Arapça:
قُلْنَا يَا نَارُ كُونِي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلَىٰ إِبْرَاهِيمَ
Çeviriyazı:
ḳulnâ yâ nâru kûnî berdev veselâmen `alâ ibrâhîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz: "Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve zararsız ol" dedik.
Diyanet İşleri:
Biz: "Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve zararsız ol" dedik.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ey ateş dedik, soğu İbrahim'e karşı ve bir zarar verme ona.
Şaban Piriş:
Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve selamet ol! dedik.
Edip Yüksel:
"Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve güvenilir ol," dedik.
Ali Bulaç:
Biz de dedik ki: "Ey ateş, İbrahim'e karşı soğuk ve esenlik ol."
Suat Yıldırım:
Biz ateşe şöyle ferman ettik: “Dokunma İbrâhim'e! Serin ve selâmet ol ona!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dedik ki: «Ey Ateş! İbrahim üzerine serin ve selâmet ol.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Biz de şöyle dedik: "Ey ateş, İbrahim'e bir serinlik ol, bir selam ol!"
Bekir Sadak:
Lut´u rahmetimizin icine aldik
İbni Kesir:
Biz de: Ey ateş
Adem Uğur:
Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol! dedik.
İskender Ali Mihr:
“Ey ateş! İbrâhîm (A.S)´a (karşı) soğuk ve selâmet (zararsız) ol.” dedik.
Celal Yıldırım:
Biz de «ey ateş! Serin ve esenlik ol İbrahim´e» dedik.
Tefhim ul Kuran:
Biz de dedik ki: «Ey ateş, İbrahim´e karşı soğuk ve esenlik ol.»
Fransızca:
Nous dîmes : "ô feu, sois pour Abraham une fraîcheur salutaire".
İspanyolca:
Dijimos: «¡Fuego! ¡Sé frío para Abraham y no le dañes!»
İtalyanca:
Dicemmo: «Fuoco, sii frescura e pace per Abramo».
Almanca:
WIR sagten: "Feuer! Sei etwas Kühlendes und Salam für Ibrahim!"
Çince:
我说:火啊!你对易卜拉欣变成凉爽的和平的吧!
Hollandaca:
En toen Abraham op den brandstapel was geworpen, zeiden wij: O vuur! wees koud en beveilig Abraham.
Rusça:
Мы сказали: "О огонь! Стань для Ибрахима (Авраама) прохладой и спасением!"
Somalice:
Waxan Nidhi Naaray u Noqo Qabow iyo Nabadgalyi Ibraahim.
Swahilice:
Sisi tukasema: Ewe moto! Kuwa baridi na salama kwa Ibrahim!
Uygurca:
بىز ئوتقا: «ئى ئوت! ئىبراھىمغا سالقىن ۋە ئامانلىق (بەخش ئېتىدىغان) بولۇپ بەرگىن» دېدۇق
Japonca:
(その時)われは命令した。「火よ,冷たくなれ。イブラーヒームの上に平安あれ。」
Arapça (Ürdün):
(قلنا يا نار كوني برداً وسلاماً على إبراهيم) فلم تحرق منه غير وثاقه، وذهبت حرارتها وبقيت إضاءتها وبقوله "" وسلاماً "" سلم من الموت ببردها.
Hintçe:
(ग़रज़) उन लोगों ने इबराहीम को आग में डाल दिया तो हमने फ़रमाया ऐ आग तू इबराहीम पर बिल्कुल ठन्डी और सलामती का बाइस हो जा
Tayca:
เรา (อัลลอฮ์) กล่าวว่า “ไฟเอ๋ย ! จงเย็นลง และให้ความปลอดภัยแก่อิบรอฮีมเถิด”
İbranice:
אמרנו: 'הוי, האש! היי קרירה ושמרי על שלומו של אברהם
Hırvatça:
"O vatro!", rekosmo Mi, "postani hladna, i spas Ibrahimu!"
Rumence:
Noi am spus: “Focule, fii lui Abraham răcoare şi tihnă!”
Transliteration:
Qulna ya naru koonee bardan wasalaman AAala ibraheema
Türkçe:
Biz de şöyle dedik: "Ey ateş, İbrahim'e bir serinlik ol, bir selam ol!"
Sahih International:
Allah said, "O fire, be coolness and safety upon Abraham."
İngilizce:
We said, "O Fire! be thou cool, and (a means of) safety for Abraham!"
Azerbaycanca:
Biz də: “Ey atəş! İbrahimə qarşı sərin və zərərsiz ol! (Hətta soyuğun belə ona zərər yetirməsin!)” – deyə buyurduq.
Süleyman Ateş:
Biz de: "Ey ateş, İbrahim'e serin ve esenlik ol!" dedik.
Diyanet Vakfı:
"Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol!" dedik.
Erhan Aktaş:
“Ey ateş! İbrâhîm’e serin ve esenlik ol.” dedik.
Kral Fahd:
(Nitekim onu yakmaya kalkıştıkları zaman, ateşe) şöyle demiştik: "Ey ateş! İbrahim'e serin ve selâmet ol".
Hasan Basri Çantay:
Biz de dedik: «Ey ateş, Ibrâhîme karşı serin ve selâmet ol».
Muhammed Esed:
(Ne var ki) Biz "Ey ateş, serin ol, İbrahim´e dokunma!" dedik.
Gültekin Onan:
Biz de dedik ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Kudret sahibi olan) biz de dedik ki: “- Ey ateş! İbrâhîm’e karşı serin ve selâmet ol.”
Portekizce:
Porém, ordenamos: Ó fogo, sê frescor e poupa Abraão!
İsveççe:
[Då] befallde Vi elden: "Bli svalka och säkerhet för Abraham!"
Farsça:
[پس او را در آتش افکندند] گفتیم: ای آتش! برابر ابراهیم سرد و بی آسیب باش!
Kürtçe:
(کە ئیبراھیمیان خستە ئاگرەوە) ووتمان ئەی ئاگر سارد بەرەوەو بێ زیانبە لەسەر ئیبراھیم
Özbekçe:
Биз: «Эй олов, сен Иброҳимга салқин ва саломатлик бўл!» дедик.
Malayca:
Kami berfirman: "Hai api, jadilah engkau sejuk serta selamat sejahtera kepada Ibrahim! ".
Arnavutça:
Ne, thamë: “O zjarr, bëhu i ftohtë dhe bëhu shpëtim për Ibrahimin!
Bulgarca:
Рекохме Ние: “О, огън, бъди студен и безопасен за Ибрахим!”
Sırpça:
„О ватро!“ Рекосмо Ми, „буди хладна, и спас Авраму!“
Çekçe:
Avšak My jsme pravili: 'Ohni, vychladni a buď neškodným pro Abrahama!'
Urduca:
ہم نے کہا "اے آگ، ٹھنڈی ہو جا اور سلامتی بن جا ابراہیمؑ پر"
Tacikçe:
Гуфтем: «Эй оташ, бар Иброҳим хунук ва саломат бош!»
Tatarca:
Ибраһимне тау хәтле утка ыргыттылар, Ибраһим дөнья утыннан курыкмады, күңеле тыныч булды. Әйттек: "Ий ут, Ибраһимгә салкын бул, һем салкынлык белән дә зарар тидермә", – дип.
Endonezyaca:
Kami berfirman: "Hai api menjadi dinginlah, dan menjadi keselamatanlah bagi Ibrahim",
Amharca:
«እሳት ሆይ! በኢብራሂም ላይ ቀዝቃዛ፤ ሰላምም ሁኚ» አልን፡፡
Tamilce:
(இப்ராஹீமை அவர்கள் நெருப்பில் போட்டபோது) நாம் கூறினோம்: “நெருப்பே! இப்ராஹீமுக்கு குளிர்ச்சியாகவும், பாதுகாப்பாகவும் ஆகிவிடு.”
Korece:
하나님이 명령하사 불아 식 어라 그리고 아브라함을 안전케 하라 하였노라
Vietnamca:
(Sau khi họ ném Ibrahim vào trong hố lửa), TA phán: “Hỡi Lửa! Ngươi hãy nguội mát và bằng an cho Ibrahim”
Ayet Linkleri: