Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

68

Sûredeki Ayet No: 

22

Ayet No: 

5293

Sayfa No: 

565

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَنِ اغْدُوا عَلَىٰ حَرْثِكُمْ إِن كُنتُمْ صَارِمِينَ

Çeviriyazı: 

eni-gdû `alâ ḥarŝiküm in küntüm ṣârimîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Haydi, devşirecekseniz erkenden ekininize gidin diye.

Diyanet İşleri: 

Sabah erken: "Ürünlerinizi devşirecekseniz erken çıkın" diye birbirlerine seslendiler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Mahsulünüzü kesip devşirecekseniz erkence koşun, gidin.

Şaban Piriş: 

Mahsulü toplayacaksanız, erkenden yola çıkın!

Edip Yüksel: 

Devşirecekseniz, haydi ekinlerinize erken varın.

Ali Bulaç: 

Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkıp-çıkın.

Suat Yıldırım: 

Onlar ise olup bitenden habersiz, neşeli neşeli birbirlerine seslendiler: “Haydi, mâdem devşireceksiniz, çabuk ekininizin başına!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(22-23) «Eğer kesip devşirecek iseniz (bostanınıza) sabahleyin erken varınız.» Artık aralarında gizlice söyleşerek gidiverdiler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hadi, eğer biçecekseniz ekininize erken gidin.

Bekir Sadak: 

Ortancalari: «Ben size Allah´i anmaniz gerekmez mi? dememis miydim?» dedi.

İbni Kesir: 

Mahsullerinizi devşirecekseniz erkence çıkın, diye.

Adem Uğur: 

Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsülünüzün başına gidin! diye.

İskender Ali Mihr: 

Eğer devşirecekseniz, tarlanıza sabah erken gidin!

Celal Yıldırım: 

Devşirecekseniz, haydi durmayın erkenden ürünlerinizin başına gidiniz !

Tefhim ul Kuran: 

«Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkın, çıkın.»

Fransızca: 

"Partez tôt à votre champ si vous voulez le récolter".

İspanyolca: 

«¡Vamos temprano a nuestro campo, si queremos coger los frutos!»

İtalyanca: 

«Andate di buonora alla vostra piantagione, se volete raccogliere».

Almanca: 

"Geht in der Frühe zu eurem Ackerland, solltet ihr Aberntende sein."

Çince: 

你们当在早晨到园里去,如果你们要想收获。

Hollandaca: 

Ga vroeg naar uwe beplanting, indien gij voornemens zijt de vruchten daarvan te verzamelen.

Rusça: 

"Ступайте на вашу пашню, если вы хотите сорвать плоды!"

Somalice: 

iyagoo leh kallaha oo beerta goosta.

Swahilice: 

Ya kwamba nendeni kondeni mwenu ikiwa mnataka kuvuna.

Uygurca: 

ئۇلار: «ئەگەر (مېۋىلەرنى) ئۈزمەكچى بولساڭلار باغقا بېرىڭلار» دەپ، ئەتىگەندە بىر - بىرىنى توۋلاشتى

Japonca: 

「もし収穫するのならあなたがたの畑に急ぎましょう。」

Arapça (Ürdün): 

«أن اغدوا على حرثكم» غلتكم تفسير لتنادوا، أو أن مصدرية أي بأن «إن كنتم صارمين» مريدين القطع وجواب الشرط دل عليه ما قبله.

Hintçe: 

कि अगर तुमको फल तोड़ना है तो अपने बाग़ में सवेरे से चलो

Tayca: 

จงเข้าไปในสวนของพวกท่านในตอนเช้าตรู่เถิด หากพวกท่านต้องการจะเก็บผลไม้

İbranice: 

השכימו אל הגן אם ברצונכם לקטוף

Hırvatça: 

"Poranite do zasada svoga ako ga mislite obrati!"

Rumence: 

“Plecaţi devreme la ogor, de sunteţi cu adevărat culegători.”

Transliteration: 

Ani ighdoo AAala harthikum in kuntum sarimeena

Türkçe: 

"Hadi, eğer biçecekseniz ekininize erken gidin."

Sahih International: 

[Saying], "Go early to your crop if you would cut the fruit."

İngilizce: 

Go ye to your tilth (betimes) in the morning, if ye would gather the fruits.

Azerbaycanca: 

Əgər (məhsul) yığacaqsınızsa, bağınıza tez gedin!”

Süleyman Ateş: 

Haydi devşirecekseniz erkenden ekininize gidin diye.

Diyanet Vakfı: 

"Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsülünüzün başına gidin!" diye.

Erhan Aktaş: 

Eğer, ürününüzü toplayacaksanız, tarlanıza sabah erkenden gidin!

Kral Fahd: 

Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsûlünüzün başına gidin! diye

Hasan Basri Çantay: 

«Devşirecekseniz erkence mahsulünüzü (devşirmiye) çıkın» diye.

Muhammed Esed: 

"Meyve toplamak istiyorsanız erkenden tarlanıza gidin!"

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

“Haydin devşirecekseniz, ürününüzü toplamaya erken çıkın!”

Portekizce: 

Ide aos vossos campos, se quereis colher!

İsveççe: 

"Vi bör gå tidigt till trädgården om vi vill skörda [frukten]!"

Farsça: 

که اگر قصد چیدن میوه دارید بامدادان به سوی کشتزار و باغتان حرکت کنید؛

Kürtçe: 

(ووتیان) : کە ھەستن بچن بۆ سەر باخەکەتان ئەگەر ئەتانەوێ بیڕنن

Özbekçe: 

«Агар терадиган бўлсангиз, экинзорингизга эртароқ боринг», деб.

Malayca: 

(Setengahnya berkata): "Pergilah pada pagi-pagi ke kebun kamu, kalau betul kamu mahu memetik buahnya".

Arnavutça: 

“Nxitoni herët në kopshtin tuaj, nëe doni t’i tuboni frutet!”

Bulgarca: 

“Тръгнете към своята реколта в зори, ако ще берете!”

Sırpça: 

„Пораните до своје њиве ако мислите да ја оберете!“

Çekçe: 

'Pojďme časně na svá pole, abychom všechno sklidili!'

Urduca: 

کہ اگر پھل توڑنے ہیں تو سویرے سویرے اپنی کھیتی کی طرف نکل چلو

Tacikçe: 

«Агар мехоҳед, мева бичинед, бомдодон ба киштзори худ биравед!»

Tatarca: 

Бакчагызга иртәрәк барыгыз, әгәр җимешләрегезне кисеп җыярга теләсәгез.

Endonezyaca: 

"Pergilah diwaktu pagi (ini) ke kebunmu jika kamu hendak memetik buahnya".

Amharca: 

«ቆራጮች እንደ ኾናችሁ በእርሻቸሁ ላይ ማልዱ» በማለት፡፡

Tamilce: 

அதாவது, நீங்கள் உங்கள் விவசாய நிலத்திற்கு காலையில் செல்லுங்கள், நீங்கள் (உங்கள் தோட்டத்தின் கனிகளை) அறுவடை செய்பவர்களாக இருந்தால் (என்று அவர்கள் தங்களுக்குள் கூறிக் கொண்டனர்).

Korece: 

과일을 수확코자 한다면 아 침 일찍 과수원으로 나가라 하니

Vietnamca: 

“Nếu các người muốn hái trái thì hãy mau ra vườn cho sớm!”