Arapça:
وَأَتَيْنَاكَ بِالْحَقِّ وَإِنَّا لَصَادِقُونَ
Çeviriyazı:
veeteynâke bilḥaḳḳi veinnâ leṣâdiḳûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sana gerçeği getirdik; biz elbette doğru söylüyoruz.
Diyanet İşleri:
Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz. Artık, geceleyin bir ara, aileni yola çıkar, sen de arkalarından git; hiçbiriniz arkaya bakmasın; emrolunduğunuz yere doğru yürüyün dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
O gerçek haberle geldik sana ve biz doğru sözlüyüz.
Şaban Piriş:
Sana hak olanı getirdik, şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.
Edip Yüksel:
Sana gerçeği getirdik, biz elbette doğru konuşuyoruz.
Ali Bulaç:
Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz.
Suat Yıldırım:
“Yok” dediler, “Biz sana, onların şüphe ettikleri cezayı getirdik ve sana emr-i Hak ile geldik, emin ol biz sadık kimseleriz.Hemen gecenin sonunda aileni yola çıkar, sen de arkalarından git, içinizden hiç kimse dönüp ardına bakmasın, size emredilen yere geçin gidin.” [15,8; 11,65]
Ömer Nasuhi Bilmen:
15:63
Yaşar Nuri Öztürk:
Sana gerçeği getirdik. Biz, özü-sözü doğru olanlarız.
Bekir Sadak:
15:68
İbni Kesir:
Gerçekle geldik sana. Biz, şüphesiz doğru söyleyenleriz, dediler.
Adem Uğur:
Sana gerçeği getirdik
İskender Ali Mihr:
Ve biz sana hakkı getirdik. Ve muhakkak ki
Celal Yıldırım:
Sana Hakk´ın (buyruğuyla) geldik
Tefhim ul Kuran:
«Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz.»
Fransızca:
Et nous venons à toi avec la vérité. Et nous sommes véridiques.
İspanyolca:
Te traemos la Verdad. ¡Sí, es como decimos!
İtalyanca:
Siamo venuti con la Verità, e in verità siamo sinceri.
Almanca:
Und wir kamen zu dir mit derWahrheit, und gewiß, wir sind doch wahrhaftig.
Çince:
我们把真理带来给你了,我们确是诚实的。
Hollandaca:
Wij verhalen u eene zekere waarheid, en wij zijn gezanten der waarheid.
Rusça:
Мы принесли тебе истину, и мы говорим правду.
Somalice:
Waxaana kuula nimid Xaq, runna waan sheegaynaa.
Swahilice:
Na tumefika kwako kwa Haki, na hakika sisi tunasema kweli.
Uygurca:
بىز ساڭا ھەقىقەتنى ئېلىپ كەلدۇق، بىز ئەلۋەتتە (سۆزىمىزدە) راستچىلمىز
Japonca:
わたしたちは真理を(西?)した。本当にわたしたちは,真実を告げる。
Arapça (Ürdün):
«وأتيناك بالحق وإنا لصادقون» في قولنا.
Hintçe:
(कि आए न आए) और हम आप के पास (अज़ाब का) कलई (सही) हुक्म लेकर आए हैं और हम बिल्कुल सच कहते हैं
Tayca:
“และเรามาหาท่านด้วยเรื่องจริง และแท้จริงเราเป็นผู้ซื่อสัตย์อย่างแน่นอน
İbranice:
והבאנו לך את האמת, ואנו אנשי הצדק
Hırvatça:
donosimo ti ono što će se sigurno dogoditi, a mi, zaista, istinu govorimo.
Rumence:
am venit la tine cu Adevărul şi suntem sinceri!
Transliteration:
Waataynaka bialhaqqi wainna lasadiqoona
Türkçe:
"Sana gerçeği getirdik. Biz, özü-sözü doğru olanlarız."
Sahih International:
And we have come to you with truth, and indeed, we are truthful.
İngilizce:
We have brought to thee that which is inevitably due, and assuredly we tell the truth.
Azerbaycanca:
Biz sənə (Allahdan) doğru xəbər gətirmişik. Biz, həqiqətən, doğru danışanlarıq!
Süleyman Ateş:
Sana gerçeği getirdik, biz elbette doğru söyleyenleriz!
Diyanet Vakfı:
Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten doğru söyleyenleriz.
Erhan Aktaş:
“Doğru söyleyenleriz! Biz sana Hakk’ı(1) getirdik.”
Kral Fahd:
Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten doğru söyleyenleriz.
Hasan Basri Çantay:
«Sana Hak (kın emri) ile geldik. Biz şübhesiz doğru söyleyenleriz».
Muhammed Esed:
"ve sana (gerçekleşmesi kaçınılmaz olan) hakkı getirdik; çünkü, kuşku yok ki, biz doğruyu söylüyoruz".
Gültekin Onan:
15:63
Ali Fikri Yavuz:
Sana, onların azabına dair gerçekle geldik, ve biz muhakkak doğru söyleyicileriz.
Portekizce:
Trazemos-te a verdade, porque somos verazes.
İsveççe:
ja, vi har gett dig ett sant besked - var förvissad om att vi säger sanningen.
Farsça:
و ما واقعیتی قطعی و مسلّم را [که همان عذاب الهی است، جهت نابودی مردم] برای تو آورده ایم و یقیناً راستگوییم.
Kürtçe:
وە ئێمە ڕاستیمان بۆ تۆ ھێناوە بێگومان ئێمە ڕاستگۆین
Özbekçe:
Сенга ҳақ ила келдик ва албатта, бизлар ростгўйлардурмиз.
Malayca:
"Juga membawa kepadamu perkara yang benar (tentang kebinasaan mereka); dan sesungguhnya kami adalah orang-orang yang benar ".
Arnavutça:
të sjellim atë që do të ngjajë me siguri, e ne, me të vërtetë, jemi të sinqertë.
Bulgarca:
И ти донесохме правдата. Ние казваме истината.
Sırpça:
доносимо ти оно што ће да се догоди сигурно, а ми, заиста, истину говоримо.
Çekçe:
a pravdu ti přinášíme a věru jsme pravdomluvní.
Urduca:
ہم تم سے سچ کہتے ہیں کہ ہم حق کے ساتھ تمہارے پاس آئے ہیں
Tacikçe:
Мо туро хабари рост овардаем ва мо ростгӯёнем.
Tatarca:
Без сиңа хак хәбәрне китердек, сүзебез хак, без әйткәнчә булыр.
Endonezyaca:
Dan kami datang kepadamu membawa kebenaran dan sesungguhnya kami betul-betul orang-orang benar.
Amharca:
«እውነትንም ይዘን መጣንህ፡፡ እኛም በእርግጥ እውነተኞች ነን፡፡
Tamilce:
“இன்னும், உம்மிடம் உண்மையைக் கொண்டு வந்துள்ளோம். நிச்சயமாக நாம் உண்மையாளர்கள்தான்.”
Korece:
우리는 진리로 당신께 이르 렀으매 우리가 말함이 진리라
Vietnamca:
“Và chúng tôi đến gặp ngươi là sự thật và chúng tôi rất trung thực (với điều đã thông báo).”
Ayet Linkleri: