Arapça:
وَمِنَ النَّاسِ مَن يَقُولُ آمَنَّا بِاللَّهِ وَبِالْيَوْمِ الْآخِرِ وَمَا هُم بِمُؤْمِنِينَ
Çeviriyazı:
vemine-nnâsi mey yeḳûlü âmennâ billâhi vebilyevmi-l'âḫiri vemâ hüm bimü'minîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İnsanlardan öyleleri de vardır ki, inanmadıkları halde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık." derler.
Diyanet İşleri:
İnsanlardan, inanmadıkları halde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık" diyenler vardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İnsanlardan Allah'a ve son güne inandık diyenler de var, inanmamışlardır.
Şaban Piriş:
İnsanlardan bir kısmı da iman etmediği halde; "Allah’a ve ahiret gününe iman ettik" derler.
Edip Yüksel:
Halktan öyle kimseler var ki aslında inanmadıkları halde "ALLAH'a ve ahiret gününe inandık," derler.
Ali Bulaç:
İnsanlardan öyleleri vardır ki: "Biz Allah'a ve ahiret gününe iman ettik" derler; oysa inanmış değillerdir.
Suat Yıldırım:
Öyle insanlar da vardır ki “Allah'a ve âhiret gününe inandık.” derler; Oysa iman etmemişlerdir. [63,1]
Ömer Nasuhi Bilmen:
İnsanlardan birtakımı da, «Biz Allah´a ve ahiret gününe inandık,» derler. Halbuki onlar inanmış değillerdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
İnsanlar içinden bazıları vardır, "Allah'a ve âhiret gününe inandık!" derler ama onlar inanmış değillerdir.
Hubeyb Öndeş:
İnsanlardan [bazıları] inançlı olmadıkları halde "Allah'a ve Ahiret [son] gününe inandık!" diyen kimseler vardır.
Bekir Sadak:
Insanlardan, inanmadiklari halde, «Allah´a ve ahiret gunune inandik» diyenler vardir.
İbni Kesir:
İnsanlardan öyleleri vardır ki inanmadıkları halde Allah´a ve ahiret gününe inandık, derler.
Adem Uğur:
İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde "
İskender Ali Mihr:
Ve insanlardan bir kısmı derler ki: “Biz, Allah´a ve ahiret gününe (hayatta iken ruhun Allah´a ulaşacağı güne) îmân ettik.” Ve onlar mü´min değillerdir.
Celal Yıldırım:
İnsanlardan öyleler de var ki, inanmadıkları halde Allah´a ve âhiret gününe inandık derler.
Tefhim ul Kuran:
İnsanlardan öyleleri vardır ki: «Biz Allah´a ve ahiret gününe iman ettik.» derler
Fransızca:
Parmi les gens, il y a ceux qui disent : "Nous croyons en Allah et au Jour dernier ! " tandis qu'en fait, ils n'y croient pas.
İspanyolca:
Hay entre los hombres quienes dicen: «Creemos en Alá y en el último Día», pero no creen.
İtalyanca:
Tra gli uomini vi è chi dice: "Crediamo in Allah e nel Giorno Ultimo!"e invece non sono credenti.
Almanca:
Und unter den Menschen sind manche, die sagen: "Wir haben den Iman an ALLAH und an den Jüngsten Tag verinnerlicht." Doch sie sind keine Mumin.
Çince:
有些人说:我们已信真主和末日了。其实,他们绝不是信士。
Hollandaca:
Er zijn menschen, die zeggen: "Wij gelooven aan God en aan het jongste gericht," en toch behooren zij niet tot het getal der geloovigen.
Rusça:
Среди людей есть такие, которые говорят: "Мы уверовали в Аллаха и в Последний день". Однако они суть неверующие.
Somalice:
Dadka waxaa ka mid ah kuwo dhihi waxaan rumeynay Eebe iyo maalintii dambaysay (Qiyaamada) haddana aan Mu'miniin ahyn.
Swahilice:
Na katika watu, wako wasemao: Tumemwamini Mwenyezi Mungu na Siku ya Mwisho, wala wao si wenye kuamini.
Uygurca:
كىشىلەر ئارىسىدا اﷲ قا ۋە ئاخىرەت كۈنىگە ئىشەندۇق دېگۈچىلەر بار، ھەقىقەتتە ئۇلار ئىشەنمەيدۇ (يەنى ئاغزىدا ئىشەندۇق دېگىنى بىلەن، كۆڭلىدە ئىشەنمەيدۇ)
Japonca:
また人びとの中,「わたしたちはアッラーを信じ,最後の(審判の)日を信じる。」と言う者がある。だがかれらは信者ではない。
Arapça (Ürdün):
ونزل في المنافقين: «ومن الناس من يقول آمنا بالله وباليوم الآخر» أي يوم القيامة لأنه آخر الأيام «وما هم بمؤمنين» روعي فيه معنى من، وفي ضمير يقول لفظها.
Hintçe:
और बाज़ लोग ऐसे भी हैं जो (ज़बान से तो) कहते हैं कि हम खुदा पर और क़यामत पर ईमान लाए हालाँकि वह दिल से ईमान नहीं लाए
Tayca:
และจากหมู่ชนนั้น มีผู้กล่าว่า เราได้ศรัทธาต่ออัลลอฮฺ และวันปรโลกแล้ว ทั้ง ๆ ที่พวกเขาหาใช่เป็นผู้ศรัทธาไม่
İbranice:
ומהאנשים יש האומרים, אנו מאמינים באלוהים וביום האחרון (יום הדין) , והם אינם מאמינים
Hırvatça:
Ima ljudi koji govore: "Vjerujemo u Allaha i Posljednji dan", a oni nisu vjernici!
Rumence:
Unii oameni spun: “Noi credem în Dumnezeu şi în Ziua de Apoi.” Totuşi ei nu sunt credincioşi.
Transliteration:
Wamina alnnasi man yaqoolu amanna biAllahi wabialyawmi alakhiri wama hum bimumineena
Türkçe:
İnsanlar içinden bazıları vardır, "Allah'a ve âhiret gününe inandık!" derler ama onlar inanmış değillerdir.
Sahih International:
And of the people are some who say, "We believe in Allah and the Last Day," but they are not believers.
İngilizce:
Of the people there are some who say: "We believe in Allah and the Last Day;" but they do not (really) believe.
Azerbaycanca:
İnsanlar içərisində elələri də vardır ki, iman gətirmədikləri halda: “Biz Allaha və qiyamət gününə iman gətirdik“, -deyirlər.
Süleyman Ateş:
İnsanlardan öyleleri de vardır ki, inanmadıkları halde "Allah'a ve ahiret gününe inandık" derler.
Diyanet Vakfı:
İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde "Allah'a ve ahiret gününe inandık" derler.
Erhan Aktaş:
Kimi insanlar, îmân etmedikleri halde, Allah’a ve âhiret gününe îman ettiklerini söylerler.
Kral Fahd:
İnsanlardan bazıları da vardır ki, (inanmadıkları halde) «Allah’a ve ahiret gününe inandık» derler. Halbuki onlar mü'min değillerdir.
Hasan Basri Çantay:
İnsanlardan öyle kimseler vardır ki kendileri îman etmiş olmadıkları halde, «Allaha ve âhiret gününe inandık» derler. Halbuki onlar inanıcı (insan) lar değildir.
Muhammed Esed:
Ve öyle kimseler var ki, gerçekte inanmadıkları halde "Biz Allah´a ve Ahiret Günü´ne inanıyoruz" derler.
Gültekin Onan:
İnsanlardan öyleleri vardır ki "
Ali Fikri Yavuz:
İnsanlardan bir kısmı vardır ki, biz Allah’a ve kıyamet gününe inandık, derler. Halbuki onlar, iman edenler değillerdir.
Portekizce:
Entre os humanos há os que dizem: Cremos em Deus e no Dia do Juízo Final. Contudo, não são fiéis.
İsveççe:
Det finns människor som säger: "Vi tror på Gud och på den Yttersta dagen", medan de [i själva verket] inte tror.
Farsça:
و گروهی از مردم [که اهل نفاق اند] می گویند: ما به خدا و روز قیامت ایمان آوردیم، در حالی که آنان مؤمن نیستند.
Kürtçe:
وەلەناو خەڵکیدا ھەندێ کەس ھەیە کەدەڵێ: بڕوامان ھێناوە بەخواو بەڕۆژی دوایی لەکاتێکدا ئەوان بڕوادار نین
Özbekçe:
Ва Одамлардан, Аллоҳга ва охират кунига иймон келтирдик, дейдиганлари бор. Ҳолбуки, улар мўмин эмаслар.
Malayca:
Dan di antara manusia ada yang berkata: "Kami telah beriman kepada Allah dan kepada hari akhirat"; padahal mereka sebenarnya tidak beriman.
Arnavutça:
Ka disa njerëz që thonë: “Besojmë në Perëndinë dhe jetën tjetër!” – por, ata nuk janë besimtarë.
Bulgarca:
А някои от хората казват: “Повярвахме в Аллах и в Сетния ден.” Ала те не са вярващи.
Sırpça:
Има људи који говоре: "Верујемо у Аллаха и Последњи дан", а они нису верници!
Çekçe:
Jsou mezi lidmi někteří, kdož říkají: 'Věříme v Boha i v den soudný,' zatím však jsou nevěřící.
Urduca:
بعض لوگ ایسے بھی ہیں جو کہتے ہیں کہ ہم اللہ پر اور آخرت کے دن پر ایمان لائے ہیں، حالانکہ در حقیقت وہ مومن نہیں ہیں
Tacikçe:
Баъзе аз мардум мегӯянд: «Ба Худо ва рӯзи қиёмат имон овардаем». Ҳолл он ки имон наовардаанд.
Tatarca:
Мөселманнар арасында монафикълар да бар, алар Аллаһуга һәм ахирәт көненә ышандык диләр, ләкин үзләре ышанучы түгелләр.
Endonezyaca:
Di antara manusia ada yang mengatakan: "Kami beriman kepada Allah dan Hari kemudian," pada hal mereka itu sesungguhnya bukan orang-orang yang beriman.
Amharca:
ከሰዎችም «በአላህና በመጨረሻው ቀን አምነናል» የሚሉ አልሉ፤ እነርሱም አማኞች አይደሉም፡፡
Tamilce:
இன்னும், “நாங்கள் அல்லாஹ்வையும் இறுதிநாளையும் நம்பிக்கை கொண்டோம்” எனக் கூறுபவர்களும் மக்களில் இருக்கிறார்கள். ஆனால், அவர்கள் நம்பிக்கையாளர்களே இல்லை.
Korece:
사람들 중에는 하나님과 내세를 믿는척 말하는 무리가 있으나 실로 그들은 신앙인들이 아니거늘
Vietnamca:
Trong nhân loại, có người nói chúng tôi đã tin vào Allah và Đời Sau, nhưng thực chất họ không hề tin gì cả.
Ayet Linkleri: