Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

14

Sûredeki Ayet No: 

28

Ayet No: 

1778

Sayfa No: 

259

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

۞ أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ بَدَّلُوا نِعْمَتَ اللَّهِ كُفْرًا وَأَحَلُّوا قَوْمَهُمْ دَارَ الْبَوَارِ

Çeviriyazı: 

elem tera ile-lleẕîne beddelû ni`mete-llâhi küfrav veeḥallû ḳavmehüm dâra-lbevâr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah'ın nimetlerine nankörlükle karşılık veren ve sonunda milletlerini helak yurduna konduranları görmedin mi?

Diyanet İşleri: 

Allah'ın verdiği nimeti nankörlükle karşılayanları ve milletlerini helak olacakları yere, yaslanacakları cehenneme götürenleri görmüyor musun?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Görmedin mi Allah'ın nimetini küfre değişenleri ve kavimlerini de sürükleyip helak yurduna konduranları.

Şaban Piriş: 

Allah'ın nimetini nankörlükle değiştirenleri ve kavimlerini helak yurduna sürükleyenleri görmedin mi?

Edip Yüksel: 

ALLAH'ın nimetini nankörlükle karşılayarak halklarını felaket yurduna mahkum edenleri görmedin mi?

Ali Bulaç: 

Allah'ın bu nimetini inkara değiştirenleri ve kavimlerini 'yıkım ve azap' yurduna konduranları görmedin mi?

Suat Yıldırım: 

Allah'ın nimetine bedel, inkâr ve nankörlüğü tercih edenleri, ayrıca kendi halklarını da helâk yurduna, cehenneme sürükleyenleri görmedin mi?Onların hepsi oraya girecekler. Cehennem ne kötü bir yerleşim yeridir!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Allah´ın nîmetini küfre tebdîl edenleri ve kavimlerini helâk yurduna sevkeyleyenleri görmedin mi?

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bakmadın mı şunlara ki, Allah'ın nimetini inkârla/nankörlükle değiştirdiler ve toplumlarını helâk yurduna kondurdular.

Bekir Sadak: 

14:32

İbni Kesir: 

Allah´ın verdiği nimeti küfre çevirip değiştirenleri ve milletlerini helak olacakları yere götürenleri görmüyor musun?

Adem Uğur: 

Allah´ın nimetine nankörlükle karşılık veren ve sonunda kavimlerini helâk yurduna sürükleyenleri görmedin mi?

İskender Ali Mihr: 

Allah´ın ni´metini küfürle değiştirenleri ve kendi kavimlerini helâk yurduna götürenleri görmedin mi?

Celal Yıldırım: 

(28-29) Allah´ın nîmetini küfre, nankörlüğe değiştirenleri ve milletlerini de helak yurduna (sürükleyip) sokanları görmedin mi ? Cehennem´e yaslanırlar

Tefhim ul Kuran: 

Allah´ın nimetini küfre değiştirenleri ve kavimlerini ´yıkım ve azab´ yurduna konduranları görmedin mi?

Fransızca: 

Ne vois-tu point ceux qui troquent les bienfaits d'Allah contre l'ingratitude et établissent leur peuple dans la demeure de la perdition

İspanyolca: 

¿No has visto a quienes cambian la gracia de Alá por la incredulidad y alojan a su pueblo en la morada de perdición?

İtalyanca: 

Non li hai visti, coloro che scambiano il favore di Allah con la miscredenza e trascinano il loro popolo nella dimora della perdizione,

Almanca: 

Hast du etwa nicht gesehen diejenigen, welche die Gaben ALLAHs mit Kufr vertauschten und ihre Leute in die Stätte des Untergangs brachten?!

Çince: 

难道你没有看见那等人吗?他们对真主忘恩负义,并使自己的宗族陷于灭亡之境--

Hollandaca: 

Hebt gij hen niet opgemerkt, die Gods genade in ongetrouwheid hebben veranderd, en hun volk in het huis des verderfs hebben doen afdalen;

Rusça: 

Разве ты не видел тех, которые обменяли милость Аллаха на неверие и ввергли свой народ в Обитель погибели -

Somalice: 

ma ogtahay kuwa ku badelay Nicmaddii Eebe Gaalnimo, Dejiyeyna qoomkoodii guri halaag.

Swahilice: 

Hebu hukuwaona wale walio badilisha neema ya Mwenyezi Mungu kwa kufuru, na wakawafikisha watu wao kwenye nyumba ya maangamizo?

Uygurca: 

اﷲ نىڭ بەرگەن نېمىتىگە كۇفرىلىق قىلغان ۋە ئۆز قەۋمىنى (ئازدۇرۇش بىلەن) ھالاكەت مەۋقەسىگە چۈشۈرۈپ قويغانلارنى كۆرمىدىڭمۇ؟

Japonca: 

あなたがたは,アッラーの恩恵を冒(演?)に換え,自分たちの民を破滅の住み家に落し入れた者を見ないのか。

Arapça (Ürdün): 

«ألم تر» تنظر «إلى الذين بدلوا نعمة الله» أي شكرها «كفرا» هم كفار قريش «وأحلوا» أنزلوا «قومهم» بإضلالهم إياهم «دار البوار» الهلاك.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) क्या तुमने उन लोगों के हाल पर ग़ौर नहीं किया जिन्होंने मेरे एहसान के बदले नाशुक्री की एख्तियार की और अपनी क़ौम को हलाकत के घरवाहे (जहन्नुम) में झोंक दिया

Tayca: 

เจ้าไม่เห็นดอกหรือ บรรดาผู้เปลี่ยนความโปรดปรานของอัลลอฮ เป็นการปฏิเสธศรัทธาและได้นำกลุ่มชนของพวกเขาลงสู่ที่พำนักอันหายนะ”

İbranice: 

הלא ראית את אלה אשר החליפו את חסדי אלוהים בכפירה, והושיבו את בני עמם בנחלת אבדון

Hırvatça: 

Zar ne vidiš one koji su umjesto zahvalnosti Allahu na blagodatima - nezahvalnošću uzvratili i narod svoj u Kuću propasti doveli,

Rumence: 

Nu i-ai văzut pe cei care schimbă binefacerile lui Dumnezeu pe tăgadă şi care-şi duc poporul în Casa Pierzaniei,

Transliteration: 

Alam tara ila allatheena baddaloo niAAmata Allahi kufran waahalloo qawmahum dara albawari

Türkçe: 

Bakmadın mı şunlara ki, Allah'ın nimetini inkârla/nankörlükle değiştirdiler ve toplumlarını helâk yurduna kondurdular.

Sahih International: 

Have you not considered those who exchanged the favor of Allah for disbelief and settled their people [in] the home of ruin?

İngilizce: 

Hast thou not turned thy vision to those who have changed the favour of Allah. Into blasphemy and caused their people to descend to the House of Perdition?-

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) Məgər Allahın ne’mətini küfrə dəyişənləri (Allaha nankor olan Qüreyş kafirlərini) və ümmətini ölüm yurduna sövq edənləri görmürsənmi?

Süleyman Ateş: 

Baksana şunlara, Allah'ın ni'metini nankörlüğe çevirdiler (O'nun verdiği ni'mete şükredecekleri yerde nankörlük edip inkara saptılar), kavimlerini de helak yurduna kondurdular.

Diyanet Vakfı: 

Allah'ın nimetine nankörlükle karşılık veren ve sonunda kavimlerini helak yurduna sürükleyenleri görmedin mi?

Erhan Aktaş: 

Allah’ın nimetini(1) Küfre(2) çevirenleri(3) ve böylece kendi toplumlarını yok olma yurduna sürükleyenleri görüyorsun değil mi?

Kral Fahd: 

Allah’ın nimetine nankörlükle karşılık veren ve sonunda kavimlerini helâk yurduna sürükleyenleri görmedin mi?

Hasan Basri Çantay: 

(28-29) Allahın ni´metine bedel küfrü (ve nankörlüğü) ihtiyâr edenleri, (bununla beraber) kavmlerini de helak yurduna, cehenneme (sürükleyib) sokanları görmedin mi? Onlar (ın hepsi) oraya girecekler. O, ne kötü bir karar (gâh) dır!

Muhammed Esed: 

Hakkı inkar tavrını Allah´ın nimetine yeğ tutup (bu tutumlarıyla) kavimlerinin önünde o yıkım yurdunun yolunu açan kimseleri görmüyor mu(sunuz)?

Gültekin Onan: 

Tanrı´nın bu nimetini küfre değiştirenleri ve kavimlerini ´yıkım ve azab´ yurduna konduranları görmedin mi?

Ali Fikri Yavuz: 

Allah’ın nimetine şükretmeyi küfre değiştiren ve kavimlerini helâk yurduna konduran Mekke müşriklerine bakmaz mısın?

Portekizce: 

Não reparastes naqueles que permutaram a graça de Deus pela ingratidão e arrastaram o seu povo até à morada daperdição?

İsveççe: 

VAD TÄNKER du om dem som har bytt bort Guds välgärningar mot förnekandet av sanningen och [på så sätt] har dragit sitt folk med sig ned i förintelsens boning,

Farsça: 

آیا کسانی را که [شکر] نعمت خدا را به کفران و ناسپاسی تبدیل کردند و قوم خود را به سرای نابودی و هلاکت درآوردند، ندیدی؟

Kürtçe: 

ئایا سەیری ئەوانەت نەکردووە ناز ونیعمەت و بەخششەکانی خوایان لە (ئیمان وباوەڕ) گۆڕیەوە بە بێ باوەڕی وسپڵەیی (لەبری ئەوەی شوکری خوا بکەن بێ باوەڕ ویاخی بوون) و گەلەکەیان بەرەو ھەڵدێر برد

Özbekçe: 

Аллоҳнинг неъматини куфрга алмаштирган ва қавмларини ҳалокат диёрига туширганларни кўрмадингми? (Ўйлаб кўргин, бу нарса таажжубланарли эмасми? Аллоҳ бир қавмга ўзларидан Пайғамбар юбориб, уларни иймонга, Исломга даъват қилса, охирги илоҳий китоби Қуръонни индириб, ҳеч кимга бермаган улуғ неъматини ато этса-ю, гумроҳ қавм бу неъмат ўрнига куфрни ихтиёр қилса! Иймонни куфрга алмаштириб олса! Ўзларига қўшиб қавмларини ҳам ҳалокат диёрига туширсалар!)

Malayca: 

Tidakkah engkau melihat (dan merasa ajaib) terhadap orang-orang kafir yang telah menukar kesyukuran nikmat Allah dengan kekufuran, dan yang telah menempatkan kaum mereka dalam kebinasaan?

Arnavutça: 

Vallë, a nuk i sheh ata që dhuntinë e Perëndisë e kanë ndërruar me mohim dhe e kanë sjellë, popullin e tyre në Shtëpinë e shkatërrimit, -

Bulgarca: 

Не видя ли ти онези, които подменят благодатта на Аллах с неверие и заселват своя народ в Дома на гибелта -

Sırpça: 

Зар не видиш оне који су уместо захвалности Аллаху на благодатима – узвратили незахвалношћу и народ свој довели у Кућу пропасти,

Çekçe: 

Což neviděls ty, kdož vyměřili dobrodiní Boží za nevděk a umístili lid svůj v příbytku zatracení,

Urduca: 

تم نے دیکھا اُن لوگوں کو جنہوں نے اللہ کی نعمت پائی اور اُسے کفران نعمت سے بدل ڈالا اور (اپنے ساتھ) اپنی قوم کو بھی ہلاکت کے گھر میں جھونک دیا

Tacikçe: 

Оё надидаӣ он касонро, ки неъмати Худоро ба куфр иваз сохтанд ва мардуми худро ба диёри ҳалок бурданд?

Tatarca: 

Күрәсеңме явыз кешеләрне, Аллаһ биргән ислам динен көфергә алыштыралар, ягъни исламны кабул итмиләр, җәһәннәмгә алып бара торган батыл динне кабул итәләр, вә үзләренә ияргән каумләрен һәлакәтлек йортына салдылар.

Endonezyaca: 

Tidakkah kamu perhatikan orang-orang yang telah menukar nikmat Allah dengan kekafiran dan menjatuhkan kaumnya ke lembah kebinasaan?,

Amharca: 

ወደእነዚያ የአላህን ጸጋ በክህደት ወደ ለወጡት ሕዝቦቻቸውንም በጥፋት አገር ወዳሰፈሩት (ወደ ቁረይሾች) አላየህምን

Tamilce: 

(நபியே!) அல்லாஹ்வின் அருளை நிராகரிப்பாக மாற்றி, தங்கள் சமுதாயத்தை அழிவு இல்லத்தில் தங்கவைத்தவர்களை நீர் பார்க்கவில்லையா?

Korece: 

너희는 하나님의 은혜를 불 신으로 대신하여 그들의 백성을 지옥으로 인도하는 자들을 브지 못했느뇨

Vietnamca: 

Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) không thấy những kẻ đã đánh đổi ân huệ của Allah bằng sự vô ơn với Ngài và đẩy cộng đồng của mình rơi vào sự diệt vong sao?