Arapça:
إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
Çeviriyazı:
inne hâẕâ lehüve-lfevzü-l`ażîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte bu büyük kurtuluştur.
Diyanet İşleri:
İşte büyük kurtuluş şüphesiz budur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki bu, elbette büyük bir kurtuluş, büyük bir kutluluk.
Şaban Piriş:
İşte bu, en büyük kurtuluştur.
Edip Yüksel:
İşte büyük zafer budur.
Ali Bulaç:
Şüphesiz, bu, asıl büyük 'kurtuluş ve mutluluğun' ta kendisidir.
Suat Yıldırım:
Sonra cennetteki arkadaşlarına dönerek: “O ilk ölümümüzden sonra artık bize burada ölüm olmayacak değil mi, o azap bize hiç ulaşmayacak değil mi? Ne güzel! Şükürler olsun! İşte kurtuluş, işte büyük başarı diye buna derler. Çalışanlar, asıl, böyle bir başarı elde etmek için çalışsınlar!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphe yok ki, bu, elbette en büyük bir kurtuluştur.
Yaşar Nuri Öztürk:
Doğrusu bu, büyük başarının ta kendisidir.
Bekir Sadak:
Iste cehennemlikler bundan yerler, karinlarini onunla doldururlar.
İbni Kesir:
İşte bu, şüphesiz büyük kurtuluştur.
Adem Uğur:
Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki bu gerçekten fevzül azîmdir (en büyük kurtuluştur).
Celal Yıldırım:
Şüphesiz ki bu büyük bir kurtuluştur.
Tefhim ul Kuran:
Hiç şüphe yok, bu, asıl büyük ´kurtuluş ve mutluluğun´ ta kendisidir.
Fransızca:
C'est cela, certes, le grand succès.
İspanyolca:
¡Sí, éste es el éxito grandioso!»
İtalyanca:
Davvero questa è la beatitudine immensa.
Almanca:
Gewiß, dies ist doch der eigentliche gewaltige Erfolg.
Çince:
这确是伟大的成功,
Hollandaca:
Waarlijk, wij genieten eene groote gelukzaligheid.
Rusça:
Это и есть великое преуспеяние!
Somalice:
Taasina waa uun liibaanta wayn.
Swahilice:
Hakika huku bila ya shaka ndiko kufuzu kukubwa.
Uygurca:
بۇ (يەنى ئەھلى جەننەت ئېرىشكەن نېمەت) ھەقىقەتەن زور بەختتۇر
Japonca:
「そうであるならこれは,至上の幸福の成就です。
Arapça (Ürdün):
«إن هذا» الذي ذكرت لأهل الجنة «لهو الفوز العظيم».
Hintçe:
(तो तुम्हें यक़ीन न होता था) ये यक़ीनी बहुत बड़ी कामयाबी है
Tayca:
แท้จริง นี่คือความสำเร็จครั้งยิ่งใหญ่อย่างแน่นอน
İbranice:
אכן, זה הוא הניצחון האדיר
Hırvatça:
ovo je, zaista, uspjeh veliki!"
Rumence:
Da, acesta este fericirea cea mare!
Transliteration:
Inna hatha lahuwa alfawzu alAAatheemu
Türkçe:
Doğrusu bu, büyük başarının ta kendisidir.
Sahih International:
Indeed, this is the great attainment.
İngilizce:
Verily this is the supreme achievement!
Azerbaycanca:
Həqiqətən, bu, böyük qurtuluşdur (uğurdur)!
Süleyman Ateş:
Gerçekten büyük başarı ve mutluluk budur!
Diyanet Vakfı:
Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur.
Erhan Aktaş:
Bu gerçekten en büyük başarıdır.
Kral Fahd:
Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur.
Hasan Basri Çantay:
Muhakkak ki bu, büyük kurtuluşun ta kendisidir.
Muhammed Esed:
İşte bu; bu, gerçekten müthiş bir mazhariyettir!"
Gültekin Onan:
Şüphesiz, bu, asıl büyük ´kurtuluş ve mutluluğun´ ta kendisidir.
Ali Fikri Yavuz:
İşte bu, şübhe yok ki en büyük kurtuluştur.
Portekizce:
Em verdade, esta é a magnífica aquisição!
İsveççe:
Det är sannerligen en stor, en lysande seger!
Farsça:
بی تردید این همان کامیابی بزرگ است.
Kürtçe:
بەڕاستی ئەمەیە سەرکەوتنی گەورە
Özbekçe:
Албатта, бу айни улуғ ютуқдир.
Malayca:
Sesungguhnya (nikmat-nikmat kesenangan Syurga) yang demikian, ialah sebenar- benar pendapatan dan kemenangan yang besar.
Arnavutça:
kjo, me të vërtetë, është sukses i madh!
Bulgarca:
Това е великото спасение.
Sırpça:
ово је, заиста, велики успех!“
Çekçe:
To věru je štěstí nesmírné!'
Urduca:
یقیناً یہی عظیم الشان کامیابی ہے
Tacikçe:
Ҳар оина (албатта) ин аст комёбии бузург!
Tatarca:
Әгәр җәннәттә үлмәсәк һәм ґәзаб кылынмасак, бу эш, әлбәттә, олугъ теләккә вә зур бәхеткә ирешмәстер."
Endonezyaca:
Sesungguhnya ini benar-benar kemenangan yang besar.
Amharca:
ይህ (ለገነት ሰዎች የተወሳው) እርሱ በእርግጥ ታላቅ ዕድል ነው፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக இதுதான் மகத்தான வெற்றியாகும்.
Korece:
실로 이것은 최후의 승리라
Vietnamca:
Quả thật, đó là một sự thắng lợi vĩ đại!
Ayet Linkleri: