Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

74

Ayet No: 

1975

Sayfa No: 

275

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَلَا تَضْرِبُوا لِلَّهِ الْأَمْثَالَ ۚ إِنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لَا تَعْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

felâ taḍribû lillâhi-l'emŝâl. inne-llâhe ya`lemü veentüm lâ ta`lemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Artık Allah'a ortaklar koşmayın. Çünkü Allah, (eşi bulunmadığını) bilir, siz bilmezsiniz.

Diyanet İşleri: 

Allah'a benzerler koşmaya kalkmayın. Şüphesiz Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Artık Allah'a eşit varlıklar tanımayın; şüphe yok ki Allah bilir her şeyi ve siz bilmezsiniz.

Şaban Piriş: 

Allah'a benzerler koşmayın. Allah elbette bilir fakat siz bilmezsiniz.

Edip Yüksel: 

Öyleyse, ALLAH'a örnekler vermeyiniz; siz bilmezken ALLAH bilir.

Ali Bulaç: 

Artık Allah'a benzerler aramaya kalkışmayın; çünkü Allah bilir, siz ise bilmezsiniz.

Suat Yıldırım: 

Artık birtakım benzetmelerle, temsillerle Allah'a benzerler icad etmeyin.Çünkü Allah benzeri olmadığını bilir, ama siz bu gerçekleri bilmezsiniz.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Artık Allah için nazirler kılmayınız. Şüphe yok ki Allah Teâlâ bilir, halbuki, siz bilmezsiniz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Artık Allah'a örnekler verip durmayın. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Bekir Sadak: 

Gogun boslugunda Allah´in buyruguna boyun egerek ucan kuslara bakmiyorlar mi? Onlari Allah´tan baska tutan kimse yoktur. Inanan millet icin bunda dersler vardir.

İbni Kesir: 

Allah´a benzerler koşmaya kalkmayın. Şüphesiz Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Adem Uğur: 

Allah´a birtakım benzerler icat etmeyin. Çünkü Allah (her şeyi) bilir, siz ise bilemezsiniz.

İskender Ali Mihr: 

Artık onları (putları), Allah´ın emsali (benzeri) tutmayın! Muhakkak ki Allah, bilir ve siz bilmezsiniz.

Celal Yıldırım: 

O halde artık Allah´a misâller (=benzerler, örnekler) koşmayın. Şüphesiz ki Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Tefhim ul Kuran: 

Artık Allah´a benzerler aramağa kalkışmayın

Fransızca: 

N'attribuez donc pas à Allah des semblables. Car Allah sait, tandis que vous ne savez pas.

İspanyolca: 

¡No pongáis a Alá como objeto de vuestras comparaciones! Alá sabe, mientras que vosotros no sabéis.

İtalyanca: 

Non paragonate nulla ad Allah. Allah sa e voi non sapete.

Almanca: 

Also prägt ALLAH keine Gleichnisse! Gewiß, ALLAH weiß und ihr wisst nicht.

Çince: 

你们不要为真主打比喻。真主知道,而你们不知道。

Hollandaca: 

Vergelijk dus niets met God; want God weet alles en gij weet niets.

Rusça: 

Никого не сравнивайте с Аллахом! Воистину, Аллах знает, а вы не знаете.

Somalice: 

ee hawyeelina Eebe wax la mida Eebe wuu ogyahay idinkuse ma ogidine.

Swahilice: 

Basi msimpigie Mwenyezi Mungu mifano. Hakika Mwenyezi Mungu anajua, na nyinyi hamjui.

Uygurca: 

سىلەر اﷲ قا مىسال كەلتۇرمەڭلار (يەنى اﷲ قا بۇتلارنى ئوخشاتماڭلار، اﷲ قا شېرىك كەلتۈرمەڭلار). اﷲ ھەقىقەتەن (ھەممە ھەقىقەتنى) بىلىدۇ، سىلەر (اﷲ نىڭ بۈيۈكلۈكىنى) بىلمەيسىلەر

Japonca: 

それで,アッラーに対し同類を捏造してはならない。本当にアッラーは知っておられる。だがあなたがたは知らないのである。

Arapça (Ürdün): 

«فلا تضربوا لله الأمثال» لا تجعلوا لله أشباها تشركون به «إن الله يعلم» أن لا مثل له «وأنتم لا تعلمون» ذلك.

Hintçe: 

तो तुम (दुनिया के लोगों पर कयास करके ख़ुद) मिसालें न गढ़ो बेशक ख़ुदा (सब कुछ) जानता है और तुम नहीं जानते

Tayca: 

ดังนั้น พวกเจ้าอย่ายกอุทาหรณ์ทั้งหลายกับอัลลอฮ์เลย แท้จริงอัลลอฮ์นั้นทรงรอบรู้ และพวกเจ้าไม่รู้เท่าพระองค์

İbranice: 

לכן אל תמשילו משלים לאלוהים. אכן אלוהים יודע ואתם אינכם יודעים

Hırvatça: 

Zato s Allahom ništa ne poredite! Allah, doista, zna, a vi ne znate!

Rumence: 

Nu daţi asemănări lui Dumnezeu. Dumnezeu ştie, însă voi nu ştiţi.

Transliteration: 

Fala tadriboo lillahi alamthala inna Allaha yaAAlamu waantum la taAAlamoona

Türkçe: 

Artık Allah'a örnekler verip durmayın. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Sahih International: 

So do not assert similarities to Allah. Indeed, Allah knows and you do not know.

İngilizce: 

Invent not similitudes for Allah: for Allah knoweth, and ye know not.

Azerbaycanca: 

(Allah qoşduğunuz şərikləri, Onun yaratdıqlarını) Allaha bənzətməyin. Allah (heç bir şəriki olmadığını, heç bir məxluqun Ona bənzəmədiyini) bilir, siz isə (bu həqiqəti) bilmirsiniz!

Süleyman Ateş: 

Allah'a meseller vermeğe (benzetmeler yapmağa) kalkmayın! Çünkü Allah (benzetme yapmayı) bilir, siz ise bilmezsiniz!

Diyanet Vakfı: 

Allah'a birtakım benzerler icat etmeyin. Çünkü Allah (her şeyi) bilir, siz ise bilemezsiniz.

Erhan Aktaş: 

Artık Allah’a benzerler uydurmayın. Kuşkusuz, Allah bilir siz bilmezsiniz.

Kral Fahd: 

Allah’a birtakım benzerler (ve ortaklar) icat etmeyin. Çünkü Allah (herşeyi) bilir, siz ise bilemezsiniz.

Hasan Basri Çantay: 

Artık Allaha benzerler koşub durmayın. Çünkü Allah (her şey´i) biliyor, siz bilmiyorsunuz.

Muhammed Esed: 

Öyleyse, sakın Allah´la (başkaları arasında) herhangi bir benzerlik kurmaya kalkmayın! Çünkü, Allah (her şeyin aslını) biliyor, ama siz bilmiyorsunuz.

Gültekin Onan: 

Artık Tanrı´ya benzerler aramaya kalkışmayın

Ali Fikri Yavuz: 

Artık Allah’a ortak koşmayın, çünkü Allah, eşi bulunmadığını biliyor. Siz ise, bu gerçeği bilmiyorsunuz.

Portekizce: 

Não compareis ninguém a Deus, porque Ele sabe e vós ignorais.

İsveççe: 

Och gör inte Gud till föremål för jämförelser! Gud vet [allt], men ni har ingen [verklig] kunskap.

Farsça: 

بنابراین برای خدا اوصافی [همانند اوصاف موجودات] مَثَل نزنید، یقیناً خدا [کُنه ذات و حقیقت صفات خود را] می داند و شما نمی دانید.

Kürtçe: 

کەواتە وێنە بۆ خوا مەھێننەوە بەڕاستی خوا دەزانێت و ئێوە نازانن

Özbekçe: 

Аллоҳга зарбул масал келтирманглар! Албатта, Аллоҳ биладир. Сизлар эса, билмайсизлар.

Malayca: 

Oleh itu, janganlah kamu mengadakan sesuatu yang sebanding dengan Allah, kerana sesungguhnya Allah mengetahui (setakat mana buruknya perbuatan syirik kamu) sedang kamu tidak mengetahuinya.

Arnavutça: 

Andaj, mos i mveshni Perëndisë gjasime! Me të vërtetë, Perëndia di, e ju nuk dini.

Bulgarca: 

И не сторвайте подобия на Аллах! Аллах знае, вие не знаете.

Sırpça: 

Зато ништа не поредите са Аллахом! Аллах, заиста, зна, а ви не знате!

Çekçe: 

Nečiňte tedy srovnání žádná o Bohu, vždyť Bůh zajisté dobře zná, zatímco z vás nikdo nic neví!

Urduca: 

پس اللہ کے لیے مثالیں نہ گھڑو، اللہ جانتا ہے، تم نہیں جانتے

Tacikçe: 

Барои Худо мисол наоред; Худо медонад ва шумо намедонед.

Tatarca: 

Аллаһуга һичнәрсәне мисал кылмагыз! Чөнки Ул һичнәрсәгә охшамыйдыр, Аллаһ, әлбәттә, һәрнәрсәне беләдер, әмма сез күп нәрсәне белмисез.

Endonezyaca: 

Maka janganlah kamu mengadakan sekutu-sekutu bagi Allah. Sesungguhnya Allah mengetahui, sedang kamu tidak mengetahui.

Amharca: 

ለአላህም አምሳያዎችን አታድርጉ፡፡ አላህ (መሳይ እንደሌለው) ያውቃል፡፡ እናንተ ግን አታውቁም፡፡

Tamilce: 

ஆகவே, அல்லாஹ்விற்கு நீங்கள் உதாரணங்களை(யும் தன்மைகளையும்) விவரிக்காதீர்கள். நிச்சயமாக அல்லாஹ் (தன் தன்மையை) அறிவான்; நீங்களோ (அவனது தன்மைகளை அவன் உங்களுக்கு அறிவித்தால் தவிர) அறிய மாட்டீர்கள்.

Korece: 

그러므로 하나님께 어떤 것 도 비유하지 말라 실로 하나님은 너희들이 알지 못하는 것을 알고 계시너라

Vietnamca: 

Vì vậy, các ngươi (hỡi con người) chớ đừng đưa ra hình ảnh so sánh với Allah, bởi quả thật, Allah biết còn các ngươi thì không biết.