Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

18

Sûredeki Ayet No: 

102

Ayet No: 

2242

Sayfa No: 

304

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَفَحَسِبَ الَّذِينَ كَفَرُوا أَن يَتَّخِذُوا عِبَادِي مِن دُونِي أَوْلِيَاءَ ۚ إِنَّا أَعْتَدْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ نُزُلًا

Çeviriyazı: 

efeḥasibe-lleẕîne keferû ey yetteḫiẕû `ibâdî min dûnî evliyâ'. innâ a`tednâ cehenneme lilkâfirîne nüzülâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O kâfirler, beni bırakıp da kullarımı dostlar edineceklerini mi sandılar? Doğrusu biz cehennemi o kâfirlere bir konukluk olarak hazırladık.

Diyanet İşleri: 

İnkar edenler, Beni bırakıp da kullarımı dost edinmelerini yeterli mi sandılar? Doğrusu biz cehennemi inkarcılara konak olarak hazırladık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kafir olanlar, benden başka ve kullarımdan, kendilerine yardımcı edindiklerini mi sandılar? Biz, kafirlere, konak yeri olarak cehennemi hazırladık.

Şaban Piriş: 

Kâfirler, beni bırakıp da kullarımı veliler/ilahlar edineceklerini mi sandılar? Biz, cehennemi kâfirler için konak olarak hazırladık.

Edip Yüksel: 

İnkarcılar, benim dışımda kullarımı veliler edinerek kurtulacaklarını mı sandılar. O inkarcıların konağı olarak cehennemi belirledik.

Ali Bulaç: 

İnkar edenler, Beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? Gerçekten Biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazırlamışız.

Suat Yıldırım: 

O kâfirler, birtakım kullarımı, Benden başka tanrı edinmelerinin geçerli olacağını mı zannettiler? Doğrusu Biz cehennemi kâfirler için konak olarak hazırlamış bulunuyoruz.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ya o kâfir olanlar, benden başka kullarımı (kendilerine) dostlar ittihaz edeceklerini mi sanıverdiler. Biz cehennemi kâfirler için bir konaklık yer olarak hazırladık.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Küfre sapanlar, beni bırakıp da kullarımı veliler edineceklerini mi sandılar. Biz cehennemi bir konuk evi olrak inkârcılar için hazırladık.

Bekir Sadak: 

Ama inanip yararli is isleyenlerin konaklari Firdevs cennetleridir.

İbni Kesir: 

Kafirler, Beni bırakıp da kullarımı dost edinmelerini kafi mi sandılar? Doğrusu Biz, cehennemi kafirlere konak olarak hazırladık.

Adem Uğur: 

Kâfirler, beni bırakıp da kullarımı dostlar edineceklerini mi sandılar? Biz cehennemi kâfirlere bir konak olarak hazırladık.

İskender Ali Mihr: 

Yoksa kâfirler, kullarımın Benden başka dostlar edineceklerini mi zannettiler? Muhakkak ki Biz, cehennemi kâfirlere bir ikram (kalacak yer) olarak hazırladık.

Celal Yıldırım: 

O küfredenler beni bırakıp kullarımı kendilerine yardımcı dost (ve ilâh) edineceklerini mi sanırlar ? Şüphesiz ki kâfirlere (Cehennem´i) konak olarak hazırladık.

Tefhim ul Kuran: 

Küfre sapanlar, beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? Gerçekten biz cehennemi kâfirler için bir durak olarak hazırlamışız.

Fransızca: 

Ceux qui ont mécru, comptent-ils donc pouvoir prendre, pour alliés, Mes serviteurs en dehors de Moi ? Nous avons préparé l'Enfer comme résidence pour les mécréants.

İspanyolca: 

¿Piensan, acaso, quienes no creen, que podrán tomar a Mis siervos como amigos en lugar de tomarme a Mí? Hemos preparado la gehena como alojamiento para los infieles

İtalyanca: 

I miscredenti credono di potersi scegliere per patroni i Miei servi all'infuori di Me? In verità abbiamo preparato l'Inferno come dimora dei miscredenti.

Almanca: 

Dachten etwa diejenigen, die Kufr betrieben haben, daß Meine Diener sich an Meiner Stelle andere Wali nehmen. Gewiß, WIR bereiteten Dschahannam den Kafir als Unterkunft.

Çince: 

难道不信道者,认为可以舍我而以我的众仆为保护者吗?我确已预备火狱为不信道者的招待所。

Hollandaca: 

Denken de ongeloovigen dat ik hen niet zal straffen, omdat zij mijne dienaren als hunne beschermers naast mij kiezen? Waarlijk, wij hebben de hel tot verblijf voor de ongeloovigen gereed gemaakt.

Rusça: 

Неужели неверующие полагали, что они сделают Моих рабов своими покровителями и помощниками вместо Меня? Воистину, Мы приготовили Геенну обителью для неверующих.

Somalice: 

ma waxay u maleeyeen kuwii gaaloobay inay ka yeesheen addoomadayda iga sokow awliyo (oy caabudaan) waana u darabnay jahannamo gaalada dagid.

Swahilice: 

Je, wanadhani walio kufuru ndio wawafanye waja wangu ndio walinzi wao badala yangu Mimi? Hakika Sisi tumeiandaa Jahannamu iwe ndipo mahala pa kuteremkia makafiri.

Uygurca: 

كاپىرلار مېنى قويۇپ بەندىلىرىمنى مەبۇد قىلىۋېلىشقا بولىدۇ دەپ ئويلامدۇ؟ بىز جەھەننەمنى كاپىرلارغا ھەقىقەتەن مەنزىلگاھ قىلىپ تەييارلىدۇق

Japonca: 

信じない者たちは,われを差し置いてわれのしもベを保護者とすることが出来ると考えるのか。本当にわれは,不信者を歓待するために,地獄を準備している。

Arapça (Ürdün): 

«أفحسب الذين كفروا أن يتخذوا عبادي» أي ملائكتي وعيسى وعزيرا «من دوني أولياء» أربابا مفعول ثان ليتخذوا والمفعول الثاني لحسب محذوف المعنى أظنوا أن الاتخاذ المذكور لا يغضبني ولا أعاقبهم عليه كلا «إنا أعتدنا جهنم للكافرين» هؤلاء وغيرهم «نُزلاً» أي هي معدة لهم كالمنزل المعد للضيف.

Hintçe: 

तो क्या जिन लोगों ने कुफ्र एख्तियार किया इस ख्याल में हैं कि हमको छोड़कर हमारे बन्दों को अपना सरपरस्त बना लें (कुछ पूछगछ न होगी) (अच्छा सुनो) हमने काफिरों की मेहमानदारी के लिए जहन्नुम तैयार कर रखी है

Tayca: 

บรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธาได้คิดแล้วหรือว่าพวกเขาจะยึดเอาปวงบ่าวของข้าอื่นจากข้าเป็นผู้คุ้มครองได้ แท้จริงเราได้เตรียมนรกณะฮันนัมไว้เป็นที่พำนัก สำหรับบรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธาแล้ว

İbranice: 

האומנם חשבו אלה אשר כפרו כי יוכלו לקחת להם את עבדיי, אדונים מלבדי? אנחנו הכנו לכופרים את הגיהינום מקום בו הם ישכנו

Hırvatça: 

Zar nevjernici misle da pored Mene za bogove mogu uzimati robove Moje?! Mi smo, doista, nevjernicima Džehennem kao mjesto boravka pripremili.

Rumence: 

Tăgăduitorii socot că-i pot lua pe robii Mei drept stăpâni în locul Meu? Noi am pregătit Gheena ca sălaş tăgăduitorilor.

Transliteration: 

Afahasiba allatheena kafaroo an yattakhithoo AAibadee min doonee awliyaa inna aAAtadna jahannama lilkafireena nuzulan

Türkçe: 

Küfre sapanlar, beni bırakıp da kullarımı veliler edineceklerini mi sandılar. Biz cehennemi bir konuk evi olrak inkârcılar için hazırladık.

Sahih International: 

Then do those who disbelieve think that they can take My servants instead of Me as allies? Indeed, We have prepared Hell for the disbelievers as a lodging.

İngilizce: 

Do the Unbelievers think that they can take My servants as protectors besides Me? Verily We have prepared Hell for the Unbelievers for (their) entertainment.

Azerbaycanca: 

Kafirlər Məni qoyub qullarımı (mələkləri, Üzeyiri, İsanı və başqalarını) özlərinə dost (hami) edəcəklərinimi güman edirlər? (Xeyr, onlar bəndələrimi Mənim əzabımdan əsla qurtara bilməzlər). Biz Cəhənnəmi kafirlər üçün mənzil hazırlamışıq!

Süleyman Ateş: 

O nankörler benden ayrı olarak kullarımı kendilerine veliler yapacaklarını mı sandılar? Biz kafirlere cehennemi konak olarak hazırladık.

Diyanet Vakfı: 

Kafirler, beni bırakıp da kullarımı dostlar edineceklerini mi sandılar? Biz cehennemi kafirlere bir konak olarak hazırladık.

Erhan Aktaş: 

Yoksa Kâfirler, Benim yanım sıra evliya(1) edinebileceklerini mi sandılar? Biz, Cehennem’i Kâfirlere bir ikram olarak hazırladık.

Kral Fahd: 

o küfredenler, beni bırakıp da kullarımı kendilerine dost edinebileceklerini mi sanmaktadırlar? Oysa biz Cehennem'i kâfirler için kalacakları bir yer olarak hazırladık.

Hasan Basri Çantay: 

Kâfirler beni bırakıb da kullarımı (kendilerine) dostlar edineceklerini mi sandı (lar)? Biz cehennemi o kâfirler için bir konak olarak hazırladık.

Muhammed Esed: 

Hakkı inkara şartlanmış olan bu kimseler, Benim kullarım(dan herhangi birini) Bana karşı (kendilerine) dost, koruyucu edinebileceklerini mi sandılar? Hiç şüphe edilmesin ki Biz cehennemi hakkı inkar edenler için bir konak yeri olarak hazırlamışızdır.

Gültekin Onan: 

Küfredenler, beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? Gerçekten biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazırlamışız.

Ali Fikri Yavuz: 

O kâfirler, beni bırakıp da kullarımı (melekleri ve Îsa’yı) kendilerine dost edineceklerini mi sandılar? Biz, cehennemi o kâfirlere bir konukluk hazırladık.

Portekizce: 

Pensaram, acaso, os incrédulos tomar Meus servos por protetores, em vez de Mim? temos destinado o inferno, pormorada, aos incrédulos.

İsveççe: 

Menar de, dessa förnekare, att de kan ta Mina tjänare till beskyddare i Mitt ställe? Nej, Vi har sörjt för att helvetet står berett att ta emot förnekarna av sanningen!

Farsça: 

آیا کسانی که کافرند، پنداشته اند که بندگانم را، به جای من سرپرستان خود می گیرند [برای آنان در دنیا و آخرت کاری انجام می دهند؟! چنین نیست قطعاً] ما دوزخ را برای پذیرایی کافران آماده کرده ایم.

Kürtçe: 

ئایا ئەوانەی بێ باوەڕن وا گومان دەبەن (سوودی ھەبێت بۆیان) کە بەندەکانم (وەک فریشتە و عیسا) بکەن بە یار و یاوەر و پەرستراو جگە لە من بەڕاستی ئێمە دۆزەخمان ئامادەکردووە بەجێگا و شوێن (میوانداری) بۆ بێ باوەڕان

Özbekçe: 

Ёки куфр келтирганлар Мени қўйиб бандаларимни валий-илоҳ қилиб олишни гумон қилдиларми?! Албатта, Биз жаҳаннамни кофирларга манзил этиб тайёрлаганмиз.

Malayca: 

Maka adakah orang-orang kafir menyangka bahawa mereka mengambil hamba-hambaKu sebagai makhluk-makhluk yang disembah, selain daripadaKu, dapat menolong mereka? Sesungguhnya Kami telah sediakan neraka Jahannam bagi orang-orang kafir itu sebagai tempat tetamu.

Arnavutça: 

Vallë, a mendojnë mohuesit, se do të mund t’i marrin për zotëra robërit e Mi – përveç Meje? Na, u kemi përgatitur mohuesve skëterrën për vendbanim.

Bulgarca: 

Нима неверниците смятат да приемат за покровители Моите раби, а не Мен? Ние приготвихме Ада за обиталище на неверниците.

Sırpça: 

Зар неверници мисле да поред Мене за божанства могу да узимају Моја створења?! Ми смо, заиста, неверницима Пакао као место боравка припремили.

Çekçe: 

Domnívali se snad ti, kdož nevěřili, že si mohou brát služebníky Mé jako ochránce místo Mne?

Urduca: 

تو کیا یہ لوگ، جنہوں نے کفر اختیار کیا ہے، یہ خیال رکھتے ہیں کہ مجھے چھوڑ کر میرے بندوں کو اپنا کارساز بنا لیں؟ ہم نے ایسے کافروں کی ضیافت کے لیے جہنم تیار کر رکھی ہے

Tacikçe: 

Оё кофирон пиндоранд, ки ба ҷои Ман бандагони Маро ба худоӣ гиранд? Мо ҷаҳаннамро омода сохтаем то манзилгоҳи кофирон бошад.

Tatarca: 

Әйә мөшрикләр, Безнең колларыбыз фәрештә, Гыйса, Гозәерләрне мәгъбуд тотып та ул коллар аларга ярдәм итәрләр дип уйлыйлармы? Тәхкыйк Без җәһәннәмне кәферләр өчен иңәчәк урын кылдык.

Endonezyaca: 

maka apakah orang-orang kafir menyangka bahwa mereka (dapat) mengambil hamba-hamba-Ku menjadi penolong selain Aku? Sesungguhnya Kami telah menyediakan neraka Jahannam tempat tinggal bagi orang-orang kafir.

Amharca: 

እነዚያ የካዱት ባሮቼን ከእኔ ሌላ አማልክት አድርገው መያዛቸውን (የማያስቆጣኝ አድርገው) አሰቡን እኛ ገሀነምን ለከሓዲዎች መስተንግዶ አዘጋጅተናል፡፡

Tamilce: 

நிராகரிப்பவர்கள் என்னை அன்றி என் அடியார்களை(த் தங்களுக்கு) பாதுகாவலர்களாக எடுத்துக்கொள்ள எண்ணுகிறார்களா? நிச்சயமாக நாம், நிராகரிப்பவர்களுக்கு தங்குமிடங்களாக நரகத்தை தயார்படுத்தினோம்.

Korece: 

불신자들은 내가 아닌 나의종을 구원자로 취하려 생각하느뇨 실로 하나님은 불신자들의 주거지 로써 지옥을 마련하였노라

Vietnamca: 

Phải chăng những kẻ vô đức tin nghĩ rằng họ được quyền nhận đám bầy tôi của TA làm những kẻ bảo hộ thay vì TA hay sao? Quả thật, TA đã chuẩn bị Hỏa Ngục làm chốn định cư cho những kẻ vô đức tin.