Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

86

Sûredeki Ayet No: 

3

Ayet No: 

5934

Sayfa No: 

591

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

النَّجْمُ الثَّاقِبُ

Çeviriyazı: 

ennecmü-ŝŝâḳib.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O, karanlığı delen yıldızdır.

Diyanet İşleri: 

O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Parıl parıl parlıyan yıldız.

Şaban Piriş: 

(Karanlığı) Delen yıldızdır.

Edip Yüksel: 

Parlak yıldızdır.

Ali Bulaç: 

(Karanlığı) Delen yıldızdır.

Suat Yıldırım: 

O pırıl pırıl parlayan bir yıldızdır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O (zulmeti) delen yıldızdır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Parlayan, ışığıyla karanlığı delen yıldızdır o.

Bekir Sadak: 

86:8

İbni Kesir: 

O, delen yıldızdır.

Adem Uğur: 

(O, karanlığı) delen yıldızdır.

İskender Ali Mihr: 

(O) parlak ışığı ile karanlığı delen bir yıldızdır.

Celal Yıldırım: 

O ışıklar saçarak karanlığı delip geçen yıldızdır.

Tefhim ul Kuran: 

(Karanlığı) Delen yıldızdır.

Fransızca: 

C'est l'étoile vivement brillante.

İspanyolca: 

Es la estrella de penetrante luz.

İtalyanca: 

E' la fulgida stella.

Almanca: 

Es ist der strahlende/hohe Stern.

Çince: 

是那灿烂的明星。

Hollandaca: 

Het is de ster, die glansrijke stralen schiet.

Rusça: 

Это - звезда пронизывающая небеса своим светом.

Somalice: 

Waa Xiddig ifa.

Swahilice: 

Ni Nyota yenye mwanga mkali.

Uygurca: 

ئۇ يورۇق يۇلتۇزدۇر

Japonca: 

(それは)きらめき輝く星。

Arapça (Ürdün): 

«النجم» أي الثريا أو كل نجم «الثاقب» المضيء لثقبه الظلام بضوئه وجواب القسم.

Hintçe: 

(वह) चमकता हुआ तारा है

Tayca: 

คือดวงดาวที่ประกายแสง

İbranice: 

הכוכב הנוצץ (בלילה)

Hırvatça: 

Zvijezda prodiruća!

Rumence: 

El este steaua cea sfredelitoare!

Transliteration: 

Alnnajmu alththaqibu

Türkçe: 

Parlayan, ışığıyla karanlığı delen yıldızdır o.

Sahih International: 

It is the piercing star -

İngilizce: 

(It is) the Star of piercing brightness;-

Azerbaycanca: 

(O, zülməti yaran) parlaq ulduzdur!

Süleyman Ateş: 

Parlayan yıldızdır.

Diyanet Vakfı: 

(O, karanlığı) delen yıldızdır.

Erhan Aktaş: 

O, delici(1) yıldızdır.

Kral Fahd: 

(O, karanlığı) delen yıldızdır.

Hasan Basri Çantay: 

(O, zıyâsiyle karanlığı) delen yıldızdır.

Muhammed Esed: 

O, yıldızdır (inanmadan yaşanan hayatın) karanlığını delip geçen:

Gültekin Onan: 

(Karanlığı) Delen yıldızdır.

Ali Fikri Yavuz: 

O, ışık saçan yıldızdır

Portekizce: 

É a estrela fulgurante!

İsveççe: 

[Det är] den stjärna vars ljus lyser upp [det djupaste mörker].

Farsça: 

همان ستاره درخشانی است که پرده ظلمت را می شکافد.

Kürtçe: 

ئەستێرەی درەخشانی تاریکی کون کەرە

Özbekçe: 

У нур сочиб турувчи юлдуздир.

Malayca: 

(At-Taariq) ialah bintang yang menembusi (sinaran cahayanya);

Arnavutça: 

Ai është ylli që shpon terrin (me dritën e vet).

Bulgarca: 

Звездата с пронизваща светлина.

Sırpça: 

Продирућа звезда!

Çekçe: 

Hvězda pronikavě zářící.

Urduca: 

چمکتا ہوا تارا

Tacikçe: 

Ситораест дурахшанда.

Tatarca: 

Ул Тарыйк раушән ялтыраучы йолдыздыр.

Endonezyaca: 

(yaitu) bintang yang cahayanya menembus,

Amharca: 

ጨለማን ቀዳጁ ኮከብ ነው፡፡

Tamilce: 

(அது) மின்னக்கூடிய பிரகாசிக்கக்கூடிய நட்சத்திரமாகும்.

Korece: 

그것은 빛나는 별이라

Vietnamca: 

Đó là vì sao xuyên không (với ánh sáng rực rỡ).