Arapça:
قُلْ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِن كُنتُمْ فِي شَكٍّ مِّن دِينِي فَلَا أَعْبُدُ الَّذِينَ تَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ وَلَٰكِنْ أَعْبُدُ اللَّهَ الَّذِي يَتَوَفَّاكُمْ ۖ وَأُمِرْتُ أَنْ أَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ
Çeviriyazı:
ḳul yâ eyyühe-nnâsü in küntüm fî şekkim min dînî felâ a`büdü-lleẕîne ta`büdûne min dûni-llâhi velâkin a`büdü-llâhe-lleẕî yeteveffâküm. veümirtü en ekûne mine-lmü'minîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "Ey insanlar! Eğer benim dinimde bir şüpheniz varsa, şunu bilin ki, Allah'ı bırakıp da sizin taptıklarınıza tapmam. Lâkin sizin de canınızı alacak olan Allah'a taparım. Bana müminlerden olmam emredilmiştir".
Diyanet İşleri:
De ki: "Ey insanlar! Benim dinimden şüphede iseniz bilin ki ben Allah'tan başka taptıklarınıza tapmam. Ancak, sizi öldürecek olan Allah'a kulluk ederim. İnananlardan olmakla emrolundum."
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Ey insanlar, dinimde bir şüpheniz varsa bilin ki ben, Allah'ı bırakıp taptıklarınıza tapamam ve ancak sizi öldüren Allah'a kulluk ederim ve inananlardan olmam emredildi bana.
Şaban Piriş:
De ki: Ey İnsanlar! Benim dinimden şüphede iseniz bilin ki ben Allah’tan başka ibadet ettiklerinize ibadet etmem, ancak sizi öldürecek olan Allah’a ibadet ederim. Müminlerden olmakla emrolundum.
Edip Yüksel:
De ki "Ey halk, dinimden bir kuşku duyuyorsanız, bilesiniz ki, sizin ALLAH'tan başka taptığınız kimselere tapmam. Ben ancak, sizin canınızı alan ALLAH'a taparım. İnananlardan olmakla emrolundum."
Ali Bulaç:
De ki: "Ey insanlar, eğer benim dinimden yana bir kuşku içindeyseniz, ben, sizin Allah'tan başka ibadet ettiklerinize ibadet etmiyorum, ancak ben, sizin hayatınıza son verecek olan Allah'a ibadet ederim. Ben, mü'minlerden olmakla emrolundum."
Suat Yıldırım:
De ki: “Ey insanlar! Eğer benim dinimden şüphede iseniz, iyi bilin ki, ben sizin Allah'tan başka ibadet ettiğiniz şeylere asla ibadet etmem; lâkin sadece ve sadece, sizin ruhunuzu teslim alacak olan Allah’a ibadet ederim. Bana müminlerden olmam emredildi ve “yüzünü, özünü Allah’ı bir tanıyarak dine ver ve sakın müşriklerden olma.”“Sakın Allah’tan başka, sana ne fayda ne zarar vermeyecek olan putlara yalvarma, şayet böyle yaparsan, o takdirde kesinlikle zalimlerden olursun” diye talimat verildi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Ey insanlar! Eğer siz benim dinimde bir şüphede iseniz, (haberiniz olsun ki) ben Allah Teâlâ´dan başka taptığınız şeylere ibadet etmem. Velâkin ben o Allah Teâlâ´ya ibadet ederim ki, sizlerin canlarını alıverir ve ben emrolunmuşumdur ki, mü´minlerden olayım.»
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Ey insanlar, benim dinimden kuşkuda iseniz, ben sizin Allah'ın berisinden kulluk ettiklerinize kulluk etmeyeceğim. Tam aksine ben, sizin canınızı alacak olan Allah'a kulluk edeceğim. Bana, müminlerden olmam emredildi."
Bekir Sadak:
Sana vahyedilene uy
İbni Kesir:
De ki: Ey insanlar
Adem Uğur:
De ki: "
İskender Ali Mihr:
De ki: “Ey insanlar! Eğer benim dînimden (dînim hakkında) şüphe içinde oldunuzsa (olsanız da) ben, sizin Allah´tan başka taptıklarınıza tapmam. Ve lâkin sizi vefat ettirecek olan Allah´a kulluk ederim. Ve ben, mü´minlerden olmakla emrolundum.”
Celal Yıldırım:
De ki: Ey insanlar I Eğer dinimde şüphe ediyorsanız, (bilin ki) Allah´tan başka taptıklarınıza tapmam
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Ey insanlar, eğer benim dinimden yana bir kuşku içindeyseniz, ben, sizin Allah´tan başka ibadet ettiklerinize ibadet etmiyorum, ancak ben,sizin hayatınıza son verecek olan Allah´a ibadet ederim. Ben, mü´minlerden olmakla emrolundum
Fransızca:
Dis : "ô gens ! Si vous êtes en doute sur ma religion, moi, je n'adore point ceux que vous adorez en dehors d'Allah; mais j'adore Allah qui vous fera mourir. Et il m'a été commandé d'être du nombre des croyants".
İspanyolca:
Di: «¡Hombres! Si dudáis de mi religión, yo no sirvo a quienes vosotros servís en lugar de servir a Alá, sino que sirvo a Alá, Que os llamará! ¡He recibido la orden de ser de los creyentes».
İtalyanca:
Di': «O uomini! Se avete qualche dubbio sulla mia religione, [confermo che] io non adoro quello che voi adorate all'infuori di Allah, ma adoro Allah che vi farà morire. Mi è stato ordinato di essere uno di coloro che credono».
Almanca:
Sag: "Ihr Menschen! Wenn ihr Zweifel meinem Din gegenüber habt, so diene ich nicht denjenigen, denen ihr anstelle von ALLAH dient, sondern ich diene ALLAH, Der euch sterben läßt! Und mir wurde geboten, unter den Mumin zu sein!"
Çince:
你说:人们啊!如果你们怀疑我的宗教,那末,我不崇拜你们舍真主而崇拜的,但我崇拜真主,他将使你们寿终。我奉命做一个信道者,
Hollandaca:
Zeg: O bewoners van Mekka! indien gij in twijfel verkeert nopens mijnen godsdienst, waarlijk, ik verklaar u, dat ik de afgoden niet aanbid, die gij naast God aanbidt; maar ik aanbid God, die u zal doen sterven; en het is mij bevolen, een der ware geloovigen te zijn.
Rusça:
Скажи: "О люди! Если вы сомневаетесь в моей религии, то ведь я не поклоняюсь тем, кому вы поклоняетесь вместо Аллаха. Я поклоняюсь Аллаху, Который упокоит вас, и мне приказано быть одним из верующих".
Somalice:
waxaad dhahdaa Dadow hadaad tihiin kuwo shakisan diintayda Caabudi maayo waxaad caabudaysaan oo Eebe ka soo hadhay waxaanse Caabudi Eebaha idin Dili, waxaana lay faray inaan ka mid noqdo Mu'iniinta.
Swahilice:
Sema: Enyi watu! Ikiwa nyinyi mnayo shaka katika Dini yangu, basi mimi siwaabudu mnao waabudu nyinyi badala ya Mwenyezi Mungu. Lakini mimi namuabudu Mwenyezi Mungu anaye kufisheni. Na nimeamrishwa niwe miongoni mwa Waumini.
Uygurca:
(ئى مۇھەممەد! قەۋمىڭنىڭ مۇشرىكلىرىغا) ئېيتقىنكى، «ئى ئىنسانلار! ئەگەر سىلەر مېنىڭ دىنىمدىن گۇمانلىنىدىغان بولساڭلار، سىلەرنىڭ اﷲ نى قويۇپ چوقۇنۇۋاتقان بۇتلىرىڭلارغا مەن چوقۇنمايمەن، لېكىن مەن سىلەرنى قەبزى روھ قىلىدىغان اﷲ قا ئىبادەت قىلىمەن، مەن مۆمىنلەردىن بولۇشقا بۇيرۇلدۇم»
Japonca:
言ってやるがいい。「人びとよ,例えあなたがたがわたしの教えに就いて疑っても,わたしはアッラーを差し置いて,あなたがたが仕えているものに仕えない。わたしはアッラーに仕える。あなたがたを召される御方ではないか。わたしは信者であるよう命じられている。
Arapça (Ürdün):
«قل يا أيها الناس» أي أهل مكة «إن كنتم في شك من ديني» أنه حق «فلا أعبد الذين تعبدون من دون الله» أي غيره، وهو الأصنام لشككم فيه «ولكن أعبد الله الذي يتوفّاكم» يقبض أرواحكم «وأمرت أن» أي بأن «أكون من المؤمنين».
Hintçe:
(ऐ रसूल) तुम कह दो कि अगर तुम लोग मेरे दीन के बारे में शक़ में पड़े हो तो (मैं भी तुमसे साफ कहें देता हूँ) ख़ुदा के सिवा तुम भी जिन लोगों की परसतिश करते हो मै तो उनकी परसतिश नहीं करने का मगर (हाँ) मै उस ख़ुदा की इबादत करता हूँ जो तुम्हें (अपनी कुदरत से दुनिया से) उठा लेगा और मुझे तो ये हुक्म दिया गया है कि मोमिन हूँ
Tayca:
จงกล่าวเถิด(มุฮัมมัด) “โอ้มนุษย์เอ๋ย ! หากพวกท่านสงสัยในศาสนาของฉัน ดังนั้นฉันจะไม่เคารพภักดีต่อบรรดาที่พวกท่านเคารพภักดีอื่นจากอัลลอฮ์ แต่ฉันจะเคารพภักดีอัลลอฮ์ผู้ทรงทำให้พวกท่านตาย และฉันได้รับบัญชาให้เป็นคนหนึ่งในหมู่ผู้ศรัทธา”
İbranice:
אמור: ' הוי האנשים! אם יש לכם ספק כל שהוא כלפי הדת שלי, איני עובד את אלה אשר תעבדו מלבד אלוהים, כי רק את אלוהים אשר ימיתכם אני אעבוד, וצוותי להיות מן המאמינים
Hırvatça:
Reci: "O ljudi, ako imate sumnje spram vjere moje - pa, ja neću obožavati one koje vi, mimo Allaha, obožavate, već ću ibadet činiti Allahu, Koji će vam duše uzeti. Meni je naređeno da u vjernike spadam.
Rumence:
Spune: “O, voi oameni! Dacă staţi la îndoială asupra Credinţei mele... Eu nu mă închin celor cărora voi vă închinaţi în locul lui Dumnezeu, ci eu mă închin lui Dumnezeu care mă va chema la El. Mie mi s-a poruncit să fiu dintre credincioşi.”
Transliteration:
Qul ya ayyuha alnnasu in kuntum fee shakkin min deenee fala aAAbudu allatheena taAAbudoona min dooni Allahi walakin aAAbudu Allaha allathee yatawaffakum waomirtu an akoona mina almumineena
Türkçe:
De ki: "Ey insanlar, benim dinimden kuşkuda iseniz, ben sizin Allah'ın berisinden kulluk ettiklerinize kulluk etmeyeceğim. Tam aksine ben, sizin canınızı alacak olan Allah'a kulluk edeceğim. Bana, müminlerden olmam emredildi."
Sahih International:
Say, [O Muhammad], "O people, if you are in doubt as to my religion - then I do not worship those which you worship besides Allah; but I worship Allah, who causes your death. And I have been commanded to be of the believers
İngilizce:
Say: "O ye men! If ye are in doubt as to my religion, (behold!) I worship not what ye worship, other than Allah! But I worship Allah - Who will take your souls (at death): I am commanded to be (in the ranks) of the Believers,
Azerbaycanca:
De: “Ey insanlar! (Ey Məkkə müşrikləri!) Əgər mənim dinim bardəsində şübhəyə düşmüsünüzsə, (bilin ki) mən Allahı qoyub tapındığınız başqa bütlərə ibadət etmirəm. Ancaq sizin canınızı alacaq Allaha ibadət edirəm. Mənə mö’minlərdən olmaq əmr edilmişdir”.
Süleyman Ateş:
De ki: "Ey insanlar, benim dinimden kuşkuda iseniz, ben sizin, Allah'tan başka taptıklarınıza tapmam; fakat sizi öldürecek olan Allah'a taparım. Bana mü'minlerden olmam emredilmiştir."
Diyanet Vakfı:
De ki: "Ey insanlar! Benim dinimden şüphede iseniz, (bilin ki) ben Allah'ı bırakıp da sizin taptıklarınıza tapmam, fakat ancak sizi öldürecek olan Allah'a kulluk ederim. Bana müminlerden olmam emrolundu."
Erhan Aktaş:
De ki: “Ey insanlar! Eğer benim dinimden kuşku duyuyorsanız, ben, sizin Allah’ın yanı sıra kulluk(1) ettiklerinize kulluk etmem. Ben, ancak sizin canınızı alacak olan Allah’a kulluk ederim. Ve bana îmân edenlerden olmam buyruldu.”
Kral Fahd:
De ki: «Ey insanlar! Benim dinimden şüphede iseniz, (bilin ki) ben Allah’ı bırakıp da sizin taptıklarınıza tapmam, fakat ancak sizi öldürecek olan Allah'a kulluk ederim. Bana müminlerden olmam emrolundu.»
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Ey insanlar, eğer benim dînimden bir şübhede iseniz (iyice bilin ki) ben Allâhı bırakıb da sizin tapar olduklarınıza tapmam. Ancak sizin canınızı alacak olan Allaha kulluk ederiz. Bana mü´minlerden olmaklığım emredilmişdir».
Muhammed Esed:
(Ey Peygamber,) de ki: "Ey insanlar, eğer benim imanımdan şüphede iseniz, (bilin ki,) kulluk etmem, sizin Allah´tan başka kulluk ettiğiniz varlıklara; ben yalnızca, sizi(n hepinizi) öldürecek olan Allah´a kulluk ederim: çünkü ben (yalnız O´na) inanan kimselerden biri olmakla emrolundum".
Gültekin Onan:
De ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm) de ki: “- Ey İnsanlar! Eğer benim dinimde herhangi bir şüphede iseniz (hak olduğunda şüphe ediyorsanız, sizin şüphenizden ötürü) bilin ki ben, Allah’ı bırakıp da sizin taptıklarınıza tapmam. Ancak sizi öldürecek olan Allah’a ibadet ederim
Portekizce:
Dize-lhes mais: Ó humanos, se estais em dúvida quanto à minha religião, sabei que eu não adorarei o que vós adoraisem vez de Deus; outrossim, adoro a Deus, Que recolherá as vossas almas, e tem-me sido ordenado ser um dos fiéis.
İsveççe:
SÄG [Muhammad]: "Om ni, människor, tvekar om [det verkliga innehållet i] min tro [bör ni veta att] jag inte dyrkar dem som ni dyrkar vid sidan av Gud; jag dyrkar Gud som [en dag] skall låta er dö. Och jag har blivit befalld att vara en av de [sanna] troende."
Farsça:
بگو: ای مردم! اگر شما در [حقّانیّت] دین من تردید دارید [من در حقّانیّت دینم و بطلان آیین شما هیچ تردیدی ندارم] من آنهایی را که شما به جای خدا می پرستید، نمی پرستم، بلکه خدایی را می پرستم که جان همه شما را می ستاند، و من مأمورم که از مؤمنان باشم.
Kürtçe:
بڵێ ئەی خەڵکینە ئەگەر ئێوە لەگوماندان لە (ڕاستی) ئاینەکەم ئەوە من ناپەرستم ئەوانەی کە ئێوە دەی پەرستن بێجگە لەخوا بەڵکو ئەو خوایە دەپەرستم کەئێوە دەمرێنێ وە من فەرمانم پێکراوە کە لەبڕواداران بم
Özbekçe:
Сен: «Эй одамлар, агар менинг динимда шак-шубҳангиз бўлса, бас, (билингки) мен сизлар ибодат қилаётган–Аллоҳдан ўзга нарсаларга ибодат қилмайман. Лекин сизни вафот эттирадиган Аллоҳга ибодат қиламан ва мўминлардан бўлмоғимга амр қилинганман», деб айт.
Malayca:
Katakanlah (wahai Muhammad): "Wahai sekalian manusia! Sekiranya kamu menaruh syak tentang kebenaran ugamaku, maka (ketahuilah) aku tidak menyembah makhluk- makhluk yang kamu menyembahnya yang lain dari Allah, tetapi aku hanya menyembah Allah yang akan mematikan kamu (untuk menerima balasan); dan aku diperintahkan supaya menjadi dari golongan yang beriman.
Arnavutça:
Thuaj: “O njerëz, nëse dyshoni ju në fenë time, - e unë, përveç Perëndisë, nuk do të adhurojë atë që e adhuroni ju, por do të adhuroj Perëndinë, i cili ua merr shpirtin juve; e mua më është urdhëruar të bëhem besimtar
Bulgarca:
Кажи [о, Мухаммад]: “О, хора, ако се съмнявате в моята религия, то аз не ще служа на онези, на които вие служите вместо на Аллах, а ще служа на Аллах, Който ви прибира душите. И ми бе повелено да съм от вярващите.”
Sırpça:
Реци: „О људи, ако сумњате у моју веру - па, ја нећу да обожавам оне које ви, мимо Аллаха, обожавате, већ ћу да обожавам Аллаха, Који ће да вас усмрти и душе вам узме. Мени је наређено да будем од искрених верника.
Çekçe:
Rci: 'Lidé, jste-li na pochybách stran náboženství mého, tedy vězte, že já neuctívám ty, které vy uctíváte místo Boha, nýbrž uctívám Boha, jenž k Sobě vás povolá; a bylo mi poručeno, abych byl jedním z věřících,
Urduca:
اے نبیؐ! کہہ دو کہ لوگو، اگر تم ابھی تک میرے دین کے متعلق کسی شک میں ہو تو سن لو کہ تم اللہ کے سوا جن کی بندگی کرتے ہو میں ان کی بندگی نہیں کرتا بلکہ صرف اسی خدا کی بندگی کرتا ہوں جس کے قبضے میں تمہاری موت ہے مجھے حکم دیا گیا ہے کہ میں ایمان لانے والوں میں سے ہوں
Tacikçe:
Бигӯ: «Эй мардум, агар шумо дар дини ман шак доред, ман чизҳоеро, ки ба ҷои Оллоҳ мепарастед, намепарастам. Ман Оллоҳро мепарастам, ки шуморо мемиронад ва амр шудаам, ки аз мӯъминон бошам!»
Tatarca:
Ий Мухәммәд г-м, әйт: "Ий адәмнәр, әгәр сез, мин китергән диннең хаклыгына шикләнер булсагыз, тәхкыйк мин гыйбадәт кылмыймын Аллаһудан башка сез гыйбадәт кыла торган сынымнарга, ләкин сезнең җаныгызны ала торган Аллаһуга гыйбадәт кыламын һәм мин мөэминнәрдән булырга боерылдым.
Endonezyaca:
Katakanlah: "Hai manusia, jika kamu masih dalam keragu-raguan tentang agamaku, maka (ketahuilah) aku tidak menyembah yang kamu sembah selain Allah, tetapi aku menyembah Allah yang akan mematikan kamu dan aku telah diperintah supaya termasuk orang-orang yang beriman",
Amharca:
«እናንተ ሰዎች ሆይ! ከእኔ ሃይማኖት በመጠራጠር ውስጥ ብትሆኑ እነዚያን ከአላህ ሌላ የምትገዟቸውን አልገዛም፡፡ ግን ያንን የሚገድላችሁን አላህን እገዛለሁ፡፡ ከምእምናን እንድሆንም ታዝዣለሁ» በላቸው፡፡
Tamilce:
(நபியே!) கூறுவீராக! “மக்களே! நீங்கள் என் மார்க்கத்தில் சந்தேகத்தில் இருந்தால், அல்லாஹ்வை அன்றி நீங்கள் எவர்களை வணங்குகிறீர்களோ அவர்களை நான் வணங்க மாட்டேன். எனினும், உங்கள் உயிரைக் கைப்பற்றுகின்ற (ஆற்றல் உடைய) அல்லாஹ்வைத்தான் வணங்குவேன். இன்னும், நம்பிக்கையாளர்களில் நான் ஆகவேண்டுமென்று கட்டளையிடப்பட்டுள்ளேன்.”
Korece:
일러가로되 인간들이여 너 희가 나의 종교에 의심하나 나는 너희가 하나님 외에 섬기는 우상 을 숭배하지 아니하며 너희를 운 명케 하시는 하나님을 린어 믿는 자 가운데 있도록 명령을 받았노 라
Vietnamca:
Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy nói: “Hỡi nhân loại, nếu các ngươi hoài nghi về tôn giáo của Ta, Ta không thờ phượng các thần linh mà các ngươi thờ phượng ngoài Allah. Ta chỉ thờ phượng một mình Allah, Đấng làm cho các ngươi chết, và Ta được lệnh phải trở thành một người có đức tin.”
Ayet Linkleri: