Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

124

Ayet No: 

1359

Sayfa No: 

207

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِذَا مَا أُنزِلَتْ سُورَةٌ فَمِنْهُم مَّن يَقُولُ أَيُّكُمْ زَادَتْهُ هَٰذِهِ إِيمَانًا ۚ فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُوا فَزَادَتْهُمْ إِيمَانًا وَهُمْ يَسْتَبْشِرُونَ

Çeviriyazı: 

veiẕâ mâ ünzilet sûratün feminhüm mey yeḳûlü eyyüküm zâdethü hâẕihî îmânâ. feemme-lleẕîne âmenû fezâdethüm îmânev vehüm yestebşirûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bir sûre indirildiği zaman, içlerinden biri çıkar, "Bu sûre hanginizin imanını arttırdı?" der. Fakat müminlere gelince, aslında her inen sûre onların imanını arttırmıştır ve onlar sürekli olarak müjdelenip duruyorlar.

Diyanet İşleri: 

Bir sure inince, aralarında "Bu, hanginizin imanını artırdı?" diyen ikiyüzlüler vardır. İnananların ise imanını artırmıştır; onlar birbirlerine bunu müjdelemek isterler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bir sure indirilince içlerinden bu hanginizin imanını artırdı diyen de var. Fakat inen sureler, inananların inançlarını artırır ve onlar birbirlerini müjdelerler.

Şaban Piriş: 

Bir sûre indirilince, aralarında: "Bu hanginizin imanını artırdı?" diyen kimseler vardır. O, iman eden kimselerin imanını artırmıştır. Onlar, bunu müjdelerler.

Edip Yüksel: 

Her ne zaman bir sure inse, "Bu sure hanginizin inancını arttırdı," diye soranlar var. Gerçekten inananların inancını arttırmıştır, ve onlar (her surenin inişiyle) sevinip birbirlerini müjdelerler.

Ali Bulaç: 

Bir sûre indirildiğinde onlardan bazısı: "Bu, hanginizin imanını arttırdı?" der. Ancak iman edenlere gelince; onların imanını arttırmıştır ve onlar müjdeleşmektedirler.

Suat Yıldırım: 

Yeni bir sûre indirildiğinde onlardan bazıları: “Bu inen kısım hanginizin imanını artırdı acaba?” diyerek vahyi küçümserler.Ama bu, iman edenlerin imanını, yakinini artırır ve onlar sevinip birbirlerini müjdelerler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve ne zaman bir sûre indirilmiş olunca, onlardan kimi der ki: «Bu hanginizin imânını arttırdı?» Fakat o kimseler ki, imân etmişlerdir, artık onlara imânı arttırmıştır ve onlar müjdelenirler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ne zaman bir sure indirilse içlerinden biri, "Bu hanginizin imanını artırdı?" diye konuşur. İmanı olanların imanını artırmıştır. İşte sevinip duruyorlar!

Bekir Sadak: 

Eger yuz cevirirlerse de ki: «Allah bana yeter

İbni Kesir: 

Bir sure indirilince

Adem Uğur: 

Herhangi bir sûre indirildiği zaman onlardan bir kısmı der ki: &quot

İskender Ali Mihr: 

Ve sure olarak bir şey indirildiği zaman onlardan birisi: “Bu hanginizin îmânını arttırdı?” der. Ama âmenû olan (ölmeden önce Allah´a ulaşmayı dileyen) kimseler

Celal Yıldırım: 

Bir sûre indirildiğinde, içlerinden kimisi, «bu sûre hanginizin imânını artırdı ?» diyerek (ilâhî vahyi küçümserler), imân edenlerin ise imânını artırmıştır ve onlar (bununla) sevinip müjdelenirler.

Tefhim ul Kuran: 

Bir sure indirildiğinde onlardan bazısı: «Bu, hanginizin imanını arttırdı?» der. Ancak iman edenlere gelince

Fransızca: 

Et quand une Sourate est révélée, il en est parmi eux qui dit : "Quel est celui d'entre vous dont elle fait croître la foi ? " Quant aux croyants, elle fait certes croître leur fois, et ils s'en réjouissent.

İspanyolca: 

Cuando se revela una sura, hay algunos de ellos que dicen: «Ésta ¿a quién de vosotros le ha aumentado la fe?» Se la aumenta a los que creen, y de ello se regocijan,

İtalyanca: 

Quando viene fatta scendere una sura, alcuni di loro dicono: «A chi di voi

Almanca: 

Und wenn eine Sura hinabgesandt wurde, sagte manch einer von ihnen: "Wen hat diese (Sura) im Iman verstärkt?" Also hinsichtlich derjenigen, die den Iman verinnerlicht haben, so ließ diese sie noch mehr Iman gewinnen, während sie zuversichtlich sind.

Çince: 

当降示一章经的时候,他们中有人说:这章经使你们中的哪个人更加确信呢?至于信道者,那章经使他们更加确信了。同时,他们是快乐的。

Hollandaca: 

Als eene Soera wordt nedergezonden, zijn er sommigen van hen die zeggen: kan dit uw geloof vermeerderen? Zij zal het geloof vermeerderen van hen die gelooven, en zij zullen zich verblijden.

Rusça: 

Когда ниспосылается сура, то среди них находится такой, который говорит: "Чья вера от этого стала сильнее?" Что касается тех, кто уверовал, то их вера от этого усиливается, и они радуются.

Somalice: 

marka la soo Dejiyo Suurad waxaa ka mida kuwo (Munaafiqiina) dhihi kiinay u kordhisay Iimaan, kuwa xaqa rumeeyeyse waxay u kordhisat Iimaan iyagoo Bishaaraysan.

Swahilice: 

Na inapo teremshwa Sura wapo miongoni mwao wasemao: Ni nani miongoni mwenu Sura hii imemzidishia Imani? Ama wale walio amini inawazidishia Imani, nao wanafurahi.

Uygurca: 

(قۇرئاندىن) بىرەر سۈرە نازىل قىلىنسا، ئۇلار (يەنى مۇناپىقلار) نىڭ ئارىسىدا (مەسخىرە قىلىش يۈزىسىدىن): «بۇ (يەنى سۈرە) قايسىڭلارنىڭ ئىمانىنى كۈچەيتتى» دەيدىغانلار بار، مۆمىنلەرگە كېلىدىغان بولساق، (ھەر سۈرىدە يېڭى دەلىل - ئىسپاتلار بولغانلىقى ئۈچۈن) بۇ (يەنى سۈرە) ئۇلارنىڭ ئىمانىنى كۈچەيتتى، ئۇلار (سۈرىنىڭ نازىل بولۇشىدىن) خۇشال بولىدۇ

Japonca: 

(新たに)1章〔スーラ〕が下る度にかれらのある者は言う。 「これによってあなたがたの中,誰が信心を深めるであろうか。」本当に信仰する者は,これによって信心を深め,喜ぶ。

Arapça (Ürdün): 

«وإذا ما أنزلت سورة» من القرآن «فمنهم» أي المنافقين «من يقول» لأصحابه استهزاءً «أيكم زادته هذه إيمانا» تصديقا، قال تعالى: «فأما الذين آمنوا فزادتهم إيمانا» لتصديقهم بها «وهم يستبشرون» يفرحون بها.

Hintçe: 

और जब कोई सूरा नाज़िल किया गया तो उन मुनाफिक़ीन में से (एक दूसरे से) पूछता है कि भला इस सूरे ने तुममें से किसी का ईमान बढ़ा दिया तो जो लोग ईमान ला चुके हैं उनका तो इस सूरे ने ईमान बढ़ा दिया और वह वहां उसकी ख़ुशियाँ मनाते है

Tayca: 

และเมื่อมีบทหนึ่งบทใดของอัลกรุอานถูกประทานลงมา ดังนั้น ในหมู่พวกเขามีผู้กล่าวขึ้นว่า “มีใครบ้างในพวกท่านที่บทนี้ทำให้ศรัทธาเพิ่มขึ้น ? “ สำหรับบรรดาผู้ที่มีความศรัทธานั้น บทนี้ได้ทำให้การศรัทธาเพิ่มขึ้นแก่พวกเขา แล้วพวกเขาก็มีความปิติยินดี

İbranice: 

וכאשר יורד פרק (מהקוראן,) אחדים מהם (הצבועים) אומרים: 'למי מכם הפרק הזה הוסיף אמונה.'? אמנם אלה אשר האמינו, היא הוסיפה להם אמונה, והם מתבשרים בשמחה

Hırvatça: 

A kad bude objavljena neka sura, ima ih koji govore: "Kome je od vas ova sura povećala Vjerovanje? što se tiče Vjernika, njima je povećala vjerovanje i oni se raduju.

Rumence: 

Unii dintre ei spun, când o Sură este pogorâtă: “Căruia dintre voi îi măreşte credinţa?” Ea măreşte credinţa celor care cred şi se bucură.

Transliteration: 

Waitha ma onzilat sooratun faminhum man yaqoolu ayyukum zadathu hathihi eemanan faamma allatheena amanoo fazadathum eemanan wahum yastabshiroona

Türkçe: 

Ne zaman bir sure indirilse içlerinden biri, "Bu hanginizin imanını artırdı?" diye konuşur. İmanı olanların imanını artırmıştır. İşte sevinip duruyorlar!

Sahih International: 

And whenever a surah is revealed, there are among the hypocrites those who say, "Which of you has this increased faith?" As for those who believed, it has increased them in faith, while they are rejoicing.

İngilizce: 

Whenever there cometh down a sura, some of them say: "Which of you has had His faith increased by it?" Yea, those who believe,- their faith is increased and they do rejoice.

Azerbaycanca: 

Bir surə nazil edildiyi zaman onlardan (münafiqlərdən): “Bu sizin hansınızın imanını artırdı?” – deyənlər də var. Mö’minlərə gəlincə, (hər bir surə) onların imanını artırar və onlar (bu surələrin nazil olmasına) sevinərlər.

Süleyman Ateş: 

Ne zaman bir sure indirilse onlardan kimi: "Bu, hanginizin imanını artırdı?" der. Bu, inananların imanını artırır, onlar sevinirler.

Diyanet Vakfı: 

Herhangi bir sure indirildiği zaman onlardan bir kısmı der ki: "Bu sizin hanginizin imanını artırdı?" İman edenlere gelince (bu sure) onların imanlarını artırır ve onlar sevinirler.

Erhan Aktaş: 

Ne zaman bir sûre indirilse, onlardan bazıları:(1) “Bu hanginizin îmânını arttırdı?” derler. Bu, Îmân Edenler’in îmânını arttırdı. Onlar, müjdelenmelerine sevinirler.

Kral Fahd: 

Bir sûre indirildiği zaman, onlardan (o münafıklardan), bir kısmı "Bu sûre hanginizin îmanını artırdı?" derler. İşte o îman edenler var ya, onların imanını artırmıştır ve (onlar) bunu, birbirlerine müjdelerler.

Hasan Basri Çantay: 

Bir sûre indirildiği zaman içlerinden kimi: «Bu (sûre) hanginizin îmaanını artırdı?» der. İman etmiş olanlara gelince: (Her inen sûre) dâima onların îmanını artırmışdır ve onlar (Kur´an indikçe sevinçlerinden) birbiriyle müjdeleşirler.

Muhammed Esed: 

Ne zaman bir sure indirilse, o hakkı inkar edenlerin arasından "Bu (haber) hanginizin imanını pekiştirdi?" diye (küçümseyerek) soran birileri çıkar. Ama imana erişmiş olanlara gelince, bu onların imanlarını pekiştirir ve onlar (Allah´ın kendilerine ulaştırdığı) müjdenin sevincini duyarlar.

Gültekin Onan: 

Bir sure indirildiğinde onlardan bazısı: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Bir sûre indirildiği zaman, münafıklar alay yollu birbirine

Portekizce: 

Quanto uma nova Surata é revelada, alguns deles dizem (zombando): A quem de vós isso aumenta, em fé? No entanto,ela aumenta a fé dos fiéis, e disso se regozijam.

İsveççe: 

NÄR EN sura uppenbaras säger några av dessa [hycklare]: "Vem av er har känt sin tro stärkas genom detta?" De troende däremot känner sin tro växa och därför gläds de över [varje ny uppenbarelse].

Farsça: 

و هنگامی که سوره ای نازل شود، برخی از منافقان به اهل ایمان گویند: این سوره، ایمان کدام یک از شما را افزود؟ ولی کسانی که ایمان آورده اند این سوره بر ایمانشان افزود، و آنان [از نزول این سوره] شادمان می شوند.

Kürtçe: 

وە کاتێک سورەتێک (لەقورئان) بنێردرێتە خوارەوە (دوو ڕووەکان) ھی وایان ھەیە دەڵێت کام لە ئێوە باوەڕی بەم (سورەتە) زیادی کرد جا ئەوانەی کە باوەڕیان ھێناوە ئەمە ئیمانیان زیاد دەکات (و بەھێزتر دەبێت) وە ئەوان مژدە بەخشن و خۆش حاڵن

Özbekçe: 

Бирон сура нозил қилинган вақтда улардан: «Бу сиздан кимнинг иймонини зиёда қилди?» дейдиган кимсалар бор. Бас, иймон келтирганларнинг иймонини зиёда қилди ва улар шоду хуррам бўлдилар. (Қуръони Каримдан бир сура нозил бўлиши жуда катта ҳодиса бўлган. Аммо мунофиқлар учун бу улкан ҳодиса истеҳзо ва масхара учун фурсат ҳисобланади. Улар сиртдан ўзларини мусулмон қилиб кўрсатиш учун уринадилар, аммо иймон ва Ислом тақазосидаги ишлар ўртага чиққанда ўзларини ким эканликларини фош қилиб қўйишади. Улар нозил бўлган сура бировнинг иймонини зиёда ҳам қиладими, деган истеҳзони бошқача қилиб айтадилар. Ҳа, Қуръон, унинг оятлари мўминларнинг иймонини зиёда қилади. Улар ўша иймонлари ва унинг зиёдалиги туфайли икки дунёда шоду хуррам бўлурлар. Қалби касал мунофиқларга эса бошқача таъсир қилади.)

Malayca: 

Dan apabila diturunkan sesuatu surah (dari Al-Quran) maka di antara mereka (yang munafik) ada yang bertanya (secara mengejek): "Siapakah di antara kamu yang imannya bertambah disebabkan oleh surah ini?" Adapun orang-orang yang beriman, maka surah itu menambahkan iman mereka, sedang mereka bergembira (dengan turunnya).

Arnavutça: 

E, kur të shpallet ndonjë sure, disa prej tyre thonë: “Kujt prej jush kjo do t’ia shtojë besimn?” Sa i përket besimtarëve, atyre (kjo sure) ua shton besimin, dhe ata do të gëzohen,

Bulgarca: 

И когато се низпослава сура, някои от тях казват: “На кого от вас тази ще увеличи вярата?” А на тези, които вярват, тя увеличава вярата и се радват.

Sırpça: 

А кад буде објављено неко поглавље, има оних који говоре: „Коме је од вас ово поглавље повећало веровање? Што се тиче верника, њима је повећало веровање и они се радују.

Çekçe: 

A sotva je seslána nějaká súra, řeknou někteří z nich: 'Komu z vás přidala tato súra na víře?' Co se týká těch, kdož uvěřili, jejich víra se posílila a zaradovali se z ní,

Urduca: 

جب کوئی نئی سورت نازل ہوتی ہے تو ان میں سے بعض لوگ (مذاق کے طور پر مسلمانوں سے) پوچھتے ہیں کہ "کہو، تم میں سے کس کے ایمان میں اس سے اضافہ ہوا؟" (اس کا جواب یہ ہے کہ) جو لوگ ایمان لائے ہیں ان کے ایمان میں تو فی الواقع (ہر نازل ہونے والی سورت نے) اضافہ ہی کیا ہے اور وہ اس سے دلشاد ہیں

Tacikçe: 

Ва чун сурае нозил шавад, баъзе мепурсанд: «Ин сура ба имони кадом як аз шумо дарафзуд?» Онон, ки имон овардаанд, ба имонашон афзуда шавад ва худ шодмонӣ мекунанд.

Tatarca: 

Әгәр Коръәннән бер сүрә иңдерелсә, монафикъларның бәгъзеләре әйтәләр: "Бу сүрә кайсыгызның иманын арттырыр", – дип көләләр. Әмма Коръәнгә ышанган кешеләргә иманны арттыра, алар сүрә иңгәнгә шатланалар.

Endonezyaca: 

Dan apabila diturunkan suatu surat, maka di antara mereka (orang-orang munafik) ada yang berkata: "Siapakah di antara kamu yang bertambah imannya dengan (turannya) surat ini?" Adapun orang-orang yang beriman, maka surat ini menambah imannya, dan mereka merasa gembira.

Amharca: 

ሱራም (ምዕራፍ) በተወረደች ጊዜ ከእነሱ (ከመናፍቃን) ውስጥ ማንኛችሁ ነው ይህች (ምዕራፍ) እምነትን የጨመረችለት የሚል ሰው አልለ፡፡ እነዚያ ያመኑትማ የሚደሰቱ ሲኾኑ እምነትን ጨመረችላቸው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், ஓர் அத்தியாயம் (புதிதாக) இறக்கப்பட்டால், “உங்களில் எவருக்கு இது நம்பிக்கையை அதிகப்படுத்தியது?” என்று கேட்பவர் அவர்களில் இருக்கிறார்கள். ஆக, நம்பிக்கை கொண்டவர்கள் அவர்களோ (இறக்கப்பட்ட அத்தியாயத்தைக் கொண்டு) மகிழ்ச்சியடைந்தவர்களாக இருக்கும் நிலையில் அவர்களுக்கு (இது) நம்பிக்கையை அதிகப்படுத்தியது.

Korece: 

말씀이 계시될 때마다 그 들 중의 일부는 말하길 너희 가 운데 누가 그것으로 인하여 그의 믿음이 더하여 졌느뇨 라고 말하 였으나 믿는 자들은 그들의 믿음 이 더하여 기쁨을 누렸더라

Vietnamca: 

Bất cứ khi nào có một chương Kinh được ban xuống (cho Thiên Sứ Muhammad) thì (trong số những kẻ giả tạo đức tin) có những người nói: “Ai trong quí vị gia tăng thêm đức tin bởi những lời này?” Tuy nhiên, đối với những người có đức tin, điều đó đã làm cho họ gia tăng thêm đức tin và họ rất đỗi vui mừng.