Arapça:
قَالُوا تَاللَّهِ تَفْتَأُ تَذْكُرُ يُوسُفَ حَتَّىٰ تَكُونَ حَرَضًا أَوْ تَكُونَ مِنَ الْهَالِكِينَ
Çeviriyazı:
ḳâlû tellâhi tefteü teẕküru yûsüfe ḥattâ tekûne ḥaraḍan ev tekûne mine-lhâlikîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dediler ki: "Hâlâ Yusuf'u sayıklayıp duruyorsun. Allah'a yemin ederiz ki, sonunda eriyip gideceksin, tükenip helak olacaksın. Hayret doğrusu!"
Diyanet İşleri:
Allah'a yemin ederiz ki, Yusuf'u anıp durman seni bitkin düşürecek veya helak olacaksın dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Allah'a andolsun dediler, hala Yusuf'u anıp durmadasın, sonunda hastalanıp eriyecek, yahut da helak olup gideceksin.
Şaban Piriş:
Allah’a yemin ederiz ki, hala Yusuf’u anıp duruyorsun. Helaka yüz tutacaksın ya da helak olacaksın, dediler.
Edip Yüksel:
Dediler ki: "ALLAH'a andolsun, Yusuf'u anmaya devam edersen ya hasta düşeceksin veya öleceksin."
Ali Bulaç:
Allah adına, hayret" dediler. "Hala Yusuf'u anıp durmaktasın. Sonunda (ya kahrından) hastalanacaksın ya da helake uğrayanlardan olacaksın.
Suat Yıldırım:
Oğulları şöyle dediler: “Ömrün geçti gitti, hâlâ Yusuf'u dilinden düşürmüyorsun. Vallahi “Yusuf!” diye diye kederden eriyeceksin veya büsbütün ölüp gideceksin”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dediler ki: «Vallahi sen helâke yüz tutuncaya kadar veya helâk olmuşlardan oluncaya değin Yusuf´u anıp durmaktan geri kalmayacaksın.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Dediler ki: "Hâlâ Yûsuf'u anıp duruyorsun. Sonunda ya kederinden eriyeceksin yahut da helâk olup gideceksin."
Bekir Sadak:
«Yoksa sen Yusuf musun?» dediler. «Ben Yusuf´um, bu da kardesim. Allah bize iyilikte bulundu
İbni Kesir:
Dediler ki: Vallahi sen, hala Yusuf´u anıp duruyorsun, sonunda ya kederinden bitkin düşeceksin veya helake uğrayanlardan olacaksın.
Adem Uğur:
(Oğulları:) "
İskender Ali Mihr:
(Oğulları) şöyle dediler: “Allah´a andolsun ki
Celal Yıldırım:
Oğulları ona, «Allah´a yemin olsun ki, sen durmadan Yûsuf´u ana ana, ya üzüntüden bitkin düşeceksin, ya da yok olup gidenlerden olacaksın,» dediler.
Tefhim ul Kuran:
«Allah adına, hayret» dediler. «Hâlâ Yusuf´u anıp durmaktasın. Sonunda (ya kahrından) hastalanacaksın ya da helake uğrayanlardan olacaksın.»
Fransızca:
- Ils dirent : "Par Allah ! Tu ne cesseras pas d'évoquer Joseph, jusqu'à ce que t'épuises ou que tu sois parmi les morts".
İspanyolca:
Dijeron: «¡Por Alá, que no vas a dejar de recordar a José hasta ponerte enfermo o morir!»
İtalyanca:
Dissero: «Per Allah! Smetti di ricordare Giuseppe, finirai per consumarti e morirne!».
Almanca:
Sie sagten: "Bei ALLAH! Du wirst nie aufhören, Yusuf zu gedenken, bis du todgeweiht oder selbst unter den Toten bist."
Çince:
他们说:指真主发誓,你将念念不忘优素福,直到你变成为憔悴的或死亡的。
Hollandaca:
Zijne zonen zeiden: Bij God, zult gij dan nimmer ophouden van Jozef te spreken tot gij aan de poort des doods zijt gevoerd, of tot de smart uwe dagen eindigt.
Rusça:
Они сказали: "Клянемся Аллахом, ты не перестанешь поминать Йусуфа (Иосифа), пока не ослабеешь или не умрешь".
Somalice:
waxayna dheheen dhaar allee ma daynaysid sheegidda Yuusuf intaad ka tabar gabtid ama ka halaagsantid.
Swahilice:
Wakasema: Wallahi! Huachi kumkumbuka Yusuf mpaka uwe mgonjwa au uwe katika walio hiliki.
Uygurca:
ئۇلار: «اﷲ نىڭ نامى بىلەن قەسەمكى، سەن يۇسۇفنى ياد ئېتىۋېرىپ (ھەسرەتتىن) ھالاك بولۇشقا تاس قالىدىغان ياكى ھالاك بولىدىغان بولدۇڭ» دېدى
Japonca:
かれらは言った。「アッラーにかけて申し上げます。あなたはユースフを思うことを止めなければ,重態に陥,或は死んでしまいます。」
Arapça (Ürdün):
«قالوا تالله» لا «تفتأ» تزال «تذكر يوسف حتى تكون حرضا» مشرفا على الهلاك لطول مرضك وهو مصدر يستوي فيه الواحد وغيره «أو تكون من الهالكين» الموتى.
Hintçe:
(ये देखकर उनके बेटे) कहने लगे कि आप तो हमेशा यूसुफ को याद ही करते रहिएगा यहाँ तक कि बीमार हो जाएगा या जान ही दे दीजिएगा
Tayca:
พวกเขากล่าวว่า “ขอสาบานต่ออัลลอฮ์ท่านยังคงรำลึกถึงยูซุฟอยู่ จนกระทั่งท่านเจ็บจวนจะตายหรือท่านจะพินาศไป”
İbranice:
אמרו: 'באלוהים! האם לא תפסיק להזכיר את יוסף עד שייגמר לך הכוח או תמות
Hırvatça:
"Allaha nam", rekoše oni, "ti toliko spominješ Jusufa da ćeš teško oboljeti ili umrijeti!"
Rumence:
Ei spuseră: “Pe Dumnezeu! Nu vei înceta să te gândeşti la Iosif până ce nu vei ajunge la capătul puterilor ori până nu vei pieri.”
Transliteration:
Qaloo taAllahi taftao tathkuru yoosufa hatta takoona haradan aw takoona mina alhalikeena
Türkçe:
Dediler ki: "Hâlâ Yûsuf'u anıp duruyorsun. Sonunda ya kederinden eriyeceksin yahut da helâk olup gideceksin."
Sahih International:
They said, "By Allah, you will not cease remembering Joseph until you become fatally ill or become of those who perish."
İngilizce:
They said: "By Allah! (never) wilt thou cease to remember Joseph until thou reach the last extremity of illness, or until thou die!"
Azerbaycanca:
(Oğlanları Yə’quba) dedilər: “Allaha and olsun ki, sən Yusif deyə-deyə xəstələnib əldən düşəcək, ya da öləcəksən!”
Süleyman Ateş:
Dediler ki: "Vallahi sen, Yusuf'u ana ana hasta olacaksın, yahut öleceksin!"
Diyanet Vakfı:
(Oğulları:) "Allah'a andolsun ki sen hala Yusuf'u anıyorsun. Sonunda ya hasta olacaksın ya da büsbütün helak olacaksın!" dediler.
Erhan Aktaş:
“Yûsuf’u anmaya devam edersen, vallahi sonunda üzüntünden ya hasta olacaksın veya öleceksin.” dediler.
Kral Fahd:
(Oğulları:) «Allah'a andolsun ki sen hâla Yusuf'u anıyorsun. Sonunda ya hasta olacaksın ya da büsbütün helâk olacaksın!» dediler.
Hasan Basri Çantay:
Dediler ki: «Haalâ Yuusufu anıb duruyorsun. Andolsun ki sonunda ya kederinden hastalanıb eriyeceksin, yahud helake uğrayanlardan olacaksın».
Muhammed Esed:
"Allah şahittir ki" dediler, "(bu) Yusuf´un anısı seni iyice çökertmeden ya da öldürmeden peşini bırakmayacak!"
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Babalarına dediler ki: “Hâlâ Yûsuf’u anıp duruyorsun. Allah’a yemin ederiz ki, sonunda kederinden eriyeceksin veya helâke düşenlerden olacaksın.”
Portekizce:
Disseram-lhe: Por Deus, não cessarás de recordar-te de José até que adoeças gravemente ou fiques moribundo!?
İsveççe:
[Sönerna] sade: "Gud Sig förbarme! Skall du inte sluta att tänka på Josef, förrän du ligger för döden eller din hälsa är bruten?"
Farsça:
گفتند: به خدا آن قدر از یوسف یاد می کنی تا سخت ناتوان شوی یا جانت را از دست بدهی.
Kürtçe:
ووتیان سوێند بەخوا وازناھێنی ھەربیری یوسف دەکەیتەوە ھەتا پەکت دەکەوێت بەنەخۆشی وخەفەت خواردن یان دەمریت و دەچیتە ڕیزی لە ناوچوان
Özbekçe:
Улар: «Аллоҳга қасамки, токи мадордан кетгунингча ёки ҳалок бўлувчилардан бўлгунингча, Юсуфни зикр қилаверасан», дедилар. (Яъни, йўқ бўлиб кетган Юсуфни эслайвериб, ҳолдан тоясан ёки бир йўла ҳалок бўласан, дейишди.)
Malayca:
Mereka berkata: "Demi Allah, ayah tak habis-habis ingat kepada Yusuf, sehingga ayah menjadi sakit merana, atau menjadi dari orang-orang yang binasa".
Arnavutça:
(Bijtë e Jakubit) thanë: “Pasha Perëndinë, ti po e përmend Jusufin papra, saqë do të sëmuresh rëndë ose do të vdesish!”
Bulgarca:
Рекоха: “Кълнем се в Аллах, не ще престанеш да си спомняш за Юсуф, докато не стигнеш до влошаване или умреш.”
Sırpça:
„Аллаха нам“, рекоше они, „ти толико спомињеш Јосифа да ћеш тешко да оболиш или умреш!“
Çekçe:
I řekli: 'Při Bohu, což nepřestaneš vzpomínat na Josefa, dokud nezeslábneš zármutkem anebo se nezahubíš?'
Urduca:
بیٹوں نے کہا "خدارا! آپ تو بس یوسف ہی کو یاد کیے جاتے ہیں نوبت یہ آ گئی ہے کہ اس کے غم میں اپنے آپ کو گھلا دیں گے یا اپنی جان ہلاک کر ڈالیں گے"
Tacikçe:
Гуфтанд: «Ба Худо савганд пайваста Юсуфро ёд мекунӣ, то бемор гардӣ ё бимирӣ».
Tatarca:
Әйттеләр: "Ий атабыз, валлаһи син һаман Йусуфны сөйлисең, болай булсаң аның өчен сырхау булырсың яки һәлак булырсың!"
Endonezyaca:
Mereka berkata: "Demi Allah, senantiasa kamu mengingati Yusuf, sehingga kamu mengidapkan penyakit yang berat atau termasuk orang-orang yang binasa".
Amharca:
(እነርሱም) «በአላህ እንምላለን፡፡ ለጥፋት የቀረብክ እስከምትሆን ወይም ከጠፊዎቹ እስከምትሆን ድረስ ዩሱፍን ከማውሳት አትወገድም» አሉ፡፡
Tamilce:
“அல்லாஹ்வின் மீது சத்தியமாக! அழிவை நெருங்கியவராக நீர் ஆகும் வரை; அல்லது, இறந்தவர்களில் நீர் ஆகும் வரை யூஸுஃபை நினைவு கூர்ந்து கொண்டே இருப்பீர் (போலும்)” என்று அவர்கள் கூறினார்கள்.
Korece:
이때 아들들이 말하기를 하 나님께 맹세하건대 요셉의 생각에서 벗어나소서 그렇지 아니하면 최악의 병이 들거나 세상을 떠나 게 됩니다
Vietnamca:
(Các con) khuyên (Ya’qub): “Xin thề với Allah, việc cha đau buồn vì nhớ nhung Yusuf thế này sẽ khiến cha ngã bệnh hoặc sẽ chết sớm.”
Ayet Linkleri: