Arapça:
وَلَقَدْ أَنزَلْنَا إِلَيْكَ آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ ۖ وَمَا يَكْفُرُ بِهَا إِلَّا الْفَاسِقُونَ
Çeviriyazı:
veleḳad enzelnâ ileyke âyâtim beyyinât. vemâ yekfüru bihâ ille-lfâsiḳûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şanım hakkı için sana çok açık âyetler; parlak mucizeler indirdik. Öyle ki, iman sahasından uzaklaşmış fasıklardan başkası onları inkâr etmez.
Diyanet İşleri:
And olsun ki, sana apaçık ayetler indirdik. Onları sadece yoldan çıkmışlar inkar eder.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Andolsun ki sana apaçık ayetler indirdik. Onlara, ancak kötü işlerde bulunanlar kafir olur.
Şaban Piriş:
Andolsun biz, sana apaçık ayetler indirdik. Onları fasıklardan başkası inkar etmez.
Edip Yüksel:
Sana apaçık ayetler indirmekteyiz. Yoldan çıkmış olanlardan başkası onları inkar etmez.
Ali Bulaç:
Andolsun Biz sana apaçık ayetler indirdik. Bunları fasıklardan başkası inkar etmez.
Suat Yıldırım:
Biz sana apaçık âyetler indirdik. Onları yoldan çıkan sapıklardan başkası inkâr etmez.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şan-ı Akdesim hakkı için sana çok açık âyetler indirdik. Onları fâsıklardan başka bir kimse inkâr etmez.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun, biz sana açık-seçik ayetler indirdik. Onları, sapmış olanlardan başkası inkâr etmez.
Bekir Sadak:
And olsun ki, sana apacik ayetler indirdik. Onlari sadece yoldan cikmislar inkar eder.
İbni Kesir:
And olsun ki
Adem Uğur:
Andolsun ki sana apaçık âyetler indirdik. (Ey Muhammed!) Onları ancak fasıklar inkâr eder.
İskender Ali Mihr:
Andolsun ki sana apaçık âyetler indirdik. Ve bunları fasıklardan başka kimse inkâr etmez.
Celal Yıldırım:
(Ey Peygamber!) And olsun ki. Biz sana (dünya nizamını, toplum düzenini sağlayan, hakkı bütün açıklığıyla yansıtan) apaçık âyetler indirdik. Onları ancak yoldan çıkan sapıklar inkâr eder.
Tefhim ul Kuran:
Andolsun (Ey Muhammed), biz sana apaçık ayetler indirdik. Bunları fasık olanlardan başkası inkâr etmez.
Fransızca:
Et très certainement Nous avons fait descendre vers toi des signes évidents. Et seuls les pervers n'y croient pas.
İspanyolca:
Te hemos revelado, en verdad, signos claros y sólo los perversos pueden negarlos.
İtalyanca:
In verità abbiamo fatto scendere su di te segni evidenti e solo i perversi li rinnegano.
Almanca:
Und gewiß, bereits sandten WIR dir deutliche Ayat hinab. Und Kufr denen gegenüber betreibt niemand außer den Fasiq.
Çince:
我确已降示你许多明显的迹象,只有罪人不信它。
Hollandaca:
Wij hebben u overtuigende kracht van wonderen gegeven, en niemand kan die betwijfelen dan de goddeloozen.
Rusça:
Мы ниспосылали тебе ясные знамения, и не веруют в них только нечестивцы.
Somalice:
dhab ahaan yaan kuugu dajinay Aayaad Cad cad kamana gaaloobo Faasiq cid aan ahayn.
Swahilice:
Hakika tumekuteremshia Ishara zilizo wazi na hapana wanao zikataa ila wapotovu.
Uygurca:
شەك - شۈبھىسىزكى، ساڭا بىز روشەن ئايەتلەرنى نازىل قىلدۇق، ئۇلارنى پەقەت توغرا يولدىن چىققانلارلا ئىنكار قىلىدۇ
Japonca:
われは,明白な印をあなたに下した。性根の曲がった者の外は,誰もこれを拒否しないであろう。
Arapça (Ürdün):
«ولقد أنزلنا إليك» يا محمد «آيات بينات» أي واضحات حال، رد لقول ابن صوريا للنبي ما جئتنا بشيء «وما يكفر بها إلا الفاسقون» كفروا بها.
Hintçe:
और (ऐ रसूल) हमने तुम पर ऐसी निशानियाँ नाज़िल की हैं जो वाजेए और रौशन हैं और ऐसे नाफरमानों के सिवा उनका कोई इन्कार नहीं कर सकता
Tayca:
และแท้จริงเราได้ให้สัญญาณต่าง ๆ อันชัดแจ้งแก่เจ้าแล้ว และย่อมจะไม่มีใครปฏิเสธสัญญาณเหล่านั้น นอกจากบรรดาผุ้ที่ฝ่าฝืนเท่านั้น
İbranice:
וכבר הורדנו אליך אותות בהירים, אשר רק המושחתים כופרים בהם
Hırvatça:
A Mi tebi ajete - jasne dokaze objavljujemo, u koje jedino buntovni neće vjerovati.
Rumence:
Ţie ţi-am pogorât dovezi limpezi pe care doar cei stricaţi le tăgăduiesc.
Transliteration:
Walaqad anzalna ilayka ayatin bayyinatin wama yakfuru biha illa alfasiqoona
Türkçe:
Yemin olsun, biz sana açık-seçik ayetler indirdik. Onları, sapmış olanlardan başkası inkâr etmez.
Sahih International:
And We have certainly revealed to you verses [which are] clear proofs, and no one would deny them except the defiantly disobedient.
İngilizce:
We have sent down to thee Manifest Signs (ayat); and none reject them but those who are perverse.
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) Biz sənə (ehkamı bildirən, halal və haramı ayıran) açıq-aydın dəlillər göndərdik, onları yalnız fasiqlər inkar edərlər.
Süleyman Ateş:
Andolsun, sana apaçık ayetler indirdik, onları yoldan çıkmışlardan başkası inkar etmez.
Diyanet Vakfı:
Andolsun ki sana apaçık ayetler indirdik. (Ey Muhammed!) Onları ancak fasıklar inkar eder.
Erhan Aktaş:
Ant olsun Biz, sana apaçık âyetler indirdik. Ancak, onları, fâsık(1) olanlar kâfirlik(2) eder.
Kral Fahd:
Andolsun ki sana apaçık âyetler indirdik. (Ey Muhammed) onları fâsıklardan başkası inkâr etmez.
Hasan Basri Çantay:
Andolsun, biz sana apaçık âyetler indirdik. Onları faasıklardan başkası inkâr etmez.
Muhammed Esed:
Gerçekten Biz sana apaçık mesajlar indirdik ve onların gerçekliğini yoldan çıkmış olanlardan başkası inkar etmez.
Gültekin Onan:
Andolsun sana apaçık ayetler indirdik. Fasıklardan başkası bunlara küfretmez.
Ali Fikri Yavuz:
Biz, sana, ahkâmı açıklayan âyetler indirdik. Onları fasıklardan (kâfirlerden) başkaları inkâr etmez.
Portekizce:
Revelamos-te lúcidos versículos e ninguém ousará negá-los, senão os depravados.
İsveççe:
Vi har nu gett dig klara budskap, vars sanning ingen utom de trotsiga syndarna förnekar.
Farsça:
و یقیناً به سوی تو آیاتی روشن نازل کردیم، و به آنها جز فاسقان کافر نمی شوند.
Kürtçe:
سوێند بەخوا بێگومان بۆمان ناردویت چەند نیشانەیەکی رون و ئاشکرا (کە قورئانە) وە کەس بێ بڕوا نابێت پێیان، مەگەر بەدکاران نەبێت
Özbekçe:
Батаҳқиқ, сенга равшан оятларни туширдик, уларга фақат фосиқларгина куфр келтирадир.
Malayca:
Dan sesungguhnya Kami telah menurunkan kepadamu (wahai Muhammad) ayat-ayat keterangan yang jelas nyata (Al-Quran), dan tidak ada yang akan mengingkarinya melainkan orang-orang yang fasik.
Arnavutça:
Me të vërtetë, Na të kemi zbritur Ty argumente të qarta, e që vetem njerëzit e këqij nuk duan t’u besojnë.
Bulgarca:
Вече ти низпослахме ясни знамения. В тях не вярват само нечестивците.
Sırpça:
А Ми теби јасне доказе објављујемо, у које једино тешки грешници неће да верују.
Çekçe:
A seslali jsme ti věru znamení jasná, jež popírají pouze hanebníci.
Urduca:
ہم نے تمہاری طرف ایسی آیات نازل کی ہیں جو صاف صاف حق کا اظہار کر نے والی ہیں اور ان کی پیروی سے صرف وہی لوگ انکار کرتے ہیں، جو فاسق ہیں
Tacikçe:
Бе шакк бар ту оёте равшан нозил кардем. Ба ҷуз фосиқон касе мункири онҳо нахоҳад шуд.
Tatarca:
Ий Мухәммәт г-м, шиксез, Без сиңа һәр нәрсәне ачык аңлатучы аятьләрне иңдердек. Ул аятьләрне вөҗдансыз фәсыйк кешеләр генә инкяр итәләр.
Endonezyaca:
Dan sesungguhnya Kami telah menurunkan kepadamu ayat-ayat yang jelas; dan tak ada yang ingkar kepadanya, melainkan orang-orang yang fasik.
Amharca:
ወዳንተም ግልጽ የኾኑትን አንቀጾች በእርግጥ አውርደናል፡፡ በርሷም አመጸኞች እንጂ ሌላው አይክድም፤
Tamilce:
இன்னும், (நபியே!) திட்டவட்டமாக தெளிவான வசனங்களை நாம் உமக்கு இறக்கினோம். ஆனால், அவற்றை நிராகரிக்க மாட்டார்கள், பாவிகளைத் தவிர.
Korece:
하나님이 그대에게 분명한 징표를 보냈으니 이단자들 외에는 이를 불신하지 않으리라
Vietnamca:
Quả thật, TA (Allah) đã thiên khải cho Ngươi (Muhammad) những lời mặc khải rõ ràng nhưng chỉ những kẻ phản nghịch, bất tuân mới không tin mà thôi.
Ayet Linkleri: