Arapça:
فِي سَمُومٍ وَحَمِيمٍ
Çeviriyazı:
fî semûmiv veḥamîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar şu içinde,
Diyanet İşleri:
İnsanın içine işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu olmayan kara bir dumanın gölgesinde bulunurlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onlar, iliklere kadar işleyen bir sam yeli içinde, kaynar sular içmedeler.
Şaban Piriş:
İçlerine işleyen ateşin rüzgarı ve kaynar su içindedirler.
Edip Yüksel:
İşleyen ve kaynayan bir azap içindedirler.
Ali Bulaç:
Hücrelere işleyen kavurucu bir sıcaklık ve kaynar su,
Suat Yıldırım:
Onlar kızgın ateşte ve kaynar sularda...
Ömer Nasuhi Bilmen:
56:41
Yaşar Nuri Öztürk:
İliklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
Bekir Sadak:
«nce gelip gecmis babalarimiz mi?»
İbni Kesir:
Kızgın ateşte, kaynar sulardadırlar.
Adem Uğur:
İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
İskender Ali Mihr:
(Ashabuş şimal), semum (iliklere işleyen bir sıcaklık) ve hamim (kaynar su) içindedir.
Celal Yıldırım:
Çok kızgın ateşte ve kaynarca su içindedirler.
Tefhim ul Kuran:
Hücrelere işleyen kavurucu bir sıcaklık ve kaynar su,
Fransızca:
ils seront au milieu d'un souffle brûlant et d'une eau bouillante,
İspanyolca:
estarán expuestos a un viento abrasador, en agua muy caliente,
İtalyanca:
[saranno esposti a] un vento bruciante, all'acqua bollente,
Almanca:
Sie sind in gluthitzigen Winden und Siedendem
Çince:
他们在毒风和沸水中,
Hollandaca:
Zullen wonen te midden van brandende, verpestende winden en kokend water.
Rusça:
Они окажутся под знойным ветром и в кипятке,
Somalice:
Waxay ku sugnaan Naar daran iyo Biyo kulayl badan.
Swahilice:
Katika upepo wa moto, na maji yanayo chemka,
Uygurca:
ئۇلار (بەدەننىڭ تۆشۈكلىرىگە كىرىپ كېتىدىغان ئاتەشلىك شامالنىڭ، زىيادە ھارارەتلىك قايناقسۇنىڭ ۋە قارا تۈتۈندىن بولغان سالقىنمۇ ئەمەس، كۆركەممۇ ئەمەس سايىنىڭ ئىچىدە بولىدۇ
Japonca:
(かれらは)焼け焦がすような風と,煮え立つ湯の中,
Arapça (Ürdün):
«في سموم» ريح جارة من النار تنفذ في المسام «وحميم» ماء شديد الحرارة.
Hintçe:
(दोज़ख़ की) लौ और खौलते हुए पानी
Tayca:
อยู่ในลมร้อน และน้ำกำลังเดือด
İbranice:
להם ממתין תבערה ממיסה מחום ומים חמים לאין ערוך
Hırvatça:
Oni će biti u vrelom dašku vatre i vodi ključaloj,
Rumence:
Ei vor sta sub un vânt arzător într-o apă clocotindă,
Transliteration:
Fee samoomin wahameemin
Türkçe:
İliklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
Sahih International:
[They will be] in scorching fire and scalding water
İngilizce:
(They will be) in the midst of a Fierce Blast of Fire and in Boiling Water,
Azerbaycanca:
(Onlar) səmum yeli (qızmar atəş) və qaynar su içində,
Süleyman Ateş:
(Onlar) Delikçiklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
Diyanet Vakfı:
İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
Erhan Aktaş:
Kavurucu bir azâp ve kaynar su içindedirler.
Kral Fahd:
İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
Hasan Basri Çantay:
(Ateşin mesamatlarına işleyen) sıcaklığı ve kaynar bir su,
Muhammed Esed:
(Onlar,) kavurucu rüzgarlar ve yakıcı bir ümitsizlik içinde (bulacaklar kendilerini),
Gültekin Onan:
Hücrelere işleyen kavurucu bir sıcaklık ve kaynar su,
Ali Fikri Yavuz:
Onlar ateşin alevi ve kaynar su içindedirler.
Portekizce:
Estarão no meio de ventos abrasadores e na água fervente.
İsveççe:
Glödheta vindar och [en dryck av] kokande vatten [väntar dem]
Farsça:
در میان بادی سوزان و آبی جوشان [قرار دارند،]
Kürtçe:
لەناو گڕی دۆزەخ وئاوی لەکوڵدان
Özbekçe:
Улар ўт шамол ва қайноқ сувдадирлар.
Malayca:
Mereka diseksa dalam angin yang membakar dan air yang menggelegak
Arnavutça:
Ata (që) do të jenë në frymën e zjarrit dhe të ujit të vëluar
Bulgarca:
Сред изгарящ вятър и вряща вода,
Sırpça:
Они ће да буду у ватри ужареној и кључалој води,
Çekçe:
Ti budou ve větru žhavém a ve vodě vroucí,
Urduca:
وہ لو کی لپٹ اور کھولتے ہوئے پانی
Tacikçe:
Дар боди гарм ва оби ҷӯшонанд
Tatarca:
Алар эссе җилдә вә кайнар суда.
Endonezyaca:
Dalam (siksaan) angin yang amat panas, dan air panas yang mendidih,
Amharca:
በመርዛም ነፋስ በጣም በፈላ ውሃም ውስጥ ናቸው፡፡
Tamilce:
கடுமையான வெப்பக் காற்றிலும் நன்கு கொதிக்கின்ற சுடு நீரிலும்,
Korece:
그들은 작열하는 볼지옥과 들끓는 물속에 있게 되고
Vietnamca:
(Họ sẽ) ở giữa luồng gió cực nóng và nước cực sôi.
Ayet Linkleri: