Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

12

Sûredeki Ayet No: 

4

Ayet No: 

1600

Sayfa No: 

235

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِذْ قَالَ يُوسُفُ لِأَبِيهِ يَا أَبَتِ إِنِّي رَأَيْتُ أَحَدَ عَشَرَ كَوْكَبًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ رَأَيْتُهُمْ لِي سَاجِدِينَ

Çeviriyazı: 

iẕ ḳâle yûsüfü liebîhi yâ ebeti innî raeytü eḥade `aşera kevkebev veşşemse velḳamera raeytühüm lî sâcidîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hani bir vakitler Yusuf, babasına demişti ki: "Babacığım, ben rüyada onbir yıldızla güneşi ve ayı bana secde ederken gördüm."

Diyanet İşleri: 

Yusuf babasına: "Babacığım! "Rüyamda onbir yıldız, güneş ve ayın bana secde ettiklerini gördüm" demişti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bir zaman Yusuf, babasına babacığım demişti, ben onbir yıldızla güneşi ve ayı gördüm, bir de baktım ki onlar, bana secde ediyorlar.

Şaban Piriş: 

Yusuf, babasına: Babacığım, dedi. Rüyamda on bir yıldız, Güneş ve Ay’ın bana secde ettiklerini gördüm.

Edip Yüksel: 

Yusuf, bir zamanlar babasına: "Babacığım, on bir gezegeni, güneşi ve ay'ı gördüm, onların bana secde ettiklerini gördüm," dedi.

Ali Bulaç: 

Hani Yusuf babasına: "Babacığım, gerçekten ben (rüyamda) on bir yıldız, Güneş'i ve Ay'ı gördüm; bana secde etmektelerken gördüm" demişti.

Suat Yıldırım: 

Bir zaman Yusuf babasına, “Babacığım!” dedi. “Ben rüyamda on bir yıldızın, güneş ve Ay'ın bana secde ettiklerini gördüm.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bir vakit ki, Yusuf babasına demişti: «Ey pederim! Muhakkak ben (rüyamda) onbir yıldız ile güneşi ve kameri gördüm, onları gördüm ki benim için secde edicilerdir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bir vakit Yûsuf babasına şöyle demişti: "Babacığım, ben rüyada on bir yıldızla, Güneş'i ve Ay'ı gördüm; onları bana secde ediyorlar gördüm."

Bekir Sadak: 

12:8

İbni Kesir: 

Hani Yusuf babasına demişti ki: Babacığım, rüyamda on bir yıldızla, güneşi ve ayı gördüm. Gördüm ki onlar bana secde etmektedirler.

Adem Uğur: 

Bir zamanlar Yusuf, babasına (Ya´kub´a) demişti ki: Babacığım! Ben (rüyamda) on bir yıldızla güneşi ve ayı gördüm

İskender Ali Mihr: 

Yusuf (A.S), babasına şöyle demişti: “Babacığım, gerçekten ben on bir yıldız, güneş ve ay gördüm. Onları bana secde eder (vaziyette, durumda) gördüm.”

Celal Yıldırım: 

Hani bir vakitler Yûsuf, babasına : «Babacığım, doğrusu ben rüyamda onbir Yıldız, Güneş ve Ay´ı gördüm, gördüm ki bunlar bana secde ediyorlar,» demişti.

Tefhim ul Kuran: 

Hani Yusuf babasına: «Babacığım, gerçekten ben (rüyamda) onbir yıldız, güneşi ve ayı gördüm

Fransızca: 

Quand Joseph dit à son père : "ô mon père, j'ai vu [en songe], onze étoiles, et aussi le soleil et la lune; je les ai vus prosternés devant moi".

İspanyolca: 

Cuando José dijo a su padre: «¡Padre! He visto once estrellas, el sol y la luna. Los he visto prosternarse ante mí».

İtalyanca: 

Quando Giuseppe disse a suo padre: «O padre mio, ho visto [in sogno] undici stelle il sole e la luna. Li ho visti prosternarsi davanti a me»,

Almanca: 

(Erinnere daran) als Yusuf seinem Vater sagte: "Mein Vater! Gewiß, ich hatte ein Traumgesicht mit elf Planeten, der Sonne und dem Mond – ich sah sie alle - sie vollzogen vor mir Sudschud."

Çince: 

当时优素福对他父亲说:我的父亲啊!我确已梦见十一颗星和太阳、月亮,我梦见他们向我鞠躬。

Hollandaca: 

Jozef zeide tot zijn vader: O mijn vader! waarlijk, ik zag in mijn droom elf sterren en de zon en de maan; ik zag hen mij gehoorzamen.

Rusça: 

Вот Йусуф (Иосиф) сказал своему отцу: "О мой отец! Я видел одиннадцать звезд, солнце и луну. Я видел, как они поклонились мне".

Somalice: 

markuu (Nabi) Yuusuf ku yidhi Aabbihiis aabow waxaan arkay Kaw iyo Toban xiddigood iyo Qorraxda iyo Dayaxa waxaan Arkay iyagoo ii Sujuudsan.

Swahilice: 

Yusuf alipo mwambia baba yake: Ewe babaangu! Hakika mimi nimeota nyota kumi na moja, na jua, na mwezi. Nimeota zikinisujudia.

Uygurca: 

ئۆز ۋاقتىدا يۇسۇف ئۆز ئاتىسىغا: «ئى ئاتا! مەن ھەقىقەتەن چۈشۈمدە 11 يۇلتۇزنىڭ ۋە ئاي بىلەن كۈننىڭ ماڭا سەجدە قىلغانلىقىنى كۆردۈم» دېدى

Japonca: 

ユースフがその父(ヤアコーブ)にこう言った時を思え。「父よ,わたしは(夢で)11の星と太陽と月を見ました。わたしは,それらが(皆)わたしに,サジダしているのを見ました。」

Arapça (Ürdün): 

اذكر «إذ قال يوسف لأبيه» يعقوب «يا أبت» بالكسر دلالة على ياء الإضافة المحذوفة والفتح دلالة على ألف محذوفة قلبت عن الياء «إني رأيت» في المنام «أحد عشر كوكبا والشمس والقمر رأيتهم» تأكيد «لي ساجدين» جمع بالياء والنون للوصف بالسجود الذي هو من صفات العقلاء.

Hintçe: 

(वह वक्त याद करो) जब यूसूफ ने अपने बाप से कहा ऐ अब्बा मैने ग्यारह सितारों और सूरज चाँद को (ख्वाब में) देखा है मैने देखा है कि ये सब मुझे सजदा कर रहे हैं

Tayca: 

จงรำลึกขณะที่ยูซุฟกล่าวแก่พ่อของเขาว่า “โอ้พ่อจ๋า! แท้จริงฉันได้ฝันเห็นดวงดาวสิบเอ็ดดวง และดวงอาทิตย์ และดวงจันทร์ ฉันฝันเห็นพวกมันสุญูดต่อฉัน”

İbranice: 

כאשר יוסף אמר לאביו: 'הוי, אבא! אני ראיתי (בחלום) אחד-עשר כוכבים ואת השמש והירח, ראיתי אותם לי סוגדים

Hırvatça: 

Kad Jusuf reče svome ocu: "O oče moj, sanjao sam jedanaest zvijezda, i Sunce i Mjesec, i u snu sam ih vidio kako mi se pokloniše."

Rumence: 

Când Iosif îi spuse tatălui său: “O, tată! Am văzut unsprezece stele, soarele şi luna, da, le-am văzut prosternându-se înaintea mea.”

Transliteration: 

Ith qala yoosufu liabeehi ya abati innee raaytu ahada AAashara kawkaban waalshshamsa waalqamara raaytuhum lee sajideena

Türkçe: 

Bir vakit Yûsuf babasına şöyle demişti: "Babacığım, ben rüyada on bir yıldızla, Güneş'i ve Ay'ı gördüm; onları bana secde ediyorlar gördüm."

Sahih International: 

[Of these stories mention] when Joseph said to his father, "O my father, indeed I have seen [in a dream] eleven stars and the sun and the moon; I saw them prostrating to me."

İngilizce: 

Behold! Joseph said to his father: "O my father! I did see eleven stars and the sun and the moon: I saw them prostrate themselves to me!"

Azerbaycanca: 

Bir zaman Yusif atasına demişdir: “Atacan! Mən (yuxuda) on bir ulduz və Günəşlə ayı gördüm. Gördüm ki, onlar mənə səcdə (tə’zim) edirlər”.

Süleyman Ateş: 

Hani bir zaman Yusuf, babasına: "Babacığım demişti, ben (rü'yada) on bir yıldız, güneşi ve ayı gördüm, bunların bana secde ettiklerini gördüm." demişti.

Diyanet Vakfı: 

Bir zamanlar Yusuf, babasına (Ya'kub'a) demişti ki: Babacığım! Ben (rüyamda) on bir yıldızla güneşi ve ayı gördüm; onları bana secde ederlerken gördüm.

Erhan Aktaş: 

Hani bir zamanlar Yûsuf, babasına: “Ey babacığım! Ben(1) on bir yıldızla, Güneş’in ve Ay’ın bana secde(2) ettiklerini gördüm.” demişti.

Kral Fahd: 

Bir zamanlar Yusuf, babasına (Yakub'a) demişti ki: Babacığım! Ben (rüyamda) on bir yıldızla güneşi ve ayı gördüm; onları bana secde ederlerken gördüm.

Hasan Basri Çantay: 

Bir vakit Yuusuf, babasına: «Babacığım, demişdi, gerçek ben rü´yâda on bir yıldızla güneşi ve ayı gördüm. Gördüm ki onlar bana secde edicilerdir».

Muhammed Esed: 

Bir vakit Yusuf babasına şöyle demişti: "Babacığım! Ben (rüyamda) onbir yıldız, güneş ve ayı gördüm: benim önümde saygıyla yere kapanmışlardı!"

Gültekin Onan: 

Hani Yusuf babasına: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Bir vakit Yûsuf babasına (Yâkub Aleyhisselâma) şöyle demişti: “-Babacığım, ben, rüyada onbir yıldızla güneşi ve ayı gördüm. Gördüm ki, onlar, bana secde ediyorlar.”

Portekizce: 

Recorda-te de quando José disse a seu pai: Ó pai, vi, em sonho, onze estrelas, o sol e a lua; vi-os prostrando-se ante mim.

İsveççe: 

OCH JOSEF sade till sin fader: "I drömmen såg jag elva stjärnor och solen och månen och jag såg dem buga sig till jorden inför mig!"

Farsça: 

[یاد کن] آن گاه که یوسف به پدرش گفت: پدرم! من در خواب دیدم یازده ستاره و خورشید و ماه برایم سجده کردند!

Kürtçe: 

(بیریان خەرەوە) کاتێک یوسف بە باوکی ووت ئەی بابە گیان بە ڕاستی من لە خەومدا بینیم یازدە ئەستێرە و مانگ و ڕۆژ بینیمن سوژدەیان بۆ دەبردم

Özbekçe: 

Юсуф отасига: «Эй отажоним, мен ўн битта юлдузни ҳам қуёш ва ойни кўрдим, уларнинг менга сажда қилаётганларини кўрдим», деганини эсла. (Бу тушни кўрганда Юсуф (а. с.) ёш бола эди. Одатда ёш болалар бунчалар аниқ ва башоратли туш кўрмайдилар. Яъқуб (а. с.) кичик ўғли Юсуфдан кўрган тушини эшитиб, шу гаплар хаёлидан ўтди. Бу туш улуғ келажакдан башорат эканини англади.)

Malayca: 

(Ingatlah peristiwa) ketika Nabi Yusuf berkata kepada bapanya: "Wahai ayahku! Sesungguhnya aku mimpi melihat sebelas bintang dan matahari serta bulan; aku melihat mereka tunduk memberi hormat kepadaku".

Arnavutça: 

kur Jusufi i tha babës së vet: “O baba im! Unë kam ëndërruar njëmbëdhjetë yje, edhe Diellin e Hënën! I pashë se si ato më bënin sexhde (më përuleshin)”.

Bulgarca: 

Юсуф рече на баща си: “О, татко мой, видях единадесет небесни светила и слънцето, и луната, видях ги да ми се покланят.”

Sırpça: 

Кад Јосиф рече своме оцу: „О мој оче, сањао сам једанаест звезда, и Сунце и Месец, и у сну сам их видео како ми се поклонише.“

Çekçe: 

Hle, pravil Josef otci svému: 'Otče můj, spatřil jsem ve snu jedenáct hvězd, slunce i měsíc a zřel jsem, jak přede mnou se klaní.'

Urduca: 

یہ اُس وقت کا ذکر ہے جب یوسفؑ نے اپنے باپ سے کہا "ابا جان، میں نے خواب دیکھا ہے کہ گیارہ ستارے ہیں اور سورج اور چاند ہیں اور وہ مجھے سجدہ کر رہے ہیں"

Tacikçe: 

Он гоҳ, ки Юсуф ба падари худ гуфт: «Эй падар, ман дар хоб ёздаҳ ситора ва хуршед ва моҳ дидам, дидам, ки саҷдаам мекунанд».

Tatarca: 

Йусуф атасына әйтте: "Ий атам, мин тешемдә күрдем: унбер йолдыз һәм ай белән кояш көлеп миңа сәҗдә кылдылар".

Endonezyaca: 

(Ingatlah), ketika Yusuf berkata kepada ayahnya: "Wahai ayahku, sesungguhnya aku bermimpi melihat sebelas bintang, matahari dan bulan; kulihat semuanya sujud kepadaku".

Amharca: 

ዩሱፍ ለአባቱ፡- «አባቴ ሆይ! እኔ ዐስራ አንድ ከዋክብትን ፀሐይንና ጨረቃንም (በሕልሜ) አየሁ፡፡ ለእኔ ሰጋጆች ሆነው አየኋቸው» ባለ ጊዜ (አስታውስ)፡፡

Tamilce: 

“என் தந்தையே! நிச்சயமாக நான் பதினொரு நட்சத்திரங்களையும், சூரியனையும், சந்திரனையும் கனவில் கண்டேன். அவை எனக்குச் சிரம் பணியக்கூடியவையாக இருக்கும் நிலையில் அவற்றை நான் கனவில் கண்டேன்” என்று யூஸுஃப் தன் தந்தைக்கு கூறிய சமயத்தை நினைவு கூர்வீராக.

Korece: 

요셉이 그의 아버지에게 제가꿈에서 열한개의 별과 해와 달을 보았는데 그들이 저에게 부복하였습니다 말하니

Vietnamca: 

(Câu chuyện bắt đầu) khi Yusuf (còn là một đứa trẻ) nói với Cha của mình (Ya’qub): “Thưa Cha, quả thật con đã thấy (trong giấc mơ) mười một ngôi sao cùng với mặt trời và cả mặt trăng nữa, con thấy chúng quỳ lạy con.”

Rubu tag: 

Hizb tag: