
feẕûḳû bimâ nesîtüm liḳâe yevmiküm hâẕâ. innâ nesînâküm veẕûḳû `aẕâbe-lḫuldi bimâ küntüm ta`melûn.
Arapça:
فَذُوقُوا بِمَا نَسِيتُمْ لِقَاءَ يَوْمِكُمْ هَٰذَا إِنَّا نَسِينَاكُمْ ۖ وَذُوقُوا عَذَابَ الْخُلْدِ بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Türkçe:
"Bu gününüzü unutmuş olmanın karşılığını tadın. Kuşkusuz, biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık o uzun süreli azabı tadın!"
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O halde bu gününüzle karşılaşmayı unuttuğunuzdan dolayı tadın azabı! İşte biz de sizi unuttuk. Yapmakta olduğunuz işler yüzünden tadın ebedî azabı!
Diyanet Vakfı:
(O gün onlara şöyle diyeceğiz:) Bu güne kavuşmayı unutmanızın cezasını şimdi tadın bakalım! Doğrusu biz de sizi unuttuk; yaptıklarınızdan ötürü ebedi azabı tadın!
İngilizce:
Taste ye then - for ye forgot the Meeting of this Day of yours, and We too will forget you - taste ye the Penalty of Eternity for your (evil) deeds!
Fransızca:
"Goûtez donc ! Pour avoir oublié la rencontre de votre jour que voici. Nous aussi Nous vous avons oubliés. Goûtez au châtiment éternel pour ce que vous faisiez".
Almanca:
So erfahrt (die Peinigung) dafür, daß ihr die Begegnung dieses euren Tages vergessen habt. Gewiß, WIR berücksichtigen euch nicht. Und erfahrt die Peinigung in Ewigkeit für das, was ihr zu tun pflegtet.
Rusça:
Вкусите за то, что вы предали забвению встречу с этим днем вашим. Воистину, Мы предали забвению вас самих. Вкусите же вечные мучения за то, что вы совершали.
