Türkçe:
"Büyük oğul öfkelendi, içeri girmek istemedi. Babası dışarı çıkıp ona yalvardı. Ama o, babasına şöyle yanıt verdi: 'Bak, bunca yıl senin için köle gibi çalıştım, hiçbir zaman buyruğundan çıkmadım. Ne var ki sen bana, arkadaşlarımla eğlenmem için hiçbir zaman bir oğlak bile vermedin.
İngilizce:
And he was angry, and would not go in: therefore came his father out, and intreated him.
Fransızca:
Mais il se mit en colère et ne voulut point entrer. Son père donc sortit et le pria d'entrer.
Almanca:
Da ward er zornig und wollte nicht hineingehen. Da ging sein Vater heraus und bat ihn.
Rusça:
Он осердился и не хотел войти. Отец же его, выйдя, звал его.
Arapça:
فغضب ولم يرد ان يدخل. فخرج ابوه يطلب اليه.
