Nuzul 3990

 
00:00

veşedednâ mülkehû veâteynâhü-lḥikmete vefaṣle-lḫiṭâb.

Arapça:

وَشَدَدْنَا مُلْكَهُ وَآتَيْنَاهُ الْحِكْمَةَ وَفَصْلَ الْخِطَابِ

Türkçe:

Mülk ve yönetimini güçlendirmiştik. Kendisine hikmet ve hakla bâtılı ayıran söz etme yeteneği vermiştik.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Biz onun mülkünü kuvvetlendirmiş ve kendisine hikmet ve hakkı batıldan ayırt etme kabiliyeti vermiştik.

Diyanet Vakfı:

Onun hükümranlığını kuvvetlendirmiş; ona hikmet ve güzel konuşma vermiştik.

İngilizce:

We strengthened his kingdom, and gave him wisdom and sound judgment in speech and decision.

Fransızca:

Et Nous renforçâmes son royaume et lui donnâmes les sagesse et la faculté de bien juger .

Almanca:

Und WIR festigten seine Herrschaft und ließen ihm die Weisheit zuteil werden sowie die Sprachgewandtheit.

Rusça:

Мы укрепили его власть и даровали ему мудрость и решающее слово.

Açıklama:
Nuzul 3990 beslemesine abone olun.