Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

19

Sûredeki Ayet No: 

40

Ayet No: 

2290

Sayfa No: 

308

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّا نَحْنُ نَرِثُ الْأَرْضَ وَمَنْ عَلَيْهَا وَإِلَيْنَا يُرْجَعُونَ

Çeviriyazı: 

innâ naḥnü neriŝü-l'arḍa vemen `aleyhâ veileynâ yürce`ûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şüphesiz biz bütün yeryüzüne ve üzerindekilere varis olacağız. Ve onlar da mutlaka bize döndürüleceklerdir.

Diyanet İşleri: 

Şüphesiz Biz bütün yeryüzüne ve üzerinde bulunanlara varis olacağız. Onlar Bize döneceklerdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki biziz yeryüzünün ve yeryüzünde olanların mirasçısı ve dönüp bizim tapımıza gelir onlar.

Şaban Piriş: 

Şüphesiz yeryüzüne ve üzerindekilere biz varis olacağız ve bize döndürülecekler.

Edip Yüksel: 

Yer ve üzerindekiler bize kalacak; onlar bize döndürülecekler.

Ali Bulaç: 

Elbette, yeryüzünde ve onun üzerindekilere Biz varis olacağız ve onlar Bize döndürülecekler.

Suat Yıldırım: 

Şu kesin bir gerçektir ki bütün dünyaya ve dünyada yaşayan bütün insanlara Biz vâris olacağız (onlar sona erip baki Allah kalacak) ve ölümden sonra hepsi diriltilip Bizim huzurumuza getirileceklerdir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Biz, şüphe yok ki Biz, yeryüzüne ve onun üzerinde bulunanlara varis olacağız, ve Bize döndürüleceklerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yeryüzüne ve üzerindekilere biz mirasçı olacağız, biz! Ve bize döndürülecekler.

Bekir Sadak: 

Babasi: «Ey Ibrahim! Sen benim tanrilarimdan yuz cevirmek mi istiyorsun? Bundan vazgecmezsen mutlaka seni taslarim

İbni Kesir: 

Şüphe yok ki bütün yeryüzüne ve üzerinde bulunanlara Biz, varis olacağız Ve onlar, Bize döndürüleceklerdir.

Adem Uğur: 

Yeryüzüne ve onun üzerindekilere ancak biz vâris oluruz (her şey gider, biz kalırız) ve onlar ancak bize döndürülürler.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki Biz, yeryüzüne ve onun üzerinde olan kimselere Biz, varis olacağız. Ve onlar, Biz´e döndürülecekler.

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz ki biz, yeryüzüne de, onda bulunanlara da vâris olacağız ve onlar ancak bize döndürüleceklerdir.

Tefhim ul Kuran: 

Şüphe yok, yeryüzüne ve onun üzerindekilere biz varis olacağız ve onlar bize döndürülecekler.

Fransızca: 

C'est Nous, en vérité, qui hériterons la terre et tout ce qui s'y trouve, et c'est à Nous qu'ils seront ramenés.

İspanyolca: 

Nosotros heredaremos la tierra y a sus habitantes. Y a Nosotros serán devueltos.

İtalyanca: 

Siamo Noi che erediteremo la terra e quanti che vi stanno sopra e a Noi saranno ricondotti.

Almanca: 

Gewiß, WIR sind Derjenige, Der die Erde und alles auf ihr wieder zu Sich nimmt, und zu Uns werden sie zurückgebracht.

Çince: 

我必定继承大地和大地上所有的一切,他们将归于我。

Hollandaca: 

Waarlijk, wij zullen de aarde erven en al de schepselen die zich daarop bevinden, en tot ons zullen zij allen terugkeeren.

Rusça: 

Воистину, Мы унаследуем землю и тех, кто на ней, и они вернутся к Нам!

Somalice: 

annagaa dhaxli dhulka iyo waxa korkiisa ah xagganagaana laydiin soo celin.

Swahilice: 

Hakika Sisi tutairithi ardhi na walio juu yake. Na kwetu watarejeshwa.

Uygurca: 

زېمىنغا ۋە زېمىن ئۈستىدىكى بارچىگە چوقۇم بىز ۋارىسلىق قىلىمىز. ئۇلار (ھېساب بېرىش ئۈچۈن) بىزنىڭ دەرگاھىمىزغا قايتۇرۇلىدۇ

Japonca: 

われは,大地とその上にある凡てのものを相続する。またわれに,かれらは帰るのである。

Arapça (Ürdün): 

«إنا نحن» تأكيد «نرث الأرض ومن عليها» من العقلاء وغيرهم بإهلاكهم «وإلينا يرجعون» فيه للجزاء.

Hintçe: 

और ईमान नहीं लाते इसमें शक नहीं कि (एक दिन) ज़मीन के और जो कुछ उस पर है (उसके) हम ही वारिस होंगे

Tayca: 

แท้จริง เราเป็นผู้ครอบครองมรดกแผ่นดินและที่อยู่บนแผ่นดิน และพวกเขาจะถูกนำกลับมายังเรา

İbranice: 

אכן אנחנו נירש את הארץ ומה שעליה ואלינו יושבו

Hırvatça: 

Mi ćemo Zemlju i one koji žive na njoj naslijediti i Nama će se oni vratiti.

Rumence: 

Noi moştenim pământul şi pe cei de pe el, ce la Noi vor fi întorşi.

Transliteration: 

Inna nahnu narithu alarda waman AAalayha wailayna yurjaAAoona

Türkçe: 

Yeryüzüne ve üzerindekilere biz mirasçı olacağız, biz! Ve bize döndürülecekler.

Sahih International: 

Indeed, it is We who will inherit the earth and whoever is on it, and to Us they will be returned.

İngilizce: 

It is We Who will inherit the earth, and all beings thereon: to Us will they all be returned.

Azerbaycanca: 

(O gün bütün) yer üzünə və onun üzərində olan hər şeyə yalnız biz varis olacağıq. (Bizdən başqa heç kəs və heç nə qalmayacaq). Onlar (əməllərinin cəzasını almaq üçün) Bizim hüzurumuza qaytarılacaqlar.

Süleyman Ateş: 

Dünyaya ve üzerinde bulunanlara biz varis oluruz biz, ve bize döndürülürler.

Diyanet Vakfı: 

Yeryüzüne ve onun üzerindekilere ancak biz varis oluruz (her şey gider, biz kalırız) ve onlar ancak bize döndürülürler.

Erhan Aktaş: 

Yeryüzüne ve onun üzerindeki her şeye Biz varis olacağız. Ve onlar, yalnızca Bize döndürülecekler.

Kral Fahd: 

Yeryüzüne ve onun üzerindekilere ancak biz vâris oluruz (her şey gider, biz kalırız) ve onlar ancak bize döndürülürler.

Hasan Basri Çantay: 

Şübhe yok ki (bütün) arza ve onun üzerinde bulunan kimselere biz vâris olacağız biz. Onlar (nihayet) ancak bize döndürüleceklerdir.

Muhammed Esed: 

Oysa, (o Gün er geç gelip çatacak ve) yeryüzü ve onun üzerinde yaşayanlar geçip gittikten sonra yalnızca Biz kalacağız; ve (o zaman) onların hepsi Bize dönecekler.

Gültekin Onan: 

Elbette, yeryüzünde ve onun üzerindekilere biz varis olacağız ve onlar bize döndürülecekler.

Ali Fikri Yavuz: 

Gerçekten biz, arza ve bütün üzerindekilere varis olacağız, (Bizden başka kimse kalmıyacak). Onlar da hesap için hep bize döndürülecekler.

Portekizce: 

Em verdade, Nós herdaremos a terra com todos os que nela estão e a Nós retornarão todos.

İsveççe: 

Vi skall förbli när jorden och allt på den [har förgått], och det är till Oss [alla] skall föras åter.

Farsça: 

یقیناً ماییم که زمین و همه کسانی را که روی آن قرار دارند به میراث می بریم و [همه] به سوی ما بازگردانده می شوند.

Kürtçe: 

بەڕاستی ھەر ئێمە دەبینە میراتگری زەوی و ئەوەی لەسەریەتی وە ھەر بۆ لای ئێمە دەگەڕێنەوە

Özbekçe: 

Албатта, Биз ерга ва унинг устидаги кимсаларга меросхўр бўламиз ва Бизгагина қайтурлар.

Malayca: 

Sesungguhnya Kamilah yang mewarisi bumi dan segala makhluk yang ada di atasnya; dan kepada Kamilah mereka akan dikembalikan.

Arnavutça: 

Na, me të vërtetë, e trashëgojmë Tokën dhe gjithçka gjendet në të dhe ata do të kthehen te Ne.

Bulgarca: 

Ние ще наследим земята и всички, които са по нея, и при Нас ще бъдат върнати.

Sırpça: 

Ми ћемо Земљу и оне који живе на њој да наследимо и Нама ће они да се врате.

Çekçe: 

A věru My zdědíme zemi se vším, co je na ní, a k nám budou všichni navráceni.

Urduca: 

آخرکار ہم ہی زمین اور اس کی ساری چیزوں کے وارث ہوں گے اور سب ہماری طرف ہی پلٹائے جائیں گے

Tacikçe: 

Албатта Мо замин ва ҳар киро бар рӯи он аст, ба мерос мебарем ва ҳама ба назди Мо бозгардонда мешаванд.

Tatarca: 

Әлбәттә, Без җиргә вә җирдә булган һәр нәрсәгә варис булырбыз вә ахирәттә алар Безгә кайтарылырлар.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya Kami mewarisi bumi dan semua orang-orang yang ada di atasnya, dan hanya kepada Kamilah mereka dikembalikan.

Amharca: 

እኛ ምድርን በእርሷም ላይ ያለውን ሁሉ እኛ እንወርሳለን፡፡ ወደኛም ይመለሳሉ፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக நாம்தான் பூமிக்கும் அதில் இருப்பவர்களுக்கும் உரிமையாளர்களாக ஆகுவோம். நம்மிடமே அவர்கள் திரும்பக் கொண்டு வரப்படுவார்கள்.

Korece: 

진실로 하나님은 대지와 그 위에 있는 모든 것을 상속하나니 그들 모두는 하나님에게로 귀의하노라

Vietnamca: 

Quả thật TA (Allah) sẽ thừa hưởng trái đất và những ai sống trên đó và họ sẽ được đưa trở về trình diện TA.

Rubu tag: 

Hizb tag: