Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

125

Ayet No: 

1360

Sayfa No: 

207

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَمَّا الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ فَزَادَتْهُمْ رِجْسًا إِلَىٰ رِجْسِهِمْ وَمَاتُوا وَهُمْ كَافِرُونَ

Çeviriyazı: 

veemme-lleẕîne fi ḳulûbihim meraḍun fezâdethüm ricsen ilâ ricsihim vemâtû vehüm kâfirûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kalblerinde bir hastalık olanlara gelince, onların da murdarlıklarına (küfürlerine) murdarlık (küfür) katmıştır ve kâfir olarak ölüp gitmişlerdir.

Diyanet İşleri: 

Kalblerinde hastalık olanların ise pisliklerine pislik katmıştır; onlar kafir olarak ölmüşlerdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ama gönüllerinde hastalık olanların pisliklerine pislik katarak küfürlerini artırır ve onlar, kafir olarak ölüp giderler.

Şaban Piriş: 

Kalplerinde hastalık bulunanların pisliklerine (küfürlerine) pislik (küfür) katmıştır. Ve onlar, kâfir olarak ölmüşlerdir.

Edip Yüksel: 

Kalplerinde hastalık bulunanlara gelince... Onların da kötülüklerine kötülük katmıştır ve onlar kafirler olarak ölürler.

Ali Bulaç: 

Kalplerinde hastalık olanların ise, iğrençliklerine iğrençlik (murdarlık) ekleyip-arttırmış ve onlar kafir kimseler olarak ölmüşlerdir.

Suat Yıldırım: 

Fakat o sûreler, kalplerinde küfür ve nifak hastalığı bulunanların inkârlarına inkâr kattı ve onlar kâfir olarak öldüler. [17, 82; 41;44]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Fakat kalplerinde bir hastalık olanlara gelince, (o sûrenin nüzûlü) onların küfürlerine küfür katıp arttırmıştır ve onlar kâfirler oldukları halde ölüp gitmişlerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kalplerinde maraz olanlara gelince, inen sure onların pisliğine pislik ekler. Kâfir olarak ölüp gittiler onlar.

Bekir Sadak: 

Elif, Lam, Ra. Iste bunlar hikmetli Kitap´Ùn ayetleridir.

İbni Kesir: 

Kalblerinde hastalık bulunanların ise, murdarlıklarına murdarlık katmıştır. Ve kafir olarak ölmüşlerdir.

Adem Uğur: 

Kalplerinde hastalık (kâfirlik ve münafıklık) olanlara gelince, onların da inkârlarını büsbütün artırır ve onlar artık kâfir olarak ölürler.

İskender Ali Mihr: 

Ve fakat

Celal Yıldırım: 

Kalblerinde hastalık bulunanlara gelince: Onların, murdarlıklarına murdarlık katıp artırmıştır ve onlar kâfir oldukları halde ölmüşlerdir.

Tefhim ul Kuran: 

Kalblerinde hastalık olanların ise, iğrençliklerine iğrençlik (murdarlık) ekleyip arttırmış ve onlar kâfirler olarak ölmüşlerdir.

Fransızca: 

Mais quant à ceux dont les coeurs sont malades elle ajoute une souillure à leur souillure , et ils meurent dans la mécréance.

İspanyolca: 

mientras que a los enfermos de corazón les aumenta la mancha que ya tenían y mueren siendo infieles.

İtalyanca: 

Quanto a coloro che hanno una malattia nel cuore, essa aggiunge sozzura a sozzura e muoiono nella miscredenza.

Almanca: 

Doch hinsichtlich derjenigen, in deren Herzen Krankheit ist, so ließ diese sie noch mehr rituelle Unreinheit zu ihrer rituellen Unreinheit gewinnen. Und sie sind gestorben, während sie noch Kafir waren.

Çince: 

至于心中有病者,那章经使他们污秽上加污秽,他们至死不信道。

Hollandaca: 

Maar bij hen, wier harten gebrekkig zijn, zal de tegenwoordige twijfel nog vermeerderd worden, en zij zullen in hun ongeloof sterven.

Rusça: 

А что касается тех, чьи сердца поражены недугом, то это добавляет сомнение к их сомнению, и поэтому они умрут неверующими.

Somalice: 

kuwa quluubta ka bukase waxay u kordhisaa xuman xumaantoodii (Kale) wayna dhintaan iyagoo gaalo ah.

Swahilice: 

Ama wale wenye maradhi katika nyoyo zao, basi inawazidishia uovu juu ya uovu wao; na wanakufa hali ni makafiri.

Uygurca: 

دىللىرىدا كېسەل بارلار (يەنى مۇناپىقلار) غا كېلىدىغان بولساق، بۇ (سۈرە) ئۇلارنىڭ كۇفرىغا كۇفرى قوشتى (يەنى ئۇلار مۇناپىقلىقتا تېخىمۇ ئەزۋەيلىدى، تېخىمۇ گۇمراھلاشتى)، ئۇلار كاپىر پېتى ئۆلدى

Japonca: 

しかし心に病の宿る者は,これによって汚れの上に汚れを加えて,不信者として死ぬ。

Arapça (Ürdün): 

«وأما الذين في قلوبهم مرض» ضعف اعتقاد «فزادتهم رجسا إلى رجسهم» كفرا إلى كفرهم لكفرهم بها «وماتوا وهم كافرون».

Hintçe: 

मगर जिन लोगों के दिल में (निफाक़ की) बीमारी है तो उन (पिछली) ख़बासत पर इस सूरो ने एक ख़बासत और बढ़ा दी और ये लोग कुफ़्र ही की हालत में मर गए

Tayca: 

และสำหรับบรรดาผู้ที่มีโรคอยู่ในจิตใจของพวกเขา บทนี้ก็ยิ่งจะเพิ่มความสกปรกให้แก่พวกเขามากยิ่งขึ้นไปอีก และพวกเขาจะตายไปในสภาพที่เป็นพวกปฏิเสธศรัทธา

İbranice: 

אך לאלה שיש מחלה בלבבם (הצבועים) היא הוסיפה צביעות על צביעותם, ומתו כשהם כופרים

Hırvatça: 

A što se tiče onih čija su srca bolesna, ona im je sumnju na sumnju koju već imaju dodala i oni kao nevjernici umiru.

Rumence: 

Ea adaugă o întinăciune întinăciunii celor care au boală în inimi şi mor în tăgadă.

Transliteration: 

Waamma allatheena fee quloobihim maradun fazadathum rijsan ila rijsihim wamatoo wahum kafiroona

Türkçe: 

Kalplerinde maraz olanlara gelince, inen sure onların pisliğine pislik ekler. Kâfir olarak ölüp gittiler onlar.

Sahih International: 

But as for those in whose hearts is disease, it has [only] increased them in evil [in addition] to their evil. And they will have died while they are disbelievers.

İngilizce: 

But those in whose hearts is a disease,- it will add doubt to their doubt, and they will die in a state of Unbelief.

Azerbaycanca: 

Qəlblərində mərəz (şəkk-şübhə, nifaq) olanlara gəldikdə isə, (hər bir surə) onların murdarlığı (küfrə, nifaqı) üstünə bir murdarlıq da gətirər və onlar kafir olaraq ölərlər!

Süleyman Ateş: 

Fakat yüreklerinde hastalık olanlara gelince (bu), onların pisliklerine pislik katar. Ve onlar kafir olarak ölürler.

Diyanet Vakfı: 

Kalplerinde hastalık (kafirlik ve münafıklık) olanlara gelince, onların da inkarlarını büsbütün artırır ve onlar artık kafir olarak ölürler.

Erhan Aktaş: 

Kalplerinde(1) hastalık olanlara gelince, bu onların kötülüklerine kötülük katmıştır. Ve onlar Kâfir olarak ölürler.

Kral Fahd: 

Kalplerinde hastalık (kâfirlik ve münafıklık) olanlara (bir sûre) gelince, bu onların da inkârlarını büsbütün artırır ve onlar artık kâfir olarak ölürler.

Hasan Basri Çantay: 

Fakat (o sûreler) kalblerinde maraz (küfür ve nifaak) bulunanların küfürlerine küfür katıb artırdı ve onlar kâfir kâfir öldüler.

Muhammed Esed: 

Öte yandan, kalplerinde bir hastalık bulunanlarınsa, her yeni haber inançsızlıklarına inançsızlık katar ve böylece hakkı tanımama tutumu içindeyken ölüp giderler.

Gültekin Onan: 

Kalplerinde hastalık olanların ise, iğrençliklerine iğrençlik (murdarlık) ekleyip arttırmış ve onlar kafir kimseler olarak ölmüşlerdir.

Ali Fikri Yavuz: 

Kalblerinde bir hastalık (küfür ve nifak) olanların ise, bu sûreler, küfürlerine küfür kattı ve kâfir olarak ölüp gittiler.

Portekizce: 

Em troca, quanto àqueles que abrigam a morbidez em seus corações, é-lhes acrescentada abominação sobreabominação, e morrerão na incredulidade.

İsveççe: 

Men de vars hjärtan är sjuka av tvivel drivs av den [nya uppenbarelsen] allt djupare ned i sin smutsiga synd, och de dör som förnekare.

Farsça: 

اما کسانی که در دل هایشان بیماری [نفاق] است، پس پلیدی بر پلیدیشان افزود و در حالی که کافر بودند از دنیا رفتند.

Kürtçe: 

بەڵام ئەوانەی لەنێو دڵیاندا نەخۆشی (و ناپاکی) ھەیە (وەک دوو ڕوەکان) ئەوە سورەتەکە بۆیان زیاد دەکات سەرەڕای پیسی و ناپاکی خۆیان پیسی و ناپاکی تر ئەو (ناپاکانە) دەمرن لەکاتێکدا کە بێ بڕوان

Özbekçe: 

Аммо қалбларида касали борларнинг ифлосликлари устига ифлослик зиёда қилди ва улар кофир ҳолларида ўларлар. (Албатта, қалбларида касали борлардан мурод мунофиқлардир, «ифлослик»дан мурод эса мунофиқликларидир.)

Malayca: 

Adapun orang-orang yang ada penyakit (kufur) dalam hati mereka maka surah Al- Quran itu menambahkan kekotoran (kufur) kepada kekotoran (kufur) yang ada pada mereka; dan mereka mati, sedang mereka berkeadaan kafir.

Arnavutça: 

e sa u përket atyre, zemrat e të cilëve janë të sëmura (me hipokrizi), atyre ua shton mohimin në mohimin që kanë dhe ata vdesin si mohues.

Bulgarca: 

А на тези, в чиито сърца има болест, тя увеличава скверността им с още скверност и умират като неверници.

Sırpça: 

А што се тиче оних чија су срца болесна, оно им је додало сумњу на сумњу коју већ имају и они ће умрети као неверници.

Çekçe: 

zatímco těm, jichž srdce jsou chorobná, přidala jen špínu k špíně jejich a ti zemřou jako nevěřící.

Urduca: 

البتہ جن لوگوں کے دلوں کو (نفاق کا) روگ لگا ہوا تھا اُن کی سابق نجاست پر (ہر نئی سورت نے) ایک اور نجاست کا اضافہ کر دیا اور وہ مرتے دم تک کفر ہی میں مبتلا رہے

Tacikçe: 

Аммо онон, ки дар дилҳояшон маразест, ҷуз инкоре бар инкорашон наяфзуд ва ҳамчунон кофир бимурданд.

Tatarca: 

Әмма күңелләрендә бозык игътикад булу сәбәпле авыру күңелле монафикъларга кәфер өстенә кәферне арттырадыр, вә имансыз хәлләрендә үлеп тә китәләр.

Endonezyaca: 

Dan adapun orang-orang yang di dalam hati mereka ada penyakit, maka dengan surat itu bertambah kekafiran mereka, disamping kekafirannya (yang telah ada) dan mereka mati dalam keadaan kafir.

Amharca: 

እነዚያም በልቦቻቸው ውስጥ በሽታ ያለባቸውማ በርክሰታቸው ላይ ርክሰትን ጨመረችላቸው፡፡ እነርሱም ከሓዲዎች ኾነው ሞቱ፡፡

Tamilce: 

ஆக, எவர்களுடைய உள்ளங்களில் நோய் இருக்கிறதோ அவர்களுக்கு அவர்களுடைய அசுத்தத்துடன் ஒரு அசுத்தத்தையே அது அதிகப்படுத்தியது! அவர்களோ நிராகரிப்பாளர்களாக இருக்கும் நிலையில்தான் இறப்பார்கள்.

Korece: 

그러나 그들의 마음이 병든자들은 불결함을 더하니 그들 은 불신으로 멸망할 것이라

Vietnamca: 

Nhưng đối với những kẻ mang trong lòng chứng bệnh (giả tạo đức tin) thì điều đó chỉ làm chúng thêm xấu xa (ngoài) sự xấu xa của chúng, và chúng sẽ chết trong tình trạng vô đức tin.