Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

10

Ayet No: 

964

Sayfa No: 

151

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ مَكَّنَّاكُمْ فِي الْأَرْضِ وَجَعَلْنَا لَكُمْ فِيهَا مَعَايِشَ ۗ قَلِيلًا مَّا تَشْكُرُونَ

Çeviriyazı: 

veleḳad mekkennâküm fi-l'arḍi vece`alnâ leküm fîhâ me`âyiş. ḳalîlem mâ teşkürûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Doğrusu Biz sizi yeryüzünde, yerleştirdik, orada size geçimlikler verdik; ne kadar da az şükrediyorsunuz!

Diyanet İşleri: 

Sizi yeryüzünde yerleştirdik ve orada size geçimlikler yarattık. Öyleyken pek az şükrediyorsunuz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Andolsun ki sizi yeryüzüne yerleştirdik, yaşama ve geçinme vasıtalarını da halkettik, ne de az şükredersiniz.

Şaban Piriş: 

Sizi yeryüzünde yerleştirdik. Orada sizin için geçimlikler sağladık. Buna rağmen ne kadar az şükrediyorsunuz.

Edip Yüksel: 

Sizleri yeryüzüne yerleştirdik ve orada size yaşama imkânları sağladık. Ne kadar da az şükrediyorsunuz.

Ali Bulaç: 

Andolsun, sizi yeryüzünde yerleşik kıldık ve orda size geçimlikler yarattık. Ne az şükrediyorsunuz?

Suat Yıldırım: 

Şu bir gerçektir ki ey insanlar, Biz sizi dünyaya yerleştirip orada size hakimiyet verdik. Orada sizin için birçok geçim vasıtaları yarattık. Ne kadar da az şükrediyorsunuz! [14,34]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Andolsun ki, sizi yerde yerleştirdik ve size orada birçok maişet vasıtaları vücuda getirdik, siz ise pek az şükredersiniz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun, sizi yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada, geçiminize yarayacak nimet ve imkânlara vücut verdik. Ne de az şükrediyorsunuz!

Bekir Sadak: 

Allah

İbni Kesir: 

Andolsun ki

Adem Uğur: 

Doğrusu biz sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size geçim vasıtaları verdik. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!

İskender Ali Mihr: 

Andolsun ki, sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size geçim kaynakları kıldık. Ne kadar az şükrediyorsunuz.

Celal Yıldırım: 

And olsun ki, sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada sizin için geçim yollarını yaratıp düzenledik. Ne de az şükrediyorsunuz!

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, sizi yeryüzünde ´yerleşik kıldık´ ve orda size geçimlikler yarattık. Ne de az şükrediyorsunuz?

Fransızca: 

Certes, Nous vous avons donné du pouvoir sur terre et Nous vous y avons assigné subsistance. (Mais) vous êtes très peu reconnaissants !

İspanyolca: 

Os hemos dado poderío en la tierra y os hemos puesto en ella medios de subsistencia. ¡Qué poco agradecidos sois!

İtalyanca: 

In verità vi abbiamo posti sulla terra e vi abbiamo provvisti in essa di sostentamento. Quanto poco siete riconoscenti!

Almanca: 

Und gewiß, bereits haben WIR euch über die Erde verfügen lassen und euch darauf Existenzgrundlage gewährt. Doch ihr erweist euch selten dankbar.

Çince: 

我确已使你们在大地上安居,并为你们在大地上设生活所需。你们很少感谢。

Hollandaca: 

En thans hebben wij u op de aarde geplaatst, en hebben u daarop van voedsel voorzien; doch hoe weinig dankbaar zijt gij?

Rusça: 

Мы наделили вас властью на земле и определили для вас средства к существованию. Как же мала ваша благодарность!

Somalice: 

Waxaan idin Makaninay Dhulka waxaan idiinka Yeellay Meel lagu Noolaado, waxaase yar Intaad Shukriyeysaan.

Swahilice: 

Na hakika tumekuwekeni katika ardhi, na tumekujaalieni humo njia za kupatia maisha. Ni kuchache kushukuru kwenu.

Uygurca: 

شۈبھىسىزكى، سىلەرنى زېمىندا يەرلەشتۈردۇق، زېمىندا سىلەرگە تۇرمۇش لازېمەتلىكلىرىنى پەيدا قىلدۇق، (سىلەرگە پەرۋەردىگارىڭلارنىڭ مۇشۇنداق نېمەتلىرى بار تۇرۇقلۇق ئۇنىڭغا) ناھايىتى ئاز شۈكۈر قىلىسىلەر

Japonca: 

われは地上において,あなたがた(人間)に力をもたせ,またあなたがたのため,そこに生計の道を授けた。だがあなたがたの(中),感謝する者は僅かである。

Arapça (Ürdün): 

«ولقد مكَّناكم» يا بني آدم «في الأرض وجعلنا لكم فيها معايش» بالياء أسبابا تعيشون بها جمع معيشة «قليلا ما» لتأكيد القلة «تشكرون» على ذلك.

Hintçe: 

और (ऐ बनीआदम) हमने तो यक़ीनन तुमको ज़मीन में क़ुदरत व इख़तेदार दिया और उसमें तुम्हारे लिए असबाब ज़िन्दगी मुहय्या किए (मगर) तुम बहुत ही कम शुक्र करते हो

Tayca: 

และแท้จริงนั้น เราได้ให้พวกเจ้ามีที่พำนักอยู่ในแผ่นดิน และเราได้ให้มีขึ้นแก่พวกเจ้า ซึ่งบรรดาเครื่องยังชีพในผืนแผ่นดินนั้น ส่วนน้อยของพวกเจ้าเท่านั้นที่ขอบคุณ

İbranice: 

אכן נתנו לכם לשלוט בארץ וסיפקנו לכם בה מחייה, אך מעט הם המודים (לאלוהים)

Hırvatça: 

Mi smo vas na Zemlji smjestili i na njoj vam sve što je potrebno za život dali, kako vi malo zahvaljujete?!

Rumence: 

Noi v-am făcut loc pe pământ. Noi v-am dăruit traiul. Ce puţină mulţumire daţi însă!

Transliteration: 

Walaqad makkannakum fee alardi wajaAAalna lakum feeha maAAayisha qaleelan ma tashkuroona

Türkçe: 

Yemin olsun, sizi yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada, geçiminize yarayacak nimet ve imkânlara vücut verdik. Ne de az şükrediyorsunuz!

Sahih International: 

And We have certainly established you upon the earth and made for you therein ways of livelihood. Little are you grateful.

İngilizce: 

It is We Who have placed you with authority on earth, and provided you therein with means for the fulfilment of your life: small are the thanks that ye give!

Azerbaycanca: 

Sizi yer üzündə yerləşdirdik və orada sizin üçün dolanacaq vasitələri yaratdıq. Siz isə olduqca az şükür edənlərsiniz!

Süleyman Ateş: 

Doğrusu biz sizi yeryüzünde yerleştirdik, orada size geçimlikler verdik; ne kadar da az şükrediyorsunuz!

Diyanet Vakfı: 

Doğrusu biz sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size geçim vasıtaları verdik. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!

Erhan Aktaş: 

Doğrusu Biz, sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size geçimlik verdik. Ne kadar da az şükrediyorsunuz.

Kral Fahd: 

Doğrusu biz sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size geçim vasıtaları verdik. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun, sizi yer (yüzün) de yerleşdirmişiz, size orada bir çok geçim vasıtaları yaratmışızdır. Ne az şükredersiniz!

Muhammed Esed: 

Evet, (ey insanlar), sizi yeryüzüne gerçekten (bolluk içinde) yerleştirdik ve size orada geçiminizi sağlayacak şeyler verdik: (Hal böyleyken) ne kadar az şükrediyorsunuz!

Gültekin Onan: 

Andolsun, sizi yeryüzünde yerleşik kıldık ve orada size geçimlikler yarattık. Ne kadar da az şükrediyorsunuz.

Ali Fikri Yavuz: 

Andolsun ki, sizi, yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada bir çok geçim imkânları hazırladık. Siz ne az şükrediyorsunuz!...

Portekizce: 

Temo-vos enraizado na terra, na qual vos proporcionamos subsistência. Quão pouco agradeceis!

İsveççe: 

MÄNNISKOR! Vi har gett er jorden som boplats och där har Vi sörjt för ert uppehälle; men ni visar ringa tacksamhet.

Farsça: 

و شما را در زمین جای دادیم، و در آن برای شما وسایل و ابزارزندگی قرار دادیم، ولی بسیار اندک و کم، سپاس می گزارید.

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بێگومان ئێمە ئێوەمان نیشتەجێ و جێگیرکرد لەزەویدا و جۆرەھا ھۆی ژیانمان تێیدا بۆ ڕەخساندن (بەڵام) ئێوە زۆر کەم سوپاس گوزارن

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, Биз сизларга ер юзида имкон бердик ва унда маишат (воситалари) қилдик. Жуда оз шукр этарсизлар.

Malayca: 

Dan sesungguhnya Kami telah menetapkan kamu (dan memberi kuasa) di bumi, dan Kami jadikan untuk kamu padanya (berbagai jalan) penghidupan (supaya kamu bersyukur, tetapi) amatlah sedikit kamu bersyukur.

Arnavutça: 

Na ju kemi vendosur në tokë dhe, në të, ju kemi dhënë çka ju nevojitet për gjallëri. – E sa pak falënderoheni!

Bulgarca: 

И ви настанихме на земята, и сторихме там за вас поминък. Колко малко сте признателни!

Sırpça: 

Ми смо вас сместили на Земљи и на њој све што вам је потребно за живот дали. А како ви мало захваљујете?!

Çekçe: 

A umístili jsme vás na zemi a připravili jsme pro vás na ní obživu - a jak málo jste vy vděční!

Urduca: 

ہم نے تمھیں زمین میں اختیارات کے ساتھ بسایا اور تمہارے لیے یہاں سامان زیست فراہم کیا، مگر تم لوگ کم ہی شکر گزار ہوتے ہو

Tacikçe: 

Дар замнн ҷойгоҳатон додем ва роҳҳои маъишататонро дар он қарор додем. Ва чӣ андак шукр мегузоред!

Tatarca: 

Тәхкыйк Без сезне Җир өстенә урынлаштырдык, ничә төрле файдалану куәтен бирдек вә Җир өстендә тереклек итүегез өчен кирәк нәрсәләрнең барын да бар иттек, ләкин бик аз вакытта шөкер итәсез.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya Kami telah menempatkan kamu sekalian di muka bumi dan Kami adakan bagimu di muka bumi (sumber) penghidupan. Amat sedikitlah kamu bersyukur.

Amharca: 

በምድርም ላይ በእርግጥ አስመቸናችሁ፡፡ በእርሷም ላይ ለናንተ መኖሪያዎችን አደረግንላችሁ፤ ምስጋናችሁ በጣም ጥቂት ነው፡፡

Tamilce: 

திட்டவட்டமாக நாம் உங்களுக்குப் பூமியில் (வசிக்க) இடமளித்தோம். இன்னும், அதில் உங்களுக்கு வாழ்வாதாரங்களை ஏற்படுத்தினோம். (இவ்வாறு இருந்தும்) மிகக் குறைவாகவே நன்றி செலுத்துகிறீர்கள்.

Korece: 

하나님은 너희가 대지위에서거하고 너희가 그 안에서 삶을 영위하도록 하였으되 감사하는 너희는 소수이더라

Vietnamca: 

Quả thật, TA (Allah) đã định cư các ngươi (loài người) trên trái đất và đã tạo cho các ngươi biết bao phương tiện để sinh sống. Tuy nhiên, các ngươi rất ít tri ân (TA)!