Arapça:
قُلْ أَرُونِيَ الَّذِينَ أَلْحَقْتُم بِهِ شُرَكَاءَ ۖ كَلَّا ۚ بَلْ هُوَ اللَّهُ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Çeviriyazı:
ḳul erûniye-lleẕîne elḥaḳtüm bihî şürakâe kellâ. bel hüve-llâhü-l`azîzü-lḥakîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "O'na ortak diye takıştırdıklarınızı bana gösterin bakayım! Hayır, öyle şey yoktur, doğrusu güçlü ve hikmet sahibi olan ancak Allah'tır."
Diyanet İşleri:
De ki: "O'na taktığınız ortakları bana gösterin, yoktur ki! O, güçlü olan, hakim olan Allah'tır."
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Gösterin bana ona eş sanıp mabutluğa kattıklarınızı; haşa; ancak odur üstün, hüküm ve hikmet sahibi Allah.
Şaban Piriş:
De ki: O’na (şirk koşmada) kattığınız ortakları bana gösterin. Asla gösteremezsiniz. Çok güçlü ve hakim olan, O Allah’tır.
Edip Yüksel:
De ki, "O'na kattığınız ortakları bana gösteriniz. Asla! O Üstün ve Bilge olan ALLAH'tır."
Ali Bulaç:
De ki: "O'na (kulluk etmede) eklemekte olduğunuz ortakları bana gösterin. Asla (onlar ona gerçek ortak olamazlar); hayır, O, güçlü ve üstün olan, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'tır."
Suat Yıldırım:
De ki: “O'na şerik saydıklarınızı bana gösterin bakayım! Hayır, öyle şey yok! Doğrusu şu ki Allah, azîz ve hakîmdir (mutlak galip olup tam hüküm ve hikmet sahibidir).
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «O´na şerikler olarak ilhak ettiğiniz kimseleri bana gösteriniz. Hâşâ, ancak her şeye galip, yegane hakîm olan Allah´tır.»
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Ortaklar olarak O'nun yanına koymaya kalktıklarınızı bana gösterin! Hayır, iş sandığınız gibi değil! O, Allah'tır; Azîz'dir, Hakîm'dir."
Bekir Sadak:
Gucsuz sayilanlar da buyukluk taslayanlara: «Hayir gece gunduz hile kuruyor ve bize Allah´i inkar etmemizi, O´na ortaklar kosmamizi emrediyordunuz» derler. Azabi gorduklerinde, ettiklerine icleri yanar. Inkar edenlerin boyunlarina demir halkalar vururuz. Yaptiklarindan baska bir seyin mi cezasini cekerler?
İbni Kesir:
De ki: O´na, haşa ortaklar olarak iliştirdiklerinizi gösterin bana. Hayır, O
Adem Uğur:
De ki: O´na (Allah´a) kattığınız ortaklarınızı bana gösterin. Hayır! Bilakis, yegâne galip ve her şeyi hikmetle idare eden ancak Allah´tır.
İskender Ali Mihr:
34:24
Celal Yıldırım:
De ki: O´na kattığınız ortakları bana gösterin ! Hayır, (O´nun ortakları yoktur). O çok üstündür, çok güçlüdür, hikmet sahibi olan Allah´tır O.
Tefhim ul Kuran:
De ki: «O´na (kulluk etmede) eklemekte olduğunuz ortakları bana gösterin. Asla (onlar ona gerçek ortak olamazlar)
Fransızca:
Dis : "Montrez-moi ceux que vous Lui avez donnés comme associés. Eh bien, non ! C'est plutôt Lui, Allah, le Puissant, le Sage".
İspanyolca:
Di: «Mostradme los que Le habéis agregado como asociados. Pero ¡no! El es Alá, el Poderoso, el Sabio».
İtalyanca:
Di': «Mostratemi quelli che Gli avete attribuito come soci. Niente affatto: Egli è Allah, l'Eccelso, il Saggio».
Almanca:
Sag: "Zeigt mir diejenigen, die ihr Ihm an Partner beigeselltet?" Nein, mit Sicherheit! Nein, sondern ER ist ALLAH, Der Allwürdige, Der Allweise.
Çince:
你说:你们告诉我,你们所称为他的伙伴的。决不能的。不然,他是真主,是万能的,是至睿的。
Hollandaca:
Zeg: Toon mij hen, welke gij als deelgenooten met hem vereenigt? Neen! hij is veeleer de machtige, de wijze God.
Rusça:
Скажи: "Покажите мне тех, кого вы приобщаете к Нему в сотоварищи. О нет! Он - Аллах, Могущественный, Мудрый".
Somalice:
waxaad dhahdaa i tusiya kuwaas Eebe haleeshiiseen oo shurako ah (wax la wadaago) saas ma aha ee Eebe waa adkaade falsan.
Swahilice:
Sema: Nionyesheni mlio waunganisha naye kuwa washirika. Hasha! Bali Yeye ndiye Mwenyezi Mungu Mwenye nguvu, Mwenye hikima.
Uygurca:
ئېيتقىنكى، «ماڭا ئېيتىپ بېقىڭلارچۇ، سىلەرنىڭ اﷲ نىڭ شېرىكى دەپ ئاتىۋالغىنىڭلار ھەرگىزمۇ ئۇنداق ئەمەس، بەلكى ئۇ - اﷲ غالىبتۇر، ھېكمەت بىلەن ئىش قىلغۇچىدۇر»
Japonca:
言ってやるがいい。「あなたがたが,同位の者としてかれに,配するものをわたしに見せなさい(決して出来ないであろうが)。」いや,かれこそはアッラー。偉力ならびなく英明であられる。
Arapça (Ürdün):
«قل أروني» أعلموني «الذين ألحقتم به شركاء» في العبادة «كلا» ردع لهم عن اعتقاد شريك له «بل هو الله العزيز» الغالب على أمره «الحكيم» في تدبيره لخلقه فلا يكون له شريك في ملكه.
Hintçe:
(ऐ रसूल तुम कह दो कि जिनको तुम ने खुदा का शरीक बनाकर) खुदा के साथ मिलाया है ज़रा उन्हें मुझे भी तो दिखा दो हरगिज़ (कोई शरीक नहीं) बल्कि खुदा ग़ालिब हिकमत वाला है
Tayca:
จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด “พวกท่านจงแสดงให้ฉันเห็น บรรดาที่พวกท่านได้นำไปตั้งภาคีร่วมกับพระองค์ ไม่ดอก ! พระองค์คืออัลลอฮฺ ผู้ทรงอำนาจ ผู้ทรงปรีชาญาณ“
İbranice:
אמור: 'הראוני את אלה שצירפתם אליו שותפים. לעולם לא, כי הוא אלוהים, העזוז והחכם
Hırvatça:
Reci: "Pokažite mi one koje Njemu u obožavanju pridružujete!" Ne postoje; ali Bog je samo On, Allah Silni i Mudri!"
Rumence:
Spune: “Arătaţi-mi-i pe cei pe care I i-aţi alăturat Lui ca părtaşi! Nu!... El este Dumnezeu, Puternicul, Înţeleptul.
Transliteration:
Qul arooniya allatheena alhaqtum bihi shurakaa kalla bal huwa Allahu alAAazeezu alhakeemu
Türkçe:
De ki: "Ortaklar olarak O'nun yanına koymaya kalktıklarınızı bana gösterin! Hayır, iş sandığınız gibi değil! O, Allah'tır; Azîz'dir, Hakîm'dir."
Sahih International:
Say, "Show me those whom you have attached to Him as partners. No! Rather, He [alone] is Allah, the Exalted in Might, the Wise."
İngilizce:
Say: "Show me those whom ye have joined with Him as partners: by no means (can ye). Nay, He is Allah, the Exalted in Power, the Wise."
Azerbaycanca:
De: “Ona qoşduğunuz şərikləri bir mənə göstərin. Xeyr (heç kəs Ona şərik ola bilməz). Yenilməz qüvvət, hikmət sahibi ancaq O (bir olan) Allahdır!”
Süleyman Ateş:
De ki: "O'na kattığınız ortakları bana gösterin (bakayım, onlar tanrı olabilirler mi?). Hayır (böyle şey olamaz.) Doğrusu O, galib, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'tır."
Diyanet Vakfı:
De ki: O'na (Allah'a) kattığınız ortaklarınızı bana gösterin. Hayır! Bilakis, yegane galip ve her şeyi hikmetle idare eden ancak Allah'tır.
Erhan Aktaş:
De ki: “O’na ortak kabul ettiklerinizi bana gösterin! Asla böyle bir şey olamaz. O, Allah ki; Mutlak Üstün Olan’dır, En İyi Hüküm Veren’dir.”
Kral Fahd:
De ki: O'na (Allah'a) kattığınız ortaklarınızı bana gösterin. Hayır! Bilakis, yegâne galip ve her şeyi hikmetle idare eden ancak Allah'tır.
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Ona (ibâdetde) kardığınız ortakları bana gösterin. Haaşâ (böyle bir şey yokdur). Bil´akis (hakıykat şudur ki emrinde) mutlak gaalib, (tedbîrinde yegâne) hikmet saahibi olan ancak Allahdır.
Muhammed Esed:
De ki: "(Zihninizde) O´na ortak koştuğunuz (varlıklar)ı bana gösterin! Hayır hayır, (yalnız) O´dur kudret ve hikmet Sahibi!"
Gültekin Onan:
34:24
Ali Fikri Yavuz:
De ki: “-O’na, ortaklar diye kattıklarınızı bana gösterin (bakayım, ne yaratıyorlar).” Hayır, öyle şey yok. Doğrusu Allah her şeye gâlipdir, hükmünde hikmet sahibidir.
Portekizce:
Torna a lhes dizer: Mostrai-me os parceiros que Lhe atribuís! Não podereis fazê-lo! Porém, Ele é Deus, o Poderoso, oPrudentíssimo.
İsveççe:
Säg: "Visa Mig dem som ni satte vid Hans sida som medhjälpare! Nej, Han och ingen annan är Gud, den Allsmäktige, den Allvise!"
Farsça:
بگو: کسانی را که به عنوان شریکان به او ملحق کرده اید به من نشان دهید [تا بنگرم آیا صفاتی که واجب است در یک معبود باشد در آنها هست؟ یقیناً] این چنین [صفاتی در آنها] نیست، بلکه فقط خدا توانای شکست ناپذیر و حکیم است.
Kürtçe:
بڵێ ئادەی نیشانم دەن ئەو ھاوبەشانەی بردوبووتاننە ڕێزی خواوە وانیە بەڵکو زاتی خوایە زاڵ و دانا وکار دروست
Özbekçe:
Сен: «У зотга шериклар қилиб тиқиштирганларингизни менга кўрсатинг. Йўқ! Фақат азиз ва ҳаким бўлган Аллоҳгина бордир», деб айт.
Malayca:
Katakanlah lagi: "Tunjukkanlah kepadaku sifat-sifat ketuhanan yang ada pada makhluk-makhluk yang kamu hubungkan dengan Allah sebagai sekutu-sekutuNya. Tidak ada pada sesuatu makhluk pun sifat-sifat itu, bahkan yang mempunyai sifat-sifat ketuhanan ialah Allah Yang Maha Kuasa, lagi Maha Bijaksana".
Arnavutça:
Thuaju: “M’i tregoni ata që ia përshkruani për shok Atij (Perëndisë). Jo, kurrsesi, (nuk do të mund ta bëjnë këtë), por vetëm Ai është Perëndia, i Plotëfuqishëm dhe i Gjithëdijshëm.
Bulgarca:
Кажи: “Покажете ми онези, които приобщихте за съдружници към Него!” Никак! Наистина само Той е Аллах, Всемогъщия, Премъдрия.
Sırpça:
Реци: „Покажите ми оне које придружујете Њему у обожавању!“ Нема их! Постоји само Аллах Силни и Мудри!“
Çekçe:
Rci: 'Ukažte mi ty, které jste Mu přidali jako společníky! Však nikoliv! On jediný je Bůh, mocný a moudrý!'
Urduca:
اِن سے کہو، "ذرا مجھے دکھاؤ تو سہی وہ کون ہستیاں ہیں جنہیں تم نے اس کے ساتھ شریک لگا رکھا ہے" ہرگز نہیں، زبردست اور دانا تو بس وہ اللہ ہی ہے
Tacikçe:
Бигӯ: «Онҳоеро, ки шарики Худо пиндоштед, ба ман нишон бидиҳед! Ҳаргиз, Ӯст Худои ғолибу ҳаким!»
Tatarca:
Әйт: "Миңа күрсәтегез, үзегез ясаган Илаһәләрегезне Аллаһу тәгаләгә ничек тиң итәсез? Юк, ул ясаган нәрсәләрегез һич тә Аллаһуга тиң була алмаслар. Бәлки Ул – Аллаһ барча вөҗүдне кодрәт кулында тотучы вә гадел хөкем итүчедер.
Endonezyaca:
Katakanlah: "Perlihatkanlah kepadaku sembah-sembahan yang kamu hubungkan dengan Dia sebagai sekutu-sekutu-Nya, sekali-kali tidak mungkin! Sebenarnya Dialah Allah Yang Maha Perkasa lagi Maha Bijaksana.
Amharca:
«እነዚያን ተጋሪዎች አድርጋችሁ በእርሱ ያስጠጋችኋቸውን (ጣዖታት) አሳዩኝ፡፡ ተዉ (አታጋሩ)፤ በእውነቱ እርሱ አሸናፊው ብልሃተኛው አላህ ነው» በላቸው፡፡
Tamilce:
(நபியே!) கூறுவீராக! அவனுடன் (அவனுக்கு சமமாக வணங்கப்படுகின்ற) தெய்வங்களாக நீங்கள் சேர்ப்பித்தவர்கள் பற்றி எனக்கு அறிவியுங்கள். ஒருபோதும் (அவனுக்கு இணைகள் இருக்க) முடியாது. மாறாக, அவன்தான் அல்லாஹ் (-வணங்கத்தகுதியான படைத்து பரிபாலிக்கின்ற இணையற்ற ஒரே ஓர் இறைவன். அவன்தான்) மிகைத்தவன், மகா ஞானவான் ஆவான்.
Korece:
일러가로되 너희가 하나님으 로 숭배한 것들을 보이라 하니 그 들은 결코 그렇게 하지 못하더라 실로 권능과 지혜로 충만한 분은 하나님 뿐이라
Vietnamca:
Ngươi hãy nói với họ: “Các người hãy chỉ cho Ta đâu là những kẻ mà các người đã cho là những vị đối tác ngang vai của (Allah). Chắc chắn sẽ không có ai (là đối tác của Ngài cả) mà chỉ có Ngài là Allah (Đấng Duy Nhất), Ngài là Đấng Toàn Năng, Sáng Suốt.”
Ayet Linkleri: