
vemâ tenḳimü minnâ illâ en âmennâ biâyâti rabbinâ lemmâ câetnâ. rabbenâ efrig `aleynâ ṣabrav veteveffenâ müslimîn.
Türkçe:
"Sen bizden, sırf Rabbimizin ayetleri bize gelince, onlara iman ettiğimizden ötürü intikam alıyorsun. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Canımızı müslümanlar olarak al."
İngilizce:
But thou dost wreak thy vengeance on us simply because we believed in the Signs of our Lord when they reached us! Our Lord! pour out on us patience and constancy, and take our souls unto thee as Muslims (who bow to thy will)!
Fransızca:
Tu ne te venges de nous que parce que nous avons cru aux preuves de notre Seigneur, lorsqu'elles nous sont venues. ô notre Seigneur ! Déverse sur nous l'endurance et fais nous mourir entièrement soumis."
Almanca:
Du bemängelst doch nichts an uns, außer daß wir den Iman an die Ayat unseres HERRN verinnerlicht haben, als diese zu uns kamen. Unser HERR! Verleihe uns Geduld und lasse uns als Muslime sterben!"
Rusça:
Ты мстишь нам только за то, что мы уверовали в знамения нашего Господа, когда они явились к нам. Господь наш! Ниспошли нам терпение и упокой нас мусульманами".
Arapça:
وَمَا تَنقِمُ مِنَّا إِلَّا أَنْ آمَنَّا بِآيَاتِ رَبِّنَا لَمَّا جَاءَتْنَا ۚ رَبَّنَا أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَتَوَفَّنَا مُسْلِمِينَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Senin bize kızman da sırf Rabbimizin âyetleri gelince onlara iman etmemizden dolayıdır. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve canımızı müslüman olarak al. derler.
Diyanet Vakfı:
Sen sadece Rabbimizin ayetleri bize geldiğinde onlara inandığımız için bizden intikam alıyorsun. Ey Rabbimiz! Bize bol bol sabır ver, müslüman olarak canımızı al, dediler.
