Arapça:
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً لِّمَنْ خَافَ عَذَابَ الْآخِرَةِ ۚ ذَٰلِكَ يَوْمٌ مَّجْمُوعٌ لَّهُ النَّاسُ وَذَٰلِكَ يَوْمٌ مَّشْهُودٌ
Çeviriyazı:
inne fî ẕâlike leâyetel limen ḫâfe `aẕâbe-l'âḫirah. ẕâlike yevmüm mecmû`ul lehü-nnâsü veẕâlike yevmüm meşhûd.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ahiret azabından korkanlar için bunda muhakkak ki, bir ibret vardır. O, öyle bir gündür ki, bütün insanlar onun için toplanacaktır ve o, öyle bir gündür ki, mutlaka görülecektir.
Diyanet İşleri:
Ahiretin azabından korkanlara, bunda, hiç şüphesiz ibret vardır. Bu, insanların toplanacağı gündür; bu, görülecek bir gündür.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gerçekten de bunda, ahiret azabından korkanlara bir ibret var; o gün, bütün insanların bir araya toplanacağı bir gündür ve bütün insanların hazır olacağı bir gün.
Şaban Piriş:
Ahiretin azabından korkanlara bunda ibretler vardır. Bu, toplanma günüdür. Bu, şahitlik günüdür.
Edip Yüksel:
Ahiret azabından korkanlar için bunda bir ders vardır. Halkın toplandığı bir gündür o. Tanık olunan bir gündür o
Ali Bulaç:
Ahiret azabından korkan için bunda kesin ayetler vardır. O, bütün insanların kendisinde toplanacağı bir gündür ve o, gözlemlenebilen bir gündür.
Suat Yıldırım:
Bu anlatılan olaylarda, âhiret azabından korkanlar için elbette ibret verici bir ders vardır.O gün, bütün insanların bir araya toplandığı mahşer günü olacaktır. O gün bütün gök ve yer ehlinin tanık olacağı gündür! [40,51; 14,13-14; 18,47]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphe yok ki, bunda ahiret azabından korkan kimse için bir ibret vardır. O bir gündür ki, O´nun için nâs toplanmış olacaktır ve o kendisinden şehâdet yapılacak bir gündür.
Yaşar Nuri Öztürk:
Âhiret azabından korkan için bunda elbette ki bir ibret vardır. O, insanları bir araya getiren bir gündür. Görülesi bir gündür o!
Bekir Sadak:
Mesud olanlar ise cennettedirler. Rabbinin dilemesi bir yana, sonsuz bir lutuf olarak, gokler ve yer durdukca, orada temelli kalacaklardir.
İbni Kesir:
Muhakkak ki ahiret azabından korkanlar için, bunda ayet vardır. O gün
Adem Uğur:
İşte bunda, ahiret azabından korkanlar için elbette bir ibret vardır. O gün bütün insanların bir araya toplandığı bir gündür ve o gün (bütün mahlûkatın) hazır bulunduğu bir gündür.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki bunda, ahiret azabından korkan kimse için, elbette bir âyet (delil) vardır. İşte bu, insanların toplanma günüdür. Ve işte bu, şahadet günüdür.
Celal Yıldırım:
Şüphesiz ki bu (naklettiğimiz kıssalarda) Âhiret azabından korkanlar için ibretli belge vardır
Tefhim ul Kuran:
Ahiret azabından korkan için bunda kesin ayetler vardır. O, bütün insanların kendisinde toplanacağı bir gündür ve o, gözlemlenebilen bir gündür.
Fransızca:
Il y a bien là un signe pour celui qui craint le châtiment de l'au-delà. C'est un jour où les gens seront rassemblés; et c'est un jour solennel (attesté par tous).
İspanyolca:
Ciertamente, hay en ello un signo para quien teme el castigo de la otra vida. Ése es un día en que todos los hombres serán congregados, un día que todos presenciarán.
İtalyanca:
Ecco un segno per chi teme il castigo dell'altra vita. Sarà un Giorno in cui le genti saranno radunate. Sarà un Giorno confermato.
Almanca:
Gewiß, darin ist zweifelsohne eine Aya für jeden, der die Peinigung im Jenseits fürchtet. Dies ist ein Tag, zu dem dieMenschen versammelt werden. Und dies ist ein ereignisreicher Tag.
Çince:
对于畏惧后世惩罚的人,此中确有一种迹象。那是世人将被集合之日,那是世人将被证明之日。
Hollandaca:
Waarlijk hierin is een teeken voor dengeen, die de straf van den laatsten dag vreest: dit zal een dag zijn, waarop alle menschen zullen verzameld worden, en dit zal een dag zijn, waarop getuigenis zal worden afgelegd.
Rusça:
Воистину, в этом - знамение для тех, кто страшится мучений в Последней жизни. Это будет день, когда будут собраны люди. Это будет день, когда все будут присутствовать.
Somalice:
arrintaasna calaamadbaa ugu sugan ciddii ka cabsan cadaabka aakhiro waana maalin loo kulmin dadka Dartiis, waana maalin la soo Joogsan.
Swahilice:
Hakika katika haya ipo ishara kwa yule anaye ogopa adhabu ya Akhera. Hiyo ndiyo Siku itakayo kusanyiwa watu, na hiyo ndiyo Siku itakayo shuhudiwa.
Uygurca:
ئاخىرەت ئازابىدىن قورقىدىغان ئادەم بۇ (قىسسە) دىن، ئەلۋەتتە ئىبرەت ئالىدۇ، ئەنە شۇ كۈن پۈتۈن خالايىق (ھېساب بېرىش ئۈچۈن) يىغىلىدىغان كۈندۇر، ئەنە شۇ كۈن ھەممە ھازىر بولىدىغان كۈندۇر
Japonca:
本当にこの中には来世の懲罰を恐れる者への印がある。それは人間が一斉に召集される日であり,立証されるべき日である。
Arapça (Ürdün):
«إن في ذلك» المذكور من القصص «لآية» لعبرة «لمن خاف عذاب الآخرة ذلك» أي يوم القيامة «يوم مجموع له» فيه «الناس وذلك يوم مشهود» يشهده جميع الخلائق.
Hintçe:
इसमें तो शक़ नहीं कि उस शख़्श के वास्ते जो अज़ाब आख़िरत से डरता है (हमारी कुदरत की) एक निशानी है ये वह रोज़ होगा कि सारे (जहाँन) के लोग जमा किए जाएंगें और यही वह दिन होगा कि (हमारी बारगाह में) सब हाज़िर किए जाएंगें
Tayca:
แท้จริง ในการนั้นเป็นสัญญาณสำหรับผู้ที่กลัวการลงโทษในวันอาคิเราะฮ์ นั่นคือวันแห่งการรวบรวมปวงมนุษย์สำหรับพระองค์ และนั่นคือวันแห่งการอยู่ร่วมกันอย่างพร้อมพรัก
İbranice:
בזה יש אות לאלה שפוחדים מעונש העולם הבא, ביום שיקובצו כל האנשים לדין, וביום הזה כולם יהיו נוכחים
Hırvatça:
U tome je, zaista, pouka za one koji se plaše patnje na ahiretu; to je Dan kada će svi ljudi biti sabrani i to je Dan kad će svi biti prisutni,
Rumence:
Întru aceasta este un semn pentru cel care se teme de osânda Vieţii de Apoi. Va fi o zi când toţi oamenii vor fi strânşi, va fi o zi cunoscută.
Transliteration:
Inna fee thalika laayatan liman khafa AAathaba alakhirati thalika yawmun majmooAAun lahu alnnasu wathalika yawmun mashhoodun
Türkçe:
Âhiret azabından korkan için bunda elbette ki bir ibret vardır. O, insanları bir araya getiren bir gündür. Görülesi bir gündür o!
Sahih International:
Indeed in that is a sign for those who fear the punishment of the Hereafter. That is a Day for which the people will be collected, and that is a Day [which will be] witnessed.
İngilizce:
In that is a Sign for those who fear the penalty of the Hereafter: that is a Day for which mankind will be gathered together: that will be a Day of Testimony.
Azerbaycanca:
Bütün bu deyilənlərdə axirət əzabından qorxan şəxs üçün həqiqi bir ibrət dərsi vardır. Bu (bütün) insanların bir yerə cəm ediləcəyi, hamının şahid olacağı bir gündür.
Süleyman Ateş:
Şüphesiz ahiret azabından korkanlar için, bunda elbette ibret vardır. O, bütün insanların toplandığı bir gündür ve o, görülecek bir gündür.
Diyanet Vakfı:
İşte bunda, ahiret azabından korkanlar için elbette bir ibret vardır. O gün bütün insanların bir araya toplandığı bir gündür ve o gün (bütün mahlukatın) hazır bulunduğu bir gündür.
Erhan Aktaş:
Âhiret azâbından korkanlar için, bunda bir âyet(1) vardır. O Gün, bütün insanların toplanacağı gündür. O mutlaka görülecek bir gündür.
Kral Fahd:
İşte bunda, ahiret azabından korkanlar için elbette bir ibret vardır. O gün bütün insanların bir araya toplandığı bir gündür ve o gün (bütün mahlûkatın) hazır bulunduğu bir gündür.
Hasan Basri Çantay:
Bunda (bu kıssalarda) âhiret azabından korkanlar için kat´î birer ibret vardır. O, bütün insanların bir arada toplanmış olacakları bir gündür. O, (istisnasız bütün halkın) haazır olacakları bir gündür.
Muhammed Esed:
Aşikar olan şu ki, bütün bu (anlatıla)nlarda, o Son Gün başa gelebilecek azaptan korkanlar için apaçık bir ders, bir uyarı vardır; o Gün ki, bütün insanlık için bir toplanma, bir araya gelme Gün´ü olacaktır; o Gün ki, her şeyin apaçık ortaya serildiği Gün olacaktır.
Gültekin Onan:
Ahiret azabından korkan için bunda kesin bir ayet vardır. O, bütün insanların kendisinde toplanacağı bir gündür ve o, gözlemlenebilen bir gündür.
Ali Fikri Yavuz:
Bu haberlerde, ahiret azabından korkanlar için muhakkak bir ibret vardır. O kıyamet günü, bütün insanların bir arada toplanmış bulunacağı bir gündür. O, herkesin hazır olacağı bir gündür.
Portekizce:
Nisto há um sinal para quem teme o castigo da outra vida. Isso acontecerá no dia em que forem congregados oshumanos; aquele será um dia testemunhável,
İsveççe:
I detta ligger helt visst ett budskap till dem som bävar för de eviga straffen [som skall utmätas] på vittnesmålens Dag, då alla människor har förts samman;
Farsça:
یقیناً در آن مؤاخذه ها برای کسی که از عذاب آخرت می ترسد، عبرت است، [و] آن روزی است که مردم را برای آن گرد می آورند، و آن روزی است که [همه صحنه های آن] مورد مشاهده است.
Kürtçe:
بەڕاستی لەوەی (باسکرا) پەندو ئامۆژگاری ھەیە بۆ کەسێک بترسێت لەسزای دوا ڕۆژ ئەو ڕۆژە ڕۆژێکە کەئادەمی بۆ کۆدەکرێتەوە و ئەوە ڕۆژێکی دیارو بەرچاوە (ھەموان ئامادەن تێیدا)
Özbekçe:
Албатта, бунда охират азобидан қўрққан кимса учун ибрат бордир. Бу кун одамлар жамланадиган бир кундир. Бу кун шоҳид бўлинадиган кундир.
Malayca:
Sesungguhnya pada kejadian yang demikian, ada tanda (yang mendatangkan iktibar) bagi orang yang takut kepada azab akhirat, iaitu hari yang dihimpunkan manusia padanya. Dan hari yang demikian ialah hari yang dihadiri oleh sekalian makhluk.
Arnavutça:
Me të vërtetë, në këtë ka këshillë për atë që i dron dënimit të Ditës së gjykimit. E, ajo është Dita në të cilën do të tubohen të gjithë njerëzit dhe ajo është Dita në të cilën do të jenë prezent të gjithë.
Bulgarca:
Наистина в това има знамение за всеки, който се страхува от мъчението на отвъдния живот. Това е Денят, за който хората ще бъдат насъбрани. Това е знаменателният Ден.
Sırpça:
У томе је, заиста, поука за оне који се плаше патње на будућем свету; то је Дан када ће сви људи да буду сабрани и то је Дан кад ће сви да буду присутни,
Çekçe:
A zajisté je v tom znamení pro toho, kdo bojí se trestu dne posledního; a to bude den, v němž lidé budou shromážděni, a bude to den, v němž všichni budou přítomni,
Urduca:
حقیقت یہ ہے کہ اس میں ایک نشانی ہے ہر اُس شخص کے لیے جو عذاب آخرت کا خوف کرے وہ ایک دن ہوگا جس میں سب لوگ جمع ہوں گے اور پھر جو کچھ بھی اُس روز ہوگا سب کی آنکھوں کے سامنے ہوگا
Tacikçe:
Дар инҳо барои касоне, ки аз азоби охират бимноканд, ибратест, дар он рӯз, ки мардум гирд оварда шаванд ва он рӯз, ки мардумро дар он ҳозир оваранд!
Tatarca:
Югарыда сөйләнгән хәбәрләрдә ахирәт ґәзабыннан куркучылар өчен гыйбрәтләр бар, ул кыямәт көне кешеләрнең барчасы җыела торган көндер, вә ул көндә һәр мәхлук Аллаһу хозурында хазер булыр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya pada yang demikian itu benar-benar terdapat pelajaran bagi orang-orang yang takut kepada azab akhirat. Hari kiamat itu adalah suatu hari yang semua manusia dikumpulkan untuk (menghadapi)nya, dan hari itu adalah suatu hari yang disaksikan (oleh segala makhluk).
Amharca:
በዚህ ውስጥ የመጨረሻውን ቀን ቅጣት ለሚፈሩ ሁሉ መገሰጫ አለ፡፡ ይህ (የትንሣኤ ቀን) ሰዎች በርሱ የሚሰበሰቡበት ቀን ነው፡፡ ይህም የሚጣዱት ቀን ነው፡፡
Tamilce:
மறுமையின் தண்டனையைப் பயந்தவருக்கு நிச்சயமாக இதில் ஓர் அத்தாட்சி இருக்கிறது. அது, மக்கள் அதற்காக ஒன்று சேர்க்கப்படும் நாளாகும். இன்னும், அது (மக்கள் எல்லோரும்) ஆஜாராகும் நாளாகும்.
Korece:
그 소식 가운데 내세의 벌 을 두려워 하는 자를 위한 예증이 있나니 그것은 사람이 함께 모이 는 날이며 그것은 증언의 날로써
Vietnamca:
Quả thật, trong sự việc đó là dấu hiệu (cảnh báo) cho những ai sợ hãi về sự trừng phạt ở Đời Sau. Đó là ngày mà tất cả nhân loại sẽ được triệu tập, và đó là ngày mà tất cả sẽ được chứng kiến (sự thật).
Ayet Linkleri: