Arapça:
يَا بَنِيَّ اذْهَبُوا فَتَحَسَّسُوا مِن يُوسُفَ وَأَخِيهِ وَلَا تَيْأَسُوا مِن رَّوْحِ اللَّهِ ۖ إِنَّهُ لَا يَيْأَسُ مِن رَّوْحِ اللَّهِ إِلَّا الْقَوْمُ الْكَافِرُونَ
Çeviriyazı:
yâ benîye-ẕhebû feteḥassesû miy yûsüfe veeḫîhi velâ tey'esû mir ravḥi-llâh. innehû lâ yey'esü mir ravḥi-llâhi ille-lḳavmü-lkâfirûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ey oğullarım, gidin, Yusuf'u ve kardeşini araştırın. Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin; zira kâfir kavimden başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez.
Diyanet İşleri:
Ey Oğullarım! Gidin, Yusuf'u ve kardeşini arayın. Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin; doğrusu kafirlerden başkası Allah'ın rahmetinden ümidini kesmez.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Oğullarım dedi, gidin, Yusuf'la kardeşinden bir haber getirin ve Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin; çünkü kafir olan topluluktan başka kimsecikler, Allah'ın rahmetinden ümit kesmez.
Şaban Piriş:
Ey Oğullarım! Gidin, Yusuf’u ve kardeşini arayıp, sorun. Allah’ın rahmetinden de ümidinizi kesmeyin; doğrusu kâfirlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümidini kesmez.
Edip Yüksel:
Oğullarım, gidin, Yusuf'u ve kardeşini araştırın. ALLAH'ın rahmetinden umut kesmeyin. İnkarcılardan başkası ALLAH'ın rahmetinden umut kesmez.
Ali Bulaç:
Oğullarım, gidin de Yusuf ile kardeşinden (duyarlı bir araştırmayla) bir haber getirin ve Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden umut kesmez.
Suat Yıldırım:
“Evlatlarım, haydi gidiniz, bütün duyularınızı, hislerinizi kullanarak vargücünüzle Yusuf ve kardeşi hakkında bilgi edinmeye çalışınız.Allah'ın rahmetinden asla ümidinizi kesmeyiniz. Çünkü kâfirler güruhu dışında hiç kimse Allah’ın rahmetinden ümidini kesmez.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Oğullarım! Gidiniz de Yusuf´tan ve kardeşinden bir haber arayıp sorunuz. Ve Allah´ın rahmetinden ye´se düşmeyiniz. Çünkü Allah´ın rahmetinden, kâfirler olan kavimden başkası ümidini kesmez.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Ey oğullarım! Gidin, artık Yûsuf'u ve kardeşini bulmak için dikkat kesilin. Allah'ın rahmetinden de ümit kesmeyin; çünkü, Allah'ın rahmetinde de, küfre sapanlar topluluğundan başkası ümit kesmez.
Bekir Sadak:
(92-93) Yusuf: «Bugun azarlanacak degilsiniz, Allah sizi bagislar. O, merhametlilerin merhametlisidir. Bu gomlegimi goturun, babamin yuzune surun, gormege baslar
İbni Kesir:
Ey oğullarım
Adem Uğur:
Ey oğullarım! Gidin de Yusuf´u ve kardeşini iyice araştırın, Allah´ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah´ın rahmetinden ümit kesmez.
İskender Ali Mihr:
Ey oğullarım, gidin ve Yusuf´u ve onun kardeşini iyice araştırın! Allah´ın vereceği ferahlıktan umut kesmeyin. Muhakkak ki
Celal Yıldırım:
Yâkub, «Ey oğullarım! dedi, (Mısır´a) gidin de Yûsuf ile kardeşini araştırıp (bulmaya çalışın). Ve Allah´ in lûtf-u rahmetinden (estireceği ferah ve umut havasından) ümidinizi kesmeyin. Çünkü O´nun lûtf-u kereminden ancak kâfir bir millet ümidini keser.»
Tefhim ul Kuran:
«Oğullarım, gidin de Yusuf ile kardeşinden (duyarlı bir araştırmayla) bir haber getirin ve Allah´ın rahmetinden umut kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah´ın rahmetinden umut kesmez.»
Fransızca:
ô mes fils ! Partez et enquérez-vous de Joseph et de son frère. Et ne désespérez pas de la miséricorde d'Allah. Ce sont seulement les gens mécréants qui désespèrent de la miséricorde d'Allah".
İspanyolca:
¡Hijos míos! ¡Id e indagad acerca de José y de su hermano y no desesperéis de la misericordia de Alá, porque sólo el pueblo infiel desespera de la misericordia de Alá!»
İtalyanca:
Andate figli miei, cercate Giuseppe e suo fratello e non disperate del soccorso di Allah, ché solo i miscredenti disperano del soccorso di Allah».
Almanca:
Meine Söhne! Geht und erkundigt euch nach Yusuf und seinem Bruder und verzweifelt nicht an den Ruhh von ALLAH, denn es zweifeln an den Ruhh von ALLAH nur die Kafir-Leute."
Çince:
他说:我的孩子们!你们去打听优素福和他弟弟的消息吧。你们不要绝望于真主的慈恩,只有不信道的人们才绝望于真主的慈恩。
Hollandaca:
O mijne zonen! gaat en doet onderzoek naar Jozef en zijn broeder, en wanhoopt niet aan Gods genade want niemand wanhoopt aan Gods genade, behalve de ongeloovigen.
Rusça:
О сыновья мои! Ступайте и разыщите Йусуфа (Иосифа) и его брата и не теряйте надежды на милость Аллаха, ибо отчаиваются в милости Аллаха только люди неверующие".
Somalice:
(Wuxuu yidhi Yacquub) Wilashayow taga oo soo daydaya (Warkii) Yuusuf iyo Walaalkiis hana ka quusanina naxariista Eebe (Farajkiisa) kama quusto farajka Eebe qoom gaala ah mooyee.
Swahilice:
Enyi wanangu! Nendeni mkamtafute Yusuf na nduguye, wala msikate tamaa na faraji ya Mwenyezi Mungu. Hakika hawakati tamaa na faraji ya Mwenyezi Mungu isipo kuwa watu makafiri.
Uygurca:
ئى ئوغۇللىرىم! بېرىڭلار، يۇسۇفنى ۋە ئۇنىڭ ئۇكىسىنى ئىزدەڭلار، اﷲ نىڭ رەھمىتىدىن نائۈمىد بولماڭلار، شۈبھىسىزكى، پەقەت كاپىر قەۋملا اﷲ نىڭ رەھمىتىدىن ئۈمىدسىزلىنىدۇ»
Japonca:
息子たちよ,あなたがたは出掛けてユースフとその弟の消息を尋ねなさい。アッラーの情け深い御恵みに決して絶望してはならない。不信心な者の外は,アッラーの情け深い御恵みに絶望しない。」
Arapça (Ürdün):
«يا بني اذهبوا فتحسسوا من يوسف وأخيه» اطلبوا خبرهما «ولا تيأسوا» تقنطوا «من روح الله» رحمته «إنه لا ييأس من روح الله إلا القوم الكافرون» فانطلقوا نحو مصر ليوسف.
Hintçe:
ऐ मेरी फरज़न्द (एक बार फिर मिस्र) जाओ और यूसुफ और उसके भाई को (जिस तरह बने) ढूँढ के ले आओ और ख़ुदा की रहमत से ना उम्मीद न हो क्योंकि ख़ुदा की रहमत से काफिर लोगो के सिवा और कोई ना उम्मीद नहीं हुआ करता
Tayca:
“โอ้ลูกรัก พวกเจ้าจงไปสืบข่าวของยูซุฟ และน้องของเขา และพวกเจ้าอย่าเบื่อหน่ายต่อความเมตตาของอัลลอฮ์ แท้จริงไม่มีผู้ใดเบื่อหน่ายต่อความเมตตาของอัลลอฮ์ นอกจากหมู่ชนผู้ปฏิเสธ”
İbranice:
הוי, בניי! לכו ובקשו לגלות ידיעות על יוסף ועל אחיו, ואל תתייאשו מן הרחמנות של אלוהים, כי רק אנשים כופרים מתייאשים מהרחמנות של אלוהים
Hırvatça:
"O sinovi moji, idite i raspitajte se za Jusufa i brata njegova, i ne gubite nadu u milost Allahovu; doista, nadu u Allahovu milost gube samo ljudi koji su nevjernici."
Rumence:
O, fiii mei! Plecaţi şi daţi-le de urmă lui Iosif şi fratelui său! Nu deznădăjduiţi de la Duhul lui Dumnezeu! Nu deznădăjduiesc de la Duhul lui Dumnezeu decât tăgăduitorii.”
Transliteration:
Ya baniyya ithhaboo fatahassasoo min yoosufa waakheehi wala tayasoo min rawhi Allahi innahu la yayasu min rawhi Allahi illa alqawmu alkafiroona
Türkçe:
"Ey oğullarım! Gidin, artık Yûsuf'u ve kardeşini bulmak için dikkat kesilin. Allah'ın rahmetinden de ümit kesmeyin; çünkü, Allah'ın rahmetinde de, küfre sapanlar topluluğundan başkası ümit kesmez."
Sahih International:
O my sons, go and find out about Joseph and his brother and despair not of relief from Allah. Indeed, no one despairs of relief from Allah except the disbelieving people."
İngilizce:
O my sons! go ye and enquire about Joseph and his brother, and never give up hope of Allah's Soothing Mercy: truly no one despairs of Allah's Soothing Mercy, except those who have no faith.
Azerbaycanca:
Oğullarım! Gedin Yusifdən və qardaşından (Bin Yamındən) bir xəbər bilin. Allahın mərhəmətindən ümidinizi kəsməyin. Allahın mərhəmətindən yalnız kafirlər ümidini üzər!”
Süleyman Ateş:
Ey oğullarım, gidin, Yusuf'u ve kardeşini araştırın, Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin; zira kafir kavimden başkası Allah'ın rahmetinden umut kesmez!
Diyanet Vakfı:
Ey oğullarım! Gidin de Yusuf'u ve kardeşini iyice araştırın, Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez.
Erhan Aktaş:
“Ey oğullarım! Gidin Yûsuf’u ve kardeşini araştırın. Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin; çünkü kâfir bir halktan başkası O’nun rahmetinden umudunu kesmez.”
Kral Fahd:
Ey oğullarım! Gidin de Yusuf'u ve kardeşini iyice araştırın, Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez.
Hasan Basri Çantay:
«Oğullarım, gidin, Yuusufla kardeşinden (bütün duygularınızla) bir haber arayın. Allahın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Zîrâ hakıykat şudur ki kâfirler güruhundan başkası Allahın rahmetinden ümidini kesmez».
Muhammed Esed:
Ey oğullarım, (şimdi) gidin ve Yusuf ile kardeşi hakkında bir haber almaya çalışın; ve Allah´ın rahmetinden ümit kesmeyin; bilin ki, hakkı inkar eden insanlardan başkası Allah´ın hayat bahşedici rahmetinden ümit kesmez".
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Ey oğullarım! Haydi gidin de Yûsuf’la kardeşinden araştırarak haber edininiz. Allah’ın lütfundan ümidinizi kesmeyiniz
Portekizce:
Ó filhos meus, ide e informai-vos sobre José e seu irmão e não desespereis quanto à misericórdia de Deus, porque nãodesesperam da Sua misericórdia senão os incrédulos.
İsveççe:
Bege er [nu] i väg, mina söner, för att forska efter Josefs och hans broders öden - och ge aldrig upp hoppet om Guds nåd som stillar all oro och lindrar all sorg. Ingen utom den som förnekar sanningen ger upp hoppet om att få erfara den tröst som Guds nåd skänker."
Farsça:
ای پسرانم! بروید آن گاه از یوسف و برادرش جستجو کنید و از رحمت خدا مأیوس نباشید؛ زیرا جز مردم کافر از رحمت خدا مأیوس نمی شوند.
Kürtçe:
(یەعقوب ووتی) ئەی کوڕەکانم بڕۆن جا بگەڕێن و ھەواڵی یوسف و براکەی بزانن نائومێدیش مەبن لەبەزەیی و میھرەبانی خوا بەڕاستی نائومێد نابێت لەڕەحم و میھرەبانی خوا جگە لەوانەی کەبێ بڕوان
Özbekçe:
Эй ўғилларим, боринглар, Юсуфни ва унинг укасини яхшилаб изланглар, Аллоҳнинг раҳматидан ноумид бўлманглар. Ҳақиқатда Аллоҳнинг раҳматидан фақат кофир қавмларгина ноумид бўлурлар», деди.
Malayca:
Wahai anak-anakku! Pergilah dan intiplah khabar berita mengenai Yusuf dan saudaranya (Bunyamin), dan janganlah kamu berputus asa dari rahmat serta pertolongan Allah. Sesungguhnya tidak berputus asa dari rahmat dan pertolongan Allah itu melainkan kaum yang kafir".
Arnavutça:
“O bijtë e mi, shkoni e hulumtonie Jusufin dhe vëllain e tij dhe mos e humbni shpresën në mëshirën e Perëndisë. Me të vërtetë, shpresën në mëshirën e Perëndisë nuk e humbin, përpos populli mohues”.
Bulgarca:
О, мои синове, идете и проучете за Юсуф и брат му, и не губете надежда за милостта на Аллах! Само невярващите хора губят надежда за милостта на Аллах.”
Sırpça:
„О синови моји, идите и распитајте се за Јосифа и његовог брата, и не губите наду у Аллахову милост; заиста, наду у Аллахову милост губе само људи који су неверници.“
Çekçe:
Synové moji, jděte a pátrejte po Josefovi a bratru jeho! A neztrácejte naději v laskavost Boží, vždyť jen lidé nevěřící ztrácejí naději v laskavost Boží!'
Urduca:
میرے بچو، جا کر یوسفؑ اور اس کے بھائی کی کچھ ٹوہ لگاؤ، اللہ کی رحمت سے مایوس نہ ہو، اس کی رحمت سے تو بس کافر ہی مایوس ہوا کرتے ہیں"
Tacikçe:
Эй писарони ман, бираведу Юсуф ва бародарашро биҷӯед ва аз раҳмати Худо ноумед машавед. Зеро танҳо кофирон аз раҳмати Худо маъюс мешаванд».
Tatarca:
Ий угылларым, Мысыр шәһәренә барып Йусуф турында вә кардәше турында сораштырып карагыз, алар хакында берәр хәбәр булмасмы, Аллаһ рәхмәтеннән өметегезне өзмәгез! Дөреслектә мөэминләр Аллаһ рәхмәтеннән өмет өзмиләр, мәгәр кәферләр өметсез булалар".
Endonezyaca:
Hai anak-anakku, pergilah kamu, maka carilah berita tentang Yusuf dan saudaranya dan jangan kamu berputus asa dari rahmat Allah. Sesungguhnya tiada berputus asa dari rahmat Allah, melainkan kaum yang kafir".
Amharca:
«ልጆቼ ሆይ! ሊዱ፤ ከዩሱፍና ከወንድሙም (ወሬ) ተመራመሩ፡፡ ከአላህም እዝነት ተስፋ አትቁረጡ፡፡ እነሆ ከአላህ እዝነት ከሓዲዎች ሕዝቦች እንጂ ተስፋ አይቆርጥም» (አለ)፡፡
Tamilce:
“என் பிள்ளைகளே! (பூமியின் பல பாகங்களில்) செல்லுங்கள்; இன்னும், யூஸுஃபையும், அவரது சகோதரரையும் நன்கு தேடுங்கள். மேலும், அல்லாஹ்வின் அருளில் நம்பிக்கை இழக்காதீர்கள். நிச்சயமாக நிராகரிக்கின்ற மக்களைத் தவிர (எவரும்) அல்லாஹ்வின் அருளில் நம்பிக்கை இழக்க மாட்டார்கள்.”
Korece:
아들들아 가서 요셉과 그의 동생 벤자민에 관해 알아보라 그 리고 하나님의 기대를 포기하지 말라 실로 어느 누구도 하나님의 은혜를 실망치 아니 하나니 볼신 하는 백성들은 그렇지 아니 하니 라
Vietnamca:
“Này các con của cha, hãy đi dò la tin tức của Yusuf và em trai của nó. Các con chớ đừng tuyệt vọng về lòng nhân từ của Allah, bởi lẽ, không ai tuyệt vọng về lòng nhân từ của Allah ngoại trừ đám người vô đức tin.”
Ayet Linkleri: