

وہ کہتے ہیں کہ دوزخ کی آگ ہمیں ہرگز چھونے والی نہیں اِلّا یہ کہ چند روز کی سز ا مل جائے تو مل جائے اِن سے پوچھو، کیا تم نے اللہ سے کوئی عہد لے لیا ہے، جس کی خلاف ورزی وہ نہیں کرسکتا؟ یا بات یہ ہے کہ تم اللہ کے ذمے ڈال کر ایسی باتیں کہہ دیتے ہو جن کے متعلق تمہیں علم نہیں ہے کہ اُس نے ان کا ذمہ لیا ہے؟ آخر تمہیں دوزخ کی آگ کیوں نہ چھوئے گی؟

Tacikçe: 

Ва гуфтанд: «Оташ ҷуз чанд рӯзе Моро насӯзонад». Бигӯ: «Оё бо Худо чунин паймоне бастаед, то ӯ хилофи паймони худ накунад? Ё он ки аз рӯи нодонӣ чунин нисбате ба Худо медиҳед?».

Tatarca: 

Яһүдләр: "Безне ахирәттә җәһәннәм ґәзабы тотмас, мәгәр саналмыш көнлек кенә тотар", – диләр. Син аларга әйт: "Ґәзаб кылмаска Аллаһ сезгә вәгъдә кылдымы? Әгәр вәгъдә кылган булса, Аллаһ, әлбәттә, вәгъдәсенә хыйлафлык кылмыйдыр. Сез Аллаһ хакында белмәгәнне сөйлисезме?".

Endonezyaca: 

Dan mereka berkata: "Kami sekali-kali tidak akan disentuh oleh api neraka, kecuali selama beberapa hari saja". Katakanlah: "Sudahkah kamu menerima janji dari Allah sehingga Allah tidak akan memungkiri janji-Nya, ataukah kamu hanya mengatakan terhadap Allah apa yang tidak kamu ketahui?"

Amharca: 

«እሳትም የተቆጠሩን ቀኖች እንጂ አትነካንም» አሉ፡፡ «አላህ ዘንድ ቃል ኪዳን ይዛችኋልን? (ይህ ከኾነ) አላህም ኪዳኑን አያፈርስም፤ በእውነቱ በአላህ ላይ የማታውቁትን ትናገራላችሁ» በላቸው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவர்கள் கூறுகிறார்கள்: “எண்ணப்பட்ட (சில) நாட்களைத் தவிர, நரக நெருப்பு எங்களை அறவே தீண்டாது.” (அதற்கு நபியே!) நீர் கூறுவீராக: “அல்லாஹ்விடம் (அவ்வாறு ஏதேனும்) ஓர் உடன்படிக்கையை (நீங்கள்) ஏற்படுத்திக் கொண்டீர்களா? (அப்படியெனில்) அல்லாஹ் தன் உறுதிமொழியை அறவே மாற்ற மாட்டான். அல்லது நீங்கள் அறியாததை அல்லாஹ்வின் மீது (பொய்யாக) கூறுகிறீர்களா?

Korece: 

그들은 불의 재앙이 몇일간 을 제외하고는 오지 않을 것입니 다 라고 말하니 일러 가로되 하나님께서 그렇게 약속했느뇨 실로 하나님께서는 그분의 약속을 어기지 않으시니 너회는 하나님에 관 해 알지 못하는 것을 말하려 하느뇨

Vietnamca: 

Họ (những người Do Thái) nói: “Hỏa Ngục không chạm đến chúng tôi được lâu đâu mà chỉ vài ngày ngắn ngủi thôi.” Ngươi (hỡi Muhammad) hãy bảo họ: “Có phải các người đã nhận được lời đảm bảo từ Allah rồi chăng, nếu đúng như thế thì Allah sẽ không bao giờ bội ước; hay là các người chỉ nói cho Allah điều mà các người không biết?”