Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

56

Sûredeki Ayet No: 

42

Ayet No: 

5021

Sayfa No: 

535

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فِي سَمُومٍ وَحَمِيمٍ

Çeviriyazı: 

fî semûmiv veḥamîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar şu içinde,

Diyanet İşleri: 

İnsanın içine işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu olmayan kara bir dumanın gölgesinde bulunurlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlar, iliklere kadar işleyen bir sam yeli içinde, kaynar sular içmedeler.

Şaban Piriş: 

İçlerine işleyen ateşin rüzgarı ve kaynar su içindedirler.

Edip Yüksel: 

İşleyen ve kaynayan bir azap içindedirler.

Ali Bulaç: 

Hücrelere işleyen kavurucu bir sıcaklık ve kaynar su,

Suat Yıldırım: 

Onlar kızgın ateşte ve kaynar sularda...

Ömer Nasuhi Bilmen: 

56:41

Yaşar Nuri Öztürk: 

İliklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,

Bekir Sadak: 

«nce gelip gecmis babalarimiz mi?»

İbni Kesir: 

Kızgın ateşte, kaynar sulardadırlar.

Adem Uğur: 

İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,

İskender Ali Mihr: 

(Ashabuş şimal), semum (iliklere işleyen bir sıcaklık) ve hamim (kaynar su) içindedir.

Celal Yıldırım: 

Çok kızgın ateşte ve kaynarca su içindedirler.

Tefhim ul Kuran: 

Hücrelere işleyen kavurucu bir sıcaklık ve kaynar su,

Fransızca: 

ils seront au milieu d'un souffle brûlant et d'une eau bouillante,

İspanyolca: 

estarán expuestos a un viento abrasador, en agua muy caliente,

İtalyanca: 

[saranno esposti a] un vento bruciante, all'acqua bollente,

Almanca: 

Sie sind in gluthitzigen Winden und Siedendem

Çince: 

他们在毒风和沸水中,

Hollandaca: 

Zullen wonen te midden van brandende, verpestende winden en kokend water.

Rusça: 

Они окажутся под знойным ветром и в кипятке,

Somalice: 

Waxay ku sugnaan Naar daran iyo Biyo kulayl badan.

Swahilice: 

Katika upepo wa moto, na maji yanayo chemka,

Uygurca: 

ئۇلار (بەدەننىڭ تۆشۈكلىرىگە كىرىپ كېتىدىغان ئاتەشلىك شامالنىڭ، زىيادە ھارارەتلىك قايناقسۇنىڭ ۋە قارا تۈتۈندىن بولغان سالقىنمۇ ئەمەس، كۆركەممۇ ئەمەس سايىنىڭ ئىچىدە بولىدۇ

Japonca: 

(かれらは)焼け焦がすような風と,煮え立つ湯の中,

Arapça (Ürdün): 

«في سموم» ريح جارة من النار تنفذ في المسام «وحميم» ماء شديد الحرارة.

Hintçe: 

(दोज़ख़ की) लौ और खौलते हुए पानी

Tayca: 

อยู่ในลมร้อน และน้ำกำลังเดือด

İbranice: 

להם ממתין תבערה ממיסה מחום ומים חמים לאין ערוך

Hırvatça: 

Oni će biti u vrelom dašku vatre i vodi ključaloj,

Rumence: 

Ei vor sta sub un vânt arzător într-o apă clocotindă,

Transliteration: 

Fee samoomin wahameemin

Türkçe: 

İliklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,

Sahih International: 

[They will be] in scorching fire and scalding water

İngilizce: 

(They will be) in the midst of a Fierce Blast of Fire and in Boiling Water,

Azerbaycanca: 

(Onlar) səmum yeli (qızmar atəş) və qaynar su içində,

Süleyman Ateş: 

(Onlar) Delikçiklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,

Diyanet Vakfı: 

İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,

Erhan Aktaş: 

Kavurucu bir azâp ve kaynar su içindedirler.

Kral Fahd: 

İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,

Hasan Basri Çantay: 

(Ateşin mesamatlarına işleyen) sıcaklığı ve kaynar bir su,

Muhammed Esed: 

(Onlar,) kavurucu rüzgarlar ve yakıcı bir ümitsizlik içinde (bulacaklar kendilerini),

Gültekin Onan: 

Hücrelere işleyen kavurucu bir sıcaklık ve kaynar su,

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar ateşin alevi ve kaynar su içindedirler.

Portekizce: 

Estarão no meio de ventos abrasadores e na água fervente.

İsveççe: 

Glödheta vindar och [en dryck av] kokande vatten [väntar dem]

Farsça: 

در میان بادی سوزان و آبی جوشان [قرار دارند،]

Kürtçe: 

لەناو گڕی دۆزەخ وئاوی لەکوڵدان

Özbekçe: 

Улар ўт шамол ва қайноқ сувдадирлар.

Malayca: 

Mereka diseksa dalam angin yang membakar dan air yang menggelegak

Arnavutça: 

Ata (që) do të jenë në frymën e zjarrit dhe të ujit të vëluar

Bulgarca: 

Сред изгарящ вятър и вряща вода,

Sırpça: 

Они ће да буду у ватри ужареној и кључалој води,

Çekçe: 

Ti budou ve větru žhavém a ve vodě vroucí,

Urduca: 

وہ لو کی لپٹ اور کھولتے ہوئے پانی

Tacikçe: 

Дар боди гарм ва оби ҷӯшонанд

Tatarca: 

Алар эссе җилдә вә кайнар суда.

Endonezyaca: 

Dalam (siksaan) angin yang amat panas, dan air panas yang mendidih,

Amharca: 

በመርዛም ነፋስ በጣም በፈላ ውሃም ውስጥ ናቸው፡፡

Tamilce: 

கடுமையான வெப்பக் காற்றிலும் நன்கு கொதிக்கின்ற சுடு நீரிலும்,

Korece: 

그들은 작열하는 볼지옥과 들끓는 물속에 있게 되고

Vietnamca: 

(Họ sẽ) ở giữa luồng gió cực nóng và nước cực sôi.