Arapça:
وَيَحْلِفُونَ بِاللَّهِ إِنَّهُمْ لَمِنكُمْ وَمَا هُم مِّنكُمْ وَلَٰكِنَّهُمْ قَوْمٌ يَفْرَقُونَ
Çeviriyazı:
veyaḥlifûne billâhi innehüm leminküm. vemâ hüm minküm velâkinnehüm ḳavmüy yefraḳûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hiç şüphesiz onlar, sizden olduklarına dair yemin de ederler. Halbuki sizden değildirler. Fakat onlar öyle bir kavimdirler ki, korkudan ödleri patlıyor.
Diyanet İşleri:
Sizden olmadıkları halde, sizinle beraber olduklarına Allah'a yemin ederler. Oysa onlar korkak bir topluluktur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki onlar, sizden olduklarına dair Allah'a andederler, sizden değildirler, fakat onlar, ancak korkularından sizden görünen bir topluluktur.
Şaban Piriş:
Onlar, sizden olduklarına dair Allah’a yemin ederler. Onlar sizden değillerdir. Aksine onlar korkak bir toplumdur.
Edip Yüksel:
Sizden olduklarına dair ALLAH'a yemin ederler; oysa sizden değiller, onlar anlaşmazlık çıkaran bir topluluktur.
Ali Bulaç:
Gerçekten sizden olduklarına dair Allah adına yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur.
Suat Yıldırım:
O münafıklar yanınızda Allah'a yemin ederek sizden olduklarını ileri sürerler.Aslında onlar sizden değildirler.Doğrusu onlar kâfirlerin mâruz kaldıkları durumdan endişe etmeleri sebebiyle ödleri kopan bir topluluktur.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Allah´a yemin ederler ki, onlar da muhakkak sizlerdendir. Ve halbuki, onlar sizden değildirler. Velâkin onlar (korkudan) ödleri patlar bir kavimdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Kesinlikle sizden oldukları yolunda Allah'a yemin ederler. Gerçekte onlar sizden değillerdir. Doğrusu şu ki onlar, ödleri patlayasıya korkan bir topluluktur.
Bekir Sadak:
Ikiyuzlulerin icinde «O her seye kulak kesiliyor» diyerek peygamberi incitenler vardir. De ki: «O kulak, Allah´a inanan ve muminlere inanan, sizin icin hayirli olan, icinizden inanan kimselere rahmet olan bir kulaktir.» Allah´in peygamberini incitenlere can yakici azap vardir.
İbni Kesir:
Ve Allah´a yemin ederler ki
Adem Uğur:
(0 münafıklar) mutlaka sizden olduklarına dair Allah´a yemin ederler. Halbuki onlar sizden değillerdir, fakat onlar (kılıçlarınızdan) korkan bir toplumdur.
İskender Ali Mihr:
Onlar, sizden olmadıkları halde mutlaka sizden olduklarına Allah´a yemin ederler. Onlar, korkak bir kavimdir (topluluktur).
Celal Yıldırım:
Elbette sizden yana olduklarına dair Allah ile yemin ederler. Halbuki sizden yana değildirler. Fakat onlar korkup ödleri patlayan bir topluluktur.
Tefhim ul Kuran:
Gerçekten sizden olduklarına dair Allah adına yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur.
Fransızca:
Et ils (les hypocrites) jurent par Allah qu'ils sont vraiment des vôtres; alors qu'ils ne le sont pas. Mais ce sont des gens peureux.
İspanyolca:
Juran por Alá que son, sí, de los vuestros, pero no lo son, sino que son gente que tiene miedo.
İtalyanca:
Giurano per Allah che sono dalla vostra parte, mentre invece non è vero: quella è gente che ha paura.
Almanca:
Und sie schwören bei ALLAH: "Gewiß sie seien doch von euch", obwohl sie nicht zu euch gehören. Doch diese sind Leute, die Angst (vor euch) haben.
Çince:
他们以真主盟誓,说他们的确是你们的同道;其实他们不是你们的同道,但他们是胆怯的民众。
Hollandaca:
Zij zweren bij God, dat zij tot de uwen behooren, maar zij behooren niet tot u; doch zij vreezen.
Rusça:
Они клянутся Аллахом, что принадлежат к вам. Однако они не принадлежат к вам. Напротив, они - боязливые люди.
Somalice:
waxay ku dhaaran Eebe inay idinla jiraan idinlamana jiraan, waase qoom cabsan.
Swahilice:
Na wanaapa kwa Mwenyezi Mungu kwamba wao ni katika nyinyi, wala wao si katika nyinyi. Lakini ni watu wanao ogopa.
Uygurca:
ئۇلار: «بىز چوقۇم سىلەر (يەنى سىلەرگە ئوخشاش مۇسۇلمانلار) دىن» دەپ، اﷲ بىلەن قەسەم ئىچىدۇ. ئۇلار سىلەردىن ئەمەس، لېكىن ئۇلار (زىيان - زەخمەتكە ئۇچراشتىن قورقۇپ، ئاغزىدا مۇسۇلمان بولغان) قورقۇنچاق قەۋمدۇر
Japonca:
かれらは,アッラーに誓って,「本当にあなたがたの同士です。」と言う。かれらはあなたがたの同士ではない。かれらは今も(自分の真意が現われるのを)恐れる人びとである。
Arapça (Ürdün):
«ويحلفون بالله إنهم لمنكم» أي مؤمنون «وما هم منكم ولكنهم قوم يفرقون» يخافون أن تفعلوا بهم كالمشركين فيحلفون تقية.
Hintçe:
और (मुसलमानों) ये लोग ख़ुदा की क़सम खाएंगे फिर वह तुममें ही के हैं हालॉकि वह लोग तुममें के नहीं हैं मगर हैं ये लोग बुज़दिल हैं
Tayca:
“และพวกเขา จะสาบานต่ออัลลอฮ์ว่าแท้จริงพวกเขานั้นเป็นพวกของพวกเจ้า และพวกเขาหาใช่เป็นพวกของพวกเจ้าไม่ แต่ทว่าพวกเขานั้นคือ พวกที่หวาดกลัว ต่างหาก”
İbranice:
הם (הצבועים) נשבעים באלוהים כי הם שייכים לכם (מאמינים,) והם אינם שייכים לכם, אבל הם עושים זאת מתוך פחד
Hırvatça:
Oni se zaklinju Allahom da su doista vaši, a oni nisu vaši, nego su narod kukavički.
Rumence:
Ei jură, pe Dumnezeu, că sunt de-ai voştri, atunci când nu sunt, căci sunt un popor fricos.
Transliteration:
Wayahlifoona biAllahi innahum laminkum wama hum minkum walakinnahum qawmun yafraqoona
Türkçe:
Kesinlikle sizden oldukları yolunda Allah'a yemin ederler. Gerçekte onlar sizden değillerdir. Doğrusu şu ki onlar, ödleri patlayasıya korkan bir topluluktur.
Sahih International:
And they swear by Allah that they are from among you while they are not from among you; but they are a people who are afraid.
İngilizce:
They swear by Allah that they are indeed of you; but they are not of you: yet they are afraid (to appear in their true colours).
Azerbaycanca:
(Münafiqlər) sizdən olmaya-olmaya mütləq sizdən olduqları barədə Allaha and içərlər. Lakin onlar (əslində sizin onları öldürmənizdən ehtiyat edən, buna görə də zahirən özlərini müsəlman kimi göstərən) qorxaq bir zümrədir.
Süleyman Ateş:
Sizden olduklarına Allah'a yemin ediyorlar. Oysa onlar sizden değiller, fakat onlar korkak bir topluluktur.
Diyanet Vakfı:
(0 münafıklar) mutlaka sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Halbuki onlar sizden değillerdir, fakat onlar (kılıçlarınızdan) korkan bir toplumdur.
Erhan Aktaş:
Sizden olduklarına dair Allah’a yemin ederler. Oysa onlar, sizden değiller. Onlar, ayrılık çıkaran bir topluluktur.
Kral Fahd:
(O münafıklar) mutlaka sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Halbuki onlar sizden değillerdir, fakat onlar (kılıçlarınızdan) korkan bir toplumdur.
Hasan Basri Çantay:
Hakikat, onlar muhakkak sizden olduklarına (dâir) Allaha and de ederler. Halbuki onlar sizden değildir. Fakat onlar öyle bir kavmdir ki dâima korkarlar.
Muhammed Esed:
Sizden olmadıkları, fakat (sadece) korkunun yönlendirdiği bir topluluk oldukları halde Allaha yeminle sizden olduklarını söylerler:
Gültekin Onan:
Gerçekten sizden olduklarına dair Tanrı adına yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur.
Ali Fikri Yavuz:
Sizden olduklarına dair kesin olarak Allah’a yemin de ederler. Halbuki onlar, sizden değildirler. Fakat onlar, kâfirlere yapılan muamelenin kendilerine de yapılmasından korkmakla, sırf görünüşte müslüman olan bir kavimdirler.
Portekizce:
Juram por Deus que são dos vossos, quando na verdade não o são, pois são um bando de pusilânimes.
İsveççe:
Och de svär vid Gud att de känner samhörighet med er. Men de hör inte samman med er; de hyser i själva verket en djup rädsla [för er].
Farsça:
[با کمال بی شرمی ] به خدا سوگند یاد می کنند که حتماً از زمره شمایند؛ در صورتی که از شما نیستند، بلکه گروهی اند که از شما [به سبب ایمان استوارتان] در اضطراب و ترس به سر می برند.
Kürtçe:
وە سوێند دەخۆن بەخوا کەبەڕاستی ئەوان لەئێوەن (لە باوەڕدارانن) کەچی لەئێوە نین بەڵکو ئەوانە کۆمەڵێکن زۆر دەترسن (زراویان چووە)
Özbekçe:
Улар ўзлари, албатта, сиздан эканликларига Аллоҳ номи ила қасам ичарлар. Ҳолбуки, улар сиздан эмас. Лекин улар қўрқадиган қавмдирлар.
Malayca:
Dan mereka (yang munafik itu) bersumpah dengan nama Allah bahawa sesungguhnya mereka dari golongan kamu, padahal mereka bukanlah dari golongan kamu, tetapi mereka ialah suatu kaum yang pengecut.
Arnavutça:
Ata u betohen në Perëndinë se janë në fenë tuaj, por ata nuk janë me ju (prej muslimanëve), por janë popull frigacak.
Bulgarca:
И се кълнат в Аллах, че наистина са от вас, но те не са от вас, а са хора страхливи.
Sırpça:
Они се заклињу Аллахом да су заиста ваши, а они нису ваши, него су кукавички народ.
Çekçe:
A přísahají při Bohu, že vskutku patří mezi vás, zatímco mezi vás nepatří, nýbrž jsou to lidé, kteří stojí stranou.
Urduca:
وہ خدا کی قسم کھا کھا کر کہتے ہیں کہ ہم تمہی میں سے ہیں، حالانکہ وہ ہرگز تم میں سے نہیں ہیں اصل میں تو وہ ایسے لوگ ہیں جو تم سے خوف زدہ ہیں
Tacikçe:
Ба Худо савганд мехӯранд, ки аз шумоянд ва ҳол он ки аз шумо нестанд, инҳо аз шумо бимноканд.
Tatarca:
Ул монафикълар без сезнең белән бергә мөэминнәрбез дип Аллаһ исеме белән ант итәләр, хәлбуки үзләре сезнең кеби мөэмин түгелләр, ләкин алар сездән куркалар, шуның өчен телләре белән сезне юаталар.
Endonezyaca:
Dan mereka (orang-orang munafik) bersumpah dengan (nama) Allah, bahwa sesungguhnya mereka termasuk golonganmu; padahal mereka bukanlah dari golonganmu, akan tetapi mereka adalah orang-orang yang sangat takut (kepadamu).
Amharca:
እነሱም በእርግጥ ከእናንተ ለመኾናቸው በአላህ ይምላሉ፡፡ እነርሱም ከናንተ አይደሉም፡፡ ግን እነሱ (አጋሪዎችን ያገኘ እንዳያገኛቸው) የሚፈሩ ሕዝቦች ናቸው፡፡
Tamilce:
இன்னும், “நிச்சயமாக அவர்கள் உங்களைச் சேர்ந்தவர்கள்தான்” என்று அல்லாஹ்வின் மீது சத்தியம் செய்கிறார்கள். ஆனால், அவர்கள் உங்களைச் சேர்ந்தவர்கள் இல்லை. என்றாலும், அவர்கள் (உங்களை கண்டு) பயப்படுகின்ற மக்கள் ஆவார்கள்.
Korece:
그들은 하나님께 맹세하여 너희와 함께 하려하나 그들은 너 희와 함께 있지 아니하며 오히려 그들은 너희를 두려워하는 무리이니라
Vietnamca:
Chúng thề thốt nhân danh Allah rằng chúng thuộc phe của các ngươi (những người có đức tin) nhưng chúng không thuộc phe của các ngươi, mà chúng là một đám người nhát gan.
Ayet Linkleri: