Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

65

Ayet No: 

72

Sayfa No: 

10

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ عَلِمْتُمُ الَّذِينَ اعْتَدَوْا مِنكُمْ فِي السَّبْتِ فَقُلْنَا لَهُمْ كُونُوا قِرَدَةً خَاسِئِينَ

Çeviriyazı: 

veleḳad `alimtümü-lleẕîne-`tedev minküm fi-ssebti feḳulnâ lehüm kûnû ḳiradeten ḫâsiîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İçinizden cumartesi günü yasağını çiğneyenleri elbette bilirsiniz. İşte bundan dolayı onlara "sefil maymunlar olun!" dedik.

Diyanet İşleri: 

İçinizden cumartesi günü azgınlık edenleri elbette biliyorsunuz. Onlara "Aşağılık birer maymun olunuz" dedik; bunu, çağdaşlarına ve sonradan geleceklere bir ceza örneği ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara öğüt olsun diye yaptık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bilirsiniz elbet, içinizde cumartesi gününe hürmet etmeyip emirden çıkanlara aşağılık maymun olun demiştik.

Şaban Piriş: 

İçinizden cumartesi gününde yasağı çiğneyenleri de elbette biliyorsunuz. İşte biz onlara: Hor ve aşağılık maymunlar olun, dedik.

Edip Yüksel: 

Sizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri elbette biliyorsunuz. Onlara "Aşağılık maymunlar olun," dedik.

Ali Bulaç: 

Andolsun, sizden cumartesi (günü) yasağı çiğneyenleri elbette biliyorsunuz. İşte Biz, onlara: "Aşağılık maymunlar olun" dedik.

Suat Yıldırım: 

İçinizden cumartesi günü haddi aşanları elbette bilirsiniz. Biz böyle yapanlara «Aşağılık maymun olun!» dedik.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Andolsun ki, sizler içinizden cumartesi gününde haddi tecavüz edenleri elbette bilmişsinizdir. Biz de onlara «Sefil, hakîr maymunlar olunuz» demiştik.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun, içinizden Cumartesi gününde azgınlık yapanları siz bilirsiniz. Onlara şöyle dedik: "Aşağılık maymunlar oluverin."

Bekir Sadak: 

(65-66) Icinizden cumartesi gunu azginlik edenleri elbette biliyorsunuz. Onlara «Asagilik birer maymun olunuz» dedik&quot

İbni Kesir: 

Andolsun ki, içinizden cumartesi günü haddi aşanları elbette bilirsiniz. İşte biz onlara: Aşağılık maymunlar olun, dedik.

Adem Uğur: 

İçinizden cumartesi günü azgınlık edip de, bu yüzden kendilerine: Aşağılık maymunlar olun! dediklerimizi elbette bilmektesiniz.

İskender Ali Mihr: 

Andolsun ki sizden cumartesi günündeki (avlanma yasağını) çiğneyenleri biliyordunuz. O zaman onlara: “Kovulmuş maymunlar olun.” dedik.

Celal Yıldırım: 

İçinizden Cumartesi gününde (ilâhî buyrukları ve o güne olan hürmeti çiğneyip) tecavüz edenleri elbette bilirsiniz. Biz onlara : «Rahmetten uzak hor ve hakir maymunlar olun!» demiştik.

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, sizden Cumartesi (günü) haddi aşanları elbette biliyorsunuz. İşte biz, onlara: «Aşağılık maymunlar olunuz» dedik.

Fransızca: 

Vous avez certainement connu ceux des vôtres qui transgressèrent le Sabbat. Et bien Nous leur dîmes : "Soyez des singes abjects ! "

İspanyolca: 

Sabéis, ciertamente, quiénes de vosotros violaron el sábado. Les dijimos: «¡Convertíos en monos repugnantes!»

İtalyanca: 

Avrete saputo di quelli dei vostri che trasgredirono il Sabato ai quali dicemmo: "Siate scimmie reiette".

Almanca: 

Und gewiß, bereits habt ihr diejenigen von euch gekannt, die am Sabat Übertretung begangen haben, dann sagten WIR ihnen: "Werdet zu ausgestoßenen Affen."

Çince: 

你们确已认识你们中有些人,在安息日超越法度,故我对他们说:你们变成卑贱的猿猴吧。

Hollandaca: 

Gij wist reeds wat hun was wedervaren die den Sabbat hadden ontwijd, en tot welken wij zeiden: "Verandert in apen en zijt uit de maatschappij gestooten".

Rusça: 

Вы знали тех из вас, которые нарушили субботу. Мы сказали им: "Будьте обезьянами презренными!"

Somalice: 

dhab ahaanbaad u ogtihin kuwii xadgudbay Sabtida, oo idinka mid ah markaasaan ku nidhi noqda daanyeer la fageeyo (oo dullaysan).

Swahilice: 

Na hakika mlikwisha yajua ya wale miongoni mwenu walio ivunja Sabato, (siku ya mapumziko, Jumaa Mosi) na tukawaambia: Kuweni manyani wadhalilifu.

Uygurca: 

ئاراڭلاردىكى شەنبە كۈنى (بېلىق تۇتماسلىق) توغرىسىدىكى شەرىئەت چەكلىمىسىدىن چىقىپ كەتكۈچىلەرنى (قانداق قىلغانلىقىمىزنى)، ئەلۋەتتە بىلىسىلەر، بىز ئۇلارغا: «خار مايمۇن بولۇپ كېتىڭلار» دېدۇق

Japonca: 

またあなたがたは,自分たちの中で安息日の提を破った者に就いて知っている,われはかれらに言い渡した。「あなたがたは猿になれ,卑められ排斥されよ。」

Arapça (Ürdün): 

«ولقد» لام قسم «علمتم» عرفتم «الذين اعتدوا» تجاوزوا الحد «منكم في السبت» بصيد السمك وقد نهيناهم عنه وهم أهل آيلة «فقلنا لهم كونوا قردة خاسئين» مبعدين فكانوا وهلكوا بعد ثلاثة أيام.

Hintçe: 

और अपनी क़ौम से उन लोगों की हालत तो तुम बखूबी जानते हो जो शम्बे (सनीचर) के दिन अपनी हद से गुज़र गए (कि बावजूद मुमानिअत शिकार खेलने निकले) तो हमने उन से कहा कि तुम राइन्दे गए बन्दर बन जाओ (और वह बन्दर हो गए)

Tayca: 

และแน่นอนพวกเจ้ารู้กันแล้วถึงบรรดาผู้ที่อยู่ในพวกของเจ้าที่ได้ละเมิดในวันสับบาโต แล้วเราได้กล่าวแก่พวกเขาว่า พวกเจ้าจงเป็นลิงที่ถูกขับไล่ให้ห่างไกล

İbranice: 

אתם כבר יודעים שעל אלה מקרבכם אשר חיללו את השבת, אמרנו להם ':היו קופים סלודים

Hırvatça: 

Vama je poznato šta se dogodilo onima od vas koji su subotu oskrnavili, pa smo im Mi rekli: "Budite majmuni prezreni!"

Rumence: 

Îi cunoaşteţi pe aceia, dintre voi, care au încălcat Sabbatul? Noi le-am spus: “Fiţi maimuţe spurcate!”

Transliteration: 

Walaqad AAalimtumu allatheena iAAtadaw minkum fee alssabti faqulna lahum koonoo qiradatan khasieena

Türkçe: 

Yemin olsun, içinizden Cumartesi gününde azgınlık yapanları siz bilirsiniz. Onlara şöyle dedik: "Aşağılık maymunlar oluverin."

Sahih International: 

And you had already known about those who transgressed among you concerning the sabbath, and We said to them, "Be apes, despised."

İngilizce: 

And well ye knew those amongst you who transgressed in the matter of the Sabbath: We said to them: "Be ye apes, despised and rejected."

Azerbaycanca: 

Həqiqətdə siz bilirsiniz ki, içərinizdən bə’zi kəslər şənbə günü (Davud zamanında şənbə günü balıq ovunun qadağan edilməsi) haqqında olan əmrdən kənara çıxdılar. Biz də onlara: “(Zəlil və) həqir meymunlar olun!” – dedik.

Süleyman Ateş: 

İçinizden, Cumartesi günü (avlanma yasağı)nı çiğneyenleri elbette bilmişsinizdir; işte onlara: "Aşağılık maymunlar olun!" dedik.

Diyanet Vakfı: 

İçinizden cumartesi günü azgınlık edip de, bu yüzden kendilerine: Aşağılık maymunlar olun! dediklerimizi elbette bilmektesiniz.

Erhan Aktaş: 

Elbette siz, Cumartesi yasağını çiğnemekle hadlerini aşanları biliyorsunuz. Bu nedenle onlara, “Düşkün maymunlar olun.(1)” dedik.

Kral Fahd: 

İçinizden cumartesi günü azgınlık edip de, bu yüzden kendilerine: "Aşağılık maymunlar olun!" dediklerimizi elbette bilmektesiniz.

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun, içinizden Cumartesi günü (ne saygı göstermek) hakkında (ki dînî hududu balık avlamak suretiyle) çiğneyib geçen («eyle» li) ler (in hallerini, başlarına gelenler) i de her halde bil (ib öğren) mişsinizdir. İşte biz onlara (Dâvud lisâniyle) : «Hor ve zelîl maymunlar olun» dedik, (üç gün sonra hepsi helak oldu).

Muhammed Esed: 

Nitekim, içinizde Sebt Günü´nün kutsallığını ihlal edenleri biliyoruz; bu davranışlarınızdan ötürü onlara: "Aşağılık maymunlar gibi olun!" dedik.

Gültekin Onan: 

Sizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri elbette biliyorsunuz. İşte biz onlara &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Gerçekten siz bilirsiniz ki, Dâvûd (Aleyhisselâm) zamanında kavminiz, cumartesi günü, balık avından men edilmişken, içinizden bu emri çiğneyip geçenlere: “- zelil ve hakir maymunlar olun.” dedik. (üç gün sonra da helâk oldular.)

Portekizce: 

Já sabeis o que ocorreu àqueles, dentre vós, que profanaram o sábado; a esses dissemos: "Sede símios desprezíveis!"

İsveççe: 

ni vet att det bland er fanns sådana som kränkte sabbatshelgden och att Vi uttalade [denna dom] över dem: "Bli [som] apor, föremål för [allas] hån och förakt!"

Farsça: 

بی تردید شما [سرگذشتِ کسانی از هم مسلکان خود را] که در روز شنبه [از فرمان خدا که صید ماهی را حرام کرده بود] عصیان ورزیدند دانستید که [به کیفر عصیانشان] به آنان نهیب زدیم که به صورت بوزینگانی خوار و رانده شده درآیید.

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بەڕاستی ئێوە (دەنگ وباسی) ئەوانەتان زانیبوو لەخۆتان کەدەست درێژیان کرد لە ڕۆژی شەممەدا ئەمجا پێمان وتن ببن بەمەیمونی دوور خراوە لەبەزەیی خوا

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, сизлардан шанба куни тажовузкорлик қилганларни билдингиз. Биз уларга: «Қувилган, хор-зор маймунга айланинг», дедик.

Malayca: 

Dan sesungguhnya kamu telah mengetahui (bagaimana buruknya akibat) orang-orang di antara kamu yang melanggar (larangan) pada hari Sabtu, lalu Kami berfirman kepada mereka: "Jadilah kamu kera yang hina".

Arnavutça: 

(Betohem) se ju me të vërtetë e dini grupin tuaj, i cili kaloi kufirin ditën e shtunë (që e kundërshtoi urdhërin e Zotit) dhe të cilëve Na ju thamë: “Bëhuni majmunë të poshtër!”

Bulgarca: 

И узнахте онези от вас, които престъпиха в Съботата, и им рекохме: “Бъдете маймуни презрени!”

Sırpça: 

Вама је познато шта се догодило онима од вас који су суботу оскрнавили, па смо им Ми рекли: "Будите мајмуни презрени!"

Çekçe: 

Zajisté znali jste ty mezi sebou, kdož sobotu znesvětili a jimž jsme řekli: 'Buďte opicemi opovrženými!'

Urduca: 

پھر تمہیں اپنی قوم کے اُن لوگوں کا قصہ تو معلوم ہی ہے جنہوں نے سبت کا قانون توڑا تھا ہم نے انہیں کہہ دیا کہ بندر بن جاؤ اور اس حال میں رہو کہ ہر طرف سے تم پر دھتکار پھٹکار پڑے

Tacikçe: 

Ва шинохтед он гурӯҳро, ки дар он рӯзи шанбе аз ҳадди худ таҷовуз карданд, пас ба онҳо хитоб кардем: «Бӯзинагоне хору хомӯш гардед!».

Tatarca: 

Шимбә көне хакында Аллаһ хөкемен бозучыларыгызны, әлбәттә, белдегез. Чиктән үтүчеләрне һәлак итмәк өчен Аллаһ аларга әйтте: "Хур булганыгыз хәлдә – маймыл булыгыз", – дип. Шунда ук маймыл булдылар. (Ягькуб балалары Муса гәләйһис-сәләмгә каршы килеп, җомга урына шимбә көнне сайладылар. Шуннан соң Аллаһ аларга шимбә көнне дөнья эшен вә балык тотуны хәрам кылды. Аларны сынар өчен Аллаһ әмере белән шимбә көн яр буена балыклар күп килер булдылар. Яһүдләр балыкларны күреп кызыктылар һәм балыкларны тоту өчен Аллаһуга каршы хәйлә кордылар: шимбә көн яр буена килгән балыкларны елымнар белән әйләндереп алдылар, аннары якшәмбе көнне балыкларны судан чыгардылар. Аллаһ аларга ачуланды һәм маймыл булыгыз диде, маймыл булып, һәлак булдылар).

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya telah kamu ketahui orang-orang yang melanggar diantaramu pada hari Sabtu, lalu Kami berfirman kepada mereka: "Jadilah kamu kera yang hina".

Amharca: 

እነዚያንም ከእናንተ ውስጥ በቅዳሜ ቀን (ዐሣን በማጥመድ) ወሰን ያለፉትንና ለነሱ «ወራዳዎች ስትኾኑ ዝንጀሮዎች ኹኑ» ያልናቸውን በእርግጥ ዐወቃችሁ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், சனிக்கிழமைகளில் உங்களில் (நமது கட்டளைக்கு மாறு செய்து) எல்லை மீறியவர்களை திட்டமாக நீங்கள் அறிவீர்கள். ஆக, சிறுமைப்பட்டவர்களாக குரங்குகளாக ஆகிவிடுங்கள் என அவர்களுக்கு நாம் கூறினோம்.

Korece: 

너회 가운데 안식일을 위반 한 자들이 있음을 너회가 알고 하나님이 그들에게 이르길 그대들은원숭이가 되어 저주를 받을 것이 라

Vietnamca: 

Và chắc hẳn các ngươi đã biết rõ về câu chuyện của nhóm người trong các ngươi đã phạm giới luật cấm của ngày thứ bảy, TA đã phán cho họ: “Các ngươi hãy thành loài khỉ đáng khinh!”