Arapça:
وَوَهَبْنَا لَهُ مِن رَّحْمَتِنَا أَخَاهُ هَارُونَ نَبِيًّا
Çeviriyazı:
vevehebnâ lehû mir raḥmetinâ eḫâhü hârûne nebiyyâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Rahmetimizden de ona, kardeşi Harun'u bir peygamber olarak ihsan eyledik. Meâli Şerifi
Diyanet İşleri:
Rahmetimizden, kardeşi Harun'u bir peygamber olarak ona bağışladık.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Rahmetimizden bir lütuf olarak kardeşi Harun'u da peygamber ettik.
Şaban Piriş:
O’na rahmetimizden kardeşi Harun’u peygamber olarak bağışlamıştık.
Edip Yüksel:
Katımızdan bir rahmet olarak kardeşi Harun'u kendisine peygamber olarak armağan ettik.
Ali Bulaç:
Ona Rahmetimiz'den kardeşi Harun'u da bir peygamber olarak armağan ettik.
Suat Yıldırım:
Ve rahmet ve keremimizden, kardeşi Harun'u da nebî olarak ona ihsan etmiştik. [28,34; 20,31; 26,13] {KM, Çıkış 7,1}
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve ona rahmetimizden olarak kardeşi Harûn´u bir nebi olmak üzere ihsan ettik.
Yaşar Nuri Öztürk:
Rahmetimizden ona kardeşi Hârun'u bir peygamber olarak armağan ettik.
Bekir Sadak:
Onlarin ardindan, namazi birakan, sehvetlerine uyan bir nesil geldi. iste bunlar azginliklarinin karsiligini goreceklerdir.
İbni Kesir:
Ve rahmetimizden ötürü ona
Adem Uğur:
Rahmetimizin bir sonucu olarak ona kardeşi Harun´u bir peygamber olarak armağan ettik.
İskender Ali Mihr:
Ve ona, rahmetimizden kardeşi Harun (A.S)´ı Nebî (Peygamber) olarak bahşettik.
Celal Yıldırım:
Ve rahmetimizden kardeşi Harun´u peygamber olarak ona (bir rahmet bağışı olarak) verdik.
Tefhim ul Kuran:
Ona rahmetimizden kardeşi Harun´u da bir peygaber olarak armağan ettik.
Fransızca:
Et par Notre miséricorde, Nous lui donnâmes Aaron son frère comme prophète.
İspanyolca:
Por una misericordia Nuestra, le regalamos como profeta a su hermano Aarón.
İtalyanca:
E come misericordia da parte Nostra, gli demmo suo fratello Aronne, come profeta.
Almanca:
Und WIR schenkten ihm aus Unserer Gnade heraus seinen Bruder Harun als einen Propheten.
Çince:
我为了慈爱而把他哥哥先知哈伦给他做助手。
Hollandaca:
Wij gaven hem door onze genade, zijn broeder Aäron, een profeet, als zijn helper.
Rusça:
По Своей милости Мы сделали для него его брата Харуна (Аарона) пророком.
Somalice:
waxaana ka siinnay naxariistanada walaalkiis Haaruun oo nabi ah.
Swahilice:
Nasi kwa rehema zetu tukampa nduguye, Harun, awe Nabii.
Uygurca:
ئۇنىڭغا بىز مەرھەمەت قىلىپ قېرىندىشى ھارۇننى پەيغەمبەر قىلىپ بەردۇق
Japonca:
またわれの慈悲により,その兄のハールーンを,預言者としてかれに授けた。
Arapça (Ürdün):
«ووهينا له من رحمتنا» نعمتنا «أخاه هارون» بدل أو عطف بيان «نبيا» حال هي المقصودة بالهبة إجابة لسؤاله أن يرسل أخاه معه وكان أسنَّ منه.
Hintçe:
और हमने उन्हें अपनी ख़ास मेहरबानी से उनके भाई हारून को (उनका वज़ीर बनाकर) इनायत फ़रमाया
Tayca:
และเราได้ให้ความเมตตาของเราแก่เขาของภูเขาฎูร และเราได้ให้เขาเข้ามาใกล้ชิดเพื่อบอกความลับ
İbranice:
והענקנו לו ברחמינו את אחיו אהרון הנביא (לעזור לו)
Hırvatça:
i darovali mu, iz milosti Naše, kao vjerovjesnika brata njegova Haruna.
Rumence:
Noi i l-am dăruit prin milostivenia Noastră, ca profet, pe fratele său, Aaron.
Transliteration:
Wawahabna lahu min rahmatina akhahu haroona nabiyyan
Türkçe:
Rahmetimizden ona kardeşi Hârun'u bir peygamber olarak armağan ettik.
Sahih International:
And We gave him out of Our mercy his brother Aaron as a prophet.
İngilizce:
And, out of Our Mercy, We gave him his brother Aaron, (also) a prophet.
Azerbaycanca:
Və öz mərhəmətimizdən qardaşı Harunu da bir peyğəmbər olaraq ona bəxş etdik.
Süleyman Ateş:
Ona, acıdığımızdan dolayı kardeşi Harun'u da peygamber olarak armağan ettik.
Diyanet Vakfı:
Rahmetimizin bir sonucu olarak ona kardeşi Harun'u bir peygamber olarak armağan ettik.
Erhan Aktaş:
Ona rahmetimizden bir Nebi olarak kardeşi Hârûn’u armağan ettik.
Kral Fahd:
Rahmetimizin bir sonucu olarak ona kardeşi Harun'u bir peygamber olarak armağan ettik.
Hasan Basri Çantay:
Onu, rahmetimiz cümlesinden, biraderi Hârunu da bir peygamber olarak ihsan etdik.
Muhammed Esed:
ve o´na bahşettiğimiz rahmetin bir devamı olarak, kardeşi Harun´u da (o´nunla beraber) haberci kılmıştık.
Gültekin Onan:
Ona rahmetimizden kardeşi Harun´u da bir peygamber olarak armağan ettik.
Ali Fikri Yavuz:
Rahmetimizden de ona, kardeşi Harûn’u bir peygamber olarak ihsan eyledik.
Portekizce:
E o agraciamos com a Nossa misericórdia, com seu irmão Aarão, outro profeta.
İsveççe:
och i Vår nåd gav Vi honom [som medhjälpare] hans broder Aron [och kallade honom till] profet.
Farsça:
و از رحمت خود برادرش هارون را که دارای مقام پیامبری بود، به او بخشیدیم.
Kürtçe:
وە لەبەزەیی و بەخشندەیی خۆمان بەخشیمان بەو (موسا) بە ھارونی برای کە پێغەمبەر بوو
Özbekçe:
Ва унга Ўз раҳматимиздан оғаси Ҳорунни Пайғамбар қилиб ҳадя этдик. (Оғалари Ҳоруннинг Пайғамбар бўлишини Мусонинг алайҳиссалом ўзлари Аллоҳ таолога дуо қилиб сўраган эдилар.)
Malayca:
Dan Kami kurniakan kepadanya dari rahmat Kami, saudaranya: Harun, yang juga berpangkat Nabi.
Arnavutça:
dhe, i dhuruam atij, nga mëshira Jonë, që vëllai i tij – Haruni të jetë pejgamber.
Bulgarca:
И му дарихме от Своята милост брат му Харун да стане пророк.
Sırpça:
и даровали смо му, из Наше милости, као веровесника његовог брата Арона.“
Çekçe:
A obdařili jsme jej z milosrdenství Našeho bratrem jeho Árónem, též prorokem.
Urduca:
اور اپنی مہربانی سے اس کے بھائی ہارونؑ کو نبی بنا کر اُسے (مدد گار کے طور پر) دیا
Tacikçe:
Ва аз раҳмати худ бародараш Ҳоруни паёмбарро ба ӯ бахшидем.
Tatarca:
Вә Без аңа рәхмәтебездән кардәше Һарунны ярдәмче пәйгамбәр итеп бирдек.
Endonezyaca:
Dan Kami telah menganugerahkan kepadanya sebagian rahmat Kami, yaitu saudaranya, Harun menjadi seorang nabi.
Amharca:
ከችሮታችንም ወንድሙን ሃሩንን ነቢይ አድርገን ሰጠነው፡፡
Tamilce:
இன்னும், நமது அருளால் அவருடைய சகோதரர் ஹாரூனை அவருக்கு நபியாக வழங்கினோம்.
Korece:
하나님이 그의 기도에 은혜 를 베푸사 그의 형제 아론을 예언자로 두었노라
Vietnamca:
TA đã ban thêm hồng phúc của TA cho Y bằng việc chọn người em trai của Y, Harun, làm một vị Nabi (phò tá cho Y).
Ayet Linkleri: