
mâ yenżurûne illâ ṣayḥatev vâḥideten te'ḫuẕühüm vehüm yeḫiṣṣimûn.
Arapça:
مَا يَنظُرُونَ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً تَأْخُذُهُمْ وَهُمْ يَخِصِّمُونَ
Türkçe:
Sadece korkunç titreşimli bir sesi bekliyorlar. Onlar çekişip dururlarken, o ses kendilerini enseleyecektir.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar sadece bir tek çığlığa bakıyorlar, bir çığlık ki, onlar çekişip dururken kendilerini yakalayıverir.
Diyanet Vakfı:
Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç bir sesi bekliyorlar.
İngilizce:
They will not (have to) wait for aught but a single Blast: it will seize them while they are yet disputing among themselves!
Fransızca:
Ils n'attendent qu'un seul Cri qui les saisira alors qu'ils seront en train de disputer.
Almanca:
Sie warten nur auf einen einzigen Schrei, der sie zugrunde richtet, während sie noch disputieren.
Rusça:
Им нечего ожидать, кроме одного только гласа, который поразит их тогда, когда они будут препираться.
Açıklama:
