Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

15

Sûredeki Ayet No: 

38

Ayet No: 

1840

Sayfa No: 

264

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِلَىٰ يَوْمِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ

Çeviriyazı: 

ilâ yevmi-lvaḳti-lma`lûm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah katında bilinen vaktin gününe kadar...

Diyanet İşleri: 

Allah: "Sen, bilinen gün gelene kadar bırakılanlardansın" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Malum vaktin gelip çatacağı güne dek.

Şaban Piriş: 

Vakti bilinen bir güne kadar..

Edip Yüksel: 

Bilinen vaktin gününe kadar....

Ali Bulaç: 

Bilinen günün vaktine kadar.

Suat Yıldırım: 

“Haydi, buyurdu, belirli bir güne kadar sana müsaade edildi.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

15:37

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bilinen vaktin gününe kadar...

Bekir Sadak: 

«Ee Cehennem onlarin hepsinin toplanacgi yerdir.»

İbni Kesir: 

Bilinen gün gelene kadar.

Adem Uğur: 

Allah katında bilinen vaktin gününe kadar...

İskender Ali Mihr: 

Malûm olan (bilinen) vaktin gününe kadar.

Celal Yıldırım: 

15:37

Tefhim ul Kuran: 

«Bilinen günün vaktine kadar.»

Fransızca: 

[Allah] dit : tu es de ceux à qui ce délai est accordé,

İspanyolca: 

hasta el día señalado!»

İtalyanca: 

fino al Giorno del momento fissato».

Almanca: 

bis zu dem Tag der bekannten Zeit."

Çince: 

到可知的日期。

Hollandaca: 

Tot den dag van den bepaalden tijd.

Rusça: 

до дня, срок которого определен".

Somalice: 

Tan iyo maalinta Wakhtiga la yaqaan leh.

Swahilice: 

Mpaka siku ya wakati maalumu.

Uygurca: 

اﷲ: «ساڭا ھەقىقەتەن مەلۇم ۋاقىتقىچە مۆھلەت بېرىلىدۇ» دېدى

Japonca: 

定められた時の(その)日まで。」

Arapça (Ürdün): 

«إلى يوم الوقت المعلوم» وقت النفخة الأولى.

Hintçe: 

के दिन तक तुझे मोहलत दी गई

Tayca: 

จนกระทั่งถึงวันแห่งเวลาที่ถูกกำหนดไว้แล้ว”

İbranice: 

עד יום העיתוי הידוע

Hırvatça: 

"do Dana već određenog."

Rumence: 

până în ziua timpului cunoscut (de Noi).”

Transliteration: 

Ila yawmi alwaqti almaAAloomi

Türkçe: 

"Bilinen vaktin gününe kadar..."

Sahih International: 

Until the Day of the time well-known."

İngilizce: 

Till the Day of the Time appointed.

Azerbaycanca: 

Ancaq mə’lum vaxtın gününə (İsrafil surunu birinci dəfə çalana və bütün məxluqat məhv olana) qədər!

Süleyman Ateş: 

O bilinen vaktin gününe kadar!

Diyanet Vakfı: 

"Allah katında bilinen vaktin gününe kadar..."

Erhan Aktaş: 

“Bilinen zamanın gününe kadar.” dedi.

Kral Fahd: 

Bilinen bir vakte kadar.

Hasan Basri Çantay: 

15:37

Muhammed Esed: 

(tabii,) vakti (ancak Benim tarafımdan) bilinen o Gün´e kadar."

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Allah katında bilinen bir vaktin gününe kadar...

Portekizce: 

Até ao dia do término prefixado.

İsveççe: 

till den Dag vars ankomsttid är känd [av Mig ensam]."

Farsça: 

تا روز [آن] وقت معین.

Kürtçe: 

تا ڕۆژێ کە کاتی دیاریکراوە

Özbekçe: 

Маълум вақт кунигача», деди.

Malayca: 

"Hingga ke hari - masa yang termaklum".

Arnavutça: 

deri në ditën e kohës së caktuar”.

Bulgarca: 

до Деня на знайното време.”

Sırpça: 

„до Дана већ одређеног.“

Çekçe: 

až do dne času stanoveného!'

Urduca: 

اُس دن تک جس کا وقت ہمیں معلوم ہے"

Tacikçe: 

то он рӯзе, ки вақташ маълум аст».

Tatarca: 

Бер билгеле мәгълүм көнгә кадәр яшәрсең!"

Endonezyaca: 

sampai hari (suatu) waktu yang telah ditentukan,

Amharca: 

«እስከታወቀው ወቅት ቀን ድረስ፡፡»

Tamilce: 

“(தீர்ப்புக்காக) குறிப்பிடப்பட்ட நேரத்தின் (அந்த மறுமை) நாள் (வருகின்ற) வரை.”

Korece: 

지정된 그 시간 그날 까지라 하시니

Vietnamca: 

“Cho đến Ngày của Thời Khắc (Tận Thế) được ấn định.”