
festecebnâ lehû venecceynâhü mine-lgamm. vekeẕâlike nünci-lmü'minîn.
Arapça:
فَاسْتَجَبْنَا لَهُ وَنَجَّيْنَاهُ مِنَ الْغَمِّ ۚ وَكَذَٰلِكَ نُنجِي الْمُؤْمِنِينَ
Türkçe:
Hemen imdadına yetiştik. Gamdan kurtardık onu. İnananları işte böyle kurtarırız biz!
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz de duasını kabul ile icabet ettik, kendisini üzüntüden kurtardık. İşte biz iman edenleri böyle kurtarırız.
Diyanet Vakfı:
Bunun üzerine onun duasını kabul ettik ve onu kederden kurtardık. İşte biz müminleri böyle kurtarırız.
İngilizce:
So We listened to him: and delivered him from distress: and thus do We deliver those who have faith.
Fransızca:
Nous l'exauçâmes et le sauvâmes de son angoisse. Et c'est ainsi que Nous sauvons les croyants.
Almanca:
Dann erhörten WIR ihn und erretteten ihn von der Not. Und solcherart erretten WIR die Mumin.
Rusça:
Мы ответили на его мольбу и спасли его от печали. Так Мы спасаем верующих.
Açıklama:
