Arapça:
وَلَا تُصَلِّ عَلَىٰ أَحَدٍ مِّنْهُم مَّاتَ أَبَدًا وَلَا تَقُمْ عَلَىٰ قَبْرِهِ ۖ إِنَّهُمْ كَفَرُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَمَاتُوا وَهُمْ فَاسِقُونَ
Çeviriyazı:
velâ tüṣalli `alâ eḥadim minhüm mâte ebedev velâ teḳum `alâ ḳabrih. innehüm keferû billâhi verasûlihî vemâtû vehüm fâsiḳûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve onlardan biri ölürse asla namazını kılma ve kabirinin başına gidip durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resulünü tanımadılar. Ve fasık olarak can verdiler.
Diyanet İşleri:
Onlardan ölen kimsenin namazını sakın kılma, mezarı başında da durma! Çünkü onlar Allah'ı ve peygamberini inkar ettiler, fasık olarak öldüler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve onlardan biri ölürse kesin olarak namazını kılma ve mezarının başında durma. Şüphe yok ki onlar Allah'a ve Peygamberine kafir oldular ve buyruktan çıkmış kötü kişi olarak öldüler.
Şaban Piriş:
Onlardan ölen kimsenin namazını sakın kılma, mezarı başında da durma! Çünkü onlar Allah’a ve Rasûlü’ne küfrettiler ve fasık olarak öldüler.
Edip Yüksel:
Onlardan ölen birisi için namaz kılma, mezarı başında da durma. Çünkü onlar ALLAH'a ve elçisine karşı geldiler ve yoldan çıkmışlar olalarak öldüler.
Ali Bulaç:
Onlardan ölen birinin namazını hiçbir zaman kılma, mezarı başında durma. Çünkü onlar, Allah'a ve elçisine (karşı) inkara saptılar ve fasık kimseler olarak öldüler.
Suat Yıldırım:
Onlardan ölen hiçbir kimsenin cenaze namazını kılma ve kabri başında dua etmek üzere durma.Çünkü onlar Allah'ı ve Resulünü tanımadılar ve yoldan çıkmış olarak öldüler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve onlardan hiçbir şahsın üzerine ölmüş olunca ebedîyyen namaz kılma ve kabrinin üzerinde durma. Çünkü onlar Allah Teâlâ´yı ve Resûlünü inkar ettiler ve onlar fâsık olarak öldüler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Onlardan ölen biri üzerine asla dua etme; böyle birinin mezarı başında da durma. Bunlar Allah'a ve resulüne nankörlük ettiler ve yoldan sapmış olarak ölüp gittiler.
Bekir Sadak:
Allah onlara temelli kalacaklari, iclerinden irmaklar akan cennetler hazirlamistir. Buyuk kurtulus budur. *
İbni Kesir:
Onlardan ölen hiç birinin namazını asla kılma, kabrinin başında durma. Çünkü onlar, Allah´a ve Rasulüne küfrettiler ve fasıklar olarak öldüler.
Adem Uğur:
Onlardan ölmüş olan hiçbirine asla namaz kılma
İskender Ali Mihr:
Onlardan ölen bir kimsenin üzerine, namazı ebediyyen (hiçbir zaman) kılma ve onun kabri başında durma. Çünkü onlar, Allah´ı ve O´nun Resûl´ünü inkâr ettiler ve onlar fasık(lar) olarak öldüler.
Celal Yıldırım:
Ve onlardan ölenin namazını kesinlikle kılma, kabri başında (duâ ve istiğfar için) durma ! Çünkü onlar gerçekten Allah ve Peygamberini inkâr edip fâsık olarak (ilâhî buyrukları çiğneyip hiçe sayarak) can verdiler.
Tefhim ul Kuran:
Onlardan ölen birinin namazını hiç bir zaman kılma, mezarı başında durma. Çünkü onlar, Allah´a ve Resulüne (karşı) küfre saptılar ve fasıklar olarak öldüler.
Fransızca:
Et ne fais jamais la Salat sur l'un d'entre eux qui meurt, et ne te tiens pas debout auprès de sa tombe, parce qu'ils n'ont pas cru en Allah et en Son messager, et ils sont morts tout en étant pervers .
İspanyolca:
¡No ores nunca por ninguno de ellos cuando muera, ni te detengas ante su tumba! No han creído en Alá y en Su Enviado y han muerto en su perversidad.
İtalyanca:
Non pregare per nessuno di loro quando muoiono e non star ritto [in preghiera] davanti alla loro tomba. Rinnegarono Allah e il Suo Messaggero e sono morti nell'empietà.
Almanca:
Und verrichte niemals für einen von ihnen, der verstarb, das rituelle Totengebet und stehe nicht an seinem Grab! Gewiß, sie haben Kufr ALLAH und Seinem Gesandten gegenüber betrieben und sind verstorben, 1 während sie noch Fasiq sind.
Çince:
你永远不要替他们中已死的任何人举行殡礼,你不要亲临他们的坟墓,他们确已不信真主及其使者,他们是悖逆地死去的。
Hollandaca:
Nimmer zult gij voor een van hen die gestorven is, bidden; sta nimmer bij zijn graf stil, omdat zij niet in God en zijn gezant geloofden, en in hunne boosheid stierven.
Rusça:
Никогда не совершай намаз по кому-либо из них и не стой над его могилой, ведь они не уверовали в Аллаха и Его Посланника и умерли нечестивцами.
Somalice:
ha ku tukanin mid ka mid ah oo dhinta waligeed, hana kor istaagin qabrigiisa, illeen waxay ka gaaloobeen Eebe iyo Rasuulkiisa waxayna dhinteen iyagoo faasiqiin ah.
Swahilice:
Wala usimsalie kabisa yeyote katika wao akifa, wala usisimame kaburini kwake. Hakika hao wamemkataa Mwenyezi Mungu na Mtume wake, na wakafa na hali ni wapotofu.
Uygurca:
(ئى مۇھەممەد!) سەن ئۇلارنىڭ ئارىسىدىن ئۆلگەن ھېچبىر ئادەمنىڭ نامىزىنى چۈشۈرمىگىن، (دەپنە قىلىش، زىيارەت ياكى دۇئا ئۈچۈن) ئۇنىڭ قەبرىسى ئۈستىدىمۇ تۇرمىغىن، چۈنكى ئۇلار اﷲ نى ۋە اﷲ نىڭ پەيغەمبىرىنى ئىنكار قىلدى. ئۇلار پاسىق ھالىتى بىلەن ئۆلدى
Japonca:
かれらの中の誰かが死んでも,あなたは決してかれのために,(葬儀の)礼拝を捧げてはならない。またその墓の側に立ってはならない。本当にかれらは,アッラーとその使徒を信じないまま主の掟に背く者として死んだのである。
Arapça (Ürdün):
ولما صلى النبي صلى الله عليه وسلم على ابن أبيّ نزل «ولا تُصلِّ على أحد منهم مات أبدا ولا تقم على قبره» لدفن أو زيارة «إنهم كفروا بالله ورسوله وماتوا وهم فاسقون» كافرون.
Hintçe:
और (ऐ रसूल) उन मुनाफिक़ीन में से जो मर जाए तो कभी ना किसी पर नमाजे ज़नाज़ा पढ़ना और न उसकी क़ब्र पर (जाकर) खडे होना इन लोगों ने यक़ीनन ख़ुदा और उसके रसूल के साथ कुफ़्र किया और बदकारी की हालत में मर (भी) गए
Tayca:
“และเจ้า จงอย่าละหมาดให้แก่คนใดในหมู่พวกเขาที่ตายไปเป็นอันขาด และจงอย่ายืนที่หลุมศพของเขาด้วย แท้จริงพวกเขานั้นได้ปฏิเสธศรัทธาต่ออัลลอฮ์ และร่อซูลของพระองค์ และพวกเขาได้ตายลง ขณะที่พวกเขาเป็นผู้ละเมิด”
İbranice:
ואתה (השליח) אל תתפלל לעולם על גופת אחד מהם ואל תעמוד ליד קברו להתפלל למענו, משום שהם כפרו באלוהים ובשליחו ומתו בעודם מושחתים
Hırvatça:
I nijednom od njih, kad umre, nemoj dženazu obaviti, i nemoj nad kaburom njegovim stajati. Oni u Allaha i Njegova Poslanika, zaista, nisu vjerovali i kao buntovnici oni umiru.
Rumence:
Nu te ruga niciodată pentru vreunul dintre ei când a murit. Nu te opri înaintea mormântului său. Ei i-au tăgăduit pe Dumnezeu şi pe trimisul Său şi au murit în stricăciune.
Transliteration:
Wala tusalli AAala ahadin minhum mata abadan wala taqum AAala qabrihi innahum kafaroo biAllahi warasoolihi wamatoo wahum fasiqoona
Türkçe:
Onlardan ölen biri üzerine asla dua etme; böyle birinin mezarı başında da durma. Bunlar Allah'a ve resulüne nankörlük ettiler ve yoldan sapmış olarak ölüp gittiler.
Sahih International:
And do not pray [the funeral prayer, O Muhammad], over any of them who has died - ever - or stand at his grave. Indeed, they disbelieved in Allah and His Messenger and died while they were defiantly disobedient.
İngilizce:
Nor do thou ever pray for any of them that dies, nor stand at his grave; for they rejected Allah and His Messenger, and died in a state of perverse rebellion.
Azerbaycanca:
Onlardan (münafiqlərdən) ölən heç bir kəsə heç vaxt namaz qılma, qəbrinin başında durma. Çünki onlar Allahı, Onun Peyğəmbərini dandılar və fasiq olaraq öldülər.
Süleyman Ateş:
Ve Onlardan ölen birinin üzerine asla namaz kılma, onun kabri başında durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Elçisini tanımadılar ve yoldan çıkmış olarak öldüler.
Diyanet Vakfı:
Onlardan ölmüş olan hiçbirine asla namaz kılma; onun kabri başında da durma! Çünkü onlar, Allah ve Resulünü inkar ettiler ve fasık olarak öldüler.
Erhan Aktaş:
Onlardan ölen hiçbir kimseye, asla salât(1) etme ve kabirlerinin başında da durma. Çünkü onlar, Allah ve Resûl’ünü küfrettiler.(2) Ve onlar fâsık(3) olarak öldüler.
Kral Fahd:
Onlardan ölmüş olan hiçbirine asla namaz kılma; onun kabri başında da durma! Çünkü onlar, Allah ve Rasûlünü inkâr ettiler ve fâsık olarak öldüler.
Hasan Basri Çantay:
Onlardan ölen hiç bir kimseye ebedî düâ etme (Defn veya ziyaret için) kabrinin başında da durma. Çünkü onlar Allâhı ve Resulünü inkâr ile kâfir oldular, onlar faasık (adam) lar olarak öldüler.
Muhammed Esed:
Ve onlardan ölen kimsenin asla namazını kılma; mezarı başında da durma sakın: çünkü onlar Allahı ve Onun Elçisini inkara yeltendiler ve bu günah içinde öldüler.
Gültekin Onan:
Onlardan ölen birinin namazını ebediyen kılma, mezarı başında durma. Çünkü onlar, Tanrı´ya ve elçisine küfrettiler ve fasıklar (olarak) öldüler.
Ali Fikri Yavuz:
Münafıklardan ölen hiç bir kimse üzerine, hiç bir zaman namaz kılma
Portekizce:
Se morrer algum deles, não ores jamais em sua intenção, nem te detenhas ante sua tumba. Eles renegaram Deus e o seuMensageiro e morreram na depravação.
İsveççe:
Be aldrig för någon av dem som dött och stå inte vid hans grav; de förnekade Gud och Hans Sändebud och de dog med [hyckleriet i hjärtat och] trots i sinnet.
Farsça:
و هرگز به جنازه هیچ کدام از آنان نماز مخوان و بر گورش [برای دعا و طلب آمرزش] نایست؛ زیرا آنان به خدا و پیامبرش کافر شدند و در حالی که فاسق بودند، از دنیا رفتند.
Kürtçe:
وە (ئەی موحەممەد ﷺ) تۆ نوێژ مەکە لەسەر ھیچ کەسێک لەوانە کەمرد ھەتا ھەتایە وە ڕامەوەستە لەسەر گۆڕەکەی بێگومان ئەوانە بێ باوەڕ بوون بەخوا و پێغەمبەرەکەی و مردن لەکاتێکدا ئەوانە بەردەوام سنوورشکێن بوون
Özbekçe:
Ва ҳеч қачон улардан ўлган бирортасига ҳам (жаноза) намоз ўқима, қабри устида турма. Чунки улар Аллоҳга ва Унинг Расулига куфр келтирдилар ҳамда фосиқ ҳолларида ўлдилар. (Чунки, жаноза намозини ўқиш, бировнинг қабри устида туриш ўлган учун катта ҳурмат ва эъзоздир. Бу улкан ҳурмат ва эъзозни ҳақдор кишиларга қилиш керак. Мунофиқ ва фосиқлар бунга лойиқ эмаслар.)
Malayca:
Dan janganlah engkau sembahyangkan seorang pun yang mati dari orang-orang munafik itu selama-lamanya, dan janganlah engkau berada di (tepi) kuburnya, kerana sesungguhnya mereka telah kufur kepada Allah dan RasulNya, dan mereka mati sedang mereka dalam keadaan fasik (derhaka).
Arnavutça:
Askujt prej hipokritëve kur të vdesin, mos ia fal xhenazën, as mos rri afër varrit të tij, sepse ata e kanë mohuar Perëndinë dhe Pejgamberin e Tij dhe kanë vdekur si ngatërrestarë.
Bulgarca:
И никога не отслужвай молитва за техен покойник, и не стой на гроба му! Те не повярваха в Аллах и в Неговия Пратеник и умряха нечестивци.
Sırpça:
И ниједном од њих, кад умре, немој да обавиш молитву, и немој да молиш за њега над његовим гробом. Они, у Аллаха и Његовог Посланика, заиста, нису веровали и као неверници они умиру.
Çekçe:
A nikdy se již nemodli nad žádným z nich, když zemře, a nikdy se nezastav u jeho hrobu! Vždyť oni nevěřili v Boha ani posla Jeho a zemřeli jako hanebníci.
Urduca:
اور آئندہ ان میں سے جو کوئی مرے اس کی نماز جنازہ بھی تم ہرگز نہ پڑھنا اور نہ کبھی اس کی قبر پر کھڑے ہونا کیونکہ انہوں نے اللہ اور اس کے رسولؐ کے ساتھ کفر کیا ہے اور وہ مرے ہیں اس حال میں کہ وہ فاسق تھے
Tacikçe:
Чун бимиранд, бар ҳеҷ як аз онон намоз макун ва бар қабрашон маист. Инҳо ба Худо ва расулаш кофир шудаанд ва нофармон мурдаанд!
Tatarca:
Әгәр алардан берсе үлсә, мәңге җеназа намазын укыма һәм каберенә дә барып басма, ягъни монафикълар мәетенең бер эшенә дә катнашма, чөнки алар каршылык күрсәтеп Аллаһуга һәм Аның рәсүленә кәфер булдылар һәм тәүбә итмичә, фәсыйк хәлләрендә үлделәр.
Endonezyaca:
Dan janganlah kamu sekali-kali menyembahyangkan (jenazah) seorang yang mati di antara mereka, dan janganlah kamu berdiri (mendoakan) di kuburnya. Sesungguhnya mereka telah kafir kepada Allah dan Rasul-Nya dan mereka mati dalam keadaan fasik.
Amharca:
ከእነሱም በአንድም በሞተ ሰው ላይ ፈጽሞ አትስገድ፡፡ በመቃብሩም ላይ አትቁም፡፡ እነሱ አላህንና መልክተኛውን ክደዋልና፡፡ እነሱም አመጸኞች ኾነው ሞተዋልና፡፡
Tamilce:
(நபியே!) இன்னும், அவர்களில் யார் இறந்துவிட்டாரோ அவருக்கு ஒருபோதும் (ஜனாஸா தொழுகை) தொழாதீர். அவருடைய புதைகுழிக்கு அருகில் நிற்காதீர். நிச்சயமாக அவர்கள் அல்லாஹ்வையும் அவனுடைய தூதரையும் நிராகரித்தனர். இன்னும், அவர்களோ பாவிகளாக இருக்கும் நிலையில் இறப்பெய்தினர்.
Korece:
죽은 그들 가운데 어느 누구를 위해서 결코 예배해서는 아니 되며 그의 무덤에 멈추어도 아니 됨이라 실로 그들은 하나님과 선 지자를 부정하면서 거역하는 자들로서 죽었노라
Vietnamca:
Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) không được dâng lễ nguyện Salah cho bất cứ ai chết đi trong bọn chúng và Ngươi không được đứng bên mộ của y. Quả thật, chúng đã vô đức tin nơi Allah và Thiên Sứ của Ngài, và chúng đã chết trong tình trạng bất tuân.
Ayet Linkleri: