Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

15

Sûredeki Ayet No: 

64

Ayet No: 

1866

Sayfa No: 

265

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَتَيْنَاكَ بِالْحَقِّ وَإِنَّا لَصَادِقُونَ

Çeviriyazı: 

veeteynâke bilḥaḳḳi veinnâ leṣâdiḳûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sana gerçeği getirdik; biz elbette doğru söylüyoruz.

Diyanet İşleri: 

Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz. Artık, geceleyin bir ara, aileni yola çıkar, sen de arkalarından git; hiçbiriniz arkaya bakmasın; emrolunduğunuz yere doğru yürüyün dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O gerçek haberle geldik sana ve biz doğru sözlüyüz.

Şaban Piriş: 

Sana hak olanı getirdik, şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.

Edip Yüksel: 

Sana gerçeği getirdik, biz elbette doğru konuşuyoruz.

Ali Bulaç: 

Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz.

Suat Yıldırım: 

“Yok” dediler, “Biz sana, onların şüphe ettikleri cezayı getirdik ve sana emr-i Hak ile geldik, emin ol biz sadık kimseleriz.Hemen gecenin sonunda aileni yola çıkar, sen de arkalarından git, içinizden hiç kimse dönüp ardına bakmasın, size emredilen yere geçin gidin.” [15,8; 11,65]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

15:63

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sana gerçeği getirdik. Biz, özü-sözü doğru olanlarız.

Bekir Sadak: 

15:68

İbni Kesir: 

Gerçekle geldik sana. Biz, şüphesiz doğru söyleyenleriz, dediler.

Adem Uğur: 

Sana gerçeği getirdik

İskender Ali Mihr: 

Ve biz sana hakkı getirdik. Ve muhakkak ki

Celal Yıldırım: 

Sana Hakk´ın (buyruğuyla) geldik

Tefhim ul Kuran: 

«Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz.»

Fransızca: 

Et nous venons à toi avec la vérité. Et nous sommes véridiques.

İspanyolca: 

Te traemos la Verdad. ¡Sí, es como decimos!

İtalyanca: 

Siamo venuti con la Verità, e in verità siamo sinceri.

Almanca: 

Und wir kamen zu dir mit derWahrheit, und gewiß, wir sind doch wahrhaftig.

Çince: 

我们把真理带来给你了,我们确是诚实的。

Hollandaca: 

Wij verhalen u eene zekere waarheid, en wij zijn gezanten der waarheid.

Rusça: 

Мы принесли тебе истину, и мы говорим правду.

Somalice: 

Waxaana kuula nimid Xaq, runna waan sheegaynaa.

Swahilice: 

Na tumefika kwako kwa Haki, na hakika sisi tunasema kweli.

Uygurca: 

بىز ساڭا ھەقىقەتنى ئېلىپ كەلدۇق، بىز ئەلۋەتتە (سۆزىمىزدە) راستچىلمىز

Japonca: 

わたしたちは真理を(西?)した。本当にわたしたちは,真実を告げる。

Arapça (Ürdün): 

«وأتيناك بالحق وإنا لصادقون» في قولنا.

Hintçe: 

(कि आए न आए) और हम आप के पास (अज़ाब का) कलई (सही) हुक्म लेकर आए हैं और हम बिल्कुल सच कहते हैं

Tayca: 

“และเรามาหาท่านด้วยเรื่องจริง และแท้จริงเราเป็นผู้ซื่อสัตย์อย่างแน่นอน

İbranice: 

והבאנו לך את האמת, ואנו אנשי הצדק

Hırvatça: 

donosimo ti ono što će se sigurno dogoditi, a mi, zaista, istinu govorimo.

Rumence: 

am venit la tine cu Adevărul şi suntem sinceri!

Transliteration: 

Waataynaka bialhaqqi wainna lasadiqoona

Türkçe: 

"Sana gerçeği getirdik. Biz, özü-sözü doğru olanlarız."

Sahih International: 

And we have come to you with truth, and indeed, we are truthful.

İngilizce: 

We have brought to thee that which is inevitably due, and assuredly we tell the truth.

Azerbaycanca: 

Biz sənə (Allahdan) doğru xəbər gətirmişik. Biz, həqiqətən, doğru danışanlarıq!

Süleyman Ateş: 

Sana gerçeği getirdik, biz elbette doğru söyleyenleriz!

Diyanet Vakfı: 

Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten doğru söyleyenleriz.

Erhan Aktaş: 

“Doğru söyleyenleriz! Biz sana Hakk’ı(1) getirdik.”

Kral Fahd: 

Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten doğru söyleyenleriz.

Hasan Basri Çantay: 

«Sana Hak (kın emri) ile geldik. Biz şübhesiz doğru söyleyenleriz».

Muhammed Esed: 

"ve sana (gerçekleşmesi kaçınılmaz olan) hakkı getirdik; çünkü, kuşku yok ki, biz doğruyu söylüyoruz".

Gültekin Onan: 

15:63

Ali Fikri Yavuz: 

Sana, onların azabına dair gerçekle geldik, ve biz muhakkak doğru söyleyicileriz.

Portekizce: 

Trazemos-te a verdade, porque somos verazes.

İsveççe: 

ja, vi har gett dig ett sant besked - var förvissad om att vi säger sanningen.

Farsça: 

و ما واقعیتی قطعی و مسلّم را [که همان عذاب الهی است، جهت نابودی مردم] برای تو آورده ایم و یقیناً راستگوییم.

Kürtçe: 

وە ئێمە ڕاستیمان بۆ تۆ ھێناوە بێگومان ئێمە ڕاستگۆین

Özbekçe: 

Сенга ҳақ ила келдик ва албатта, бизлар ростгўйлардурмиз.

Malayca: 

"Juga membawa kepadamu perkara yang benar (tentang kebinasaan mereka); dan sesungguhnya kami adalah orang-orang yang benar ".

Arnavutça: 

të sjellim atë që do të ngjajë me siguri, e ne, me të vërtetë, jemi të sinqertë.

Bulgarca: 

И ти донесохме правдата. Ние казваме истината.

Sırpça: 

доносимо ти оно што ће да се догоди сигурно, а ми, заиста, истину говоримо.

Çekçe: 

a pravdu ti přinášíme a věru jsme pravdomluvní.

Urduca: 

ہم تم سے سچ کہتے ہیں کہ ہم حق کے ساتھ تمہارے پاس آئے ہیں

Tacikçe: 

Мо туро хабари рост овардаем ва мо ростгӯёнем.

Tatarca: 

Без сиңа хак хәбәрне китердек, сүзебез хак, без әйткәнчә булыр.

Endonezyaca: 

Dan kami datang kepadamu membawa kebenaran dan sesungguhnya kami betul-betul orang-orang benar.

Amharca: 

«እውነትንም ይዘን መጣንህ፡፡ እኛም በእርግጥ እውነተኞች ነን፡፡

Tamilce: 

“இன்னும், உம்மிடம் உண்மையைக் கொண்டு வந்துள்ளோம். நிச்சயமாக நாம் உண்மையாளர்கள்தான்.”

Korece: 

우리는 진리로 당신께 이르 렀으매 우리가 말함이 진리라

Vietnamca: 

“Và chúng tôi đến gặp ngươi là sự thật và chúng tôi rất trung thực (với điều đã thông báo).”