Arapça:
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَصَدُّوا عَن سَبِيلِ اللَّهِ وَشَاقُّوا الرَّسُولَ مِن بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ الْهُدَىٰ لَن يَضُرُّوا اللَّهَ شَيْئًا وَسَيُحْبِطُ أَعْمَالَهُمْ
Çeviriyazı:
inne-lleẕîne keferû veṣaddû `an sebîli-llâhi veşâḳḳu-rrasûle mim ba`di mâ tebeyyene lehümü-lhüdâ ley yeḍurrü-llâhe şey'â. veseyuḥbiṭu a`mâlehüm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şüphesiz ki, inkâr edenler, Allah yolundan menedenler ve kendilerine doğru yol açıkça belli olduktan sonra Peygamber'e karşı gelenler Allah'a hiçbir zarar veremeyeceklerdir. Allah onların yaptıklarını boşa çıkaracaktır.
Diyanet İşleri:
Şüphesiz, inkar edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine doğru yol belli olduktan sonra Peygambere karşı gelenler Allah'a hiçbir zarar veremezler. O, onların işlerini boşa çıkaracaktır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Kafir olanlar ve halkı, Allah yolundan çıkaranlar ve doğru yol, kendilerince de apaçık olarak anlaşıldıktan sonra Peygambere karşı gelenler, Allah'a hiçbir zarar veremezler ve görürler ki Allah, onların yaptıklarını yakında, mahvetmektedir.
Şaban Piriş:
Kendilerine doğru yol açıkça belli olduktan sonra, Allah’ın yolundan alı koyan ve Rasûl’e karşı gelen kâfirler, kesinlikle hiç bir şekilde Allah’a zarar veremezler. Allah, onların (bütün) amellerini boşa çıkaracaktır.
Edip Yüksel:
İnkar edip ALLAH'ın yolundan sapanlar ve kendilerine doğru yol belli olduktan sonra elçiye karşı gelenler ALLAH'a hiç bir zarar veremezler. Aksine, onların yaptıklarını geçersiz kılacaktır.
Ali Bulaç:
Şüphesiz inkar edenler, Allah'ın yolundan alıkoyanlar ve kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra 'elçiye karşı gelip zorluk çıkaranlar', kesin olarak Allah'a hiçbir şeyle zarar veremezler. (Allah,) Onların amellerini boşa çıkaracaktır.
Suat Yıldırım:
Kendileri inkâr edip insanları Allah yolundan çevirenler ve doğru yol kendilerine iyice belli olduktan sonra bile, Peygamberin karşısına çıkanlar, Allah'a (yani Allah’ın Peygamberine, dinine) asla zarar veremezler.Allah onların işlerini heder edecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphe yok, o kimseler ki kâfir oldular ve Allah yolundan men ettiler ve kendilerine hidâyet apâşikâr belli olduktan sonra Peygambere muhâlefette bulundular, elbette Allah´a hiçbir zarar vermiş olmadılar ve onların amellerini iptal edecektir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Nankörlüğe sapıp Allah yolundan alıkoyanlar ve hidayet kendilerine tam bir şekilde belli olduktan sonra resule kafa tutanlar, Allah'a hiçbir şekilde zarar veremezler. O, onların amellerini işe yaramaz hale getirecektir.
Bekir Sadak:
Iste sizler, Allah yolunda sarfetmeye cagirilan kimselersiniz. Kiminiz cimrilik yapiyor ama, cimrilik yapan bilsin ki, ancak kendine karsi cimrilik etmis olur. Allah zengindir, siz ise fakirsiniz. Eger O´ndan yuz cevirirseniz sizi ortadan kaldirir, sizin gibi olmayacak bir milleti yerinize getirir. *
İbni Kesir:
Muhakkak ki küfredip de Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine hidayet belli olduktan sonra peygamberlere karşı gelenler
Adem Uğur:
İnkâr edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine doğru yol belli olduktan sonra Peygamber´e karşı gelenler, Allah´a hiçbir zarar veremezler. Allah onların yaptıklarını boşa çıkaracaktır.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki inkâr edenler, Allah´ın yolundan men edenler ve onlara hidayet açıkça belli olduktan sonra resûle muhalefet edenler, onlar Allah´a hiçbir şeyle asla zarar veremezler. Ve (Allah) onların amellerini heba edecek.
Celal Yıldırım:
Şüphesiz ki, o inkâra sapanlar ve (insanları) Allah yolundan alıkoyanlar
Tefhim ul Kuran:
Şüphesiz inkâr edenler, Allah´ın yolundan alıkoyanlar ve kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra ´peygambere karşı gelip zorluk çıkaranlar´, kesin olarak Allah´a hiçbir şeyle zarar veremezler. (Allah,) Onların amellerini boşa çıkaracaktır.
Fransızca:
Ceux qui ont mécru et obstrué le chemin d'Allah et se sont mis dans le clan opposé au Messager après que le droit chemin leur fut clairement exposé, ne sauront nuire à Allah en quoi que ce soit. Il rendra vaines leurs oeuvres.
İspanyolca:
Los infieles que hayan desviado a otros del camino de Alá y se hayan separado del Enviado, después de habérseles manifestado claramente la Dirección, no causarán ningún daño a Alá. Y hará vanas sus obras.
İtalyanca:
In verità coloro che non credono e distolgono dalla via di Allah e si sono separati dall'Inviato dopo che è stata loro resa evidente la guida, non sapranno nuocere ad Allah in alcunché ed Egli vanificherà il loro agire.
Almanca:
Gewiß, diejenigen, die Kufr betrieben, von ALLAHs Weg abgehalten und sich dem Gesandten widersetzt haben, nachdem ihnen die Rechtleitung sichtbar wurde, schaden ALLAH in Nichts. Und ER wird ihre Handlungen zunichte werden lassen.
Çince:
不信道,并妨碍主道,且在认识正道后反对使者的人们,绝不能损伤真主一丝毫,他要使他们的善功无效。
Hollandaca:
Waarlijk, zij die niet gelooven en de menschen van Gods weg afleiden, en aan zijnen gezant weerstand bieden, nadat hun de goddelijke leiding duidelijk gemaakt is, zullen God volstrekt niet deren, maar hij zal hunne werken verloren doen gaan.
Rusça:
Воистину, те, которые не уверовали, сбивали других с пути Аллаха и откололись от Посланника после того, как им стал ясен прямой путь, нисколько не навредят Аллаху, а Он сделает тщетными их деяния.
Somalice:
Kuwa gaaloobay ee Jidka Eebe ka leexiya dadka Rasuulkana khilaafa (lana collooba) inta xaqu u caddaaday ka dib waxba Eebe kama dhimayaan Camalkoodana wuu burrin.
Swahilice:
Kwa hakika walio kufuru na wakazuilia njia ya Mwenyezi Mungu na wakapinzana na Mtume baada ya kwisha wabainikia uwongofu, hao hawatamdhuru Mwenyezi Mungu kwa lolote. Naye ataviangusha vitendo vyao.
Uygurca:
شۈبھىسىزكى، كاپىر بولغانلار، (كىشىلەرنى) اﷲ نىڭ يولىدىن توسقانلار، توغرا يول (يەنى رەسۇلۇللاھنىڭ ھەق ئىكەنلىكى) ئېنىق بولغاندىن كېيىن پەيغەمبەر بىلەن دۈشمەنلەشكەنلەر اﷲ قا قىلچە زىيان يەتكۈزەلمەيدۇ، اﷲ ئۇلارنىڭ (سەدىقە بەرگەنگە ئوخشاش) ئەمەللىرىنى بىكار قىلىدۇ (شۇنىڭ بىلەن ئاخىرەتتە ئۇنىڭ ساۋابىغا ئېرىشەلمەيدۇ)
Japonca:
本当に信仰しない者,そして(人びとを)アッラーの道から妨げ,また導きが明らかにされた後使徒に反抗する者たちがいるが,少しもアッラーを損うことは出来ない。かれは,かれらの行いを虚しくなされる。
Arapça (Ürdün):
«إن الذين كفروا وصدوا عن سبيل الله» طريق الحق «وشاقوا الرسول» خالفوه «من بعد ما تبيَّن لهم الهدى» هو معنى سبيل الله «لن يضروا الله شيئا وسيحبط أعمالهم» يبطلها من صدقة ونحوها فلا يرون لها في الآخرة ثوابا، نزلت في المطعمين من أصحاب بدر أو في قريظة والنضير.
Hintçe:
बेशक जिन लोगों पर (दीन की) सीधी राह साफ़ ज़ाहिर हो गयी उसके बाद इन्कार कर बैठे और (लोगों को) ख़ुदा की राह से रोका और पैग़म्बर की मुख़ालेफ़त की तो ख़ुदा का कुछ भी नहीं बिगाड़ सकेंगे और वह उनका सब किया कराया अक़ारत कर देगा
Tayca:
แท้จริงบรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธาและปิดกั้นให้ห่างจากทางของอัลลอฮ. และต่อต้านร่อซูลนี้หลังจากที่แนวทางที่ถูกต้องได้เป็นที่ประจักษ์แก่พวกเขาแล้ว พวกเขาจะไม่ก่อให้เกิดอันตรายใด ๆ แก่อัลลอฮ.ได้เลย พระองค์จะทรงทำให้การงานของพวกเขาไร้ผล
İbranice:
אכן, אלה אשר כפרו וסטו מדרכו של אלוהים והתנגדו לשליח לאחר שהודרכו, לא יזיקו לאלוהים במאומה, והוא יכשיל את מעשיהם
Hırvatça:
Zaista, oni koji ne vjeruju i od Allahova puta odvraćaju, i koji se Poslaniku suprotstavljaju, nakon što im je postala jasna Uputa, neće nimalo Allahu nauditi, i On će djela njihova poništiti.
Rumence:
Cei care tăgăduiesc şi îi împiedică şi pe alţii de la Calea lui Dumnezeu şi se rup de trimis, după ce călăuzirea le-a fost desluşit arătată, nu-l vor păgubi cu nimic pe Dumnezeu, căci El va zădărnici faptele lor.
Transliteration:
Inna allatheena kafaroo wasaddoo AAan sabeeli Allahi washaqqoo alrrasoola min baAAdi ma tabayyana lahumu alhuda lan yaduroo Allaha shayan wasayuhbitu aAAmalahum
Türkçe:
Nankörlüğe sapıp Allah yolundan alıkoyanlar ve hidayet kendilerine tam bir şekilde belli olduktan sonra resule kafa tutanlar, Allah'a hiçbir şekilde zarar veremezler. O, onların amellerini işe yaramaz hale getirecektir.
Sahih International:
Indeed, those who disbelieved and averted [people] from the path of Allah and opposed the Messenger after guidance had become clear to them - never will they harm Allah at all, and He will render worthless their deeds.
İngilizce:
Those who reject Allah, hinder (men) from the Path of Allah, and resist the Messenger, after Guidance has been clearly shown to them, will not injure Allah in the least, but He will make their deeds of no effect.
Azerbaycanca:
Şübhəsiz ki, kafirlər, (insanları) Allah yolundan döndərənlər və doğru yol özlərinə bəlli olduqdan sonra Peyğəmbərə qarşı çıxanlar Allaha heç bir zərər verə bilməzlər. (Allah) onların bütün əməllərini puç edəcəkdir!
Süleyman Ateş:
Nankörlük edip Allah yoluna engel olanlar ve kendilerine doğru yol belli olduktan sonra Elçiyi incitenler Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah onların işlerini boşa çıkaracaktır.
Diyanet Vakfı:
İnkar edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine doğru yol belli olduktan sonra Peygamber'e karşı gelenler, Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah onların yaptıklarını boşa çıkaracaktır.
Erhan Aktaş:
Kâfirler, Allah’ın yolundan alıkoyanlar, doğru yol açıkça belli olduktan sonra Resûl’e karşı gelen kimseler, hiçbir şekilde ve asla Allah’a zarar veremezler. Allah, onların yaptıklarını boşa çıkaracaktır.
Kral Fahd:
İnkâr edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine doğru yol belli olduktan sonra Peygamber'e karşı gelenler, Allah’a hiçbir zarar veremezler. Allah onların yaptıklarını boşa çıkaracaktır.
Hasan Basri Çantay:
Hakıykat, küfredib de Allah yolundan sapanlar, hidâyet (yolu) kendilerine besbelli oldukdan sonra bile, peygambere muhaalefet edenler Allaha hiçbir şeyle zarar yapamazlar. O, bunların amellerini hep boşa çıkarır.
Muhammed Esed:
Gerçek şu ki, hakikati inkara şartlanmış olan ve (başkalarını) Allah yolundan alıkoyanlar ve doğru yol rehberliği kendilerine tevdi edildikten sonra (bu şekilde) kendilerini (Allah´ın) Elçisi´nden koparanlar hiçbir şekilde Allah´a bir zarar veremezler; ama Allah, bunların bütün fiillerini değersiz kılacak, boşa çıkaracaktır.
Gültekin Onan:
Şüphesiz küfredenler, Tanrı´nın yolundan alıkoyanlar ve kendilerine hidayet açıkça belli olduktan sonra ´elçiye karşı gelip zorluk çıkaranlar´, kesin olarak Tanrı´ya hiçbir şeyle zarar veremezler. (Tanrı,) Onların amellerini boşa çıkaracaktır.
Ali Fikri Yavuz:
Gerçekten kâfir olub da Allah yolundan saptıranlar, hak kendilerine belli olduktan sonra Peygambere karşı gelenler
Portekizce:
Em verdade, os incrédulos, que desencaminham os demais da senda de Deus e contrariam o Mensageiro, depois de lhesser evidenciada a orientação, em nada prejudicarão Deus, que tomará as suas obras sem efeito.
İsveççe:
De som framhärdar i att förneka sanningen och hindra [andra] att följa Guds väg och som trotsar och vänder ryggen åt [Hans] Sändebud, sedan de fått den raka vägen klart utpekad för sig, kommer inte att vålla Gud skada och Han skall låta alla deras företag gå om intet.
Farsça:
مسلماً آنان که کفر ورزیدند و [مردم را] از راه خدا باز داشتند و پس از آنکه هدایت برای آنان روشن شد با پیامبر به شدت دشمنی نمودند، هرگز هیچ زیانی به خدا نمی رسانند و خدا به زودی اعمالشان را تباه و بی اثر می کند.
Kürtçe:
بێگومان کەسانێ کە بێ باوەڕبوون وەڕێگری (خەڵك)یان دەکرد لە ڕێبازی خوا دژایەتی پێغەمبەریشیان دەکرد پاش ئەوەی ھەق وڕاستیان بۆ ڕوون بۆتەوە، ھیچ زیانێك بەخوا ناگەیەنن وە بە زوویی (خوا پیلان) وکردەوەکـانیـان پـووچەڵ دەکـاتەوە
Özbekçe:
Албатта, куфр келтирганлар ва Аллоҳнинг йўлидан тўсганлар ҳамда ҳидоят аниқ бўлгандан сўнг Пайғамбарга қарши чиққанлар Аллоҳга ҳеч зарар келтира олмаслар. Ва уларнинг амалларини У зот ҳабата қилур. (Булар у зотнинг ҳаётлик даврларида шахсларига, динларига, Қуръонларига, саҳобаларига қарши чиққанлардир. Пайғамбарнинг вафотларидан сўнг эса у кишининг динларига, шариатларига, суннатларига, даъватларига, умматларига қарши чиқанлардир.)
Malayca:
Sesungguhnya orang-orang yang kafir dan menghalangi (dirinya dan orang lain) dari jalan Allah, serta mereka memusuhi Rasul Allah setelah ternyata kepada mereka kebenaran petunjuk (yang dibawanya), mereka tidak sekali-kali akan dapat mendatangkan mudarat kepada Allah sedikitpun, dan (sebaliknya) Allah akan menghampakan perbuatan dan amal-amal mereka.
Arnavutça:
Me të vërtetë, ata që nuk besojnë dhe i pengojnë (të tjerët) nga rruga e Perëndisë dhe kundërshtojnë Pejgamberin, pasi që atyre u është shpjeguar qartë rruga e drejtë, nuk do t’i sjellin (me këtë) Perëndisë kurrfarë dëmi, e Ai do t’ua zhdukë veprat e tyre.
Bulgarca:
Онези, които не вярват и възпират от пътя на Аллах, и се противят на Пратеника, след като им се изясни напътствието, не ще навредят на Аллах с нищо и Той ще провали делата им.
Sırpça:
Заиста, они који не верују и одвраћају од Аллаховог пута, и који се супротстављају Посланику, након што им је постала јасна Упута, неће нимало да науде Аллаху, и Он ће да поништи њихова дела.
Çekçe:
Věru ti, kdož neuvěřili a od cesty Boží se odvrátili a od posla se odloučili, když už jim bylo objasněno správné vedení, neuškodí v ničem Bohu, jenž marnými učiní skutky jejich.
Urduca:
جن لوگوں نے کفر کیا اور اللہ کی راہ سے روکا اور رسول سے جھگڑا کیا جبکہ ان پر راہ راست واضح ہو چکی تھی، در حقیقت وہ اللہ کا کوئی نقصان بھی نہیں کر سکتے، بلکہ اللہ ہی ان کا سب کیا کرایا غارت کر دے گا
Tacikçe:
Касоне, ки имон наёварданд ва аз роҳи Худо рӯйгардон шуданд ва бо он ки роҳи ҳидоят барояшон ошкор шуда буд, бо паёмбар мухолифат намуданд, ҳеҷ зиёне ба Худо нахоҳанд расонид ва Худо амалҳояшонро нобуд хоҳад кард.
Tatarca:
Үзләре кәфер булган кешеләр башкаларны да ислам диненә керүдән тыйдылар, вә аларга һидәят, туры юл ачык итеп бәян ителгәннән соң пәйгамбәргә каршылык күрсәттеләр, алар Аллаһуга һичнәрсәдә зарар итә алмаслар, каршылык күрсәткәннәре өчен Аллаһ аларның гамәлләрен батыл кылыр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya orang-orang kafir dan (yang) menghalangi manusia dari jalan Allah serta memusuhi Rasul setelah petunjuk itu jelas bagi mereka, mereka tidak dapat memberi mudharat kepada Allah sedikitpun. Dan Allah akan menghapuskan (pahala) amal-amal mereka.
Amharca:
እነዚያ የካዱና ከአላህም መንገድ ያገዱ ለእነርሱም ቅኑ መንገድ ከተገለጸላቸው በኋላ መልክተኛውን የተከራከሩ አላህን በምንም አይጎዱትም፡፡ ሥራዎቻቸውንም በእርግጥ ያበላሻል፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக எவர்கள் நிராகரித்தார்களோ; இன்னும், அல்லாஹ்வின் பாதையில் இருந்து (மக்களை) தடுத்தார்களோ; இன்னும், நேர்வழி தங்களுக்கு தெளிவானதற்குப் பின்னர் தூதருக்கு மாறுசெய்தார்களோ அவர்கள் அல்லாஹ்விற்கு அறவே தீங்கிழைக்க முடியாது. இன்னும், அல்லாஹ் அவர்களின் (நல்ல) செயல்களை வீணாக்கி (மறுமையில் நற்கூலி அற்றதாக ஆக்கி) விடுவான்.
Korece:
하나님을 거역하고 하나님 의 길에 있는 자들을 방해하며 복음이 그들에게 밝혀진 후에도 선지자에게 거역하는 자들 있나니이들이 하나님을 욕되게 할 수 없노라 그분께서 그들의 행위를 헛 되이 하실 것이라
Vietnamca:
Quả thật, những kẻ vô đức tin, cản trở con đường của Allah và chống đối Sứ Giả (của Ngài) sau khi nguồn hướng dẫn đã được trình bày rõ ràng cho chúng, không bao giờ gây hại Allah bất cứ điều gì; ngược lại, Ngài sẽ làm cho việc làm của chúng thành vô nghĩa.
Ayet Linkleri: