Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

127

Ayet No: 

1081

Sayfa No: 

165

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَقَالَ الْمَلَأُ مِن قَوْمِ فِرْعَوْنَ أَتَذَرُ مُوسَىٰ وَقَوْمَهُ لِيُفْسِدُوا فِي الْأَرْضِ وَيَذَرَكَ وَآلِهَتَكَ ۚ قَالَ سَنُقَتِّلُ أَبْنَاءَهُمْ وَنَسْتَحْيِي نِسَاءَهُمْ وَإِنَّا فَوْقَهُمْ قَاهِرُونَ

Çeviriyazı: 

veḳâle-lmeleü min ḳavmi fir`avne eteẕeru mûsâ veḳavmehû liyüfsidû fi-l'arḍi veyeẕerake veâlihetek. ḳâle senüḳattilü ebnâehüm venestaḥyî nisâehüm. veinnâ fevḳahüm ḳâhirûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Firavun kavminin ileri gelenleri dediler ki: "Seni ve ilâhlarını terketsinler de yeryüzünde fesat çıkarsınlar diye mi Musa'yı ve kavmini serbest bırakacaksın?" Firavun da dedi ki: "Onların oğullarını öldüreceğiz, kızlarını sağ bırakacağız ve onlar üzerinde kahredici bir üstünlüğe sahibiz."

Diyanet İşleri: 

Firavun milletinin ileri gelenleri: "Musa'yı ve milletini yeryüzünde bozgunculuk yapsınlar, seni ve tanrılarını bıraksınlar diye mi koyveriyorsun?" dediler. Firavun: "Onların oğullarını öldüreceğiz, kadınlarını sağ bırakacağız. Elbette biz onları ezecek üstünlükteyiz" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Firavun'un kavminden ileri gelenler, Musa'yı ve kavmini, yeryüzünde bozgunculuk etsinler, senden ve taptıklarından yüz çevirsinler diye mi bırakıyorsun dediler. Firavun gene onların oğullarını öldürür, kadınlarını bırakırız ve şüphe yok ki biz, onlardan üstünüz ve kudret sahibiyiz dedi.

Şaban Piriş: 

Firavun kavminden ileri gelen kesim: Musa’yı ve kavmini yeryüzünde bozgunculuk etsinler seni ve senin ilahlarını terk etsinler diye mi bırakacaksın? dediler. Firavun: Onların erkek çocuklarını öldürürüz. Kadınlarını da sağ bırakırız. Biz, onlar üzerinde tam bir hakimiyet sahibiyiz, dedi.

Edip Yüksel: 

Firavun'un halkının elit takımı, "Musa'yı ve halkını, seni ve tanrılarını bıraksınlar ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarsınlar diye mi bırakıyorsun," dediler. (Firavun:) "Kadınlarını yaşatıp oğullarını öldüreceğiz. Biz onlardan çok daha güçlüyüz," dedi.

Ali Bulaç: 

Firavun kavminin önde gelenleri, dediler ki: "Musa ve kavmini bu toprakta (Mısır'da) bozgunculuk çıkarmaları, seni ve ilahlarını terk etmeleri için mi (serbest) bırakacaksın?" (Firavun) Dedi ki: "Erkek çocuklarını öldüreceğiz ve kadınlarını sağ bırakacağız. Hiç şüphesiz biz, onlara karşı kahir bir üstünlüğe sahibiz."

Suat Yıldırım: 

Firavun'un halkının yetkilileri ona: “Ne yapıyorsun, Mûsâ ile kavmini, seni ve senin tanrılarını terk etsinler, ülkede bozgunculuk yapsınlar diye kendi hallerine mi bırakacaksın?” dediler.Firavun: “Hayır, onların erkek evlatlarını öldürüp, kız çocuklarını hayatta bırakacağız.Biz elbette onların üzerinde tam bir hakimiyet sahibiyiz.” diye cevap verdi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Fir´avun´un kavminden ileri gelenler dediler ki: «Mûsa´yı ve kavmini bırakır mısın ki, yerde fesatta bulunsunlar. Ve seni ve tanrılarını terkeylesinler.» O da dedi ki: «Elbette onların oğullarını öldüreceğiz ve kadınlarını diri bırakacağız ve şüphe yok ki, biz onların üstünde kâhir kimseleriz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Firavun kavminin kodamanları dediler ki: "Mûsa'yı ve toplumunu, yeryüzünü fesada verip seni ve ilahlarını terk etsinler diye mi bırakıyorsun?" Dedi ki Firavun: "Biz onların oğullarını öldürüp kadınlarını diri bırakacağız/kadınlarının rahimlerini yoklayıp çocuk alacağız/kadınlarına utanç duyulacak şeyler yapacağız. Üstlerine sürekli kahır yağdıracağız."

Bekir Sadak: 

Firavun ailesi: «Bizi sihirlemek icin ne mucize gosterirsen goster, sana inanmayacagiz» dediler.

İbni Kesir: 

Firavun´un kavminin ileri gelenleri: Musa´yı ve kavmini yeryüzünde fesadçılık etsinler, seni de, tanrılarını da terketsinler diye mi bırakıyorsun? dediler. Dedi ki: Oğullarını öldürtürüz, kadınlarını sağ bırakırız. Elbette biz, onları ezicileriz.

Adem Uğur: 

Firavun´un kavminden ileri gelenler dediler ki: Musa´yı ve kavmini, seni ve tanrılarını bırakıp yeryüzünde bozgunculuk çıkarsınlar diye mi bırakacaksınız? (Firavun): &quot

İskender Ali Mihr: 

Ve firavunun kavminden ileri gelenler şöyle dedi: “Musa (A.S)´ı ve onun kavmini, yeryüzünde fesat çıkarsınlar ve seni ve ilâhlarını terketsinler diye bırakacak mısın?” (Firavun): “Onların oğullarını keseceğiz (öldüreceğiz) ve kadınlarını sağ (canlı) bırakacağız.” Ve muhakkak ki

Celal Yıldırım: 

Fir´avn kavminin ileri gelenleri (görüşlerini ortaya koyup): «Yeryüzünde fesad çıkarsınlar ve seninle ilâhlarını terkedip (bir tarafa itsinler) diye mi Musa ile kavmini (serbest) bırakacaksın ?» dediler. Fir´avn : «Onların erkek çocuklarını öldüreceğiz, kadınlarını (kız çocuklarını) sağ bırakacağız. Elbette biz onların üstünde kahredici güce sâhibizdir» dedi.

Tefhim ul Kuran: 

Firavun kavminin önde gelenleri, dediler ki: «Musa ve kavmini bu toprakta (Mısır´da) bozgunculuk çıkarmaları, seni ve ilahlarını terketmeleri için mi (serbest) bırakacaksın?» (Firavun) Dedi ki: «Erkek çocuklarını öldüreceğiz, ve kadınlarını sağ bırakacağız. Hiç şüphesiz biz, onlara karşı kahir bir üstünlüğe sahibiz.»

Fransızca: 

Et les notables du peuple de Pharaon dirent : "Laisseras-tu Moïse et son peuple commettre du désordre sur la terre, et lui-même te délaisser, toi et tes divinités ? " Il dit : "Nous allons massacrer leurs fils et laisser vivre leurs femmes. Nous aurons le dessus sur eux et les dominerons."

İspanyolca: 

Los dignatarios del pueblo de Faraón dijeron: «¿Dejaréis que Moisés y su pueblo corrompan en el país y os abandonen, a ti a y a tus dioses?» Dijo: «Mataremos sin piedad a sus hijos varones y dejaremos con vida a sus mujeres. Les podemos».

İtalyanca: 

I notabili del popolo di Faraone dissero: «Lascerai che Mosè e il suo popolo spargano corruzione sulla terra, abbandonando te e i tuoi dèi?». Disse: «Poiché abbiamo il dominio su di loro, uccideremo immediatamente i loro figli maschi e risparmieremo le loro femmine».

Almanca: 

Und die Entscheidungsträger von Pharaos Leuten sagten: "Willst du etwa von Musa und seinen Leuten ablassen, damit sie Verderben auf der Erde anrichten und damit sie von dir (deiner Verherrlichung) und von deinen Göttern ablassen." Er sagte: "Wir werden ihre Söhne töten und (nur) ihre Frauen am Leben lassen. Und gewiß, wir beherrschen sie."

Çince: 

法老的百姓中的众领袖说:难道你要任随穆萨和他的宗族在地方上作恶,并抛弃你和你的众神灵吗?他说:我们要屠杀他们的儿子,保全他们的妇女,我们确是统治他们的。

Hollandaca: 

En de opperhoofden van Pharao's volk zeiden: Wilt gij Mozes en zijn volk laten vertrekken, opdat zij op de aarde zouden zondigen en u en uwe goden verlaten? Pharao antwoordde: wij zullen hunne mannelijke kinderen doen dooden, en wij zullen hunne vrouwelijke kinderen sparen, en zoo zullen wij de zege over hen behalen.

Rusça: 

Знатные люди из народа Фараона сказали: "Неужели ты позволишь Мусе (Моисею) и его народу распространять на земле нечестие и отречься от тебя и твоих богов?" Он сказал: "Мы будем убивать их сыновей и оставлять в живых их женщин. Мы обладаем непоколебимой властью над ними".

Somalice: 

Waxay Dheheen Madaxdii oo Qoonkii Fircoona ma ku Dayn Muuse iyo Qoomkiisa inay Fasaadiyaan Dhulka inuu ku daayo adiyo Cibaadadaada (iyo lLaahyadaada). wuxuuna yidhi waxaannu Dili Wiilashooda waxaannu dayn Gabdhahooda anagaana ka sarrayna oo Dullayn.

Swahilice: 

Wakasema waheshimiwa wa kaumu ya Firauni: Unamuacha Musa na watu wake walete uharibifu katika nchi na wakuache wewe na miungu yako? Akasema: Tutawauwa wavulana wao, na tutawaacha hai wanawake wao. Na bila ya shaka sisi ni wenye nguvu juu yao.

Uygurca: 

پىرئەۋن قەۋمىنىڭ چوڭلىرى (پىرئەۋنگە): «مۇسا بىلەن ئۇنىڭ قەۋمىنى زېمنىدا پىتنە - پاسات تۇغدۇرۇشقا، سېنى ۋە سېنىڭ ئىلاھلىرىڭنى تاشلاشقا قويۇۋېتەمسەن؟» دېدى. پىرئەۋن: «ئۇلارنىڭ باللىلىرىنى ئۆلتۈرىمىز، ئاياللىرىنى بولسا (خىزمەتكە سېلىشقا) قالدۇرۇپ قويىمىز، بىز ئەلۋەتتە ئۇلارنىڭ ئۈستىدىن ھۆكۈمرانلىق قىلىمىز» دېدى

Japonca: 

フィルアウンの民の長老たちは言った。「(王様よ)あなたはムーサーとその民が国内を乱し,あなたとあなたの神々を捨てるのを放っておくのですか」かれは言った。「わたしたちはかれらの男児を殺して,女児を生かしておこう。わたしたちは,かれらにたいして権威をもっている。」

Arapça (Ürdün): 

«وقال الملأ من قوم فرعون» له «أتذر» تترك «موسى وقومه ليفسدوا في الأرض» بالدعاء إلى مخالفتك «ويذرك وآلهتك» وكان صنع لهم أصناما صغارا يعبدونها وقال أنا ربُّكم وربها ولذا قال أنا ربكم الأعلى «قال سنُقَتِّل» بالتشديد والتخفيف «أبناءهم» المولودين «ونستحي» نستبقي «نساءهم» كفعلنا بهم من قبل «وإنا فوقهم قاهرون» قادرون ففعلوا بهم ذلك فشكا بنو إسرائيل.

Hintçe: 

और हमने अपनी फरमाबरदारी की हालत में दुनिया से उठा ले और फिरऔन की क़ौम के चन्द सरदारों ने (फिरऔन) से कहा कि क्या आप मूसा और उसकी क़ौम को उनकी हालत पर छोड़ देंगे कि मुल्क में फ़साद करते फिरे और आपके और आपके ख़ुदाओं (की परसतिश) को छोड़ बैठें- फिरऔन कहने लगा (तुम घबराओ नहीं) हम अनक़रीब ही उनके बेटों की क़त्ल करते हैं और उनकी औरतों को (लौन्डियॉ बनाने के वास्ते) जिन्दा रखते हैं और हम तो उन पर हर तरह क़ाबू रखते हैं

Tayca: 

“และบรรดาบุคคลชั้นนำจากประชาชาติของฟิรอาวน์ได้กล่าวว่า ท่านจะปล่อยมูซาและพวกพ้อง ของเขาไว้เพื่อก่อความเสียหายในแผ่นดิน และละเลยท่าน และบรรดาที่เคารพสักการะของท่านกระนั้นหรือ ? เขา กล่าวว่า เราจะฆ่าบรรดาลูกชายของพวกเขา และไว้ชีวิตบรรดาหญิงของพวกเขาและแท้จริงเราเป็นผู้มีกำลังอำนาจเหนือพวกเขา”

İbranice: 

ואמרו נכבדי עם פרעה, 'התרשה למשה ועמו להשחית את הארץ ולעזוב אותך ואת אלוהיך'? אמר, (פרעה) 'נהרוג את בניהם ונחיה את נשותיהם, ואנו נשתלט עליהם

Hırvatça: 

A glavešine naroda faraonovog rekoše: "Zar ćeš ostaviti Musaa i narod njegov da nered po Zemlji pravi i da tebe i božanstva tvoja napusti?" On reče: "Ubijat ćemo mušku djecu njihovu, a žensku ćemo im ostavljati u životu; mi, uistinu, vladamo nad njima."

Rumence: 

Căpeteniile poporului lui Faraon spuseră: “Îl veţi lăsa pe Moise şi poporul său să semene stricăciunea pe pământ şi să te înlănţuie pe tine şi pe dumnezeii tăi?” El spuse: “Îi vom ucide pe fiii lor, iar pe fiicele lor le vom lăsa să trăiască şi astfel no

Transliteration: 

Waqala almalao min qawmi firAAawna atatharu moosa waqawmahu liyufsidoo fee alardi wayatharaka waalihataka qala sanuqattilu abnaahum wanastahyee nisaahum wainna fawqahum qahiroona

Türkçe: 

Firavun kavminin kodamanları dediler ki: "Mûsa'yı ve toplumunu, yeryüzünü fesada verip seni ve ilahlarını terk etsinler diye mi bırakıyorsun?" Dedi ki Firavun: "Biz onların oğullarını öldürüp kadınlarını diri bırakacağız/kadınlarının rahimlerini yoklayıp çocuk alacağız/kadınlarına utanç duyulacak şeyler yapacağız. Üstlerine sürekli kahır yağdıracağız."

Sahih International: 

And the eminent among the people of Pharaoh said," Will you leave Moses and his people to cause corruption in the land and abandon you and your gods?" [Pharaoh] said, "We will kill their sons and keep their women alive; and indeed, we are subjugators over them."

İngilizce: 

Said the chiefs of Pharaoh's people: "Wilt thou leave Moses and his people, to spread mischief in the land, and to abandon thee and thy gods?" He said: "Their male children will we slay; (only) their females will we save alive; and we have over them (power) irresistible."

Azerbaycanca: 

Fir’on tayfasının ə’yan-əşrafı dedi: “Musanı və tayfasını fitnə-fəsad törətmək, həm səni, həm də sənin tanrılarını atıb getmək üçünmü buraxacaqsan?” (Fir’on onlara) belə cavab verdi: “Biz onların oğullarını (erkəklərini) öldürəcək, qadınlarını isə (bizə xidmət etmək üçün) diri saxlayacağıq. Biz onlara, mütləq, qələbə çalacağıq! (Onlar əvvəlki kimi yenə əlimizin altında olacaqlar!)”

Süleyman Ateş: 

Fir'avn kavminden ileri gelen bir topluluk dedi ki: "Musa'yı ve kavmini bırakıyorsun ki, seni ve tanrılarını terk edip yeryüzünde bozgunculuk mu yapsınlar?" (Fir'avn): "Biz onların oğullarını öldüreceğiz, kadınlarını sağ bırakacağız. Biz daima onların üstünde eziciler olacağız!" dedi.

Diyanet Vakfı: 

Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: Musa'yı ve kavmini, seni ve tanrılarını bırakıp yeryüzünde bozgunculuk çıkarsınlar diye mi bırakacaksınız? (Firavun): "Biz onların oğullarını öldürüp, kadınlarını sağ bırakacağız. Elbette biz onları ezecek üstünlükteyiz" dedi.

Erhan Aktaş: 

Firavun halkının meleleri(1): “Mûsâ’yı ve yanında yer alanları, yeryüzünde bozgunculuk yapsınlar, seni ve ilâhlarını terk etsinler diye mi bırakacaksın?” dediler. O da: “Oğullarını öldürüp, kadınlarını sağ bırakacağız. Kuşkusuz, biz onların üzerinde kahredicileriz.” dedi.

Kral Fahd: 

Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: Musa'yı ve kavmini, seni ve tanrılarını bırakıp yeryüzünde bozgunculuk çıkarsınlar diye mi bırakacaksınız? (Firavun): «Biz onların oğullarını öldürüp, kadınlarını sağ bırakacağız. Elbette biz onları ezecek üstünlükteyiz» dedi.

Hasan Basri Çantay: 

Fir´avn kavminden olan ileri gelenler şöyle dedi: «Musâyi ve kavmini — fesadcılık etmeleri, seni de, Tanrılarını da terk etmesi için mi — bu toprakda (Mısırda) bırakacaksın? O da: «(Eskiden olduğu gibi yine) oğullarını öldürtürüz, yalınız kadınlarını sağ bırakırız. Şübhesiz ki biz onların tepesinde kahredicileriz» dedi.

Muhammed Esed: 

Ve Firavun uyrukları arasından önde gelenler: "Peki," dediler, "Musa ve halkının ülkede karışıklık çıkarıp (uyruklarını) senden ve senin topraklarından uzaklaş(tır)malarına göz mü yumacaksın?" (Firavun): "Onların çocuklarından çoğunu öldürecek ve (yalnız) kadınları sağ bırakacağız: Çünkü, gerçekten onların üzerinde ezici bir gücümüz var!" dedi.

Gültekin Onan: 

Firavun kavminin önde gelenleri dediler ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Firavun’un kavminden başta gelenler, Firavun’a şöyle dediler: “-Mûsa’yı ve kavmini, fesadçılık yapmaları ve Mûsa’nın hem seni, hem de senin tanrılarını terketmesi için mi bu yerde bırakacaksın? “Firavun onlara şöyle cevap verdi: “- Daha önce onlara yaptığımız gibi, doğacak oğullarını öldürtürüz

Portekizce: 

Então, os chefes do povo do Faraó disseram: Permitirás que Moisés e seu povo façam corrupção na terra e teabandonem, a ti e aos teus deuses? Respondeu-lhes: Sacrificaremos os seus filhos; contudo, deixaremos viver as suasmulheres e assim seremos os seus dominadores.

İsveççe: 

Då sade Faraos stormän: "Vill du tillåta att Moses och hans folk stör ordningen och fördärvar sederna i landet och [lockar människorna] att överge dig och dina gudar?" [Farao] svarade: "Vi skall anställa blodbad på deras söner och [enbart] skona deras kvinnor; vi har dem ju i vårt våld!"

Farsça: 

اشراف و سران قوم فرعون گفتند: آیا موسی و قومش را رها می کنی تا در این سرزمین فساد و تباهی کنند و تو و معبودهایت را واگذارند؟ گفت: به زودی پسرانشان را به صورتی وسیع و گسترده به قتل می رسانیم و زنانشان را زنده می گذاریم و ما بر آنان چیره و مُسلّطیم.

Kürtçe: 

ھەندێک لە دەسەڵاتداران وکاربەدەستانی گەلی فیرعەون ووتیان ئایا واز لە موسا و ھۆزەکەی دەھێنی بۆ ئەوەی لە ووڵاتدا (لە خاکی میسردا) خراپەکاری بکەن و دەست لەخۆت و پەرستراوەکانت ھەڵبگرن (فیرعەون) ووتی: لەمەودوا کوڕەکانیان دەکوژین و ئافرەتانیان دەھێڵینەوە بەزیندوویی (بۆ خزمەت کردن) وە بێگومان ئێمە دەسەڵاتدارین بەسەریاندا

Özbekçe: 

Фиръавн қавмидан бўлган зодагонлар: «Сени ва худоларингни тарк қилса ҳам, Мусо ва унинг қавмини ер юзида бузғунчилик қилишларига йўл қўйиб берасанми?» дедилар. У: «Ўғилларини ўлдирамиз ва аёлларини тирик қолдирамиз ва, албатта, биз улар устидан қаҳр ўтказувчимиз», деди.

Malayca: 

Dan berkatalah pula Ketua-ketua dari kaum Firaun: "Adakah engkau (wahai Firaun) hendak membiarkan Musa dan kaumnya untuk melakukan kerosakan di bumi (Mesir) dan meninggalkanmu serta apa-apa yang dipuja olehmu?" Firaun menjawab: "Kita akan membunuh anak-anak lelaki mereka dan kita biarkan hidup anak-anak perempuan mereka, dan kita tetap menguasai (menundukkan) mereka".

Arnavutça: 

Paria e popullit të Faraonit thanë: “A mos vallë do ta lësh Musain dhe popullin e tij që të bëjnë ngatërresa në tokë, dhe që të lë ty dhe zotrat tu?” (Faraoni) u përgjegj: “Na do t’i mbysim djemtë e tyre e do t’i lëmë gjallë gratë (bijat) e tyre; e na, me të vërtetë, jemi sundues mbi ta”.

Bulgarca: 

А знатните от народа на Фараона казаха: “Нима ще оставиш Муса и народа му да сеят развала по земята и да изоставят теб и твоите богове?” Каза: “Ще избием синовете им и ще пощадим жените им. Ние сме техни господари.”

Sırpça: 

А главешине фараоновог народа рекоше: „Зар ћеш да оставиш Мојсија и његов народ да неред по Земљи прави и да тебе и божанства твоја напусти?“ Он рече: „Убијаћемо њихову мушку децу, а женску ћемо да им остављамо у животу; ми, уистину, владамо над њима.“

Çekçe: 

I řekli velmoži z lidu Faraónova: 'Zdaž necháš Mojžíše a lid jeho, aby šířili na zemi pohoršení a aby opustili tebe i božstva tvá?' Odpověděl: 'Pobijeme syny jejich a ponecháme naživu jen ženy jejich a přemůžeme je vítězně!'

Urduca: 

فرعون سے اُس کی قوم کے سرداروں نے کہا "کیا تو موسیٰؑ اور اُس کی قوم کو یونہی چھوڑ دے گا کہ ملک میں فساد پھیلائیں اور وہ تیری اور تیرے معبودوں کی بندگی چھوڑ بیٹھے؟" فرعون نے جواب دیا "میں اُن کے بیٹوں کو قتل کراؤں گا اور اُن کی عورتوں کو جیتا رہنے دوں گا ہمارے اقتدار کی گرفت ان پر مضبوط ہے"

Tacikçe: 

Меҳтарони қавми Фиръавн гуфтанд: Оё Мӯсо ва қавмашро мегузорӣ, то дар замин фасод кунанд ва туву худоёнатро тарк гӯянд?» Гуфт: «Писаронашонро хоҳам кушт ва занонашонро зинда хоҳам гузошт. Мо болотар аз онҳоем ва бар онҳо ғалаба меёбем!»

Tatarca: 

Фиргаун кауменнән олылары әйттеләр: "Ий Фиргаун! Мусаны вә аның каумен җир өстендә бозыклык кылсыннар һәм сиңа вә сынымнарыңа гыйбадәт кылуны куйсыннар өчен аларны калдырасыңмы? Ягъни үтерергә кирәк", – диделәр. Фиргаун әйтте: тиздән кыз балаларын калдырып, ир балаларын үтерербез без, әлбәттә, алардан өстенбез, көчлебез", – дип.

Endonezyaca: 

Berkatalah pembesar-pembesar dari kaum Fir'aun (kepada Fir'aun): "Apakah kamu membiarkan Musa dan kaumnya untuk membuat kerusakan di negeri ini (Mesir) dan meninggalkan kamu serta tuhan-tuhanmu?". Fir'aun menjawab: "Akan kita bunuh anak-anak lelaki mereka dan kita biarkan hidup perempuan-perempuan mereka; dan sesungguhnya kita berkuasa penuh di atas mereka".

Amharca: 

ከፈርዖንም ሰዎች ታላላቆቹ (ለፈርዖን) «ሙሳንና ሰዎቹን በምድር ላይ እንዲያበላሹና (ሙሳም) አንተንና አማልክቶችህን እንዲተው ትተዋቸዋለህን» አሉ፡፡ «ወንዶች ልጆቻቸውን እንገድላለን፡፡ ሴቶቻቸውንም እናስቀራለን፡፡ እኛም ከበላያቸው ነን፡፡ አሸናፊዎች (ነን)» አለ፡፡

Tamilce: 

ஃபிர்அவ்னுடைய சமுதாயத்திலிருந்து பிரமுகர்கள் “மூஸாவையும் அவருடைய சமுதாயத்தையும் -அவர்கள் பூமியில் விஷமம் செய்வதற்கும் உன்னையும், உன் தெய்வங்களையும் அவர் (புறக்கணித்து) விட்டுவிடுவதற்கும்- நீ விட்டு விடப்போகிறாயா?” என்று கூறினார்கள். அதற்கு (ஃபிர்அவ்ன்) கூறினான்: அவர்களுடைய ஆண் பிள்ளைகளைக் கொன்று குவிப்போம். அவர்களுடைய பெண் (பிள்ளை)களை வாழவிடுவோம். நிச்சயமாக நாம் அவர்களுக்கு மேல் (என்றும்) ஆதிக்கம் வகிப்பவர்கள்.”

Korece: 

파라오 백성들의 우두머리 들이 말하더라 폐하는 모세와 그 의 백성들이 지상에 해악을 퍼트 려 폐하와 폐하의 신들을 우롱하 도록 둘 것입니까 라고 말하니 그 가 대답하였더라 그들의 아이가 남자이거든 살해하고 여아만 살아남 게하여 그들을 지배할 것이라

Vietnamca: 

Đám quần thần của Pha-ra-ông lên tiếng nói: “Lẽ nào bệ hạ để mặc Musa và đám dân của Y tự do làm loạn trong xứ và ruồng bỏ bệ hạ cũng như thần linh của bệ hạ?” (Pha-ra-ông) nói: “Ta sẽ giết con trai của chúng và tha mạng cho phụ nữ của chúng (để làm nô lệ cho ta), chắc chắn ta đây luôn có quyền lực bên trên bọn chúng.”