Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

10

Sûredeki Ayet No: 

40

Ayet No: 

1404

Sayfa No: 

213

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمِنْهُم مَّن يُؤْمِنُ بِهِ وَمِنْهُم مَّن لَّا يُؤْمِنُ بِهِ ۚ وَرَبُّكَ أَعْلَمُ بِالْمُفْسِدِينَ

Çeviriyazı: 

veminhüm mey yü'minü bihî veminhüm mel lâ yü'minü bih. verabbüke a`lemü bilmüfsidîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlardan ona (Kur'ân'a) inanacaklar da var, inanmayacaklar da var. Rabbin fesatçıları en iyi bilendir.

Diyanet İşleri: 

Aralarında ona inanan ve inanmayan vardır. Rabbin, bozguncuları daha iyi bilir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlardan inanan da var, inanmayan da ve Rabbin bozguncuları daha iyi bilir.

Şaban Piriş: 

Aralarında ona iman edenler de vardır iman etmeyenler de. Rabbin ise fesat çıkaranları çok iyi bilir.

Edip Yüksel: 

Onlardan kimi buna inanır, kimi de inanmaz. Rabbin bozgunculuk yapanları daha iyi bilir.

Ali Bulaç: 

Onlardan ona inananlar var ve ona inanmayanlar da vardır. Rabbin bozgunculuk çıkaranları daha iyi bilir.

Suat Yıldırım: 

Onlardan Kur'ân’a iman edenler de var, iman etmeyenler de.Rabbin, hakkı yalanlayıp halk içinde fitne ve fesat çıkaranları pek iyi bilir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onlardan kimisi O´na imân eder ve onlardan kimisi de O´na imân etmez. Ve Rabbin müfsidleri pek ziyâde bilendir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İçlerinden buna inanacak var, inanmayacak var. Bozguncuları Rabbin daha iyi bilir.

Bekir Sadak: 

Onlari toplayacagi kiyamet gunu, sanki gunduz, birbirleriyle sadece tanisacaklari bir saat kadar kalmis gibidirler. Allah´in karsisina cikmayi yalan sayanlar kaybetmislerdir.

İbni Kesir: 

İçlerinden kimisi buna iman eder, kimisi de iman etmez. Rabbın fesad çıkaranları daha iyi bilir.

Adem Uğur: 

İçlerinden öylesi var ki ona (Kur´an´a) inanır, yine onlardan öylesi de var ki ona inanmaz. Rabbin bozguncuları en iyi bilendir.

İskender Ali Mihr: 

Ve onlardan, ona îmân eden kimseler ve onlardan ona îmân etmeyen kimseler var. Senin Rabbin fesat çıkaranları iyi bilir.

Celal Yıldırım: 

İçlerinden buna inanan da var, inanmayan da var. Rabbin ise müfsitleri (Hakk´ı yalanlayıp toplum içinde fitne ve fesad çıkaranları) bilir.

Tefhim ul Kuran: 

Onlardan ona inananlar vardır ve onlardan ona inanmayanlar da vardır. Rabbin fesad çıkaranları daha iyi bilir.

Fransızca: 

Certains d'entre eux y croient, et d'autres n'y croient pas. Et ton Seigneur connaît le mieux les fauteurs de désordre.

İspanyolca: 

De ellos hay quien cree en él y quien no, pero tu Señor conoce mejor que nadie a los corruptores.

İtalyanca: 

Tra loro c'è qualcuno che crede in esso mentre altri non vi credono affatto. Il tuo Signore è Colui che meglio conosce i corruttori.

Almanca: 

Und unter ihnen sind manche, die den Iman an ihn verinnerlichen, und unter ihnen sind manche, die an ihn den Iman nicht verinnerlichen. Doch dein HERR ist allwissend über die Unrecht-Begehenden.

Çince: 

他们中有信它的,有不信它的。你的主是知道作恶者的。

Hollandaca: 

Er zijn sommigen van hen, die daaraan gelooven, en er zijn sommigen van hen, die niet daaraan gelooven en hun Heer kent de boosdoeners wel.

Rusça: 

Среди них есть такие, которые уверуют в него, и такие, которые не уверуют в него. Твой Господь лучше осведомлен о распространяющих нечестие.

Somalice: 

waxaa ka mida Dadka mid rumeyn Quraanka iyo midaan rumaynayn Eebana waa ogyahay Mufsidiinta.

Swahilice: 

Na miongoni mwao wapo wanao iamini, na miongoni mwao wapo wasio iamini. Na Mola wako Mlezi anawajua vyema mafisadi.

Uygurca: 

ئۇلارنىڭ ئىچىدە قۇرئانغا ئىشىنىدىغانلار بار، ئىشەنمەيدىغانلارمۇ بار، پەرۋەردىگارىڭ بۇزغۇنچىلارنى ھەممىدىن ئوبدان بىلىدۇ

Japonca: 

かれらの中,ある者はそれ(クルアーン)を信じ,またある者はそれを信じない。あなたの主は,犯罪者を最もよく知っておられる。

Arapça (Ürdün): 

«ومنهم» أي أهل مكة «من يؤمن به» لعلم الله ذلك منهم «ومنهم من لا يؤمن به» أبدا «وربك أعلم بالمفسدين» تهديد لهم.

Hintçe: 

और उनमें से बाज़ तो ऐसे है कि इस कुरान पर आइन्दा ईमान लाएगें और बाज़ ऐसे हैं जो ईमान लाएगें ही नहीं

Tayca: 

และในหมู่พวกเขามีศรัทธาในอัลกุรอานและในหมู่พวกเขามีผู้ไม่ศรัทธา และพระเจ้าของเจ้าทรงรู้ดียิ่ง ต่อบรรดาผู้บ่อนทำลายทั้งหลาย

İbranice: 

ויש כאלה ביניהם (בני העם של הנביא) שהאמינו בו (בקוראן,) ויש כאלה ביניהם שלא האמינו בו. ריבונך מכיר היטב את מפיצי השחיתות

Hırvatça: 

Ima ih koji u njega vjeruju, a ima ih koji ne vjeruju u njega. A Gospodar tvoj najbolje poznaje smutljivce.

Rumence: 

Unii dintre ei cred, alţii nu cred, însă Domnul tău îi ştie prea-bine pe cei care seamănă stricăciune.

Transliteration: 

Waminhum man yuminu bihi waminhum man la yuminu bihi warabbuka aAAlamu bialmufsideena

Türkçe: 

İçlerinden buna inanacak var, inanmayacak var. Bozguncuları Rabbin daha iyi bilir.

Sahih International: 

And of them are those who believe in it, and of them are those who do not believe in it. And your Lord is most knowing of the corrupters

İngilizce: 

Of them there are some who believe therein, and some who do not: and thy Lord knoweth best those who are out for mischief.

Azerbaycanca: 

(Kafirlər) içərisində ona (Qur’ana) inanan da var, inanmayan da. Rəbbin fitnə-fəsad tö’rədənləri daha yaxşı tanıyandır!

Süleyman Ateş: 

Onlardan kimi, ona inanır, kimi de inanmaz. Rabbin bozguncuları çok iyi bilir.

Diyanet Vakfı: 

İçlerinden öylesi var ki ona (Kur'an'a) inanır, yine onlardan öylesi de var ki ona inanmaz. Rabbin bozguncuları en iyi bilendir.

Erhan Aktaş: 

Onlardan kimi ona îmân eder, kimi de ona îmân etmez. Rabb’in bozgunculuk edenleri en iyi bilendir.

Kral Fahd: 

İçlerinden öylesi var ki ona (Kur'an'a) inanır, yine onlardan öylesi de var ki ona inanmaz. Rabbin bozguncuları en iyi bilendir.

Hasan Basri Çantay: 

İçlerinden ona (Kur´ana) inanan kimseler vardır, ona inanmayanlar vardır. Rabbin fesâdcıları çok iyi bilendir.

Muhammed Esed: 

Onların içinde bu (ilahi vahye) hemen inanacak olanlar olduğu gibi, sonuna kadar inanmayacak olanlar da var; (ne olursa olsun) senin Rabbin bozgunculuk yapanları çok iyi bilmektedir.

Gültekin Onan: 

Onlardan ona inananlar var ve ona inanmayanlar da vardır. Rabbin bozgunculuk çıkaranları daha iyi bilir.

Ali Fikri Yavuz: 

Kâfirlerden Kur’an’a inanacak da var, iman etmiyecek de var. Rabbin müfsidleri çok iyi bilendir.

Portekizce: 

Entre eles, há os que crêem nele (o Alcorão) e os que o negam; porém, teu Senhor é o mais conhecedor dos corruptores.

İsveççe: 

Det finns bland ditt folk de som kommer att tro [på din förkunnelse] och det finns de som inte kommer att tro; din Herre vet bäst vilka de är som stör ordningen och sprider fördärv [på jorden].

Farsça: 

و گروهی از مردم به قرآن ایمان می آورند و گروهی ایمان نمی آورند؛ و پروردگارت به مفسدان، داناتر است.

Kürtçe: 

لەوانیشدا کەسی وا ھەیە کەبڕوا بەقورئان دەھێنێت کەسی واشیان ھەیە کەبڕوای پێ ناھێنێت وە پەروەردگارت لەھەموو کەس زاناترە بە خراپەکاران

Özbekçe: 

Улардан унга иймон келтирадиганлар ҳам бор ва улардан унга иймон келтирмайдиганлар ҳам бор. Роббинг эса, бузғунчиларни яхши билгувчи зотдир.

Malayca: 

Dan di antara mereka ada yang beriman kepada Al-Quran, dan ada di antaranya yang tidak beriman langsung kepadanya; dan (ingatlah), Tuhanmu lebih mengetahui akan orang-orang yang melakukan kerosakan.

Arnavutça: 

Disa prej tyre besojnë në të, e disa nuk besojnë në të (Kur’an). E, Zoti yt më së miri i njeh ngatërrestarët.

Bulgarca: 

Някои от тях вярват в него и някои от тях не вярват в него. А твоят Господ най-добре знае сеещите развала.

Sırpça: 

Има их који верују у истинитост Кур'ана, а има их који не верују. А твој Господар најбоље познаје смутљивце.

Çekçe: 

A mezi nimi jsou někteří, kdož v ně věří, zatímco jiní mezi nimi v ně vůbec nevěří. A Pán tvůj nejlépe zná ty, kdož pohoršení šíří.

Urduca: 

اِن میں سے کچھ لوگ ایمان لائیں گے اور کچھ نہیں لائیں گے اور تیرا رب اُن مفسدوں کو خوب جانتا ہے

Tacikçe: 

Баъзе аз онҳо ба он имон меоваранд ва баъзе имон намеоваранд. Ва IIарвардигори ту ба фасодкорон огоҳтар аст!

Tatarca: 

Аларның бәгъзеләре Коръәнгә ышаналар, бәгъзеләре Коръәнгә ышанмыйлар. Синең Раббың Коръәнгә ышанмыйча бозыклык кылучы фәсыйкларны белүчерәк.

Endonezyaca: 

Di antara mereka ada orang-orang yang beriman kepada Al Quran, dan di antaranya ada (pula) orang-orang yang tidak beriman kepadanya. Tuhanmu lebih mengetahui tentang orang-orang yang berbuat kerusakan.

Amharca: 

ከእነርሱም ውስጥ (ወደፊት) በርሱ የሚያምኑ አልሉ፡፡ ከእነርሱም በእርሱ የማያምኑ አልሉ፡፡ ጌታህም አጥፊዎቹን በጣም ዐዋቂ ነው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், இ(ந்த வேதத்)தை நம்பிக்கை கொள்பவரும் அவர்களில் உண்டு; இன்னும், இதை நம்பிக்கை கொள்ளாதவரும் அவர்களில் உண்டு. இன்னும், உம் இறைவன் விஷமிகளை மிக அறிந்தவன்.

Korece: 

그들 가운데 믿는 자가 있고그들 가운데 믿지 아니한 자가 있으나 그대의 주님은 해악자들을 알고 계심이라

Vietnamca: 

Trong số (những kẻ đa thần) có người đã tin tưởng vào (Qur’an) và có người không tin tưởng vào Nó. Tuy nhiên, Thượng Đế của Ngươi (Muhammad) biết rõ những kẻ dấy loạn bất tuân.

Rubu tag: 

Hizb tag: