Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

8

Ayet No: 

15

Sayfa No: 

3

Nüzûl Yeri: 

Nüzûl Yılı: 

Arapça: 

وَمِنَ النَّاسِ مَن يَقُولُ آمَنَّا بِاللَّهِ وَبِالْيَوْمِ الْآخِرِ وَمَا هُم بِمُؤْمِنِينَ

Çeviriyazı: 

vemine-nnâsi mey yeḳûlü âmennâ billâhi vebilyevmi-l'âḫiri vemâ hüm bimü'minîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İnsanlardan öyleleri de vardır ki, inanmadıkları halde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık." derler.

Diyanet İşleri: 

İnsanlardan, inanmadıkları halde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık" diyenler vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İnsanlardan Allah'a ve son güne inandık diyenler de var, inanmamışlardır.

Şaban Piriş: 

İnsanlardan bir kısmı da iman etmediği halde; "Allah’a ve ahiret gününe iman ettik" derler.

Edip Yüksel: 

Halktan öyle kimseler var ki aslında inanmadıkları halde "ALLAH'a ve ahiret gününe inandık," derler.

Ali Bulaç: 

İnsanlardan öyleleri vardır ki: "Biz Allah'a ve ahiret gününe iman ettik" derler; oysa inanmış değillerdir.

Suat Yıldırım: 

Öyle insanlar da vardır ki “Allah'a ve âhiret gününe inandık.” derler; Oysa iman etmemişlerdir. [63,1]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İnsanlardan birtakımı da, «Biz Allah´a ve ahiret gününe inandık,» derler. Halbuki onlar inanmış değillerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İnsanlar içinden bazıları vardır, "Allah'a ve âhiret gününe inandık!" derler ama onlar inanmış değillerdir.

Hubeyb Öndeş: 

İnsanlardan [bazıları] inançlı olmadıkları halde "Allah'a ve Ahiret [son] gününe inandık!" diyen kimseler vardır.

Bekir Sadak: 

Insanlardan, inanmadiklari halde, «Allah´a ve ahiret gunune inandik» diyenler vardir.

İbni Kesir: 

İnsanlardan öyleleri vardır ki inanmadıkları halde Allah´a ve ahiret gününe inandık, derler.

Adem Uğur: 

İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde &quot

İskender Ali Mihr: 

Ve insanlardan bir kısmı derler ki: “Biz, Allah´a ve ahiret gününe (hayatta iken ruhun Allah´a ulaşacağı güne) îmân ettik.” Ve onlar mü´min değillerdir.

Celal Yıldırım: 

İnsanlardan öyleler de var ki, inanmadıkları halde Allah´a ve âhiret gününe inandık derler.

Tefhim ul Kuran: 

İnsanlardan öyleleri vardır ki: «Biz Allah´a ve ahiret gününe iman ettik.» derler

Fransızca: 

Parmi les gens, il y a ceux qui disent : "Nous croyons en Allah et au Jour dernier ! " tandis qu'en fait, ils n'y croient pas.

İspanyolca: 

Hay entre los hombres quienes dicen: «Creemos en Alá y en el último Día», pero no creen.

İtalyanca: 

Tra gli uomini vi è chi dice: "Crediamo in Allah e nel Giorno Ultimo!"e invece non sono credenti.

Almanca: 

Und unter den Menschen sind manche, die sagen: "Wir haben den Iman an ALLAH und an den Jüngsten Tag verinnerlicht." Doch sie sind keine Mumin.

Çince: 

有些人说:我们已信真主和末日了。其实,他们绝不是信士。

Hollandaca: 

Er zijn menschen, die zeggen: "Wij gelooven aan God en aan het jongste gericht," en toch behooren zij niet tot het getal der geloovigen.

Rusça: 

Среди людей есть такие, которые говорят: "Мы уверовали в Аллаха и в Последний день". Однако они суть неверующие.

Somalice: 

Dadka waxaa ka mid ah kuwo dhihi waxaan rumeynay Eebe iyo maalintii dambaysay (Qiyaamada) haddana aan Mu'miniin ahyn.

Swahilice: 

Na katika watu, wako wasemao: Tumemwamini Mwenyezi Mungu na Siku ya Mwisho, wala wao si wenye kuamini.

Uygurca: 

كىشىلەر ئارىسىدا اﷲ قا ۋە ئاخىرەت كۈنىگە ئىشەندۇق دېگۈچىلەر بار، ھەقىقەتتە ئۇلار ئىشەنمەيدۇ (يەنى ئاغزىدا ئىشەندۇق دېگىنى بىلەن، كۆڭلىدە ئىشەنمەيدۇ)

Japonca: 

また人びとの中,「わたしたちはアッラーを信じ,最後の(審判の)日を信じる。」と言う者がある。だがかれらは信者ではない。

Arapça (Ürdün): 

ونزل في المنافقين: «ومن الناس من يقول آمنا بالله وباليوم الآخر» أي يوم القيامة لأنه آخر الأيام «وما هم بمؤمنين» روعي فيه معنى من، وفي ضمير يقول لفظها.

Hintçe: 

और बाज़ लोग ऐसे भी हैं जो (ज़बान से तो) कहते हैं कि हम खुदा पर और क़यामत पर ईमान लाए हालाँकि वह दिल से ईमान नहीं लाए

Tayca: 

และจากหมู่ชนนั้น มีผู้กล่าว่า เราได้ศรัทธาต่ออัลลอฮฺ และวันปรโลกแล้ว ทั้ง ๆ ที่พวกเขาหาใช่เป็นผู้ศรัทธาไม่

İbranice: 

ומהאנשים יש האומרים, אנו מאמינים באלוהים וביום האחרון (יום הדין) , והם אינם מאמינים

Hırvatça: 

Ima ljudi koji govore: "Vjerujemo u Allaha i Posljednji dan", a oni nisu vjernici!

Rumence: 

Unii oameni spun: “Noi credem în Dumnezeu şi în Ziua de Apoi.” Totuşi ei nu sunt credincioşi.

Transliteration: 

Wamina alnnasi man yaqoolu amanna biAllahi wabialyawmi alakhiri wama hum bimumineena

Türkçe: 

İnsanlar içinden bazıları vardır, "Allah'a ve âhiret gününe inandık!" derler ama onlar inanmış değillerdir.

Sahih International: 

And of the people are some who say, "We believe in Allah and the Last Day," but they are not believers.

İngilizce: 

Of the people there are some who say: "We believe in Allah and the Last Day;" but they do not (really) believe.

Azerbaycanca: 

İnsanlar içərisində elələri də vardır ki, iman gətirmədikləri halda: “Biz Allaha və qiyamət gününə iman gətirdik“, -deyirlər.

Süleyman Ateş: 

İnsanlardan öyleleri de vardır ki, inanmadıkları halde "Allah'a ve ahiret gününe inandık" derler.

Diyanet Vakfı: 

İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde "Allah'a ve ahiret gününe inandık" derler.

Erhan Aktaş: 

Kimi insanlar, îmân etmedikleri halde, Allah’a ve âhiret gününe îman ettiklerini söylerler.

Kral Fahd: 

İnsanlardan bazıları da vardır ki, (inanmadıkları halde) «Allah’a ve ahiret gününe inandık» derler. Halbuki onlar mü'min değillerdir.

Hasan Basri Çantay: 

İnsanlardan öyle kimseler vardır ki kendileri îman etmiş olmadıkları halde, «Allaha ve âhiret gününe inandık» derler. Halbuki onlar inanıcı (insan) lar değildir.

Muhammed Esed: 

Ve öyle kimseler var ki, gerçekte inanmadıkları halde "Biz Allah´a ve Ahiret Günü´ne inanıyoruz" derler.

Gültekin Onan: 

İnsanlardan öyleleri vardır ki &quot

Ali Fikri Yavuz: 

İnsanlardan bir kısmı vardır ki, biz Allah’a ve kıyamet gününe inandık, derler. Halbuki onlar, iman edenler değillerdir.

Portekizce: 

Entre os humanos há os que dizem: Cremos em Deus e no Dia do Juízo Final. Contudo, não são fiéis.

İsveççe: 

Det finns människor som säger: "Vi tror på Gud och på den Yttersta dagen", medan de [i själva verket] inte tror.

Farsça: 

و گروهی از مردم [که اهل نفاق اند] می گویند: ما به خدا و روز قیامت ایمان آوردیم، در حالی که آنان مؤمن نیستند.

Kürtçe: 

وەلەناو خەڵکیدا ھەندێ کەس ھەیە کەدەڵێ: بڕوامان ھێناوە بەخواو بەڕۆژی دوایی لەکاتێکدا ئەوان بڕوادار نین

Özbekçe: 

Ва Одамлардан, Аллоҳга ва охират кунига иймон келтирдик, дейдиганлари бор. Ҳолбуки, улар мўмин эмаслар.

Malayca: 

Dan di antara manusia ada yang berkata: "Kami telah beriman kepada Allah dan kepada hari akhirat"; padahal mereka sebenarnya tidak beriman.

Arnavutça: 

Ka disa njerëz që thonë: “Besojmë në Perëndinë dhe jetën tjetër!” – por, ata nuk janë besimtarë.

Bulgarca: 

А някои от хората казват: “Повярвахме в Аллах и в Сетния ден.” Ала те не са вярващи.

Sırpça: 

Има људи који говоре: "Верујемо у Аллаха и Последњи дан", а они нису верници!

Çekçe: 

Jsou mezi lidmi někteří, kdož říkají: 'Věříme v Boha i v den soudný,' zatím však jsou nevěřící.

Urduca: 

بعض لوگ ایسے بھی ہیں جو کہتے ہیں کہ ہم اللہ پر اور آخرت کے دن پر ایمان لائے ہیں، حالانکہ در حقیقت وہ مومن نہیں ہیں

Tacikçe: 

Баъзе аз мардум мегӯянд: «Ба Худо ва рӯзи қиёмат имон овардаем». Ҳолл он ки имон наовардаанд.

Tatarca: 

Мөселманнар арасында монафикълар да бар, алар Аллаһуга һәм ахирәт көненә ышандык диләр, ләкин үзләре ышанучы түгелләр.

Endonezyaca: 

Di antara manusia ada yang mengatakan: "Kami beriman kepada Allah dan Hari kemudian," pada hal mereka itu sesungguhnya bukan orang-orang yang beriman.

Amharca: 

ከሰዎችም «በአላህና በመጨረሻው ቀን አምነናል» የሚሉ አልሉ፤ እነርሱም አማኞች አይደሉም፡፡

Tamilce: 

இன்னும், “நாங்கள் அல்லாஹ்வையும் இறுதிநாளையும் நம்பிக்கை கொண்டோம்” எனக் கூறுபவர்களும் மக்களில் இருக்கிறார்கள். ஆனால், அவர்கள் நம்பிக்கையாளர்களே இல்லை.

Korece: 

사람들 중에는 하나님과 내세를 믿는척 말하는 무리가 있으나 실로 그들은 신앙인들이 아니거늘

Vietnamca: 

Trong nhân loại, có người nói chúng tôi đã tin vào Allah và Đời Sau, nhưng thực chất họ không hề tin gì cả.