Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

13

Ayet No: 

3801

Sayfa No: 

446

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِذَا ذُكِّرُوا لَا يَذْكُرُونَ

Çeviriyazı: 

veiẕâ ẕükkirû lâ yeẕkürûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kendilerine hatırlatıldığında da düşünmüyorlar.

Diyanet İşleri: 

Onlara öğüt verildiğinde öğüt dinlemezler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve öğüt verilince Kur'an'la öğüt almazlar.

Şaban Piriş: 

Onlara öğüt verildiği zaman öğüt almıyorlar.

Edip Yüksel: 

Kendilerine hatırlatıldığında öğüt almıyorlar.

Ali Bulaç: 

Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar.

Suat Yıldırım: 

Kendilerine nasihat edildiğinde uyarmaları dikkate almazlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

37:12

Yaşar Nuri Öztürk: 

Düşünüp taşınmaya çağrıldıklarında düşünmüyorlar.

Bekir Sadak: 

Tek bir ciglik. Hemen bakip kalirlar.

İbni Kesir: 

Kendilerine öğüt verildiğinde ise öğüt dinlemezler.

Adem Uğur: 

Kendilerine öğüt verildiği vakit öğüt almazlar.

İskender Ali Mihr: 

Ve (onlara) hatırlatılınca (anlatılınca) tezekkür etmezler (dinleyip hükme varamazlar).

Celal Yıldırım: 

Kendilerine öğüt verilince öğüt almazlar. ise (seninle) eğleniyorlar. inkâr ve inâdlarına) şaşıyorsun, onlar

Tefhim ul Kuran: 

Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar.

Fransızca: 

Et quand on le leur rappelle (le Coran), ils ne se rappellent pas;

İspanyolca: 

Si se les recuerda algo, no se acuerdan.

İtalyanca: 

Quando viene loro ricordato [il Monito], non vi badano affatto;

Almanca: 

und wenn sie ermahnt werden, besinnen sie sich nicht,

Çince: 

他们虽闻教诲,却不觉悟。

Hollandaca: 

Als zij gewaarschuwd worden, nemen zij geene waarschuwing aan.

Rusça: 

Когда же им напоминают, они отказываются помнить.

Somalice: 

Marka la waaniyana ma waantooban.

Swahilice: 

Na wanapo kumbushwa hawakumbuki.

Uygurca: 

ئۇلارغا (قۇرئان بىلەن) ۋەز - نەسىھەت قىلىنسا (ۋەز - نەسىھەتنى) قوبۇل قىلمايدۇ

Japonca: 

警告されても,かれらは警告を受け入れない。

Arapça (Ürdün): 

«وإذا ذكروا» وعظوا بالقرآن «لا يذكرون» لا يتعظون.

Hintçe: 

और जब उन्हें समझाया जाता है तो समझते नहीं हैं

Tayca: 

และเมื่อพวกเขาถูกเตือนให้รำลึกพวกเขาก็จะไม่ยอมรับข้อตักเตือน

İbranice: 

ואם יזכירו להם, לא ייזכרו

Hırvatça: 

a kad ih se opominje, oni opomenu ne prihvataju,

Rumence: 

Când le aminteşti, ei nu-şi amintesc.

Transliteration: 

Waitha thukkiroo la yathkuroona

Türkçe: 

Düşünüp taşınmaya çağrıldıklarında düşünmüyorlar.

Sahih International: 

And when they are reminded, they remember not.

İngilizce: 

And, when they are admonished, pay no heed,-

Azerbaycanca: 

Onlara (Qur’anla Allahın dəlilləri ilə) öyüd-nəsihət verildikdə düşünüb ibrət almazlar.

Süleyman Ateş: 

Kendilerine öğüt verilse öğüt almıyorlar.

Diyanet Vakfı: 

Kendilerine öğüt verildiği vakit öğüt almazlar.

Erhan Aktaş: 

Kendilerine öğüt verildiği zaman, öğüdü dikkate almıyorlar.

Kral Fahd: 

Kendilerine öğüt verildiği vakit öğüt almazlar.

Hasan Basri Çantay: 

Kendilerine (Kur´an ile) va´z edilince düşünüb de öğüt kabul etmezler,

Muhammed Esed: 

ve (hakikat) kendilerine hatırlatıldığında onu kavramaya yanaşmazlar;

Gültekin Onan: 

Kendilerine öğüt verildiğinde, öğüt almıyorlar.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlara Kur’an’la öğüd verildiği zaman da, düşünüp nasihat kabul etmiyorlar.

Portekizce: 

E quando são exortados, não acatam a exortação.

İsveççe: 

Och när de blir påminta, stämmer påminnelsen dem inte till eftertanke.

Farsça: 

و هنگامی که به آنان تذکر، می دهند متذکّر نمی شوند؛

Kürtçe: 

وە کاتێك ئامۆژگاری بکرێن ئامۆژگاری وەرناگرن

Özbekçe: 

Қачонки эслатилсалар, эсламаслар.

Malayca: 

Dan apabila diperingatkan, mereka tetap tidak mahu menerima peringatan itu.

Arnavutça: 

e kur t’iu drejtohen këshilla, ata nuk i pranojnë,

Bulgarca: 

И когато ги поучават, те не се поучават.

Sırpça: 

а кад им се савети упућују, они их не прихватају,

Çekçe: 

a když napomenutí je jim dáno, na ně nepamatují,

Urduca: 

سمجھایا جاتا ہے تو سمجھ کر نہیں دیتے

Tacikçe: 

Ва чун ба онҳо панд дода шавад, панд, намепазиранд.

Tatarca: 

Әгәр аларга вәгазь сөйләнсә – һич вәгазьләнмәсләр.

Endonezyaca: 

Dan apabila mereka diberi pelajaran mereka tiada mengingatnya.

Amharca: 

በተገሠጹም ጊዜ አይመለሱም፡፡

Tamilce: 

அவர்களுக்கு அறிவுரை கூறப்பட்டால் அறிவுரை பெறமாட்டார்கள்.

Korece: 

그들은 훈계를 받으나 주의 하지 아니하며

Vietnamca: 

Khi được nhắc nhở thì họ không lưu tâm.