Arapça:
فَقُلْنَا اضْرِبُوهُ بِبَعْضِهَا ۚ كَذَٰلِكَ يُحْيِي اللَّهُ الْمَوْتَىٰ وَيُرِيكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
Çeviriyazı:
feḳulne-ḍribûhü biba`ḍihâ. keẕâlike yuḥyi-llâhü-lmevtâ veyürîküm âyâtihî le`alleküm ta`ḳilûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte bundan dolayı, o sığırın bir parçası ile o ölüye vurun, dedik. Allah ölüleri işte böyle diriltir ve size âyetlerini gösterir, belki aklınızı başınıza toplarsınız.
Diyanet İşleri:
Sığırın bir parçasıyla ona vurun dedik. İşte böylece Allah ölüleri diriltir ve aklınızı kullanasınız diye size ayetlerini gösterir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Demiştik ki: O adama, ineğin bir uzvuyla vurun işte Allah, aklınız başınıza gelsin diye ölüleri böyle diriltir, delillerini size böyle gösterir.
Şaban Piriş:
Bir parçasıyla ona vurun, dedik. İşte Allah ölüleri de böyle diriltir. Ve aklınızı kullanasınız diye size ayetlerini gösterir.
Edip Yüksel:
"(Düvenin) bir parçasıyla ona (öldürülene) vurun," dedik. İşte, ALLAH ölüleri böyle diriltir ve düşünesiniz diye ayetlerini (mucizelerini) böyle gösterir.
Ali Bulaç:
Bunun için de: "Ona (cesede, kestiğiniz ineğin) bir parçasıyla vurun" demiştik. Böylece, Allah ölüleri diriltir ve size ayetlerini gösterir; ki akıllanasınız.
Suat Yıldırım:
Bunun üzerine dedik ki: «Kestiğiniz sığırın bir parçasıyla o maktûlün cesedine vurun» (Vurulunca da o diriliverdi.) İşte Allah bunu nasıl dirilttiyse ölüleri de öyle diriltir. Aklınızı iyice kullanasınız diye âyetlerini size gösterir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
İmdi dedik ki, «Onun (boğazlayacağınız sığırın) bazı parçasını o maktule vurunuz.» İşte Allah ölüleri böyle diriltir ve size âyetlerini gösterir, gerektir ki akıllanasınız.
Yaşar Nuri Öztürk:
Şöyle dedik: "Kesilen ineğin bir parçasıyla öldürülen adama vurun." İşte böyle diriltir Allah ölüleri. Size ayetlerini gösteriyor ki, aklınızı işletebilesiniz.
Bekir Sadak:
«igirin bir parcasiyle ona vurun» dedik. Iste boylece Allah oluleri diriltir ve aklinizi kullanasiniz diye size ayetlerini gosterir.
İbni Kesir:
Sığırın bir parçasını ölüye vurun, demiştik. İşte Allah ölüleri böyle diriltir. Ve sizlere ayetlerini gösterir ki, aklınızı başınıza alasınız.
Adem Uğur:
Haydi, şimdi (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun dedik. Böylece Allah ölüleri diriltir ve düşünesiniz diye size âyetlerini (Peygamberine verdiği mucizelerini) gösterir.
İskender Ali Mihr:
O zaman Biz: “Onun (ineğin) bir kısmıyla ona (öldürülen adama) vurun.” demiştik. (Vurunca ölü adam dirildi), işte böylece Allah ölüleri diriltir ve size âyetlerini (kudretinin ispatını) gösterir. Umulur ki
Celal Yıldırım:
«Sığırın bir kısmını öldürülen, adama vurun» demiştik. (Vurulunca da o dirilivermişti). İşte böylece Allah ölüleri diriltir. Aklınızı iyice kullanasınız diye âyetlerini size gösterir.
Tefhim ul Kuran:
Bunun için de: «Ona (ölü cesede, kestiğiniz ineğin) bir parçasıyla vurun» demiştik. Böylece, Allah ölüleri diriltir ve size ayetlerini gösterir
Fransızca:
Nous dîmes donc : "Frappez le tué avec une partie de la vache". - Ainsi Allah ressuscite les morts et vous montre les signes (de Sa puissance) afin que vous raisonniez.
İspanyolca:
Entonces dijimos: «¡Golpeadlo con un pedazo de ella!» Así Alá volverá los muertos a la vida y os hará ver Sus signos. Quizás, así, comprendáis.
İtalyanca:
Allora dicemmo: "Colpite il cadavere con una parte della giovenca". Così Allah resuscita i morti e vi mostra i Suoi segni affinché possiate comprendere.
Almanca:
Dann sagten WIR: "Beklopft ihn mit einem Teil davon!" So belebt ALLAH die Toten und zeigt euch Seine Ayat, damit ihr verständig werdet.
Çince:
故我说:你们用它的一部分打他吧!真主如此使死者复活,并以他的迹象昭示你们,以便你们了解。
Hollandaca:
Wij bevalen den doode met een deel der koe te slaan en God zal den doode weder levend maken; Hij toont u zijne wonderen, opdat gij wijs zoudet worden.
Rusça:
Мы сказали: "Ударьте его (убитого) частью ее (коровы)". Так Аллах воскрешает мертвых и показывает вам Свои знамения, - быть может, вы уразумеете.
Somalice:
waxaan ku nidhi ku garaaca kan la dilay Saca qaarkiis, saasuuna u nooleeyaa Eebe wixii dhintay, idiina tusin aayaadkiisa si aad wax u kastaan.
Swahilice:
Tukasema: Mpigeni kwa kipande chake (huyo ng'ombe). Ndivyo hivi Mwenyezi Mungu huwahuisha wafu; na anakuonyesheni Ishara zake ili mpate kufahamu.
Uygurca:
(سىلەرگە مۇسا ئارقىلىق) دېدۇقكى، كالىنىڭ بىر پارچىسى بىلەن ئۆلۈكنى ئۇرۇڭلار (ئۇ تىرىلىپ قاتىلنى ئېيتىپ بېرىدۇ)، اﷲ ئۆلۈكلەرنى شۇنداق (يەنى كۆز ئالدىڭلاردا بۇ ئۆلۈكنى تىرىلدۈرگەندەك) تىرىلدۈرىدۇ، سىلەرنى چۈشەنسۇن دپ قۇدرىتىنىڭ ئالامەتلىرىنى سىلەرگە كۆرسىتىدۇ
Japonca:
われは「その(雌牛の肉の)一片でかれを打て。」と言った。こうしてアッラーは死者を甦らせ,その印をあなたがたに示される。必ずあなたがたは悟るであろう。
Arapça (Ürdün):
«فقلنا اضربوه» أي القتيل «ببعضها» فضرب بلسانها أو عَجْب ذنبها فحييَ وقال: قتلني فلان وفلان لاِبْنيْ عمه ومات فحرما الميراث وقتلا، قال تعالى: «كذلك» الإحياء «يحيي الله الموتى ويريكم آياته» دلائل قدرته «لعلكم تعقلون» تتدبرون فتعلمون أن القادر على إحياء نفس واحدة قادر على إحياء نفوس كثيرة فتؤمنون.
Hintçe:
खुदा को उसका ज़ाहिर करना मंजूर था पस हमने कहा कि उस गाय को कोई टुकड़ा लेकर इस (की लाश) पर मारो यूँ खुदा मुर्दे को ज़िन्दा करता है और तुम को अपनी कुदरत की निशानियाँ दिखा देता है
Tayca:
แล้วเราได้กล่าวว่า พวกเจ้าจงตีเขาด้วยบางส่วนของวัวตัวนั้น ในทำนองนั้นแหละ อัลลอฮ์จะทรงให้ผู้ตาย มีชีวิตขึ้นมา และจะทรงให้พวกเจ้าเห็นสัญญาณต่าง ๆ เพื่อว่าพวกเจ้าจะได้เข้าใจ
İbranice:
אמרנו':הכו את הגופה בחלק ממנה (חלק מהפרה,) כך יחיה אלוהים את המתים ויראה לכם את אותותיו למען תבינו
Hırvatça:
Pa smo Mi rekli: "Udarite ga jednim njezinim dijelom!" I eto, tako Allah mrtve vraća u život i pruža vam dokaze Svoje, da biste shvatili.
Rumence:
Noi am spus: “Loviţi-l cu o bucată din ea!” Astfel Dumnezeu învie morţii şi vă arată semnele Sale. Poate veţi pricepe!
Transliteration:
Faqulna idriboohu bibaAAdiha kathalika yuhyee Allahu almawta wayureekum ayatihi laAAallakum taAAqiloona
Türkçe:
Şöyle dedik: "Kesilen ineğin bir parçasıyla öldürülen adama vurun." İşte böyle diriltir Allah ölüleri. Size ayetlerini gösteriyor ki, aklınızı işletebilesiniz.
Sahih International:
So, We said, "Strike the slain man with part of it." Thus does Allah bring the dead to life, and He shows you His signs that you might reason.
İngilizce:
So We said: "Strike the (body) with a piece of the (heifer)." Thus Allah bringeth the dead to life and showeth you His Signs: Perchance ye may understand.
Azerbaycanca:
Belə olduqda Biz: “(Kəsilmiş inəyin) bir parçasını ona (qatili bilinməyən ölüyə) vurun!” – dedik. (Onlar da vurdular və ölü dirildi). Allah (bütün) ölüləri bu qaydada dirildər və sizə Öz mö’cüzələrini göstərər ki, ağla gəlib (bunu) dərk edəsiniz.
Süleyman Ateş:
Onun için "(ineğin) bir parçasıyla o (öldürülene) vurun." demiştik. İşte Allah böylece ölüleri diriltir, size ayetlerini gösterir ki düşünesiniz.
Diyanet Vakfı:
"Haydi, şimdi (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun" dedik. Böylece Allah ölüleri diriltir ve düşünesiniz diye size ayetlerini (Peygamberine verdiği mucizelerini) gösterir.
Erhan Aktaş:
“Onun bir kısmı ile ona vurun” dedik.(1) İşte Allah, böylece ölüleri dirilterek âyetlerini(2) size gösterir. Umulur ki gerçeği kavrarsınız.
Kral Fahd:
«Haydi, şimdi (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun» dedik. Böylece belki akıllarınızı başlarınıza alırsınız diye Allah ölüleri böyle diriltir ve düşünesiniz diye size âyetlerini böyle gösterir.
Hasan Basri Çantay:
Onun için biz «Ona (öldürülen o adama, kesilen o ineğin) bir parçasiyle vurun» demişdik. İşte Allah böylece ölüleri diriltir, size âyetlerini (kudretini açıklayan delilleri, alâmetleri, mu´cizeleri) gösterir. Gerek ki aklınızı başınıza alasınız.
Muhammed Esed:
Biz dedik ki: "Bu (prensibi) bu gibi (çözümlenmemiş cinayet olaylarının bazılarında da uygulayın: Bu yolla Allah canları ölümden korur ve kendi iradesini size gösterir ki (bunu görüp) muhakemenizi kullan(mayı öğren)ebilirsiniz."
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
İşte bunun için dedik ki, o sığırın bir parçasıyla (kaatili bilinmiyen) ölüye vurun. (onlar da vurdular, ölü dirildi). Bunun gibi, Cenâb’ı Allah ölüleri diriltir ve bu ölüyü diriltmekle size kudret ve âyetlerini gösterir, umulur ki, akıllanasınız.
Portekizce:
Então ordenamos: Golpeai-o (o morto), com um pedaço dela (rês sacrificada). Assim Deus ressuscita os mortos vosmanifesta os seu sinais, para que raciocineis.
İsveççe:
Då sade Vi: "Slå [kroppen] med ett stycke av denna [ko]!" Så ger Gud de döda liv och visar er Sina tecken - kanske skall ni använda ert förstånd.
Farsça:
پس گفتیم: پاره ای از آن [گاو ذبح شده] را به مقتول بزنید [تا زنده شود و قاتل را معرفی کند]. خدا مردگان را این گونه زنده می کند و نشانه هایِ [قدرت و ربوبیّت] خود را به شما نشان می دهد، تا بیندیشید.
Kürtçe:
ئەمجا ووتمان: بەپارچەیەکی (مانگا سەربڕاوەکە) لەکەسە کوژراوەکە بدەن ئا (بەو شێوەیە) خوا مردووەکان زیندوو دەکاتەوە وەنیشانەکانی خۆیتان پیشان دەدات بۆئەوەی ژیربن وتێ بگەن
Özbekçe:
«Бас, уни у(сигир)нинг баъзи жойи билан уринг», дедик. Аллоҳ худди шундай қилиб ўликларни тирилтиради ва оят-аломатларини сизга кўрсатади. Шоядки ақл ишлатсангиз.
Malayca:
Maka Kami (Allah) berfirman: "Pukulah si mati dengan sebahagian anggota lembu yang kamu sembelih itu" (Mereka pun memukulnya dan ia kembali hidup). Demikianlah Allah menghidupkan orang-orang yang telah mati, dan memperlihatkan kepada kamu tanda-tanda kekuasaanNya, supaya kamu memahaminya.
Arnavutça:
Na (Perëndia) kemi thënë: “Mëshoni me një copë të asaj (lopës) të vrarit!” Dhe kështu Perëndia do t’i ngjallë të vdekurit dhe do të ju tregojë argumentet e veta për të kuptuar ju.
Bulgarca:
И рекохме: “Ударете го с част от нея [и той ще се съживи]!” Така Аллах съживява мъртъвците и ви показва Своите знамения, за да проумеете!
Sırpça:
Па смо Ми рекли: "Ударите га једним њеним делом!" И ето, тако Аллах мртве враћа у живот и пружа вам доказе Своје, да бисте схватили.
Çekçe:
Tehdy jsme řekli: 'Udeřte mrtvého částí této krávy obětované!' A takto Bůh oživuje mrtvé a ukazuje vám znamení svá - snad budete rozumní.
Urduca:
اُس وقت ہم نے حکم دیا کہ مقتول کی لاش کو اس کے ایک حصے سے ضرب لگاؤ دیکھو اس طرح اللہ مُردوں کو زندگی بخشتا ہے اور تمہیں اپنی نشانیاں دکھاتا ہے تاکہ تم سمجھو
Tacikçe:
Сипас гуфтем: «Порае аз онро бар он кушта бизанед. Худо мурдагонро инчунин зинда месозад ва нишонаҳои қудрати хешро инчунин ба шумо менамоёнад, бошад, ки ба ақл дарёбед!».
Tatarca:
Без әйттек: "Сыерның берәр әгъзасы белән мәеткә сугыгыз". Сыерның койрыгы белән мәеткә суктылар, мәет терелде һәм үтерүчеләрне әйтте, алар хөкем ителделәр. Шул мәетне тергезгән кебек Аллаһ кыямәт көнне мәетләрне тергезер. Әнә шулай, Аллаһ үзенең барлыгына һәм берлегенә дәлилләр күрсәтә, бәлки гыйбрәтләнерсез һәм вәгазьләнеп төзәлерсез! (Бу сыер вакыйгасы кешеләр өчен гыйбрәттер. Муса г-м сыерны бугазлагыз дигәч, шунда ук берәр сыерны бугазласалар- Аллаһуның әмерен үтәгән булырлар иде, ләкин яһүдләр, тәкрар сорау биреп, үзләренә авырлык китерделәр, ахырдан ул сыер өчен үзенең тиресе тулы алтын түләргә мәҗбүр булдылар. Шуның белән Аллаһу тәгалә күрсәтә ки, аның әмерен күп тикшереп, сорап тормыйча, тирәнгә кермичә, шундук үтәүнең хәерлесен. Бакара сурәсендә 285 аятьтә – "Самиґнә вә әтәґнә" – чын мөселманнар Аллаһуның әмерләрен ишеткәч, күп сорап тормыйча: "Без ишеттек һәм буйсындык", – дип әйтәләр ди).
Endonezyaca:
Lalu Kami berfirman: "Pukullah mayat itu dengan sebahagian anggota sapi betina itu !" Demikianlah Allah menghidupkan kembali orang-orang yang telah mati, dam memperlihatkan padamu tanda-tanda kekuasaan-Nya agar kamu mengerti.
Amharca:
«(በድኑን) በከፊሏም ምቱት» አልን፤ እንደዚሁ አላህ ሙታንን ያስነሳል፤ ታውቁም ዘንድ ታምራቶችን ያሳያችኋል፡፡
Tamilce:
ஆக, “அதில் சில (பாகத்)தைக்கொண்டு (இறந்த) அவரை அடியுங்கள்” எனக் கூறினோம். இவ்வாறுதான், இறந்தவர்களை அல்லாஹ் உயிர்ப்பிப்பான். இன்னும், நீங்கள் சிந்தித்து புரிவதற்காக தன் அத்தாட்சிகளை அவன் உங்களுக்குக் காண்பிப்பான்.
Korece:
그 소의 일부를 가지고 그 시체를 때리라하여 하나님께서 죽은 자를 소생시켜 그분의 예증 을 그처럼 밝히시니 너회는 이해 하게 되리라
Vietnamca:
TA đã phán: “Các ngươi hãy lấy xương (của con bò đã cắt tiết) đánh vào nó (thi thể của nạn nhân).” Với cách đó, Allah làm cho người chết sống lại (chỉ ra kẻ sát nhân), đồng thời để Ngài trình bày cho các ngươi thấy các phép lạ của Ngài, mong rằng các ngươi biết suy nghĩ.
Ayet Linkleri: