
veemme-lleẕîne fi ḳulûbihim meraḍun fezâdethüm ricsen ilâ ricsihim vemâtû vehüm kâfirûn.
Türkçe:
Kalplerinde maraz olanlara gelince, inen sure onların pisliğine pislik ekler. Kâfir olarak ölüp gittiler onlar.
İngilizce:
But those in whose hearts is a disease,- it will add doubt to their doubt, and they will die in a state of Unbelief.
Fransızca:
Mais quant à ceux dont les coeurs sont malades elle ajoute une souillure à leur souillure , et ils meurent dans la mécréance.
Almanca:
Doch hinsichtlich derjenigen, in deren Herzen Krankheit ist, so ließ diese sie noch mehr rituelle Unreinheit zu ihrer rituellen Unreinheit gewinnen. Und sie sind gestorben, während sie noch Kafir waren.
Rusça:
А что касается тех, чьи сердца поражены недугом, то это добавляет сомнение к их сомнению, и поэтому они умрут неверующими.
Arapça:
وَأَمَّا الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ فَزَادَتْهُمْ رِجْسًا إِلَىٰ رِجْسِهِمْ وَمَاتُوا وَهُمْ كَافِرُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kalblerinde bir hastalık olanlara gelince, onların da murdarlıklarına (küfürlerine) murdarlık (küfür) katmıştır ve kâfir olarak ölüp gitmişlerdir.
Diyanet Vakfı:
Kalplerinde hastalık (kafirlik ve münafıklık) olanlara gelince, onların da inkarlarını büsbütün artırır ve onlar artık kafir olarak ölürler.
