Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

78

Sûredeki Ayet No: 

27

Ayet No: 

5699

Sayfa No: 

582

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّهُمْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ حِسَابًا

Çeviriyazı: 

innehüm kânû lâ yercûne ḥisâbâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardı.

Diyanet İşleri: 

Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini sanmazlardı.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki onlar, hiçbir soru ummazlardı.

Şaban Piriş: 

Çünkü onlar, hesabı ummuyorlardı.

Edip Yüksel: 

Onlar bir hesap ummuyorlardı.

Ali Bulaç: 

Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.

Suat Yıldırım: 

Çünkü onlar bu hesap gününe inanmıyor (onu hesaba almıyorlardı).

Ömer Nasuhi Bilmen: 

78:26

Yaşar Nuri Öztürk: 

Doğrusu onlar böyle bir hesap ummuyorlardı.

Bekir Sadak: 

78:31

İbni Kesir: 

Çünkü onlar hiç bir hesab beklemezlerdi.

Adem Uğur: 

Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki onlar bir hesap ummuyorlardı.

Celal Yıldırım: 

Çünkü onlar hiç de hesabı ummazlardı.

Tefhim ul Kuran: 

Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.

Fransızca: 

Car ils ne s'attendaient pas à rendre compte,

İspanyolca: 

No contaban con el ajuste de cuentas

İtalyanca: 

[poiché] non si aspettavano il rendiconto;

Almanca: 

Gewiß, sie pflegten auf keine Abrechnung zu hoffen,

Çince: 

他们的确不怕清算,

Hollandaca: 

Want zij hoopten, dat zij geene rekenschap zouden moeten afleggen.

Rusça: 

Воистину, они не ожидали расчета

Somalice: 

Waxayna ahaayeen kuwa aan ka yaabaynin xisaab.

Swahilice: 

Hakika hao hawakuwa wakitaraji kuwa kuna hisabu.

Uygurca: 

چۈنكى ئۇلار (قىلمىشلىرىدىن) ھېساب ئېلىنىشتىن قورقمايتتى

Japonca: 

本当にかれらは,(その行いに対する)清算を希望しないでいた。

Arapça (Ürdün): 

«إنهم كانوا لا يرجون» يخافون «حسابا» لإنكارهم البعث.

Hintçe: 

बेशक ये लोग आख़ेरत के हिसाब की उम्मीद ही न रखते थे

Tayca: 

เพราะพวกเขามิได้หวังว่าจะมีการชำระสอบสวน

İbranice: 

מפני שהם מעולם לא חשבו שהם ייאלצו לתת את הדין והחשבון

Hırvatça: 

Zaista se oni nisu nadali polaganju računa

Rumence: 

Ei nu aşteptau nici o Judecată,

Transliteration: 

Innahum kanoo la yarjoona hisaban

Türkçe: 

Doğrusu onlar böyle bir hesap ummuyorlardı.

Sahih International: 

Indeed, they were not expecting an account

İngilizce: 

For that they used not to fear any account (for their deeds),

Azerbaycanca: 

Çünki onlar haqq-hesab çəkiləcəyinə ümid bəsləmirdilər (qiyamət gününə inanmır, onun əzabından qorxmurdular).

Süleyman Ateş: 

Çünkü onlar bir hesap (görüleceğini) ummuyorlardı.

Diyanet Vakfı: 

Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.

Erhan Aktaş: 

Onlar, hesap görüleceğini ummuyorlardı.

Kral Fahd: 

Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.

Hasan Basri Çantay: 

Çünkü onlar hiçbir hisâb ummuyorlardı,

Muhammed Esed: 

Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı,

Gültekin Onan: 

Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.

Ali Fikri Yavuz: 

Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı,

Portekizce: 

Porque nunca temeram o cômputo,

İsveççe: 

De fruktade varken räkenskapen [eller domen]

Farsça: 

اینان بودند که به [روز] حساب امیدی نداشتند،

Kürtçe: 

چونکە بێگومان ئەوان بەتەمای لێپرسینەوە نەبوون

Özbekçe: 

Чунки улар ҳисоб-китоб бўлишига ишонмасдилар.

Malayca: 

Kerana sesungguhnya mereka dahulu tidak menaruh ingatan terhadap hari hitungan amal,

Arnavutça: 

Ata, me të vërtetë, nuk kanë menduar në dhënie të llogarisë,

Bulgarca: 

Не се надяваха те на равносметка.

Sırpça: 

Заиста се они нису надали полагању рачуна

Çekçe: 

Vždyť oni v zúčtování nedoufali

Urduca: 

وہ کسی حساب کی توقع نہ رکھتے تھے

Tacikçe: 

Зеро онон ба рӯзи ҳисоб умед надоштанд.

Tatarca: 

Тәхкыйк алар кыямәттә булачак хисабны көтми һәм ышанмый иделәр.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya mereka tidak berharap (takut) kepada hisab,

Amharca: 

እነርሱ ምርመራን የማይፈሩ ነበሩና፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக அவர்கள் (மறுமையில் தங்களது செயல்கள்) விசாரிக்கப்படுவதை பயப்படாதவர்களாக இருந்தார்கள்.

Korece: 

그들은 그들의 행위에 대한 어떤 계산도 두려워 하지 아니하 고

Vietnamca: 

Quả thật, chúng đã không quan tâm đến việc (chúng sẽ phải đối mặt với) việc phán xét.