Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

78

Sûredeki Ayet No: 

26

Ayet No: 

5698

Sayfa No: 

582

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

جَزَاءً وِفَاقًا

Çeviriyazı: 

cezâev vifâḳâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bir ceza ki tam yaptıklarına uygun.

Diyanet İşleri: 

Orada ne serinlik ne de içilecek bir şey tatmazlar; sadece kaynar su ve irin....

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bir cezadır ki tam uygun.

Şaban Piriş: 

Uygun bir ceza!

Edip Yüksel: 

Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak.

Ali Bulaç: 

(İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak,

Suat Yıldırım: 

Bu, yaptıklarının tam karşılığıdır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(26-27) Uygun bir ceza olarak. Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Çok uygun bir karşılık olarak.

Bekir Sadak: 

78:31

İbni Kesir: 

İşlediklerine uygun bir ceza olarak.

Adem Uğur: 

Ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak.

İskender Ali Mihr: 

Uygun bir ceza (karşılık) olarak.

Celal Yıldırım: 

78:24

Tefhim ul Kuran: 

(İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak,

Fransızca: 

comme rétribution équitable.

İspanyolca: 

retribución adecuada.

İtalyanca: 

Giusto compenso,

Almanca: 

Es ist eine entsprechende Vergeltung.

Çince: 

那是一个很适当的报酬。

Hollandaca: 

Eene geschikte vergelding voor hunne daden!

Rusça: 

Это будет подобающим возмездием.

Somalice: 

Waxaana lagu abaalmariyay si waafaqsan Camalkoodii.

Swahilice: 

Ndio jaza muwafaka.

Uygurca: 

بۇ (ئۇلارغا بېرىلىدىغان) مۇۋاپىق جازادۇر

Japonca: 

(かれらのため)相応しい報奨である。

Arapça (Ürdün): 

«جزاءً وفاقا» موافقا لعملهم فلا ذنب أعظم من الكفر ولا عذاب أعظم من النار.

Hintçe: 

(ये उनकी कारस्तानियों का) पूरा पूरा बदला है

Tayca: 

ทั้งนี้เป็นการตอบแทนอย่างคู่ควร

İbranice: 

כעונש המגיע להם

Hırvatça: 

kazne prikladne.

Rumence: 

căci aceasta le va fi răsplată cuvenită.

Transliteration: 

Jazaan wifaqan

Türkçe: 

Çok uygun bir karşılık olarak.

Sahih International: 

An appropriate recompense.

İngilizce: 

A fitting recompense (for them).

Azerbaycanca: 

(Dünyadakı əmələrinə) uyğun cəza olaraq.

Süleyman Ateş: 

Yaptıklarına uygun bir ceza olarak.

Diyanet Vakfı: 

Ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak.

Erhan Aktaş: 

Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak.

Kral Fahd: 

Ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak.

Hasan Basri Çantay: 

(Amellerine) uyaun bir ceza olarak.

Muhammed Esed: 

(günahlarına) uygun bir karşılık!

Gültekin Onan: 

(İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak,

Ali Fikri Yavuz: 

Bir ceza ki, (işledikleri amellere) uygun...

Portekizce: 

Como castigo adequado (pelos seus feitos malignos),

İsveççe: 

en lön som svarar mot [deras handlingar]!

Farsça: 

پاداشی است مناسب [اعمالشان.]

Kürtçe: 

پاداش دەدرێنەوە بەپێ ی کردەوەیان

Özbekçe: 

Мувофиқ жазо ўлароқ.

Malayca: 

Sebagai balasan yang sesuai (dengan amal mereka yang buruk).

Arnavutça: 

(si) shpërblim gjegjës (i veprave të tyre).

Bulgarca: 

съответстващо въздаяние.

Sırpça: 

казне прикладне.

Çekçe: 

což odměnou bude odpovídající.

Urduca: 

(اُن کے کرتوتوں) کا بھرپور بدلہ

Tacikçe: 

Ин ҷазоест мувофиқи кирдор.

Tatarca: 

Бу җәза аларга гөнаһларына күрә тиешле җәза итеп бирелде.

Endonezyaca: 

sebagai pambalasan yang setimpal.

Amharca: 

ተስማሚን ምንዳ ይምመነዳሉ፡፡

Tamilce: 

(அவர்களின் செயல்களுக்குத்) தகுந்த கூலியாக (கூலி கொடுக்கப்படுவார்கள்.)

Korece: 

이것이 그들을 위한 적절한 보상이라

Vietnamca: 

Một khoản đền bù xứng đáng (cho những việc làm của chúng).