Arapça:
تِلْكَ آيَاتُ اللَّهِ نَتْلُوهَا عَلَيْكَ بِالْحَقِّ ۖ فَبِأَيِّ حَدِيثٍ بَعْدَ اللَّهِ وَآيَاتِهِ يُؤْمِنُونَ
Çeviriyazı:
tilke âyâtü-llâhi netlûhâ `aleyke bilḥaḳḳ. febieyyi ḥadîŝim ba`de-llâhi veâyâtihî yü'minûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Sana onları hakkıyla okuyoruz. Artık Allah'a ve âyetlerine inanmadıktan sonra hangi söze inanacaklar?
Diyanet İşleri:
İşte sana gerçek olarak anlattığımız bunlar, Allah'ın varlığının delilleridir. Artık Allah'tan ve O'nun delillerinden sonra hangi söze inanırlar?
Abdulbakî Gölpınarlı:
İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir ki gerçek olarak okuyoruz sana; Allah'ın sözünden ve delillerinden sonra hangi söze inanırlar ki?
Şaban Piriş:
İşte bunlar, sana hak olarak okuduğumuz Allah’ın ayetleridir. Artık Allah’tan ve onun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?
Edip Yüksel:
Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz ALLAH'ın ayetleridir. ALLAH'tan ve ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar?
Ali Bulaç:
İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir; sana bunları hak olmak üzere okuyoruz. Öyleyse onlar, Allah'tan ve O'nun ayetlerinden sonra hangi söze iman edecekler?
Suat Yıldırım:
(O tekvînî âyetlerin yanında) işte bunlar da Allah'ın (tenzîlî) âyetleridir ki, gerçeğin ta kendisi olarak (Cebrail vasıtasıyla) okuyup beyan ediyoruz.Allah’a ve O’nun âyetlerine inanmadıktan sonra, onlar acaba daha hangi söze inanacaklar?
Ömer Nasuhi Bilmen:
(6-7) İşte bunlar, Allah´ın âyetleridir ki bunları sana bihakkın okuyoruz. Artık Allah´tan ve O´nun âyetlerinden sonra hangi bir söze inanırlar? Herbir yalancının, günaha düşkünün vay hâline!
Yaşar Nuri Öztürk:
İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar?!
Bekir Sadak:
Emri geregince denizde yuzmek uzere gemileri, lutfedip verdigi rizki aramaniz icin denizi buyrugunuz altina veren Allah´tir, belki artik sukredersiniz.
İbni Kesir:
İşte bunlar
Adem Uğur:
İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah´ın âyetleridir. Artık Allah´tan ve O´nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?
İskender Ali Mihr:
İşte bunlar, Allah´ın âyetleridir. Sana hak olarak onları okuyoruz. O halde Allah´tan ve O´nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?
Celal Yıldırım:
İşte bunlar, sana hakk ile okuduğumuz Allah´ın âyetleridir. Artık onlar, Allah´tan ve âyetlerinden sonra hangi söze inanırlar ?
Tefhim ul Kuran:
İşte bunlar, Allah´ın ayetleridir
Fransızca:
Voilà les versets d'Allah que Nous te récitons en toute vérité. Alors dans quelle parole croiront-ils après [la parole] d'Allah et après Ses signes ?
İspanyolca:
Estas son las aleyas de Alá, que te recitamos conforme a la verdad. Y ¿en qué anuncio van a creer si no creen en Alá y en Sus signos?
İtalyanca:
Ecco i versetti di Allah, che noi ti recitiamo in tutta verità. In quale discorso e in quali segni potranno credere, oltre a
Almanca:
Diese sind ALLAHs Ayat, die WIR dir wahrheitsgemäß vortragen. An welche Botschaft nach ALLAH und Seinen Ayat werden sie denn den Iman verinnerlichen?!
Çince:
这些是真主的迹象,我本真理而对你叙述它。在真主的训辞和迹象之后,你们还要信什么训辞呢?
Hollandaca:
Dit zijn de teekenen van God; wij herinneren u daaraan met waarheid. In welke openbaring zult gij dus gelooven, nadat gij God en zijne teekenen hebt verworpen?
Rusça:
Вот аяты Аллаха, которые Мы читаем тебе во истине. В какой же рассказ после рассказа об Аллахе и его знамениях они верят?
Somalice:
taasi waa aayaadka Eebe aan ku akhriyeyno korkaaga si xaq ah, ee hadalkay Eebe ka dib iyo aayaadkiisa rumayn.
Swahilice:
Hizi Aya za Mwenyezi Mungu tunakusomea kwa haki; basi hadithi gani watakayo iamini baada ya Mwenyezi Mungu na Aya zake?
Uygurca:
ئەنە شۇلار اﷲ نىڭ ئايەتلىرىدۇر. (ئى مۇھەممەد!) ئۇنى ساڭا ھەقلىق بىلەن تىلاۋەت قىلىپ بېرىمىز. ئۇلار (يەنى مەككە كۇففارلىرى) اﷲ نى ۋە ئۇنىڭ ئايەتلىرىنى قويۇپ قايسى سۆزگە ئىشىنىدۇ؟
Japonca:
これらは,真理によってわれがあなたに読誦するアッラーの印である。アッラーとその啓示以外に,どんな説諭を(かれらは)信じようとするのか。
Arapça (Ürdün):
«تلك» الآيات المذكورة «آيات الله» حججه الدالة على وحدانيته «نتلوها» نقصها «عليك بالحق» متعلق بنتلو «فبأي حديث بعد الله» أي حديثه وهو القرآن «وآياته» حججه «يؤمنون» أي كفار مكة، أي لا يؤمنون، وفي قراءة بالتاء.
Hintçe:
ये ख़ुदा की आयतें हैं जिनको हम ठीक (ठीक) तुम्हारे सामने पढ़ते हैं तो ख़ुदा और उसकी आयतों के बाद कौन सी बात होगी
Tayca:
นั่นคือสัญญาณต่าง ๆ ของอัลลอฮฺ ซึ่งเราได้สาธยายสัญญาณเหล่านั้นแก่เจ้าด้วยความจริง และสัญญาณต่าง ๆ ของพระองค์ที่พวกเขาจะศรัทธากัน
İbranice:
אלה הם האותות של אלוהים (משפטי הקוראן) אשר אנו קוראים בפניך בצדק. באיזה מסר הם יאמינו אם לא בדברי אלוהים, ובאותותיו
Hırvatça:
To su Allahovi ajeti i znakovi koje ti kao istinu navodimo, pa u koje će, ako ne u Allahove riječi i znakove Njegove, oni vjerovati?
Rumence:
Acestea sunt versetele lui Dumnezeu pe care ţi le recităm întru Adevăr. În ce spusă, după Dumnezeu şi versetele Sale, vor mai crede?
Transliteration:
Tilka ayatu Allahi natlooha AAalayka bialhaqqi fabiayyi hadeethin baAAda Allahi waayatihi yuminoona
Türkçe:
İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar?!
Sahih International:
These are the verses of Allah which We recite to you in truth. Then in what statement after Allah and His verses will they believe?
İngilizce:
Such are the Signs of Allah, which We rehearse to thee in Truth; then in what exposition will they believe after (rejecting) Allah and His Signs?
Azerbaycanca:
(Ya Peyğəmbər!) Bunlar Allahın ayələridir (qüdrət nişanələridir). Biz onları (Cəbrail vasitəsilə) sənə doğru oxuyub bildiririk. Bəs onlar Allaha və Onun ayələrinə (Qur’ana) inanmadıqdan sonra hansı kəlama inanırlar?
Süleyman Ateş:
İşte şunlar, Allah'ın ayetleridir, onları sana gerçek ile okuyoruz. Allah'tan ve O'nun ayetlerinden sonra hangi hadise (söze) inanacaklar?
Diyanet Vakfı:
İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah'ın ayetleridir. Artık Allah'tan ve O'nun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?
Erhan Aktaş:
İşte bunlar, Bizim sana Hakk(1) olarak anlattığımız Allah’ın âyetleridir. O halde Allah’tan ve O’nun âyetlerinden sonra hangi hadise(2) inanacaklar?
Kral Fahd:
İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah'ın âyetleridir. Artık Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?
Hasan Basri Çantay:
İşte bunlar Allahın âyetleridir ki sana bunları hak olarak okuyoruz. Artık onlar Allahın âyetlerinden sonra hangi bir söze inanırlar?
Muhammed Esed:
Hakikati ortaya koyan Allah´ın bu mesajlarını sana aktarıyoruz. Eğer Allah´ın (bu ibret dolu) mesajlarına değilse başka hangi habere inanacaklar?
Gültekin Onan:
İşte bunlar Tanrı´nın ayetleridir, sana bunları hak olmak üzere okuyoruz. Öyleyse onlar, Tanrı´dan ve O´nun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?
Ali Fikri Yavuz:
İşte bunlar, Allah’ın ayetleridir
Portekizce:
Tais são os versículos de Deus que, em verdade, te revelamos. Assim, pois, em que exposição crerão, depois de(rechaçarem) Deus e os Seus versículos?
İsveççe:
Detta är Guds budskap, som Vi förmedlar till dig [Muhammad] och med dem sanningen. - Men på vilken förkunnelse skall de tro som [inte fäster avseende vid] Gud och Hans tecken?
Farsça:
این ها آیات خداست که به حقّ و راستی بر تو می خوانیم؛ پس [اگر به این آیات ایمان نیاوردند] به کدام سخن بعد از [سخن] خدا و نشانه هایش ایمان می آورند؟
Kürtçe:
ئائەمانە بەڵگەکانی خوان دەیخوێنینەوە بۆت بەڕاستی ودروستی، جا بە چی قسە وگوفتارێك دوای خوا وبەڵگەکانی باوەڕ دەھێنن
Özbekçe:
Булар Аллоҳнинг оятларидир. Биз уларни сенга ҳақ ила тиловат қилурмиз. Улар Аллоҳни ва Унинг оятларини қўйиб, қайси гапга иймон келтирурлар?!
Malayca:
Itulah ayat-ayat penerangan Allah yang kami bacakan kepadamu (wahai Muhammad) kerana menegakkan kebenaran; maka dengan perkataan yang manakah lagi mereka hendak beriman, sesudah penerangan Allah dan tanda-tanda kekuasaanNya (mereka tidak mahu memahami dan menelitinya)?
Arnavutça:
Këto janë argumentet e Perëndisë, të cilat Ne ty t’i tregojmë me tërë të vërtetën, e në çfarë fjale, pos Allahut (Kur’anit) dhe argumenteve të Tij, do të besojnë ata?!
Bulgarca:
Това са знаменията на Аллах. Четем ти ги според истината. Тогава в кое слово след Словото на Аллах и Неговите знамения ще повярват?
Sırpça:
То су Аллахове речи и докази које ти као истину наводимо, па у које ће, ако не у Аллахове речи и Његове доказе да верују?
Çekçe:
Toto jsou znamení Boží, jež podle pravdy ti sdělujeme. A jakému tedy uvěří zvěstování, zamítnou-li Boha a Jeho znamení?
Urduca:
یہ اللہ کی نشانیاں ہیں جنہیں ہم تمہارے سامنے ٹھیک ٹھیک بیان کر رہے ہیں اب آخر اللہ اور اس کی آیات کے بعد اور کون سی بات ہے جس پر یہ لوگ ایمان لائیں گے
Tacikçe:
Инҳо оёти Худост, ки ба ростӣ бар ту тиловат мекунем. Ғайри Худову оёташ ба кадом сухан имон меоваранд?
Tatarca:
Ошбу Коръән сүзләре Аллаһуның аятьләредер, ул аятьләрне Без сиңа хаклык белән укыйбыз, Аллаһудан соң нинди затка иман китерерләр, вә Аның Коръән аятьләреннән соң нинди сүзләргә иман китерерләр?
Endonezyaca:
Itulah ayat-ayat Allah yang Kami membacakannya kepadamu dengan sebenarnya; maka dengan perkataan manakah lagi mereka akan beriman sesudah (kalam) Allah dan keterangan-keterangan-Nya.
Amharca:
እነዚህ ባንተ ላይ በውነት የምናነባቸው ሲኾኑ የአላህ ማስረጃዎች ናቸው፡፡ ከአላህና ከማስረጃዎቹም ወዲያ በየትኛው ንግግር ያምናሉ?
Tamilce:
இவை அல்லாஹ்வின் (வல்லமைகளை விவரிக்கும்) வசனங்களாகும். இவற்றை உம்மீது உண்மையாகவே நாம் ஓதுகிறோம். ஆக, அல்லாஹ்(வுடைய செய்திக்குப் பின்னர்) இன்னும், அவனது அத்தாட்சிகளுக்குப் பின்னர் எந்த செய்தியை இவர்கள் நம்பிக்கை கொள்வார்கள்?
Korece:
그것들이 하나님께서 진리로 써 그대에게 낭송한 그분의 예증 들이라 그래도 하나님과 그분의 예증을 거역한다면 그들은 어떤 말을 믿는단 말이뇨
Vietnamca:
Đó là những Lời Mặc Khải của Allah, TA đọc chúng cho Ngươi (Thiên Sứ) bằng sự thật. Nếu họ chối bỏ Allah và các Lời Mặc Khải của Ngài, họ sẽ tin vào cách diễn ngôn (thông điệp) nào?
Ayet Linkleri: