Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

963

Sayfa No: 

151

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ فَأُولَٰئِكَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنفُسَهُم بِمَا كَانُوا بِآيَاتِنَا يَظْلِمُونَ

Çeviriyazı: 

vemen ḫaffet mevâzînühû feülâike-lleẕîne ḫasirû enfüsehüm bimâ kânû biâyâtinâ yażlimûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kimin (sevap) tartıları hafif gelirse, işte onlar da âyetlerimize haksızlık etmelerinden ötürü kendilerini ziyana sokanlardır.

Diyanet İşleri: 

Tartıları hafif gelenler, ayetlerimize yaptıkları haksızlıklardan ötürü kendilerini mahvetmiş olanlardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kimlerin hafif gelirse onlardır ayetlerimizi inkar ederek zulmettiklerinden kendilerine yazık edenler.

Şaban Piriş: 

Tartıları hafif gelenler ise, işte onlar da ayetlerimizi inkar etmekle kendilerini ziyana uğratmış olanların ta kendileridir

Edip Yüksel: 

Tartıları hafif gelenler ise ayetlerimize karşı haksız davranarak kişiliklerini yitirmiş olanlardır.

Ali Bulaç: 

Kimin tartıları hafif kalırsa, bunlar da ayetlerimize zulmedegeldiklerinden dolayı nefislerini hüsrana uğratanlardır.

Suat Yıldırım: 

Kimin de sevap tartıları hafif gelirse, onlar da âyetlerimizi hiçe sayıp haksızlık etmelerinden ötürü kendilerini en büyük ziyana uğratacaklardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Her kimin de terazileri hafif gelirse onlar da âyetlerimize zulüm etmiş olmaları sebebiyle nefislerini hüsrâna bırakmış kimselerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ölçülüp tartılacak şeyleri hafif kalanlara gelince, işte onlar, ayetlerimize karşı zalimce davranışlar sergilemiş oldukları için, öz benliklerini hüsrana itmiş olacaklar.

Bekir Sadak: 

N/A

İbni Kesir: 

Kimin de tartısı hafif gelirse

Adem Uğur: 

Kimin de tartıları hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerini ziyana sokanlardır.

İskender Ali Mihr: 

Ve kimin (sevap) tartıları hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize zulmettiklerinden dolayı nefslerini hüsrana düşürmüş olanlardır.

Celal Yıldırım: 

Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar âyetlerimizi (hiçe sayıp) haksızlık etmeleri karşılığında kendilerine yazık edip zarara uğrayanlardır.

Tefhim ul Kuran: 

Kimin de tartıları hafif kalırsa, bunlar da ayetlerimize zulmedegeldiklerinden dolayı nefislerini hüsrana uğratanlardır.

Fransızca: 

Et quand à celui dont les bonnes actions pèseront léger...Voilà ceux qui auront causé la perte de leurs âmes parce qu'ils étaient injustes envers Nos enseignements.

İspanyolca: 

mientras que aquéllos cuyas obras pesen poco perderán, porque obraron impíamente con Nuestros signos.

İtalyanca: 

mentre coloro le cui bilance saranno leggere sono coloro che perderanno le anime, poiché hanno prevaricato sui Nostri segni.

Almanca: 

Doch diejenigen, deren Gewogenes leicht wiegt, diese sind diejenigen, die sich selbst verloren haben wegen dem, was sie Unseren Ayat gegenüber an Unrecht zu begehen pflegten.

Çince: 

善功的分量较轻的人,将因生前不信我的迹象而亏折自身。

Hollandaca: 

Maar zij, wier weegschalen licht zullen wezen, zijn zij, die hunne zielen hebben verloren, omdat zij onze teekens geloochend hebben.

Rusça: 

Те же, чья чаша Весов окажется легче, потеряют самих себя, поскольку они были несправедливы к Нашим знамениям.

Somalice: 

Cidduu Fududaado Miisaankiisuna kuwaasuna waa kuwa Khasaariyey Naftooda Dulmigay ku Falayeen Aayaadkanaga Dartiis.

Swahilice: 

Na watakao kuwa na uzani khafifu, basi hao ndio walio zitia khasarani nafsi zao kwa sababu ya kuzipinga Ishara zetu.

Uygurca: 

ياخشى ئەمەللىرى يېنىك چىققانلار بىزنىڭ ئايەتلىرىمىزنى ئىنكار قىلغانلىقلىرى تۈپەيلىدىن ئۆزلىرىگە زىيان سالغۇچىلاردۇر

Japonca: 

また目方の軽い者は,わが印を軽んじたため自分を損う者である。

Arapça (Ürdün): 

«ومن خفّت موازينه» بالسيئات «فأولئك الذين خسروا أنفسهم» بتصييرها إلى النار «بما كانوا بآياتنا يظلمون» يجحدون.

Hintçe: 

(और जिनके नेक अमाल के) पल्ले हलके होगें तो उन्हीं लोगों ने हमारी आयत से नाफरमानी करने की वजह से यक़ीनन अपना आप नुक़सान किया

Tayca: 

และผู้ใดที่ตราชูของเขาเบา ชนเหล่านี้แหละคือผู้ที่ก่อความขาดทุนให้แก่ตัวของพวกเขาเอง เนื่องจากการที่พวกเขามิได้ให้ความเป็นธรรมแก่บรรดาโองการของเรา

İbranice: 

אולם אלה שמשקלם (של המעשים הטובים) יהיה קל, אלה הם שאיבדו את נפשותיהם על-ידי כפירתם

Hırvatça: 

a oni čiji tas dobra bude lakši, oni će, zato što ajete i znakove Naše nisu priznavali, stradati.

Rumence: 

Cei ale căror fapte vor atârna uşor: aceştia sunt cei care s-au pierdut pe ei înşişi, căci ei au fost nedrepţi faţă de semnele Noastre.

Transliteration: 

Waman khaffat mawazeenuhu faolaika allatheena khasiroo anfusahum bima kanoo biayatina yathlimoona

Türkçe: 

Ölçülüp tartılacak şeyleri hafif kalanlara gelince, işte onlar, ayetlerimize karşı zalimce davranışlar sergilemiş oldukları için, öz benliklerini hüsrana itmiş olacaklar.

Sahih International: 

And those whose scales are light - they are the ones who will lose themselves for what injustice they were doing toward Our verses.

İngilizce: 

Those whose scale will be light, will be their souls in perdition, for that they wrongfully treated Our signs.

Azerbaycanca: 

Tərəziləri yüngül gələnlər (pis əməlləri yaxşı əməllərindən çox olanlar) isə ayələrimizə haqsızlıq etdiklərindən özlərinə zərər eləyənlərdir.

Süleyman Ateş: 

Kimin (sevap) tartıları hafif gelirse, işte onlar da ayetlerimize haksızlık etmelerinden ötürü kendilerini ziyana sokanlardır.

Diyanet Vakfı: 

Kimin de tartıları hafif gelirse, işte onlar, ayetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerini ziyana sokanlardır.

Erhan Aktaş: 

Kimin de tartısı hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize haksızlık etmelerinden(1) dolayı kendilerine yazık edenlerdir.(2)

Kral Fahd: 

Kimin de tartıları hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerini ziyana sokanlardır.

Hasan Basri Çantay: 

Kimin de tartıları hafif gelirse bunlar da, âyetlerimize zulmeder oldukları için, kendilerine çok yazık etmiş kimselerdir.

Muhammed Esed: 

Oysa, tartıda yükü hafif çekenler; işte, mesajlarımıza inatla karşı çıkmaları yüzünden kendilerini bedbahtlığa sürükleyecek olanlar da bunlardır.

Gültekin Onan: 

Kimin tartıları hafif kalırsa, bunlar da ayetlerimize zulmedegeldiklerinden dolayı nefslerini hüsrana uğratanlardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Kimin de tartıları hafif gelirse, işte bunlar da âyetlerimize zulmetmeleri sebebiyle kendilerine yazık edenlerdir.

Portekizce: 

E aqueles, cujas boas ações forem leve, serão desventurados, por haverem menosprezado os Nossos versículos.

İsveççe: 

förlorarna är de vilkas vågskål väger lätt, de som genom att förneka Våra budskap har förverkat sina själar.

Farsça: 

و کسانی که اعمال وزن شده آنان سبک و بی ارزش باشد، به سبب اینکه همواره به آیات ما ستم می ورزیدند، به خود زیان زده [و سرمایه وجودشان راتباه کرده] اند.

Kürtçe: 

وە ھەرکەس کێشراوی (چاکەکانی) سووک بێت ئەوانە کەسانێکن کەخۆیانیان دۆڕاندووەو زەرەر مەندبوون بەھۆی ئەوەی کەستەمیان کرد بەرانبەر بەڵگەو نیشانەکانی ئێمە (و بەدرۆیان دانا)

Özbekçe: 

Ва кимнинг тортилган (амаллари) енгил келса, бас, ана ўшалар Бизнинг оятларимизга зулм қилиб, ўзларига зиён этганлардир.

Malayca: 

Dan sesiapa yang ringan timbangan amalnya (yang baik), maka mereka itulah orang-orang yang merugikan dirinya sendiri, dengan sebab mereka berlaku zalim terhadap ayat-ayat Kami (dengan meletakkannya pada bukan tempatnya).

Arnavutça: 

kurse, atij që i lehtësohet terezia me vepra të mira, ai do të humb veten, për shkak se i ka mohuar argumentet Tona.

Bulgarca: 

А чиито везни олекнат - тези са, които своите души са ощетили, защото погазваха Нашите знамения.

Sırpça: 

а они чија добра дела буду лака, они ће, зато што Наше речи и знакове нису признавали, да страдају.

Çekçe: 

zatímco ti, jichž váha bude lehká, sami sobě ztrátu způsobili tím, že nespravedliví k znamením Našim byli.

Urduca: 

اور جن کے پلڑے ہلکے رہیں گے وہی اپنے آپ کو خسارے میں مبتلا کرنے والے ہوں گے کیونکہ وہ ہماری آیات کے ساتھ ظالمانہ برتاؤ کرتے رہے تھے

Tacikçe: 

Онон, ки тарозуи аъмолашон сабук гаштааст, касоне ҳастанд, ки ба оёти Мо имон наёварда буданд ва аз ин рӯ ба худ зиён расонидаанд.

Tatarca: 

Вә берәүнең үлчәүдә савабы аз килсә, андый кешеләр һәлак булучылар, гамәл кылмыйча аятьләребезгә золым иткәннәре өчен.

Endonezyaca: 

Dan siapa yang ringan timbangan kebaikannya, maka itulah orang-orang yang merugikan dirinya sendiri, disebabkan mereka selalu mengingkari ayat-ayat Kami.

Amharca: 

ሚዛኖቻቸው የቀለሉባቸው ሰዎችም እነዚያ እነርሱ ተአምራቶቻችንን ይክዱ በነበሩት ምክንያት ነፍሶቻቸውን ያከሰሩ ናቸው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், எவருடைய (நன்மையின்) நிறுவைகள் இலேசானதோ அவர்கள்தான் தங்களுக்குத் தாமே நஷ்டமிழைத்தவர்கள். காரணம், அவர்கள் நம் வசனங்களுக்கு (கீழ்ப்படியாமல் அவற்றை மறுத்து) அநீதியிழைத்துக் கொண்டிருந்தனர்.

Korece: 

저울이 가벼운 자는 하나님 의 말씀을 거역한 것으로 그들의 영혼을 잃게 되리라

Vietnamca: 

Còn ai mà (các việc làm thiện tốt của y) có trọng lượng nhẹ hơn (trọng lượng các việc làm xấu của y) thì họ sẽ là những kẻ thiệt thân do đã chối bỏ các Lời Mặc Khải của TA.