Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 149
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
941 149 6 152 8 وَلَا تَقْرَبُوا مَالَ الْيَتِيمِ إِلَّا بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ حَتَّىٰ يَبْلُغَ أَشُدَّهُ ۖ وَأَوْفُوا الْكَيْلَ وَالْمِيزَانَ بِالْقِسْطِ ۖ لَا نُكَلِّفُ نَفْسًا إِلَّا وُسْعَهَا ۖ وَإِذَا قُلْتُمْ فَاعْدِلُوا وَلَوْ كَانَ ذَا قُرْبَىٰ ۖ وَبِعَهْدِ اللَّهِ أَوْفُوا ۚ ذَٰلِكُمْ وَصَّاكُم بِهِ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ velâ taḳrabû mâle-lyetîmi illâ billetî hiye aḥsenü ḥattâ yeblüga eşüddeh. veevfü-lkeyle velmîzâne bilḳisṭ. lâ nükellifü nefsen illâ vus`ahâ veiẕâ ḳultüm fa`dilû velev kâne ẕâ ḳurbâ. vebi`ahdi-llâhi evfû. ẕâliküm veṣṣâküm bihî le`alleküm teẕekkerûn. Yetim malına, erginlik çağına erişene kadar en iyi şeklin dışında yaklaşmayın; ölçüyü ve tartıyı doğru yapın. Biz kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükleriz. Konuştuğunuzda, akraba bile olsa sözünüzde adil olun. Allah'ın ahdini yerine getirin. Allah size bunları öğüt almanız için buyurmaktadır. And do not approach the orphan's property except in a way that is best until he reaches maturity. And give full measure and weight in justice. We do not charge any soul except [with that within] its capacity. And when you testify, be just, even if [it concerns] a near relative. And the covenant of Allah fulfill. This has He instructed you that you may remember. Sayfa 149, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
942 149 6 153 8 وَأَنَّ هَٰذَا صِرَاطِي مُسْتَقِيمًا فَاتَّبِعُوهُ ۖ وَلَا تَتَّبِعُوا السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَن سَبِيلِهِ ۚ ذَٰلِكُمْ وَصَّاكُم بِهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ veenne hâẕâ ṣirâṭî müsteḳîmen fettebi`ûh. velâ tettebi`ü-ssübüle feteferraḳa biküm `an sebîlih. ẕâliküm veṣṣâküm bihî le`alleküm tetteḳûn. Bu, dosdoğru olan yoluma uyun. Sizi Allah yolundan ayrı düşürecek yollara uymayın. Allah size bunları sakınasınız diye buyurmaktadır. And, [moreover], this is My path, which is straight, so follow it; and do not follow [other] ways, for you will be separated from His way. This has He instructed you that you may become righteous. Sayfa 149, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
943 149 6 154 8 ثُمَّ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ تَمَامًا عَلَى الَّذِي أَحْسَنَ وَتَفْصِيلًا لِّكُلِّ شَيْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً لَّعَلَّهُم بِلِقَاءِ رَبِّهِمْ يُؤْمِنُونَ ŝümme âteynâ mûse-lkitâbe temâmen `ale-lleẕî aḥsene vetefṣîlel likülli şey'iv vehüdev veraḥmetel le`allehüm biliḳâi rabbihim yü'minûn. Sonra, iyilik işleyenlere nimeti tamamlamak, her şeyi uzun uzadıya açıklamak, doğruyu göstermek ve rahmet olmak üzere Musa'ya Kitap'ı verdik. Rablerine kavuşacaklarına belki artık inanırlar. Then We gave Moses the Scripture, making complete [Our favor] upon the one who did good and as a detailed explanation of all things and as guidance and mercy that perhaps in [the matter of] the meeting with their Lord they would believe. Sayfa 149, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
944 149 6 155 8 وَهَٰذَا كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ مُبَارَكٌ فَاتَّبِعُوهُ وَاتَّقُوا لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ vehâẕâ kitâbün enzelnâhü mübârakün fettebi`ûhü vetteḳû le`alleküm türḥamûn. Bu, indirdiğimiz kutsal Kitap'dır, ona uyun. "Bizden önce iki topluluğa kitap indirildi, bizim onların okuduklarından haberimiz yok" demekten veya "Bize kitap indirilseydi onlardan daha doğru yolda olurduk" demekten sakının ki merhamet olunasınız. Şüphesiz o, size Rabbinizden belge, yol gösteren ve rahmet olarak gelmiştir. Allah'ın ayetlerini yalanlayandan ve onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü, kötü bir azabla cezalandıracağız. And this [Qur'an] is a Book We have revealed [which is] blessed, so follow it and fear Allah that you may receive mercy. Sayfa 149, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
945 149 6 156 8 أَن تَقُولُوا إِنَّمَا أُنزِلَ الْكِتَابُ عَلَىٰ طَائِفَتَيْنِ مِن قَبْلِنَا وَإِن كُنَّا عَن دِرَاسَتِهِمْ لَغَافِلِينَ en teḳûlû innemâ ünzile-lkitâbü `alâ ṭâifeteyni min ḳablinâ. vein künnâ `an dirâsetihim legâfilîn. Bu, indirdiğimiz kutsal Kitap'dır, ona uyun. "Bizden önce iki topluluğa kitap indirildi, bizim onların okuduklarından haberimiz yok" demekten veya "Bize kitap indirilseydi onlardan daha doğru yolda olurduk" demekten sakının ki merhamet olunasınız. Şüphesiz o, size Rabbinizden belge, yol gösteren ve rahmet olarak gelmiştir. Allah'ın ayetlerini yalanlayandan ve onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü, kötü bir azabla cezalandıracağız. [We revealed it] lest you say, "The Scripture was only sent down to two groups before us, but we were of their study unaware," Sayfa 149, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
946 149 6 157 8 أَوْ تَقُولُوا لَوْ أَنَّا أُنزِلَ عَلَيْنَا الْكِتَابُ لَكُنَّا أَهْدَىٰ مِنْهُمْ ۚ فَقَدْ جَاءَكُم بَيِّنَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ ۚ فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن كَذَّبَ بِآيَاتِ اللَّهِ وَصَدَفَ عَنْهَا ۗ سَنَجْزِي الَّذِينَ يَصْدِفُونَ عَنْ آيَاتِنَا سُوءَ الْعَذَابِ بِمَا كَانُوا يَصْدِفُونَ ev teḳûlû lev ennâ ünzile `aleyne-lkitâbü lekünnâ ehdâ minhüm. feḳad câeküm beyyinetüm mir rabbiküm vehüdev veraḥmeh. femen ażlemü mimmen keẕẕebe biâyâti-llâhi veṣadefe `anhâ. seneczi-lleẕîne yaṣdifûne `an âyâtinâ sûe-l`aẕâbi bimâ kânû yaṣdifûn. Bu, indirdiğimiz kutsal Kitap'dır, ona uyun. "Bizden önce iki topluluğa kitap indirildi, bizim onların okuduklarından haberimiz yok" demekten veya "Bize kitap indirilseydi onlardan daha doğru yolda olurduk" demekten sakının ki merhamet olunasınız. Şüphesiz o, size Rabbinizden belge, yol gösteren ve rahmet olarak gelmiştir. Allah'ın ayetlerini yalanlayandan ve onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü, kötü bir azabla cezalandıracağız. Or lest you say, "If only the Scripture had been revealed to us, we would have been better guided than they." So there has [now] come to you a clear evidence from your Lord and a guidance and mercy. Then who is more unjust than one who denies the verses of Allah and turns away from them? We will recompense those who turn away from Our verses with the worst of punishment for their having turned away. Sayfa 149, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 150
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
947 150 6 158 8 هَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا أَن تَأْتِيَهُمُ الْمَلَائِكَةُ أَوْ يَأْتِيَ رَبُّكَ أَوْ يَأْتِيَ بَعْضُ آيَاتِ رَبِّكَ ۗ يَوْمَ يَأْتِي بَعْضُ آيَاتِ رَبِّكَ لَا يَنفَعُ نَفْسًا إِيمَانُهَا لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِن قَبْلُ أَوْ كَسَبَتْ فِي إِيمَانِهَا خَيْرًا ۗ قُلِ انتَظِرُوا إِنَّا مُنتَظِرُونَ hel yenżurûne illâ en te'tiyehümü-lmelâiketü ev ye'tiye rabbüke ev ye'tiye ba`ḍu âyâti rabbik. yevme ye'tî ba`ḍu âyâti rabbike lâ yenfe`u nefsen îmânühâ lem tekün âmenet min ḳablü ev kesebet fî îmânihâ ḫayrâ. ḳuli-nteżirû innâ münteżirûn. Onlar kendilerine meleklerin gelmesini mi, yoksa Rabbinin gelmesini mi, yahut Rablerinden bir takım mucizelerin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bir takım mucizeleri geldiği gün, bir kimse daha önce inanmamışsa veya imaniyle bir iyilik kazanmamışsa, imanı ona fayda vermez. Onlara: "Bekleyin, doğrusu biz de bekliyoruz" de. Do they [then] wait for anything except that the angels should come to them or your Lord should come or that there come some of the signs of your Lord? The Day that some of the signs of your Lord will come no soul will benefit from its faith as long as it had not believed before or had earned through its faith some good. Say, "Wait. Indeed, we [also] are waiting." Sayfa 150, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
948 150 6 159 8 إِنَّ الَّذِينَ فَرَّقُوا دِينَهُمْ وَكَانُوا شِيَعًا لَّسْتَ مِنْهُمْ فِي شَيْءٍ ۚ إِنَّمَا أَمْرُهُمْ إِلَى اللَّهِ ثُمَّ يُنَبِّئُهُم بِمَا كَانُوا يَفْعَلُونَ inne-lleẕîne ferraḳû dînehüm vekânû şiye`al leste minhüm fî şey'. innemâ emruhüm ile-llâhi ŝümme yünebbiühüm bimâ kânû yef`alûn. Fırka fırka olup dinlerini parçalayanlarla senin hiçbir ilişiğin olamaz. Onların işi Allah'a kalmıştır, yaptıklarını onlara sonra bildirecektir. Indeed, those who have divided their religion and become sects - you, [O Muhammad], are not [associated] with them in anything. Their affair is only [left] to Allah; then He will inform them about what they used to do. Sayfa 150, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
949 150 6 160 8 مَن جَاءَ بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ أَمْثَالِهَا ۖ وَمَن جَاءَ بِالسَّيِّئَةِ فَلَا يُجْزَىٰ إِلَّا مِثْلَهَا وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ men câe bilḥaseneti felehû `aşru emŝâlihâ. vemen câe bisseyyieti felâ yüczâ illâ miŝlehâ vehüm lâ yużlemûn. Kim ortaya bir iyilik koyarsa ona on katı verilir; ortaya bir kötülük koyan ise ancak misliyle cezalandırılır; onlara haksızlık yapılmaz. Whoever comes [on the Day of Judgement] with a good deed will have ten times the like thereof [to his credit], and whoever comes with an evil deed will not be recompensed except the like thereof; and they will not be wronged. Sayfa 150, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
950 150 6 161 8 قُلْ إِنَّنِي هَدَانِي رَبِّي إِلَىٰ صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ دِينًا قِيَمًا مِّلَّةَ إِبْرَاهِيمَ حَنِيفًا ۚ وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ ḳul innenî hedânî rabbî ilâ ṣirâṭim müsteḳîm. dînen ḳiyemem millete ibrâhîme ḥanîfâ. vemâ kâne mine-lmüşrikîn. Şüphesiz Rabbim beni doğru yola, gerçek dine, doğruya yönelen ve puta tapanlardan olmayan İbrahim'in dinine iletmiştir de. Say, "Indeed, my Lord has guided me to a straight path - a correct religion - the way of Abraham, inclining toward truth. And he was not among those who associated others with Allah." Sayfa 150, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
951 150 6 162 8 قُلْ إِنَّ صَلَاتِي وَنُسُكِي وَمَحْيَايَ وَمَمَاتِي لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ḳul inne ṣalâtî venüsükî vemaḥyâye vememâtî lillâhi rabbi-l`âlemîn. De ki: "Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabbi Allah içindir. Say, "Indeed, my prayer, my rites of sacrifice, my living and my dying are for Allah, Lord of the worlds. Sayfa 150, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
952 150 6 163 8 لَا شَرِيكَ لَهُ ۖ وَبِذَٰلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَا أَوَّلُ الْمُسْلِمِينَ lâ şerîke leh. vebiẕâlike ümirtü veenâ evvelü-lmüslimîn. O'nun hiçbir ortağı yoktur; böyle emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim." No partner has He. And this I have been commanded, and I am the first [among you] of the Muslims." Sayfa 150, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
953 150 6 164 8 قُلْ أَغَيْرَ اللَّهِ أَبْغِي رَبًّا وَهُوَ رَبُّ كُلِّ شَيْءٍ ۚ وَلَا تَكْسِبُ كُلُّ نَفْسٍ إِلَّا عَلَيْهَا ۚ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ ۚ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّكُم مَّرْجِعُكُمْ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ ḳul egayra-llâhi ebgî rabbev vehüve rabbü külli şey'. velâ teksibü küllü nefsin illâ `aleyhâ. velâ teziru vâziratüv vizra uḫrâ. ŝümme ilâ rabbiküm merci`uküm feyünebbiüküm bimâ küntüm fîhi taḫtelifûn. De ki: "Allah her şeyin Rabbi iken O'ndan başka bir rab mi arayayım? Herkesin kazandığı kendisinedir, kimse başkasının yükünü taşımaz; sonunda dönüşünüz Rabbinizedir, ayrılığa düştüğünüz şeyleri size bildirecektir." Say, "Is it other than Allah I should desire as a lord while He is the Lord of all things? And every soul earns not [blame] except against itself, and no bearer of burdens will bear the burden of another. Then to your Lord is your return, and He will inform you concerning that over which you used to differ." Sayfa 150, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
954 150 6 165 8 وَهُوَ الَّذِي جَعَلَكُمْ خَلَائِفَ الْأَرْضِ وَرَفَعَ بَعْضَكُمْ فَوْقَ بَعْضٍ دَرَجَاتٍ لِّيَبْلُوَكُمْ فِي مَا آتَاكُمْ ۗ إِنَّ رَبَّكَ سَرِيعُ الْعِقَابِ وَإِنَّهُ لَغَفُورٌ رَّحِيمٌ vehüve-lleẕî ce`aleküm ḫalâife-l'arḍi verafe`a ba`ḍaküm fevḳa ba`ḍin deracâtil liyeblüveküm fî mâ âtâküm. inne rabbeke serî`u-l`iḳâb. veinnehû legafûrur raḥîm. Verdikleriyle denemek için sizi yeryüzünün halifeleri kılan ve kiminizi kiminize derecelerle üstün yapan O'dur. Doğrusu Rabbinin cezalandırması süratlidir. Şüphesiz O bağışlar, merhamet eder. And it is He who has made you successors upon the earth and has raised some of you above others in degrees [of rank] that He may try you through what He has given you. Indeed, your Lord is swift in penalty; but indeed, He is Forgiving and Merciful. Sayfa 150, Cuz 8, الأنعام, Al-Anaam—الأنعام
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 151
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
955 151 7 1 8 بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ المص elif-lâm-mîm-ṣâd. Elif, Lam, Mim, Sad. Alif, Lam, Meem, Sad. Sayfa 151, Cuz 8, الأعراف, Al-Araf-- الأعراف
956 151 7 2 8 كِتَابٌ أُنزِلَ إِلَيْكَ فَلَا يَكُن فِي صَدْرِكَ حَرَجٌ مِّنْهُ لِتُنذِرَ بِهِ وَذِكْرَىٰ لِلْمُؤْمِنِينَ kitâbün ünzile ileyke felâ yekün fî ṣadrike ḥaracüm minhü litünẕira bihî veẕikrâ lilmü'minîn. Sana bir Kitap indirildi. Onunla insanları uyarman ve inananlara öğüt vermen için kalbine bir darlık gelmesin. [This is] a Book revealed to you, [O Muhammad] - so let there not be in your breast distress therefrom - that you may warn thereby and as a reminder to the believers. Sayfa 151, Cuz 8, الأعراف, Al-Araf-- الأعراف
957 151 7 3 8 اتَّبِعُوا مَا أُنزِلَ إِلَيْكُم مِّن رَّبِّكُمْ وَلَا تَتَّبِعُوا مِن دُونِهِ أَوْلِيَاءَ ۗ قَلِيلًا مَّا تَذَكَّرُونَ ittebi`û mâ ünzile ileyküm mir rabbiküm velâ tettebi`û min dûnihî evliyâ'. ḳalîlem mâ teẕekkerûn. Rabbinizden size indirilen Kitap'a uyun, O'ndan başka dostlar edinerek onlara uymayın. Pek az öğüt dinliyorsunuz. Follow, [O mankind], what has been revealed to you from your Lord and do not follow other than Him any allies. Little do you remember. Sayfa 151, Cuz 8, الأعراف, Al-Araf-- الأعراف
958 151 7 4 8 وَكَم مِّن قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا فَجَاءَهَا بَأْسُنَا بَيَاتًا أَوْ هُمْ قَائِلُونَ vekem min ḳaryetin ehleknâhâ fecâehâ be'sünâ beyâten ev hüm ḳâilûn. Biz nice kentleri yok etmişizdir; geceleyin veya gündüz uykularında iken baskınımıza uğramışlardır. And how many cities have We destroyed, and Our punishment came to them at night or while they were sleeping at noon. Sayfa 151, Cuz 8, الأعراف, Al-Araf-- الأعراف
959 151 7 5 8 فَمَا كَانَ دَعْوَاهُمْ إِذْ جَاءَهُم بَأْسُنَا إِلَّا أَن قَالُوا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ femâ kâne da`vâhüm iẕ câehüm be'sünâ illâ en ḳâlû innâ künnâ żâlimîn. Baskınımıza uğradıklarında, sözleri, "Gerçekten biz haksızdık" demekten ibaret kalmıştır. And their declaration when Our punishment came to them was only that they said, "Indeed, we were wrongdoers!" Sayfa 151, Cuz 8, الأعراف, Al-Araf-- الأعراف
960 151 7 6 8 فَلَنَسْأَلَنَّ الَّذِينَ أُرْسِلَ إِلَيْهِمْ وَلَنَسْأَلَنَّ الْمُرْسَلِينَ felenes'elenne-lleẕîne ürsile ileyhim velenes'elenne-lmürselîn. And olsun ki, kendilerine peygamber gönderilenlere soracağız, peygamberlere de soracağız. Then We will surely question those to whom [a message] was sent, and We will surely question the messengers. Sayfa 151, Cuz 8, الأعراف, Al-Araf-- الأعراف

Sayfalar

CSV