Arapça:
جَهَنَّمَ يَصْلَوْنَهَا ۖ وَبِئْسَ الْقَرَارُ
Çeviriyazı:
cehennem. yaṣlevnehâ. vebi'se-lḳarâr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar, cehenneme girecekler. O ne kötü karargâhtır.
Diyanet İşleri:
Allah'ın verdiği nimeti nankörlükle karşılayanları ve milletlerini helak olacakları yere, yaslanacakları cehenneme götürenleri görmüyor musun?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Cehenneme sokanları? Hepsi de oraya gider ve orası, karar edilecek ne kötü yerdir.
Şaban Piriş:
Onlar cehenneme girecekler. Ne kötü kalacak yer!
Edip Yüksel:
Cehennemde yanacaklardır. Ne kötü bir duraktır o!
Ali Bulaç:
(Ki bu) Cehennemdir. Ona yaslanırlar. Ne kötü bir karar (yeridir) o!..
Suat Yıldırım:
Allah'ın nimetine bedel, inkâr ve nankörlüğü tercih edenleri, ayrıca kendi halklarını da helâk yurduna, cehenneme sürükleyenleri görmedin mi?Onların hepsi oraya girecekler. Cehennem ne kötü bir yerleşim yeridir!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Cehenneme, oraya gireceklerdir. O ne kötü karargâh!
Yaşar Nuri Öztürk:
Yaslanacakları cehenneme kondurdular. Ne kötü bir duruş yeridir o!
Bekir Sadak:
Kendisinden isteyebileceginiz her seyi size vermistir. Allah´in nimetini sayacak olsaniz bitiremezsiniz. Dogrusu insan pek zalim ve cok nankordur. *
İbni Kesir:
Yaslanacakları cehenneme ki
Adem Uğur:
Onlar cehenneme girecekler. O ne kötü karargâhtır!
İskender Ali Mihr:
Cehennem
Celal Yıldırım:
14:28
Tefhim ul Kuran:
(Ki bu) Cehennemdir. Ona yaslanırlar. Ne kötü bir karar (yeridir) o!...
Fransızca:
...l'Enfer, où ils brûleront ? Et quel mauvais gîte !
İspanyolca:
En la gehena, en la que arderán. ¡Qué mala morada...!
İtalyanca:
nell'Inferno in cui cadranno? Qual trista dimora!
Almanca:
Es ist Dschahannam, darin werden sie hineingeworfen. Und erbärmlich ist der Aufenthaltsort!
Çince:
火狱之中。他们将进入火狱,那归宿真糟糕,
Hollandaca:
Namelijk is de hel. Zij zullen daarin geworpen worden om te verbranden, en dat zal een ongelukkigen woning zijn.
Rusça:
Геенну, в которой они будут гореть? Как же скверно это местопребывание!
Somalice:
Jahannamayna gali meel lagu sugnaadana iyadaa u xun (Jahannamo).
Swahilice:
Nayo ni Jahannamu! Maovu yaliyoje makaazi hayo!
Uygurca:
(ھالاكەت مەۋقەسى) جەھەننەمدۇركى، ئۇلار جەھەننەمگە كىرىدۇ، ئۇ نېمىدېگەن يامان جاي!
Japonca:
地獄(に陥り),かれらはその中で焼かれるであろう。(何と)悪い落ち着き場所であることよ。
Arapça (Ürdün):
«جهنم» عطف بيان «يصلوْنها» يدخلونها «وبئس القرار» المقر هي.
Hintçe:
कि सबके सब जहन्नुम वासिल होगें और वह (क्या) बुरा ठिकाना है
Tayca:
นรกญะฮันนัมที่มีเปลวไฟร้อนจัดของมัน และมันเป็นที่พำนักอันชั่วช้า
İbranice:
גיהינום אשר בו ייצלו? וכה רע הוא המשכן בגיהינום
Hırvatça:
u Džehennem, u kome će gorjeti - a užasno je on prebivalište!
Rumence:
în Gheena în care vor fi aruncaţi? Ce rău loc de şedere!
Transliteration:
Jahannama yaslawnaha wabisa alqararu
Türkçe:
Yaslanacakları cehenneme kondurdular. Ne kötü bir duruş yeridir o!
Sahih International:
[It is] Hell, which they will [enter to] burn, and wretched is the settlement.
İngilizce:
Into Hell? They will burn therein,- an evil place to stay in!
Azerbaycanca:
Onlar Cəhənnəmə daxil olacaqlar. Ora necə də pis sığınacaqdır!
Süleyman Ateş:
Yaslanacakları cehenneme (götürdüler). Ne kötü bir duraktır o!
Diyanet Vakfı:
Onlar cehenneme girecekler. O ne kötü karargahtır!
Erhan Aktaş:
Gidecekleri yer Cehennem’dir; kalacakları yer ne kötüdür!
Kral Fahd:
Onlar cehenneme girecekler. O ne kötü karargâhtır!
Hasan Basri Çantay:
14:28
Muhammed Esed:
(O yıkım yeri,) katlanmak zorunda kalacakları cehennemdir: Ne kötü bir konaklama yeridir orası!
Gültekin Onan:
(Ki bu) Cehennemdir. Ona yaslanırlar. Ne kötü bir karar (yeridir) o!..
Ali Fikri Yavuz:
Bir cehenneme ki, hepsi oraya atılacaklar. O ne kötü karargâhtır!...
Portekizce:
É o inferno em que entrarão! E que detestável paradeiro!
İsveççe:
helvetet, vars eld de skall få smaka? I sanning en fasansfull boning!
Farsça:
[سرای نابودی و هلاکت، همان] دوزخی است که در آن وارد می شوند، و بد قرارگاهی است.
Kürtçe:
ئەویش دۆزەخە کەدەچنە ناوی کە جێگایەکی زۆر خراپە
Özbekçe:
Улар жаҳаннамга кирурлар. Бу қандоқ ҳам ёмон қароргоҳ! (Ҳа, ҳалокат диёри дейилганидан мурод жаҳаннамдир. Улар ўша жаҳаннамга кирадилар. Жаҳаннам қандай ҳам ёмон жой.)
Malayca:
(Iaitu) neraka Jahannam yang mereka akan menderita bakarannya; dan (ingatlah), seburuk-buruk tempat tetap ialah neraka Jahannam.
Arnavutça:
në xhehennem, në të cilin do të digjen – e sa vendbanim i tmerrshëm është ai! –
Bulgarca:
Ада, в който ще горят. Колко лош за пребиваване е той!
Sırpça:
у Пакао, у коме ће да горе - а ужасно је он пребивалиште!
Çekçe:
v pekle, v němž hořet budou? Jak hnusné to bude místo přebývání!
Urduca:
یعنی جہنم، جس میں وہ جھلسے جائیں گے اور وہ بد ترین جائے قرار ہے
Tacikçe:
Ба ҷаҳаннам, он қароргоҳи бад, дохил мешаванд!
Tatarca:
Ул йорт җәһәннәмдер, анда керерләр, ни яман урын ул җәһәннәм.
Endonezyaca:
yaitu neraka jahannam; mereka masuk kedalamnya; dan itulah seburuk-buruk tempat kediaman.
Amharca:
(አገሪቱም) የሚገቧት ስትኾን ገሀነም ናት፡፡ ምን ትከፋም መርጊያ!
Tamilce:
அதுதான் நரகமாகும். அதில் அவர்கள் எரிந்து பொசுங்குவார்கள்; இன்னும், அது தங்குமிடத்தால் மிகக் கெட்டதாகும்.
Korece:
그들은 지윽으로 들어가 불 에 타니 불행한 거주지라
Vietnamca:
(Sự diệt vong đó chính là) Hoả Ngục, nơi mà chúng sẽ bị thiêu đốt, và (đó là) một chốn định cư tồi tệ và khốn khổ.
Ayet Linkleri: