Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ سَأَلَ سَائِلٌ بِعَذَابٍ وَاقِعٍ
Çeviriyazı:
seele sâilüm bi`aẕâbiv vâḳi`.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bir isteyen, olacak azabı istedi.
Diyanet İşleri:
Birisi, yüksek derecelere sahip olan Allah katından, inkarcılara gelecek ve savunulması imkansız olacak azabı soruyor.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İsteyen biri, istedi gelip çatacak azabı.
Şaban Piriş:
Dua eden biri, inecek azap hakkında dua ederek, (onu) istedi.
Edip Yüksel:
Sorgulayan birisi, gerçekleşecek azabı sordu.
Ali Bulaç:
İstekte bulunan biri, (muhakkak) gerçekleşecek olan bir azabı istedi.
Suat Yıldırım:
Biri çıkıp gelecek azabı sordu. [22,47; 38,16]
Ömer Nasuhi Bilmen:
(1-2) Bir talip, vaki olacak azabı taleb etti. Kâfirler için onu bertaraf edecek yoktur.
Yaşar Nuri Öztürk:
Soran birisi, geleceği kuşkusuz azabı sordu.
Bekir Sadak:
Ama biz onu yakin gormekteyiz.
İbni Kesir:
İsteyen birisi, inecek azabı istedi.
Adem Uğur:
Bir soran inecek azabı sordu:
İskender Ali Mihr:
Talep sahibi birisi, vuku bulacak vakayı (azabı) istedi.
Celal Yıldırım:
(1-2-3) Bir soran, yükselme yollarının ve basamaklarının sahibi Allah´tan kâfirlerin başına gelecek ve hiçbir kimsenin savamayacağı azabı soruyor.
Tefhim ul Kuran:
İstekte bulunan biri, (muhakkak) gerçekleşecek olan bir azabı istedi.
Fransızca:
Un demandeur a réclamé un châtiment inéluctable,
İspanyolca:
Alguien ha pedido un castigo inmediato
İtalyanca:
Un tale ha chiesto un castigo immediato.
Almanca:
Ein Bittender bat um eine sich ereignende Peinigung
Çince:
有人曾请求一种将发生的刑罚。
Hollandaca:
Iemand vraagt en roept om wraak.
Rusça:
Просящий просил мучения, которые постигают
Somalice:
Midbaa wuxuu Eebe warsaday in Caddibaad ku dhacda Gaalada (loo soo dedejiyo).
Swahilice:
Muulizaji aliuliza juu ya adhabu itakayo tokea,
Uygurca:
بىر تىلىگۈچى (يەنى نەزر ئىبن ھارىس) كاپىرلارغا چوقۇم بولىدىغان ئازابنىڭ (چۈشۈشىنى) تىلىدى
Japonca:
或る者が,下るべき懲罰に就いて問う。
Arapça (Ürdün):
«سأل سائل» دعا داع «بعذاب واقع».
Hintçe:
एक माँगने वाले ने काफिरों के लिए होकर रहने वाले अज़ाब को माँगा
Tayca:
มีคนหนึ่งได้ขอการลงโทษที่จะต้องเกิดขึ้นอย่างแน่นอน
İbranice:
מישהו נשא תפילה וביקש את העונש אשר אמור לבוא
Hırvatça:
Neko je hitno zatražio patnju koja će se dogoditi
Rumence:
Unul a cerut o osândă ce va să cadă
Transliteration:
Saala sailun biAAathabin waqiAAin
Türkçe:
Soran birisi, geleceği kuşkusuz azabı sordu.
Sahih International:
A supplicant asked for a punishment bound to happen
İngilizce:
A questioner asked about a Penalty to befall-
Azerbaycanca:
(Kafirlərdən) biri vaqe olacaq əzab (qiyamət əzabının nə vaxt və kimə üz verəcəyi) barədə soruşdu.
Süleyman Ateş:
Bir soran, inecek azabı sordu:
Diyanet Vakfı:
Bir soran inecek azabı sordu:
Erhan Aktaş:
İsteyen, gerçekleşecek olan azâbı istedi.
Kral Fahd:
Birisi, gelecek azabı istedi!
Hasan Basri Çantay:
İsteyen biri inecek azâbı istedi.
Muhammed Esed:
Sorup araştırmak isteyen biri, (öteki dünyada) başa gelecek azabı sorabilir,
Gültekin Onan:
İstekte bulunan biri, (muhakkak) gerçekleşecek olan bir azabı istedi.
Ali Fikri Yavuz:
İnecek olan bir azabı, istedi bir isteyen
Portekizce:
Alguém inquiriu sobre um castigo iminente,
İsveççe:
EN MAN frågade om ett straff som väntar
Farsça:
درخواست کننده ای عذابی را که واقع شدنی است درخواست کرد،
Kürtçe:
داواکارێك داوای سزایەکی (خوایی) کرد کە (ئەو سزایە) ھەر ڕوو دەدات
Özbekçe:
Сўровчи воқеъ бўлувчи азоб ҳақида сўради.
Malayca:
Salah seorang (dari kalangan orang-orang kafir Makkah, secara mengejek-ejek) meminta kedatangan azab yang (dijanjikan) akan berlaku,
Arnavutça:
Një kurreshtar ka pyetur për dënimin që do të ngjajë,
Bulgarca:
Един човек попита за неизбежното мъчение.
Sırpça:
Неко је хитно затражио патњу која ће да се догоди
Çekçe:
Ptal se tázající na trest, jenž dopadne
Urduca:
مانگنے والے نے عذاب مانگا ہے، (وہ عذاب) جو ضرور واقع ہونے والا ہے
Tacikçe:
Пурсандае аз азобе пурсид, ки
Tatarca:
Бер сораучы кәфер сорады киләчәк ґәзабны вә әйтте: "Әгәр ул Мухәммәд хәбәр биргән ґәзаб хак булса, ий Аллаһ безгә күктән таш яудыр" – дип.
Endonezyaca:
Seseorang telah meminta kedatangan azab yang akan menimpa,
Amharca:
ወዳቂ ከኾነው ቅጣት ጠያቂ ጠየቀ፡፡
Tamilce:
உண்மையான நிகழ்வு!
Korece:
한 질문자가 있을 응벌에 관하여 질문하였나니
Vietnamca:
Có một kẻ (đa thần) đã đòi sự trừng phạt (của Ngày Sau) sớm xảy ra (như một sự giễu cợt và thách thức).
Ayet Linkleri: