Türkçe:
Artık Allah'a örnekler verip durmayın. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Sahih International:
So do not assert similarities to Allah. Indeed, Allah knows and you do not know.
İngilizce:
Invent not similitudes for Allah: for Allah knoweth, and ye know not.
Azerbaycanca:
(Allah qoşduğunuz şərikləri, Onun yaratdıqlarını) Allaha bənzətməyin. Allah (heç bir şəriki olmadığını, heç bir məxluqun Ona bənzəmədiyini) bilir, siz isə (bu həqiqəti) bilmirsiniz!
Süleyman Ateş:
Allah'a meseller vermeğe (benzetmeler yapmağa) kalkmayın! Çünkü Allah (benzetme yapmayı) bilir, siz ise bilmezsiniz!
Diyanet Vakfı:
Allah'a birtakım benzerler icat etmeyin. Çünkü Allah (her şeyi) bilir, siz ise bilemezsiniz.
Kral Fahd:
Allah’a birtakım benzerler (ve ortaklar) icat etmeyin. Çünkü Allah (herşeyi) bilir, siz ise bilemezsiniz.
Hasan Basri Çantay:
Artık Allaha benzerler koşub durmayın. Çünkü Allah (her şey´i) biliyor, siz bilmiyorsunuz.
Muhammed Esed:
Öyleyse, sakın Allah´la (başkaları arasında) herhangi bir benzerlik kurmaya kalkmayın! Çünkü, Allah (her şeyin aslını) biliyor, ama siz bilmiyorsunuz.
Gültekin Onan:
Artık Tanrı´ya benzerler aramaya kalkışmayın
Ali Fikri Yavuz:
Artık Allah’a ortak koşmayın, çünkü Allah, eşi bulunmadığını biliyor. Siz ise, bu gerçeği bilmiyorsunuz.
Portekizce:
Não compareis ninguém a Deus, porque Ele sabe e vós ignorais.
İsveççe:
Och gör inte Gud till föremål för jämförelser! Gud vet [allt], men ni har ingen [verklig] kunskap.
Farsça:
بنابراین برای خدا اوصافی [همانند اوصاف موجودات] مَثَل نزنید، یقیناً خدا [کُنه ذات و حقیقت صفات خود را] می داند و شما نمی دانید.
Kürtçe:
کەواتە وێنە بۆ خوا مەھێننەوە بەڕاستی خوا دەزانێت و ئێوە نازانن
Özbekçe:
Аллоҳга зарбул масал келтирманглар! Албатта, Аллоҳ биладир. Сизлар эса, билмайсизлар.
Malayca:
Oleh itu, janganlah kamu mengadakan sesuatu yang sebanding dengan Allah, kerana sesungguhnya Allah mengetahui (setakat mana buruknya perbuatan syirik kamu) sedang kamu tidak mengetahuinya.
Arnavutça:
Andaj, mos i mveshni Perëndisë gjasime! Me të vërtetë, Perëndia di, e ju nuk dini.
Bulgarca:
И не сторвайте подобия на Аллах! Аллах знае, вие не знаете.
Sırpça:
Зато ништа не поредите са Аллахом! Аллах, заиста, зна, а ви не знате!
Çekçe:
Nečiňte tedy srovnání žádná o Bohu, vždyť Bůh zajisté dobře zná, zatímco z vás nikdo nic neví!
Urduca:
پس اللہ کے لیے مثالیں نہ گھڑو، اللہ جانتا ہے، تم نہیں جانتے
Tacikçe:
Барои Худо мисол наоред; Худо медонад ва шумо намедонед.
Tatarca:
Аллаһуга һичнәрсәне мисал кылмагыз! Чөнки Ул һичнәрсәгә охшамыйдыр, Аллаһ, әлбәттә, һәрнәрсәне беләдер, әмма сез күп нәрсәне белмисез.
Endonezyaca:
Maka janganlah kamu mengadakan sekutu-sekutu bagi Allah. Sesungguhnya Allah mengetahui, sedang kamu tidak mengetahui.
Amharca:
ለአላህም አምሳያዎችን አታድርጉ፡፡ አላህ (መሳይ እንደሌለው) ያውቃል፡፡ እናንተ ግን አታውቁም፡፡
Tamilce:
ஆகவே, அல்லாஹ்விற்கு நீங்கள் உதாரணங்களை(யும் தன்மைகளையும்) விவரிக்காதீர்கள். நிச்சயமாக அல்லாஹ் (தன் தன்மையை) அறிவான்; நீங்களோ (அவனது தன்மைகளை அவன் உங்களுக்கு அறிவித்தால் தவிர) அறிய மாட்டீர்கள்.
Korece:
그러므로 하나님께 어떤 것 도 비유하지 말라 실로 하나님은 너희들이 알지 못하는 것을 알고 계시너라
Vietnamca:
Vì vậy, các ngươi (hỡi con người) chớ đừng đưa ra hình ảnh so sánh với Allah, bởi quả thật, Allah biết còn các ngươi thì không biết.